Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 F+ 1982: Amerika'da NeoGeo Akımı: PeterHalIey. Yahşi Baraz soyut sanatla ilk kez 1964 yılında lsveç'te Mondrian ve Lucio Fontana 'nın eserleriyle karşılaştığı zaman taruştığını dile getiriyor: "Düşündürücü ve ilginçti bcnim için, insanı zorluyordu, celebral birestetikti." Baraz için soyut sanatın bir seriiven duyumu uyandırması, ve sanatçı larınıızın soyut ekolle özdeşleşerek zamandaş davranmalan ctkileyici olgulardı. "Türk Resminde Soyut Eğilimler"in organizatörü Yahşi Baraz, amacının Türk soyut resminin birenvanterini çıkartmak olduğunu söylüyor. Ve bununla da sanat adamlan, sanatseverlerle birlikte tartışma alanı yardtmak ve toplumla verimli biriletişimbaşlatmak istediğini belirtiyor. Şimdiye kadar hiç kimsenin ele almadığı bu konu bu sergiyle birlikte irdelenebilir ve dünya sanatıyla ne kadar ilişkili olduğu açıklıkkazanabilir. Baraz'agöreevrensel bir sanatçı şimdiyi organizeetme,geçmişi anımsama ve geleceği sczebilme özelliklerincsahipolmalı. "Gerçek anlamdaTürk soyut sanatçısının sayısı beşi altıy ı geçmez. Türk resminde soyutlama olgusunun çokça kullanılması sergininşema.sını geniştutmamanedcn oldu. Aksi takdirde çok acımasiz bir seçici konumunadüşebilirdim. Türk soyut sanatının gelişimini yakından izledim. Bugün aramızdabulunmayan Türk soyutunun öncii bazı isimlcrinin nasıl acı çektiklerinivezamanındaanlaşılmadıklannı gördüm. O yıllarda Türkiye'de tutucu bir resimanlayışıvardı.lnsanlarklasisizmve empresyonizm gibi sanat örnekleriy le ilgileniyorlardı. Soyut rcsim yapan sanatçılann bu dönemdc büyük bir şanssızlık yaşadığınainanıyorum. Çoğununsanatı anlaşılamamıştır. Ancak2000'liyıllarla birlikte soyut sanat dili çok daha iyi kavranacaktır. Bu sergiyle Türk soyutununyctkin isimleri ve genç kuşakla tanışma olanağı kazanacak olan toplumumuz esterik karşılaştırmalan yapabilecektir. Sergideki sanatçı lar içinde Burhan Doğançay 'da görülen soyut kavramındaki çeşitlilik hiçbir sanatçıda görülmüyor. Sanatta varyasyonlar ve yenilik çok önemli. Yaratıcı sanatçılann herzaman birkorkusu olmalı. Sanatçı yeni kavramların ve alanların sınırlarını sürekli zorlamalıdır. Sürekli üslupdevrimi yaratan sanatçı, yaratıcıdır. Soyut sanat ifadclcrinde salt soyut ifadey le soyutlama olgusu arasında belirgin bir fark estetik olarak her zaman göze çarpar. Salt soyut ile soyutlama olgusu birbirlerindenfarklı üslupdeneyimalanlarıdır. Ancakyinede Türk soyutu dünya soyutuyla yanşacak kalitededir,"ifadesinikullanıyor Baraz. Hitit, Frig, Roma, Bizans, Helen, Yukan Mezopotamya, Doğu Akdeniz, Abbasi, Selçuk, Osmanlı uygarlıklarınm kültürel kökeni soyut öğelere dayanır. Soyut motiflerin çok çeşitli ifadelerle işlendiği kültürel zenginliklerimizgünümüz soyut sanatçılannmmatrikslerinioluşturabilirler. Bu kültürlerden alıntılar yapabilir ve dünya sanatında benzeri olmayan estetik cserler üretebilirler. Soyut sanat süreçlerini ileri noktalarataşıyabilmek tarihsel nesnenin geri çağrılmasıyladaolasıdır. Dünyasanatı kendinde olmayan ı gördüğündekendimizeözgüüslubuyakalamışolacağız. Gerçektehayatınkendisivahşivekanşıktır, birbiri içinegeçmişçözülemezçelişkilerledolu. Sanat onlandüzenlerveyeni bir yöne aktarîr. Çağımızda gözüken dağılmasüreçlerinevezamanınyıpratıcıhızınakarşı birtavıralmadır sanat. ^ Türk Resminde Soyut Eğilimler Sergisi'nin sponsoru Dışbank. CUMHURİYET DERGİ Ada Müzik; Türk, Rum, Laz, Azeri, Ermeni, Kürt, Arap, Sefarad ve Zaza türkülerinden oluşan "Türkülerda Anadolu" adında bir