07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ayrıca bir yılan ve bir profesörün Finike'nin Saklı Su bataklığındaki öyküsü üzerine konuşmalar... Jürgen Borchhardt * ntalya ilinde, Finike yakınlarındaki "Saklı S u " bataklığında bir aslan uyur. 2264 yıl boyunca hep bir profesöril beklemiştir. Sekiz kişilik bir aslan ailesinin en hırslı üyesidir. Bin yıldan fazla bir süre Mısır Kralı Ptolemaios II ve karısı Arsinoe H'yi korumuştu. Bu süre içinde aslan ailesi, 10 metre yükseklikte kare planlı, metoplarla süslü bir podyumun köşelerinde ikili gruplar halinde çevreyi izlemişlerdir. Podyumun ortasından yükselen yuvarlak ve boyanmış tapınağın içinde tanrılaştınlmış Mısır Kralı ve karısırun heykelleri dururdu. Şimdi bu yaşlı aslan, asfalt yemek istiyor. Peki ama neden? Kalbi konuşamayacak kadar kırık olan bu aslan, onun gibi bataklıkta yaşayan yılandan rica eder: "Lütfen sen git profesöre söyle, biz niye bu bataklıkta bu kadar kükrüyoruz, tıslıyoruz ve bu kadar mutsuzuz." Bir zamanlar bu yılan da aslan gibi aynı yapıyı beklerdi. En tepede 33 metre yükseklikten bugün sulara gömülü bir zamanların muhteşem kentini seyrederken uzaktaki liman kenti Phoinikos (Finike)'un ışıklarını da görebilirdi. Yılan, aslana cevap verdi: "Ben de senin gibi Limyra kenti tarafından MÖ 270'lerde buraya getirildim. lskender'in ölümünden sonra Likya, Ptolemaios Hanedanı'nın eline geçmişti. Limyra krala çok şey borçluydu, çunku o, kenti kuzeyden gelen vahşi Galatlar'ın istilasından kurtarmıştı. Limyra kentinin önde gelenleri de bir şiikran anıtı olarak Ptolemaios II ve karısı Arsinoe II için benim tepesinde bulunduğum anıtı yaptırdılar. Beni de sembolümün kutsallığından dolayı buraya koydular. Buradan taa uzaklardaki tskenderiye kentinin varlığını hissederim. Sonra neler oldu neler! fnsanlar tek tanrılı dinlere inanmaya başladı, ardından istilalar geldi ve seni de beni de buradan koparıp sürdüler. Istilacılardan korunmak için insanlar bizi, küçülttükleri sur duvarlarında kullandılar. Ama bu bizi yıldırmadı. Bizans lmparatorlugu'nun çöküşUnU, Seicuklular'ı, Menteşe Beyliği'ni, Osmanlılar'ı ve Atatttrk ile kurulan Turkiye Cumhuriyeti'ni gördük. Bu uzun yıllar içerisinde dUşünecek çok zamanımız oldu ve geçmişin tanıklığını yapmak için bir varolma hakkına sahip olduğumuza karar verdik." "Çok güzel, çok güzel!" diye alayla kükrer aslan; 'Biz gideli neredeyse 1300 yıl oluyor. 20 yıl önce buraya bir profesör geldi yolumuzu göstermeye ve biz ne yapabilirdik! Hava! Burada yaşayan insanlar ne bizimkini ne de kendi tarihlerini anladılar bu da beni hasta etti!' Yılan, sütunlu caddede yıkandıktan sora Gaius Caesar için yapılan anıtın kenarına, kurumak için kıvnlır; " Ç o k güzel bağırdın; ama bu bir fayda getirmez. Ben senden da ha yaşlıyım ve biliyorum ki aydınlanma sü reci çok uzundur. Ama inan ki bir gün yine Asfalt yemek isteyen aslan kuzeybatı köşende durup görevini yapacaksın. Sen de bu memlekette gerçekleşecek kültür gelişiminin bir tanığı olacaksın." Aslan, yılanın bu monologlarına fazla dayanamayıp daha çok kükremeye başlar: "Sen neler diyorsun? Bir zamanların Lirnyra'sında kimler oturuyor ki! Kendilerini yıpratan bir kültür bozulması içindeki Yörükler! Saçıkaralar Aşireti'nden olan Yörükler, devlet tarafından buraya zorla yerleştirilmeden önce yazları Elmalı Yaylası'na göçer, kışları da bir antik kentte olduklarından habersiz, deve, koyun ve keçileriyle birlikte Limyra'da geçirirlerdi. Altın aramak uğruna, az mı bulunfu yok ettiler sanıyorsun!" Aslan hızını alamayıp bağırarak söylenmeye devam eder: "Isleri düzeltmek, bilimsel kazı yapmak için buraya gelen profesörün başına gelenleri de mi unuttun yoksa? O cebindeki kazı müsaadesine güvenerek kazılara başladığı zaman, yerel otoriteler onu ve beraberinde çalışanları hapse bile atmaya A kalktılar. Kimse onun altın aramayıp kültürün açığa çıkması için uğraştığına inanmadı. Zaten maddi çıkar düşünmeden çalışanlar olduğuna, kimse inanmaz k i ! " "Bu kadar katı olma" diye aslanı sakinleştirmeye çalışır yılan. "Biliyorsun, gelen ve gidenler hep değişir, ama kalıcı olan yaşadığımız topraklardır; onlar her zaman zengindir. Bunu 1700 yıl önce komşu kent Rhodiapolis'ten Opramoas söylemiş. Bunu bugün burada yaşayanlar da anlayacaktır." "Senin bu saflık derecesine varan aşırı iyi niyetin beni hasta ediyor" diye sinirle kükrer aslan: "Antalya"da bırak Opramoas'ı, kullandıklan il sınırlarının, MS I. yüzyılda tmparator Claudius zamanında düzenlendiğini bile bilmiyorlar! Ama beterin beteri var! Harabelerin ortasından geçen yol vaktiyle küçük bir patika idi biliyorsun... Profesör sağlıklı bir kazı yapabilmek için yolun guzergâhını kimseye zarar vermeden harabelerin çevresinden geçirmek ister; planlar çizdirip erişebildiği tüm resmi makamlara gösterir. Hepsinin sözde kabul etmelerine rağmen, günün birinde harabelerin kalbinin tam ortasından, geniş bir asfalt yol geçirilir. Kanunlara aykırıydı bu, ama biliyorsunuz kimse de müdahale etmedi!" Yılan da kızgın kızgın tıslamaya başlar: "Sen profesörden daha karamsarsın neredeyse! Oysa bizim ona iyi niyet asılamamız onun da resmi makamlardan ve halktan gelecek anlayışla çalışması gerek... Ancak bunlar oldugu zaman biz de eski yerimize kavuşabiliriz." "Şimdi iyi konuştun" der aslan ve gözleri parlamaya başlar. "Savaşacağız. Politikacılar, arazi sahipleri ve yörüklerle, kazı için beraber savaşacağız. Ama önce gel bu asfalt yola saldırıp onu yutalım ve 50 metre güneyde tekrar çıkartalım." Yılan daha ağır başlı bir tavırla konuşur: "Yavaş, sakinleş, çünkü hem arazi sahipleri, hem politikacılar, hem Yörükler, hem de bizim profesör, artık çalışmanın ancak barış içinde iki tarafın ortak bir yol bulmasıyla olabileccğini anladılar. Ancak böylece Limyra hakkıyla araştırılıp değerini bütün dünyaya duyurabilir. Burasının LJkya için, Pompei kadar önemli olduğunu, bir avuç bilim adamının dışındaki insanlar da öğrenecektir!" Aslan kükrer, yılan tıslar ve profesör düşünur ve susar, Finike'deki "Saklı Su"da. D (•) Profesör Jürgen BorchhardTın Türklye'de yürüttüğü arkeolojlk çalışmalar. altmıslı yıllara dayanıyor . 196670 arasında, Istanbul Alman Arkeotoji Enstıtusü'nde Mistanlık görevlyio butunmua olan Borchhardt, 6568 arasında da D*mı«'dekl (Myra/Ukya) kazılara atıimıatır 1969'dan bu yana da her yıl duzenlı olarak ükya'da surdurulen Llmyra kazılarında (bugunku Yuvahlar Köyü ya da "Saklı Su"; Fınıke'ye yaklasık 10 km ) baskanlık gorevını sürdurmektedır Lıkya'da yapılan arastırmalar çerçevesinde ete alındığında, Lımyra, Xantho«'lan sonra yapılan llk bilimsel kazı Lımyra, Myra, Homeros Devrl M^ferlerl adlı üç yapıtının yanı sıra uluslararası meslekı dergılerde 50'ye yakın makalesi yayımlanmış olan Profesör Borchhardt, 1982 yılından beri Vlyana Üniversıtesı'nde Klask Arkeolojı Bolümü Başkanı olarak görev yapmakta Limyra'daki Ptolemaios anıtının kuzey batı köşesındekı aslan (üstte) Profesör Borchhardt'ın eşı Ins Borchhardt'ın çızgılerıyle, asfaltlama sonrası Limyra harabelerı (yanda) M.O ıkıncıyüzyılaaltbir"Nılsahnesı"çlzımındeaslanın yoldaşı yılan (altta) 31
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle