Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
iki yıl, Tlırizm Bakanlığı bize yardım etti. Ama sonra birdcnbire kesildi kaynak. Ondan sonra da kendi olanaklanmızla, daha doğrusu kendi olanaklarımla diyeyim, bu araştırmaları sürdürdük. Tabii büyük paralar harcadım. Diger ülkelerde yapılan çalışmalar nasıl oluyor Dışarıda, yabancı ülkelerde bilimsel speoloji (mağara bilimi) kongreleri oluyor. Ağustos ayında, 9. kongrc Barcelona'da yapıldı. Bu kongrelerden birkaçına, örneğin en son 1981 yılında Amerika'da yapılana iştırak ettım. Türkiyc'yı temsilen tebliğler suııdum. Tamamen kişisel olarak ve kendi olanaklarımla katılıyorum bu kongrelere. Sizin durumunuz, kongreye katılan diger mağara bilimciler tarafından nasıl karşılanıyor? Kongreye katılan spcologların (mağara bilimcilerin) çoğu, resmi kurumlarca finanse ediliyor. Bilhassa Doğu Bloku... Onlar büyük gruplar halinde geliyorlar. Speoloji (mağara bilimi) Doğu Bloku ülkelerinde çok ileri gitmiş durumda. 1970 yılında Çekoslovakya'da yapılan kongreyi devlet finan.se etmişti ve çok güzel olmuştu. Benim durumuma gelince, zaıen hepsiyle tanışıyoru?. Davetli olarak ülkelerıne gıttiklcrım var. Yabancı ülkelerde tanıyorlar beni, yalnız Türkiye'de kinıse tanımıyor, acı tarafı bu. Peki, ilgili yerlere başvurularımz olmadı mı? Başvurularım ilk başlangıçta oluyordu. Ama netice alamadığım için, onun bunun karşısına gidip de şöyle yapar mısınız, böyle yapar mısınız demeye artık katlanamıyorum. Jeoloji kürsüleri de pek ilgilenmiyor. Zaten olanakları da yok. Bugun Türkiye'de 34 bin civarında jeolog var, onların kendi mcslekı derneklerı var ve ancak kendi sorunlaı lyla ilgilenebiliyorlar. Bunların bir teki bile mağaracı değil. Mağaracılık daha çok jeomorfolojiyle ilgili. Jeomorfoloji, son yıllarda bizde de ileri gitti, tahminen iki bin civarında jeomorfolog var Türkiye'de. Ama onlar da maddi yönden çok zor durumda. Zaten bilimsel derneklerin hepsi aynı durumda Türkiye'de. Devlet, bilime hiçbir yaklaşımda bulunmuyor maalesef. Ben, başvuru derken, devletln ilgili organlarını kastetmiştlm... Mayıs ayı içinde, Ankara'da, Dil ve Tkrih Coğrafya Fakültcsi'nde bir konferansım vardı. Bakın ne kadar acıklı, Turizm Tanıtma Bakanlığı'ndan bir yetkiliyi davet etmek üzere elime davetiyeyi alarak kendim gittim. Bakan zaten seyahatte, müsteşara çıktım. Davetiyeyi elimle vereyim, gelmelerini rica edeyim diye. Ama müsteşar beyin Müsteşarlar geçici, mağaracılık kalıcı ıllardır Kaş'ta yaşayan ve turizmcilik yapan Dr. Jeolog Temuçin Aygen, Türkiye'nin tek mağara bilimcisiydi ve 35 yıldan bu yana mağaracılıkla ilgileniyordu. Ama ne yazık ki eğitimini yaptığı, yıllarını verdiği ve halen de zamanının bir bölümunü harcadığı uzmanlık alanıyla değil, turiznıcilik yaparak yaşamını sürdürüyordu. Belki de duyan pek çok kışiye, "böyle bir bılim dc mı varmış?" dedirtecek kadar az bilınen bir konuda vc aynı zamanda konusunun söz söyleyebılecek tek ve en yetkin kişisi olmak sıfatıyla Dr. Aygen'in kişiliği kadar, anlatacaklan da ilginc olabilirdi. lştc bu duşunceyle görüşiuk ulkemızm tek mağara bilimcısi Dr. Jeolo; lemuçın Aygenle. Mağara bilimi ü/.eri ıValışma yapmanız neredin kaynaklandı? Ben, lkinci Dunya Savaşı sırasında, lsvıçre'dc Cenevre Universitesi'nde öğrenciydım. Jeoloji tahsılı yaptım. Jeolojinin konuyla ilgisi muhakkak ki var. Ama asıl ılgi kaynağım sportif idi. 9 yıl İsviçre'de kaldım ve kayakla, dağcılıkla meşgul oldum. Hem sporu, hem de bilimsel çalı^mayı seviyorum. Speoloji (mağara bilimi) hem bilimsel, hem Y NEYYtRE ÖZKAN Mağara turizmciliği, Yunanistan'dan Yugoslavya'ya, ABD'den Fransa'ya tüm dünyada gelişiyor. Türkiye'de ise turizme açılan tek bir mağara bile sportif yönleri kapsar, turistik yönü de var tabii. Tiirkiye'ye döndükten sonra çalışmalannız nasıl gelişti? Türkiye'ye döndükten sonra, kısa bir süre lstanbul Universitesi'nde asıstanlık yaptım. Ardından MTA'da (Maden Tetkik Arama) çalıştım. Oradan da lller Bankası'nda göreve başladım. lller Bankası, genelde bılınenin tersinc, teknik bir bankadır ve belediyelerin içme suyu, hidroelektrik santral gibi çalışmalarını yürütur. lşte ilk olarak Türkiye'deki mağaralarla ilgilenişim, tller Bankası'ndaki uzmanlık görevim sırasında oldu. İlk önemli mağara araştırmam 30 yıl öncesine, 1955 sene&ine rastlar. Oııdan sonra da yavaş yavaş mağara araştırmalarımı sürdürdüm. Bu araştırmalan tek başınıza mı yapıyordunuz? Maftara araştırmalan, özel bir ekipman gereıctirir. Türkiye'de yok bunlar. Zaten mağaracı da bulunmadığı için yabancı araştırıcılan davet etmeye başladım. Bu arada da 1964 yılında bir dernek kurdum: Mağara Araştırma ve Tanıtma Derneği. tlk bir Antalya'nın Akseki ilçeslndeki Altınbeşik Düdensuyu Mağarast'nda, ytraltı gölü üzerinde bir doğal köprü altmdan geçen mağaracılar.