albüm yayınladı. Türküleri Almanya'da çalışmalannı sürdüren Bremen Dayanışma Korosu seslendiriyor. TÜRKÜLERDE ANADOLU HHFMFN nAVAIIIIŞMA KOHnSH ı l » lım>/ ı/ı«ı ınnttl tım ı«tr «tuntıı ı,\u Dokuz dilden türküler. HALDUN tPAL |ürkülerde Anadolu" albümü üzerine Ada Müzik' in sahiplerinden Bülent Forta ile söyleştik. Bu albümü hazırlamaya nasıl karar verdiniz? Türkülerde Anadolu albümünü yayınlamaya karar verdiğimizde düşündüğümüz iki noktavardı.Anadolu'nunçokgenişkültürü içerisindeortayaçıkmiijçokçeşitliyörelerdcn türküler vardı. Bir halklar mozaiğiydi burası. Buna karşın Türkiye'de etnik çatışmalardan kaynaklanan bazı acı olayları hep birlikte yaşıyorduk. Albümün ilk yapılmaya başlandığı döncm tam da Sıvas olaylarının "T gündemde olduğu günlere rastlıyordu. Bu topraklarda yaşayan insanlar, birbirlerini yakacak bir düşmanlığa gerek bırakmayacak kadar ortak bir yaşantıiçcrisindengeliyordu. Biz buna inanıyorduk. Zaten albümü dinlediğinizdc birbirleri ile çatışan insanların, kültürleri ve duyguları arasında hiçbir fark olmadığını görüyorsunuz. Albümü hazırlama amaçlanmızdan biri bu düşünceye vurgu yapmaktı. tkinci bir düijüncemiz de yurtdışındayaijanangöçmenişçiliksorununugündemcgctirmekti. Yurtdışındakigöçmenişçilerin yaşadığı sorunları biliyorduk. Albümü hazırlamaya başladığımız zaman, Almanya'da göçmen işçilereyapılan Solingcn katliamınadadenkgeliyordu. Vealbümdeki türküler, Almanya'da göçmen işçilik olgusu nun içinde yaşayan Anadolu mozayiği i le bir şekildebağlantılı olan Bremen Dayanışma Korosu tarafındanseslendirıldi. Bize albümü biraz anlatır mısınız? Albüm, 13 parçadan oluşuyor. Bu 13 türkünün içerisinde Türk, Rum, Laz, Azcri, Ermeni, Kürt, Arap, Sefarad ve Zaza olmak üzere dokuz ayn kültürün türküleri yer alıyor. Bu türküleri seslendiren koro, Bremen Dayanışma Korosu. Bu koro, 50'ye yakın Fransız, Alman, Türk, Kürt, Ermeni, Çerkes ve Arap kökenli sanatçıdan oluşuyor. Bu insanların çok büyük bir kısmı konservatuvardaklasik müzik eğitimialmış. Amabiretno müzik gclcnekleri de var. Dolayısıy la albümün müzikalyapısınıincelediğimizzaman çokzenginbiraltyapıvetürkülerinçokscsli birbiçimdeyorumlandığını görüyoruz. Bence bu albüm, Anadolu kültürünün tanıtım görevini de üstlcndi. Bi I iyorsunuz yurtdışınaTürkiye'nin tanıtımı çiğköfte, rakı ve köfteüçgeninesıkıştınlmışdurumdadır. Türkülerde Anadolu albümü, Anadolu kültürünü gerçek boyutlarıylaelealıpbütünzcnginliği ile tanıtmaktadır. Megibizorluklarlakarşılaştınız? Bu albümün çalışmaları yogun olarak yurtdışındagerçekleştirildi. Birinci olarak dil sorunu yaşadık. Buna birde bürokratik zorluklareklendi.Bukadarfarklıkültürden ve dilden türkünün yayın izninin alınmasında birtakım problemler yaşadık. Ama sonuçta Batı'da göçmenlik olgusunu içinde hisseden bir kesimindostlukvedayanışması üzerine gelişcn bir albüm oldu. Albümdc bu kadar amatörçalışılmasaydı,bu kadar büyük fedakârlıklaryapılmasaydı ticari olarak kotanlabilmesimümkündeğildi.60kişilikçalgıcı ve sanatçı topluluğunu finanse edebilmekkolay birşey değildi. Bremen Dayanışma Korosu, çok amatör bir ruhla çal ıştı. Sonuçta ortaya son derece profesyonel bir albüm çıktı. Albümün onuru bızden çok onlaraaittirdenebilir. Albüme girecek türküler seçilirken neleredikkatedildi? Projeninkendisiisteristemezbazışeyleri elemeyi gerekli kıldı. Albümde Anadolu'da varolmuş dokuz ayrı kültürün türküleri yer Bülent Forta: "Türkiye'de Anadolu müziğine iü}kin çok değerli bir arşiv var. Piyasudu kuryiığı ulmadığı gcrckçaıiyleyayımlanmıyor..."