Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
c O O F R A Bekri Çeşnici H aftanın çeşnisi Sev İç Halisinden bir meyhane eyhanenin en eski müdavimlerinden olduğunu söyleyen kırmızı yüzlü müşteri, "Demek 52 yaşındayi7 Bekri Bey, lesenize, sizin dunyaya adım alnıanı/ ile belim şu dukkânın kapısından içeri girmem ayıı (arihe rasllıyor!" dedıkten, u/.ıın uzun esılerden söz edıp, son kadehı de yuvarlayaak "eyvallah"ını çekip gittikten epey sonraylı... Altmışlannda, ne çok özenli ne de hırpa» giyimli çakırkeyif görünen bir zat, masanızdaki hanımlardan özür dileyerek kibarca anımızdan geçti, tezgâha yaklaştı. Bayram, >nu görür görmez kızardı: "Yine mi sen," dedi. Bizimki hiç oralı olmadı. "Kendini bir şey mi sanıyorsun be!" dediken sonra, yaka paça edilmeyi beklemeden ya>ıştırdı: "Biitiin meyhane patronlarının..." Sonra da geldiği gibi çıkıp gitti. Her şey öylesine olağan biçımde ve çabuk >lmuştu ki, bir an kendimi tutamayıp yanımlakilere sordum: "Adamın söylediklerini duydunuz mu?" Evet duymuşlardı. Demek ki ayakta duş Sörmüyordum ve Istanbul'un Pera ya da Be'oğlusu'nun orta yerinde, çiçeği gitmiş, böeği kalmış "Çiçek Pasajı"nın içinde, her an,. ıcT şcyın olubılcccğı o oskı gUnkrdvıı kulnııı )ir zaman parçasını yaşıyordum. 50'li yıllarda, Beyoğlu'nun sinernalarından şret âlemlcrine doğru ilk çekingen adımlarıu atanların yolu, o zamanlar çiçekçisinin boluğu ile gerçekten bu nıtelemeyi hak eden Çi:ek Pasajı'na çokça düşerdi. Kapının girişinde ıyağa dikilip bira içmekle yetinmeyenler, ya/aş yavaş ilerlediklerinde, sağ taraftaki "Sev lç"in baştan çıkarıcı bira ve meze kokularııa kapılanlan, hiç de görünüşlerinin ve do(ularının soğukluğuyla bağdaşmayan bir sı.aklıkla karşılarlardı mermer masalar. Ve o ^ılların "Sev lç"inde, sonradan Çiçek Pasaı'nın yıldızlarını oluşturacak bir personeli /ardı. Celal, Entelektüel' Cavit, Şaban, Bayram vb. Çiçek Pasajı bir gece yıkıldıktan sonra, bir iaha eski haline gelmedi diyenler, Pasaj'ın >ün günden eski halinden uzaklaştığının zananında ayırdına varmamış olanlardır. Yoksa, 'Pasaj' yıkılmadan çok önce değiştıeye başlamıştı. Yıkıldıktan sonra, çıkan büyük gümburtüye ve şahlanan nostaljinin etkisiyle, yenilenen lasajı, artık kimse eski haline döndüremez. Bski mermeı masalar bir hayal oldu. Yalnız:a, başka bir yazımızda sözünü edeceğimiz 'Entelektüel Cavit"in dükkânında örnekleine rastlıyorsunuz. Şimdi çamdan masalar, jarip sandalyeler... Ama geçenlerde uzun süredir kapısını açıp çine girmediğim Bayram'ın "Sev lç"ine, şikenperver bir dostumun önerisiyle girdiğimie, çok hoş sürprizle karşılaştım. Görunüş değişmiş, mermer masalar gitmiş, Jekorasyon alabildiğine çirkinleşmişti; ama 'Sevlç" te eskilerden kalan bir hava sürüp "Sev iç". Çiçek Pasaji'nın ıç kısmında, sol kolda yer alıvor Ellilı, altmışlı yıllann müşterılerını andıran bir topluluk burada, kadınlarla erkeklerın yukarıdakı "Aıle Salonu'na büe geçmelerıne gerek kalmadan rahatça oturabılıyorlar Bırahanede balıklar taze, mezeler de temız. gidiyurdu. Henıen lıemen cllilî altmışlı yıllann müşterilerini andıran bir topluluk, kadınlarla erkeklerın, yukardaki aile salonuna bile geçmelerine gerek kalmadan, rahatça oturabilecekleri bir birahane ve taze balıklar, temiz mezeler, günümüze göre şaşırtıcı fiyatlar. Kısacası, benim