22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Gecede Sözcükler Işıyor o Ernesto Cardenal, Nikaragualı bir şair. 1925 yıhnda doğmuş. llahiyat öğrenimi gördükten sonra 1965'te Managua'da rahipliğe atanmış. Bir yıl sonra da oluşturduğu dinsel bir komünle Sandinist harekete katılmış. Diktatör Somoza'nın devrilmesinin ardından Nikaragua Kültür Bakanlığı'na getirilmiş. Ernesto Cardenal'ın şiirlerinden bir bölüm Mehmet Unal'ın seçmesiyle Türkçeye kazandırıldı: Gecede Sözcükler Işıyor. Nikaragualı bir şairden TUrkçede çıkan ilk kitap belki de. Sandinist Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin dış ilişkiler sorumluluğunu yüklenmiş bir rahibin, bir kültür bakanının tanımadığımız bir dünyadan yeni sesler getiren lirik şiirleri. Bu merak bile okunmaya değmez mi? o C o o Yankıyan Eskı bir türküden kopardım senin için Bu çiçekleri doyumsuz şcnliğine gülüşünün Tam zamamnda ateşler yaktın şuramda Itır kokan kıpritıyle köptik göğsünün Şıırler ısmarladım ben de kırlangıçlara Çok uzak ülkelere doğum günün için Haydi öp şımdi beni, serinliğim olsun Bedelı olsun bunca çektiklerimin hmaklannda avladığım sevinç gibi Küçük arılar gibi gel, gel kon gözlerime Şurama kuyup ellerini gizemli şarkıyı duy Dokun iki çiy tanesi gibi ellerinle Kimse böyle şarkılar sö'ylemiyor artık Sen koyakların bana geri verdiği sessin Sen bu kadar açıldığım ilk sandal Toplamaya doyamadığım ilk gelinciksin Sen benim küçük sevinç yumağım Beni yüreğine damıttın işte ağıtlardan Haydi yay bedenime rengini, irkilt beni Muammer KARADAŞ £ O Odadakine O perdedeki gullerde yol aldın vakte öyle dert rahvan Ve gelen ardından baktın yalnız bunundu Heder olmuş kuz bir ömre Hep hüzün katan Anı boylarında vardın eğleştin biraz Kahrın kaygınla Yaşayamamışlığını aktı yanda bir çeşme Keklikler acını sektı Tepelerne yığınla Cezinmedi birileri asla serin sofanda /pek topuklu Bilmedin bu yüzden ak gerdanda ne gömü gizli Ve bilmedin su içinde can susuzluğu Yangın oyluklu Ey perdedeki gullerde vakte yollanan Hadi dun geri Ki odan seni bekliyor bak olanca kasvet Gel de üzme yalmzlığın unutulmusluk kabında Boy atan kederi Alâaddin SOYKAN •ü O Erkekliğimizi X öldürenler kimlerdi? "8 Ülkemize yerleştirilmesi istenen silahlar tartışılırken bakalım: Nazi Almanyası, ikinci Dünya Savaşı'nda, batıda Fransızlar, ingilizler ve Amerikalılarla dövüştü. doğuda ise, gene Almanlar, Sovyetler Birliği ile çarpıştı. Almanya'nın ortağı italya yok, daha savaşın ortalarında yenik düşerek su koyverdi. Almanların Uzakdoğu'daki ortağı Japonya ise pek arka çıkamadı. Amerikalılar ve Sovyetler'le çarpışıyordu. Her ülkede yağmur duası var mıdır? Bizde vardır, halk sarıklı bir imamın ardına düşer, namazgâh gibi bir yerde toplanır, başlar dua okumaya... Dualar geçerli olursa bulutlar çevreyı sarar... Yağmur damlaları düşer. Belki yağmurun yağma saati tutmuşturl İkinci Dünya Savaşı yıllarında Burhan Belge, bir makale yazıyor, şöyle diyor: "Esklden müttefikler yağmur duasına