Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Karadeniz'in yüksek yaylaları Anadolu insanı, yıllar yılı yaz başlangıcında yaylalara atmış kendini. Nedeni açık; hayvanlara yiyecek bulmak. Yani yaylacılık, hayvancılığa dayalı bir gelenek. Hayvan sayısının gittikçe azaldığı Doğu Karadeniz Bölgesi'nde bu geleneği artık iç ve dış turizm sürdürmeye çalışıyor. oğu Karadeniz kıyıları boyunca doğubatı yönünde uzayıp giden sıraddğların günümuzdeki adı "Yayla Dağlan" veya "Soğanlı Dağlan" Bu dağlarla denız ara sında kalaıı alan ıse yüksek bir yayla görünümunde Eskı coğrafı belgelerde Yayla Dağlaıı'na, "Kımmer Dağlan" adıylada rastlanıak muınkun Kimdır Kımmcrler'? Ilomeros "Odysseia" adını taşıyan yapıtında Kıuınıerlcr'den "Issu ~ dunyanın sisli karanlık bir ulkesinde yaşayan kavim" olarak söz eder. Kimmerler'dcn sonra bu bölge sırasıyla Iskıtler, Hıtııler ve Cencvızlılerın yonetımıne gcçıyor. M S 1462'de de Fatıh Sultan Mehmet taıafından Osmanlı topraklarına katılarak guııurnü/c kadar gelıyor. Bir söylenti de, Eskı Rhıza (dağ eteğı), şımdiki Rize il sınırlan içinde kalan Hemşin (Hamamaşen) yöresıne, rurkleıın Anadolu'ya gelmesinden çok önce, Iran uzerınden gelen kuçuk bir lürk boytınun yerleşmış oldıığudur. Yine bu söylentıye göre, ünlü ttalyan gezgın Ünzile ebe, uzun yıllar Rusya 'da kalmış, orada üntversiteye devam etmlş ve Türkoloji bolumünü bitirmişti. 4 yıl önce ölen Ünıile ebe, yurdunun ve insanlarının hasretine dayanamayıp geri dönmuş ve insanlarıyla bir arada 120 yıl yaşamıştı. yor insan. Hem de o zamanki dekorlar içiıı de. Elevit ve Ayder yaylalarından sonra, ara bayla ulaşmak olanaksız dığer yaylalara. Zın araba yolu yok. En yakın yaylaya yurüyerek 23 saatte ulaşılabılıyor. 1214 saat uzaklıkta kı yaylalara ulaşmak ise, sıkı bir yürüyüş cğı timı yapmış olmayı gerektirıyor. Bu yaylalar dan hangısınde olursanız olun çağımızın gun lük yaşantısından uler bulmanız pek olası değil Insanlar bu doğa cennetı ıçınde günümüzün olanaklarını da pck umursamıyorlar doğrusu Yaylacılık, hayvancılığa dayalı bir gclcnek. Ama son yıllarda geleneği sürduren en önemli etken, ıc ve dı^ turizm. Hemşin Yaylası'nda konaklayanlaıa bakıldığında, bunu daha iyı görebıliyor ınsan. Yaylacıların çoğunu yurdun başka başka kentlerınden gelmiş ış güç sahıbı ınsanlar oluşturuyor Gençlerın çoğu ıse ya lı sede ya da unıversıtede öğrencı Köylerde kalan, akrabalarıyla geçırıyorlar tatıllermı. Yerlı halktan yaylacılık yapanların sayısı bir haylı azalmış, çünku, hayvan sayısında hı/h bir düşüş var. Bunu, Çaymakçur Yaylası'nda karşılaştığımız ve artık "son yaylacılığını" yaptığını söyleyen Melihe Nine'nın sözlcrı ne güzel ö/etliyor: "Eskiden tıcr evin ahınnda en az 1520 sıgır olıırdu. Sıgırlar otlaga yayıldıgı zaman, »rlalık van, çıngırak sesinden inlerdi, >imdi ise ahınnda 6 sıfiırı olan bile v»k a/. Ba/ıları yaylarılıgı tumden bıraklı. Yıllardır kapalı hıılunan bir sıırıı ev var. Bakımsı/lıktan kışın uzerlerine binen 34 metrelik karın, çıgın basnıasına dayanamayıp yıkıldı )(ilti çogu. F.skiden, yani cayın hıını kuylerinin baş gelir kaynagı olmasından unce buyuk şehirlerde şimdiki kadar çok insanımi7 yoktu. Artık yaylacılık yapnıak bizim gibi yaşlı ihliyarlara kaldı, ama ne kadar daha devaıtı cdebiliriz? / o r geliyor Çoban'a çıkmak. Ayaklarda eski kuvvel yok ki.' Bu sene benim son yaylacılığım, daha yapacaf degilim." Yaylaların olağanüstü güzellikleri ve renkli folkloru yanında dıkkatlerı çok çarpıcı bir biçimde çeken bir neden de yayla yolları Yol kenarlarında ızlenen mımarı biçimleıı, doğanın değışmesıyle değişikliğe uğruyor. 2500 metre yüksekhklere kadar uzanan zengın çam ve kayın ormanları, daha yukarlarda oksijen azlığı nedenıyle, yerlerını bodur çalılıklara, ot ve çıçek türü bıtkılere bırakıyor. Bu yüzdcn ormanların yakınındakı vayla evlerınde daha çok ahşap malzeme kullanılmış. 10 cm kalınlığında, labalık bulduk yaylayı. Hayvanlannın kışlık yiyeceğinı sağlamak ıçın ot biçmeye başlamış yaylacılar. Yakaladığı alabalıkları elinde sallayarak yanımıza yaklaşan bir delikanlı "Hoşgeldiniz" dıyor ve elındeki alabalıkları hoşgeldın hediyesı olarak bize verıyor. Öncekı gelışlerinıızde tanıdığımız Halil fbrahim akşam yemeğıne davet edıyor bizi Alabalıkla bırlıkte nefıs yayla yoğurdu ve mısır ekmeğı ılaç gıbı gelıyor yol yorgunluğumuza. Gece bir başka sürprız karşılıyor bızi. Maksud'un Hanı ve Padon Otelı'nin salonunda eğlence var. Tulum eşliğınde horon. El fenerlerının ışığı ıle tulum sesine doğru ılerleyen üçerlı beşerlı grupların arasına katılıp eğlence yerıne gıdıyoruz. Rengârenk yöresel giysılerı ıçınde kızlı, erkeklı bir kalabalık horon tepıyor Bu gençlerden çoğunu gunduz Adıdas ayak kabıları ve blucinleriyle görmüştük Yaylalarda 34 yüzyıl öncesı yaşantıyı bulu D YALÇIN DtDMAN 16 Marko Polo, buradaki Turk boyuna mısafır o1muş. Erzurum'dan Karadenız bolgesıne geçen yol ıi7erındekı bir duzluğe "Mark Duzlüğü" denmesı de, bu söylentının kaynağını oluşturuyor Marko Polo, artık tarıhın malı olmuş, ama günümüzün motosikletli Marko Polo'larını bu bölgcde sık sık görmek muınkun. Pa/ar, Çamlıhemjin, Ayder Uzerindcn geçcrek, Çaymakçur, Kavrun, Kaçkar Dağı'nın eteklerıude karnp kuruyorlar, buralardan da Kaçkar'ın zırvesıne tırmanışa geçıyorlar, kızlı, crkeklı gruplar. Bu bolgeye gılmck ıçın, PazarÇamlıhemşın Elevıt yoluııu ızleyecek olursanız, Çanılıhem şınElcvıt arasında asırlara meydan okumuş gorkemlı bir larıhı eserle karşılaşırsınız: Zilkale Adı kalc, ama tam bir ortaçağ şatosu Gö? kararlıcı derınlıktekı vadıyi kontrolü altında tutan bir kartal yuvası adeta. Bazı kaynaklarda 6. yu/yıldan kalma olduğu belirtılen şatonun dış duvarları sağluııı kalmış, takat ıçindeki ahşap katlar zamanla çüruyüp yok olmuş, yüksek burçlarında da çam ağaçları boy atmış. Elevit Yaylası'na vardığımızda, oldukça ka aylaların olağanüstü güzellikleri ve renkli folkloru yanında, yayla yollarının da bir özelliği var. Yollar yukarlara tırmandıkça, mimari yapı değişikliğe uğruyor. Karadeniz yaylalanndaki evler, kıytdan yukanl bölgelerdeki evlerde ahşap malzeme kulla.