yeğlediğim "Efes" birasının buhınmamasına karşın, eski Çiçek Pasajı birahanelerinden biri, halisinden bir Beyoğlu meyhanesıydi "Sev İç". Kapıdan girişte sağda, tezgâhın biraz açığındaki uzun masada oturan, tek gelmiş erkek müşteriler ki onlar nedense hep o masaya alınıyorlar artık hep birbirlerini tanır olmuşlar. Siz teker teker gelmelerini önceden görmeyip, girdiğinizde onları orada bulsanız, iyi anlaşan, sözü sohbeti yerinde bir grup arkadaşın hep birlikte geldiklerini sanacaksınız. Bu grup, garip bir yöntemle binlik banknotlar Uzerinden hilesi hurdas 1 olmayan bir kumar oynuyor. Kaybeden bin lira yitiriyor, kazanan da en fazla o geceki meze ve içki parasını çıkarıyor. Mezenin hasını buluyorsunuz ya "Sev İç" te, ben, köşedeki Reşat'tan ya da karşısındaki Ali'den bir lakerda alın hatta sarılıktan korkmazsanız, bir düzine de tarakla masayı do natın, derim yine de. Güzel mezeler, 'balığın proleteri' hamsi, istavrit veya 'küçükburjuva' tekir, rakı ve biradan oluşan bir sofraya dört kişı 78 bin lira vermişseniz ve buna da ucuz demezseniz, ayıp edersiniz. "Sev İç", eskisi gibı mermer masalarla kaplı değil, çirkin mi çirkin bir dekorasyon içinde; ama onun dışında, eski günlerın Beyoğlusu'ndan, Çiçek Pasajı'ndan bir esinti getiriyor hepimize. Yolunuz düşerse, uğrayın derım! D M artın gelıp baharın yuzunu |k4jgöstermesı, kuzu mevsımının I V I başlamasıyla bırlıkte yenır aslında kokoreç Eski meyhanecıler kuzu sarma da yaparlar Ama son zamanlarda, bılınen, en fazla tanınan kâğıtta hazırlanan kokoreçtır Kokorecı sarılmış, hazır olarak cığercınızden alabîlırsınız Kımı zaman hafıf haşlanmışını bıle satarlar Eğer çığ alıyorsanız ve mangal atoşınız de yoksa, kokorecı önce hafıf haşlayın, sonra soğutun ve dılım halınde kesıp yağlı kâğıda yerleştırın, ustune dılım domates, yeşıl bıber, tuz karabıber ve kekık ekleyıp, teflon tavada hafıfçe pışirın Yağlı kâğıdın dışına kokoreçın kokusu yayılmaya başladığında. tavadan ındırıp yıyebılırsınlz Afıyet olsunt D Kâğıtta kokoreç Monitör Türkiye tkili Briç Turnuvası ORCANl/.t I Urkıyc Brıı, t fderasyonu \c Monııor Ga/cıcsj 4 4 4 25 Marı Marı Marı Marı 1990 Isıanbul Pulman Eıap Oıeiı/Tepeba$ı I99() t?mır Savranoğlu Turısıık Tesıslerı 19V0 Ankara Eıap Allınel 1990 Isıanbul l'ulman Eıap Oıeii/Tepebaşı ÖDÛLLER 2 000 000 TL Açık bırıncısı 2.000 000 TL Mıks bırıncısı 2.000 000 Tl Genç bırıncısı 2.000 000 Tl Federasyon odulü özel Monııor plakcıı Ankara ılk on özel Monııor plakcıı l/mır ılk on özel Monitör plaketı tstanbul ılk on özel Monitör plaketı Turkıye ılk un Tüm katılanlara alıı aylık Monılör abone ödulu özel ödüller ORGANİZASYON Ankara, l/mır ve Isıanbul ılk tur elemclcn yapılaıakiır tleme dışında dıger ıllerden 10 cıfl lınallcre dıreki kalılacaklardıı Dırekt kaıılanlar ve fmalc kalan cıftlcrın Isıanbul Pulman Fıap Oıelı'nde 24 Marı 1990 tarıhınde (sabah kahvaltısı dahıl) yerlerı ayrılmıslır Masrallar organı/asyon komılesınce karşılanacaktır Fınal gunu kokıcyl \crıleceklır kATIl IM UCRETİ Turnuvaya kalılını Utrcıı öğrencı kaıılım Ucreıı MURACAAT VF.RIKRİ Monitör 1 / m ı r Monııor Ankara Monitör islanbul Turkıye Brıç Federasyonu 40 000. TL 10 000Tl 21 04 84 168 14 42 131 86 82 134 45 14 358 80 61 • 355 33 82 ETAP OTEl KATKILARI I(,İN TUM BRİÇ SFVER1 ER AD1NA TEŞEKKÜR EDERİZ 21