çıkarlardı, aman yağmur yağsın da Alman tankları işleyemesln... dlye... Şimdi Almanlar yağmur duasına çıkıyor, aman yağmur yağsın da Sovyet tankları yürüyemesin... dlye..." ikinci büyük savaşın şaşkınlık yaratan silahı tanklar olmuştu. O güne değin tankların değeri pek bilinmiyordu. Alman tankları, Belçika üzerinden Fransaya girerken, Majino hattını bir çırpıda yarıverdi. Fransızlar daha "Ne oluyor?" demeye kalmadan tanklar içeri girdiler. Batıdan gelecek düşman için biz de Trakya'da Çakmak hattını yapmıştık. Bütün yığınağımız buna göreydi. Alman tankları bu kez havadan Girit'e indirilince, biz şaşırıp kaldık. Uçaklar, tankları taşıyor, istenilen yere geldi mi paraşütle aşağı bırakıyorlardı. Savaş, önümüzde sanırken ardımıza geçmişti Çakmak hattının bunca masrafa karşılık hiçbir kıymeti harbiyesi kalmadı. Haydi başladık Irakya'daki yığınakları Orta Anadolu'ya taşımaya... Trenler gece bıkmadan usanmadan, yığınakları geriye taşıyordu. Bu taşıma aylarca sürdü. Almanlar bilmiyorlar mıydı bizim zorlandığımızı, bal gibi biliyorlardı. Kurt diplomat Von Papen'in anılarını okursanız, o günlerde ne dümenlerin döndüğünü görürsünüz. İkinci Dünya Savaşı'na girmemiştik; ama savaş sonrası demokrasiye girmiştik. Demokrasiye kavuşunca da, herkes ağzına geleni söylemeye başlamıştı. Söylenenler arasında savaşa niye girmediğimiz de soruluyordu. Siyasetçilerden biri meydanlarda demokrasi adına şöyle haykırıyordu: "Bizi savaşa sokmamakla erkekliğimizi öldürdüler..." Bizim erkekliğimiz savaşla eşanlamlıydı... Savaşa girersek erkeğiz, girmezsek dişiyiz. Olur muydu böyle şey?.. Bizde oluyordu. Çevremize baktığımızda, savaşa girenlerin ne erkekliği kalmıştı, ne dişiliği... Ülkeler yanmış yıkılmış, kadın, erkek, çocuk ölmüştü... Bu yıkım ve batım mıydı bize göre erkeklik? Savaşa girmedik, ama erkeklik, dişilik üstüne demokrasiye girdik. Tankları yağmurların durduracağına inandığımız gibi, savaşları erkekliğin önleyeceğini sanmıştık. Bugün acaba ne sanıyoruz? Bugün de kimilerine göre yasaklar kalkarsa, demokrasinin düzeleceği kanısındayız... D Kıyıdatiçtaneydiler/ dosttular/sevdalıydılar önce kederle yüklü talih uzaklaştı kıyıdan sonra yiğitlik/ Sonra sen kaldın./umut tek başma,/ ama bizim umudumuz/talihin ve yiğitliğin/bizim! Biz artık başka kıyılardayız/başka umutlara gebeyiz./ Bir de martılar vardı seni/seyreden senin yüzünden/martılar ürktti denizden. Y.llgur Durmaı Oda Oda orlasında bir masa bir kitap üstünde şarkı söyler sesin neredesin?herşey lerkedilmış bir gün, bugün unutulmuş aşk yoktur unutulan insanlardır sadece odalarda yapayalmzız bir bilsen Mtlımel ÖZkAN Uzak ülkeler gibi Vykumda Gökleri gibi çocukluğumun Yaramaz taylan Vykumda Ağaçları sinemaları kiiçük kızlan Kaçak sözcükleri o siirlerin Gecenin uykusuzluğu Vykumda Vyandım masmavi gecede Gitmiş bulutlar geyiklerle Ne deniz kuşlan Ne o çılgın arabacı Şiir yok yanımda Annem yeni ölmüş sanki Nurullah Can Gece 22
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle