Katalog

i ÇİNDEKİLER 4 Televizyon 5 Radyo programlarından seçmeler 6 Haftanın konuğu: Cahit Berkay Haftanın filmlerini arkadaşımız Atilla Dorsay seçti 12 Bir demet çiçeğin serüveni "Bir demet çiçek alır mısınız" sorusu «slında uzun bir serüvenin son noktasıdır 'çiçek sektörü' için. Biz de bu hafta bu serüveni izlemek için. istanbul'un Anadolu yakasında, Kadıköy'de, Çiçek mezatındayız. Gerçek bir borsa gibi işleyen bu mekânda ve Kapak totoğratı: UĞUR SANER çiçekçi dükkânlarında, kaldırımlardaki 'seyyar'ların arasında, sorularımızın yanıtlannı arıyoruz. 16 Bangkok'un zümrüt Buda 'sı Tayland'ın başkenti Bangkok'tayız ve bir tapınaklar kenti diyebileceğimiz Bangkok'un ünlü "Zümrüt Buda" tapınağının kapılarından içeri girmekteyiz... Hadi siz de bizimle gelinl den Eylül geldi, "Körfez krizi kilitlendi", havalar biraz serinler gibi... Önem sırası doğru mu oldu bilemem, ama yaklaşan sonbaharın getirdiği bir dizi olayın içinden, biz yine kendimize has konular seçtik... Bu arada "izne kaçanlar" ve hatta sayfa değiştirenler de var!.. DERGt'nin ilk saytsından (16 Şubat 1986) bu yana hiç aksatmadan, Cumhuriyet DERGt'nin okur yelpazesi içinde oldukça geniş bir kesime her hafta gerçek anlamda bir "tüketici hizmet i" getiren Meral Tamer arkadaşımız "Ev Ekonomisi" sayfasını gazeteye taşıyor...Okurlarımız her salı ve çarşamba Tamer'i, gazetemizin "Ekonomi" sayfasındaki yeni köşesinde izleyebilecekler. Cumhuriyet DERGİ'de, "tüketicinin bilinçlenmesi ve organize olması" yolunda yıllardır emek harcayan Meral Tamer'e okurlarımız adına teşekkür ediyoruz... İyi pazarlar!.. Ülkemizde, film müzikleri yaparak yaşamını sürdüren tek profesyonel, Cahit Berkay. Altmışlı yılların ikinci yarısında Moğollar topluluğunu kuran Berkay, müzikte 68 ruhunu, "Moğollar'daki grup ruhunu" yeniden yaşatmak istiyor: Cem Karaca ile Uğur Dikmen ile bir de genç basçıları Cahit Berkay. Eylem ve davulcuları Cenap'la yeniden yola çıkan Cahit Berkay, eylül ayının ilk yarısında arkadaşlarıyla turneye gidiyor: On beş günlük bir Ege turnesinin ardından, başka küçük Anadolu turnelen de düşünuyorlar Malum, gönlü zengin bir mıllet olduğumuz söylenır; ama isterseniz gelin bu durumu bir de bireysel olarak gözden geçirelim... Gönlümüzü kırmadan kaleme kâğıda sarılın lütfenl 19 Test: Gönlünüz ne kadar zengin?.. 20 Günlük: Başı yıldız laf ustaları 21 Albümlerden 22 Sofra: Izmir mutfağından sevgilerle... 23 Mektuplardan 24 Sağlık 25 Ev Ekonomisi Tarihçi Burckhardt'tan ozan Hofmannsthal'a... Müşerref Hekimoğlu, Edremit körfezi'nden,. Altınoluk'tan yazıyor ve güncel bir konuyu, zeytin ve zeytinlikler sorununu ele alıyor. Selçuk Erez'in bu haftakı serüveni, kızı gitar almaya giderken ona eşlik etmesiyle başlıyor... 7 Fotoroman/İncir Çekirdeği 9 Başkent Günleri 10 Pazarın Penceresinden 11 Müzik: Kim Wilde Bundan böyle, arkadaşımız Meral Tamer "Ev Ekonomisi" sayfasını gazetenin "Tüketici Gözüyle" köşesine taşıyor. Beş yıl süreyle DERGİ'dekı sayfasıyla basında kendi türünün öncülüğünü yürütmuş olan Meral Tamer, okurlarını, her salı ve çarşamba gazetenin ekonomi sayfasında yer alacak yeni köşesine davet edıyor. TV kameralan, meşin yuvarlağın peşlnden aynlmıyor. 14 TV kameraları meşin yuvarlağın peşinde TRT'ydi, Magıc Box'tı derken hangi kameraların hangi sahada meşin yuvarlağın peşinde koşacakları bir sorun oldu. Ama işin bir de teknik yanı var: Kameralar top peşinde nasıl koşuyor ve nasıl koşulması gerekir?.. Kameraların canlı yayımdakı olanakları neler?.. "Bir zamanlar dişi kaplandı" dedikleri Kim VVilde'ı anlatıyor Burak Eldem... O Türkiye'de yürüttügü arkeolojik çalışmalarla altmışlı yıllardan bu yana Türk insanını yakından tanımış olan Prof. Jürgen Borchhardt, Finike'nin Yuvalılar köyündeki kazı öyKülerini, Limyra aslanının ve 'yoldaşı' yılanın ağzından dile getiriyor... 