Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
du. Onların çok değişik ve süratli bir tempoları vardı. O tempoyu çabuk yakaladım. Nasıl yakalayamam ki karşımda Metin, Zcki ve Ahmet gibi üç tane canavar oyuncu var. Kabare türünün pek çok inceliğini, vuruculuğunu onların yanında öğrendim. Yeni kabare türü, zaman ve seyirci olarak biraz farklı, ama yine de çok keyif verici. örneğin, dün gece sahneye yakın bir masada tek başına oturan bir müşteri. Hayko şarkı söylüyor. Gürültü kıyamet gibi ve o adam horul horul uyuyor. BUtün programı onun üzerine yönelttik. Seyirci yerlerde, biz yerlerde... Bu yeni kabarenin bir kısım müşterisi var ki sanırım pek günlük gazeteleri izlemediği için yapılan esprileri kolay kavrayamıyor. Bir başka grup da sanki lokale abone. Biz daha esprimizi yaparken onlar bizden önce sonunu getiriyorlar. Ama, bunlara rağmen ben çok keyif alıyor ve de eğleniyorum. • Sen, bara geldiğinde de çok eğleniyor gibisin. • Hem de çok! Aslında benim bar alışkanlığım pek eski değil. Yedi, sekiz yıldır çıkıyorum. Zaman azalınca arkadaşları bir arada görebileceğim en uygun yer burası. Dedikoduları öğrenmek için de birebir!.. Gazeteler her şeyi yazmıyor ki! Son zamanlarda bar yaşamında da bazı tatsızlıklar var. Ortalığı birdenbire 'entel bar zamparalan' kapladı. önceleri bu tiplere çok bozuluyordum. Sohbetin canına okuyorlar. Ama, şimdi onlarla dalga geçip keyfimi kaçırmamaya bakıyorum. Oldukça da eğlenceli... • Ayşe, senin bir de unvanın var değil mi?.. • Tabii, "Domates güzeli"yim ben. 1975 yılında bir televizyon programında domates güzeli diye bir tip çizdim. Ertesi gün telefonlar, basın, sinema ve televizyondan üst üste teklifler. Bir gecede meşhur oldum anlayacağın!.. Star bir oyuncu oldum. Yaşam biçimim değişti. Düz giden bir tiyatro yaşamım, yerini fazlasıyla hareketli bir yaşama terk etti. Akşamları sahne derken, yoğun bir sinema ve televizyon yaşamı... Demin söylemiştim ya, sanat yaşamımda gerçekten ustalar bakımından çok şanslıyım ben. Sinemada da Ertem Egilmez gibi bir öğretmenin elinde geliştim. Doksan kadar filmde oynadım, fakat çok merak etmeme rağmen bir gün olsun kameranın arkasına geçip objektiften bakmadım, büyüsü bozulur diye!.. • Sık sık saatine baktığına göre galiba gilme vaktin yaklaşıyor. Gitmeden böylesine yoğun bir günün özetini yapar mısın? Hani, sabah kalktın ve... • Yok. Hayır. Sabah kalkmadım, sabah yattım diye başlamam gerekir herhalde... Zaten sabaha karşı kabareden çıkıp eve geliyonım. Her gün bir iki saat mutlaka kitap okurum. Sonra diğer insanlar güne başlarken ben uykuya başlıyorum. Şöyle, sekiz saat bir uyku çekmek amacım; ama o telefon denilen modern aygıt var ya, kcsin izin vermez. Haydi sete... Sonra eve dönüp kendi işlerimi hallederim. Oyunum olduğu akşamlar doğru tiyatroya. Ama, televizyonda oynayan "Yalan Riizgân" dizisini kesinlikle kaçırmıyorum. ÇUnkü çok güzel kadınlar ve adamlar var; ama kadınlardan bana ne... Gerek sette gerek tiyatroda ilk dakikalarda çekilmez biri oluyorum. Hatta oyunda ilk perdenin ortalarına kadar kimse yanıma yaklaşmaz, "Deli geldi' diye. Fakat oyun bittikten sonra günün en güzel ve keyifli saatleri başlıyor benim için. Ver elini "Komik Kabare" ve ilk kar«ılaştığım Cenk Koray, ondan sonra da bir ayı hem de gerçek bir ayı!.. Haydi hoşçakal!.. U F OTOROMAN î Sarkıcı NCÎR ÇEKİRDEĞİ Hâlâ köşeyi dönemedim. NİLÜFER Incı Baba ile şöyle doğru dürüst bir resmimizi çekin. Altına da 'Demirel Nabi'yi öptü' diye yazın. SÜLEYMAN DEMİREL DYP Genel Başkanı Seni sevmeyenin avradını. MEHMET NABİ İNCİLER ••inci Baba" Artık milli sanayi kalmadı. TURGUT ÖZAL Cumhurbafkanı Inönü, rejimin bekçisi NEVZAT DURUKAN ANAP mllletveklli Inşallah, SHP sorunlarından bir an önce kurtulur. B.CAHİT OÜNOÜZ ANAP mllletveklli Bir futbol takımında kaptan, takımın iyi gitmediğinı söylüyorsa onu dikkate almak gerekir. Ama bunu bir oyuncu söylüyorsa başka bir maksadı var demektir. ORHAN DEMİRTAŞ ANAP Teşkilat Başkanı Güzel hizmetleri Kırşehir'de gerçekleştirmek boynumuzun borcudur. YILDIRIM AKBULUT Bafbakanın Kırfehlrillere mektubundan Bütün ülkücülerden, bozkurtlardan ricam hiçbir anarşik olaya karışmamalarını tavsiye ediyor, istiyor, emrediyorum. ALPARSLAN TÜRKEŞ Kırşehlr konufmasından Eh bu fedailer yanımda oldukça ben daha kimleri gönderirim Allah bilir. Bizim kadrolarımız zaten genç. MUSTAFA DURSUN YANGIN DYP Ankara ll Başkanı Benim hakkımda bir fıkra da sen anlat bari. YILDIRIM AKBULUT Başbakan Onernli olan başına ne taktığı değil, başının içındekilerdir. TURGUT ÖZAL Cumhrubaakanı Akhisar'da olay çıkartanlar çiftçi değil, sağda solda zamanında anarşik olaylara katılmış insanlar. EKREM PAKDEMİRLİ Mallye ve Gumrük Bakanı Sağlık Bakanı Halil Şıvgm, Başbakan Yıldtnm Akbulut ve Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler (Fotoğraf: UĞUR GÜNYÜZJ Akbulut'la ilgili fıkraların yabancı ülkelerde anlatılması büyük başarıdır. METİN GÜRDERE ANAP Oenel Baskan Yardımcısı 9