26 27 29 30 31 Dört Tekerlekten Doğada Yaşam Briç/Satranç Armağanlı Bulmaca/Çözmece Asfalt yemek isteyen aslan KUR MEKTUPLARI görevlendirilmiştir. Uluslararası Ustamız ilhan Onat, takım kaptanımızdır Türkiye Satranç Federasvonu Başkanı CELİL LAYIKTEZ da kültürü çok güzel anlatılıyor. Heybeliada 'yı ziyaret eden birkaç turistin yüzme gereksinimi için Ada'da yeni yapılan HEYBELİ ADA SU SPORLARI KULÜBÜ'ne gitmelerini sağlık verdim. Çok modern olduğundan ve tesislerin yeniliğinden söz ederek uzaklığı nedeniyle faytonla gitmelerini de özellikle söyledim... Yarım saat geçmemişti ki onları çarşıda gezinir görünce biraz şaşırarak ve biraz da merakla havuzdan memnun olup olmadıklarını sordum. Yanıt çok ilginç idi, çünkü turistler böyle bir havuzda yüzmek istemediklerini, bunun nedeninin de deniz suyunun havuza doldurulmuş olmasından ileri geldiğini söylediler... Yani milyarlarca para harcanan bir tesis, deniz suyu doldurularak sözüm ona modern bir görünüm ile üyelerine hizmet edlyor!.. Üyelerin çoğunun havuz kültürü olmaması nedeniyle yüzen memnun, fakat havuz kültüründen nasibi olanlar için gayri mennun olarak oradan aynlması ilginç değll mi?.. Giriş aidatı 10 mllyonu bulan modern havuzda İyi yüzmeler!.. ikinci ve oldukça önemli bir başka olay ise şu oldu: Akşama doğru bisikletten düşen ve yüzünde oldukça derin yaralar açılan torunumu bir dlspanser veya sağlık ocağına götürmem için Heybeliadarda dolanıp durdum. Dispanserin Büyükada 'da olduğunu öğrenince teletonla açık olup olmadığını sorduğumda yanıt olumsuz oldu. Dıspanser kapalı Imiş... Yaralıyı Bostancı'ya götürmek gerekli olduğunu ve belki de oradan nerelere gldlleceğini gözümde büyütüp durdum... (Ada sanatoryumunun veremliler için hizmet gördüğünü de aynca belirtmek isterim.) Yaz olsun, kış olsun birer kasaba görünümünde olan Büyükada dışındaki adalarda, ne dlspanser ne de sağlık o^sğı vardı!. Köylerimizin çoğunda sağlık kuruluşları varken medeniyettn ortasında bulunan bu adalarda böyle kuruluşlar neden yoktu? Yaralanmalar, güneş yanmalan, pansuman ve hatta boğulmalar için ilkyardım nasıl sağlanmalıydı bu adalarda... Böyle olaylarda ilk başvuru yerlerinin sağlık kuruluşları olduğunu bize ileten televizyon haberieri acaba bizle alay mı ediyor?. Dileğim, adalarm en kısa dönemde sağlık kuruluşlanna bir an önce kavuşmasıdır... ORAL ONUR I Edlme Satranç" a bir düzeltme Cumhuriyet gazetesınin pazar eki Cumhuriyet DERGİ'de 26 Ağustos 1990 tarihli 233. sayısının 29. sayfasında, SATRANÇ Köşesi yazarı Kahraman Olgaç'ın Milli Takım seçimi ile ilgili beyanını düzeltmek istiyorum. 1. Uluslararası Usta Suat Atalık 1988 Olimpiyat 3. 'sü değildir. 2. Olimpiyat yanşmalan takım karşılaşmaları şeklinde olur. 3. Uluslararası Usta Suat Atalık 1988 Olimpiyatı'ndan bu yana, 1989 kasımında israil'de oynanan Avrupa Satranç Birincilik yanşmasına TSF'nin yazılı ve sözlü davetlerini reddetmış olup, gene TSF'nin yurtiçi yaptığı tüm yarışmalara katılmamıştır. TSF'nin Izmir'de yapmış olduğu Türkiye Milli Takım Seçmeleri'ne de katılmamış ve gerekçe göstermediği gibi, TSF kontenjan seçim tarihine kadar başvuruda da bulunmamıştır. TSF'nin Milli Takım'a kontenjandan seçim yapılırken Elo puanı (uluslararası kuvvet derecesi) göz önüne alınmış ve en yüksek dereceler sırasıyla 11 Adalarm bir başka yönü... Geçen pazar, DERGİ'de yayımlanan ADALAFt yazısı, oldukça ilginç görünümler sergilemektedir. Hızlı yapılaşma, hızlı yaşam ve ekonomi koşullan gibi birçok faktörün, sosyal yaşamımızda değişikler yarattığı bir gerçek... iyi midir, kötü müdür sorusu Necatl Güngör tarafından çok güzel irdelenmiştir... ••IHLAMUR VE ÇAM KOKAN SEFA BAHÇELERİ" adlı yazıda Adalar anlatılırken bana bazı çağrışımlar yaptı. Izninfzle anlatmak isterim. Şöyle ki: Iki hafta önce yine gazeteniz eki DERGİde "HAVUZ KÜLTÜRÜ" yazısı ve sonra da Adalar ile ilgili yazılar benim başımdan geçen iki olayın çok önemli olması nedeniyle gözler önüne serme gerektiğine inanarak olayları açıklıyorum. Bilindiği üzere denlzler kirlendikçe özel ve kurum veya kulup havuzlarının gündeme geldiği, yazılannızda belirtilmektedlr. Her şeyin bir kültürü olduğu gibi bunun I CUMHURİYET DERGİ Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. adına Nadlr Nadi Genel Yayın Müdürü: Hasan Cemal Muessese Müdürü: Emlne Uşaklıgil Yazı işlerı Müdürü: Okay Gönensln Yayın Yönetmenı: Lütfü Tınç Yayın Sekreteri: Turhan Günay