Katalog

Milano Moda Fuarı'nın gündeme getirdiği sorw Uluslararası moda uzmanları ve dergiler, son yılların gözde modacısı Giorgio Armani'nin yerini alabilecek genç stiliştleri saptamaya başladılar. Şans tanınanlar arasında, Türk modacı Rıfat Özbek'in de adı var. Romeo Gigli'nin 1987 yaz koleksiyonu defile çağrısını alanlar, şaşırmadan edemediler. İlk kez bir moda olayı için, çırılçıplak genç bir kız resmi kullanılıyordu. Ustelik hiçbir kışkırtıcı unsur taşımayan, yalın ve saf bir çıplakliktı bu... Yoğun bir çalışma sonucu, moda dünyasında kendine haklı bir yer edinen Gigli, bunu gayet olağan buluyor: "Söylemek istedigim son derece basit, giysilerini çizerken düşledigim kadın, bilinçli ve özgürdür; giyinirken bile kişiligi örtülmemelidir." Romalı Gigli'nin koleksiyonunu görenler onu anhyorlar. Tüm gardrobu, yumuşacık, sarıp sarmalayan kazaklardan, kayıp giden eteklerden ve alçak topuklu ayakkabılardan oluşan, hiç takı takmayan, aksesuar kullanmayan ve Meryl Streep gibi, soluk yüzlü kadınlar düşlüyor ve yaratıyor Gigli. Bu genç stilisti Giorgio Armani'nin tahtına varis ilan eden tngiliz gazetesi Observer'dan sonra, Vogue dergisi de Gigli'ye 17 sayfa ayırdı. Elle dergisi, Amerika baskısında ise, 10 sayfa içinde Gigli'nin koleksiyonlarını tanıttı. Uluslararası genç modacıların (Japon Kawakubo"Comme des Garçons" adıyla anılan ve Fransız Jean Paul Gaultier ile Azzedina Alaia gibi), tümünün ortak kaygısı, geleceğin kadınını belirlemek. Geleceğin kadını saldırgan değil... Ama çalışkan, mantıklı ve duyarlı, çalışırken ezilmeyen ve kadınlığından bir şey yitirmeyen türde olmalı. kışıklı, iyi eğitim görmüş Turk genci, 14 yıl önce mimarlık okumak üzere Londra'ya adım atmış... Mimarlık eğitimini kısa sürede terk eden Özbek, modanın büyüsüne kendini kaptırmış ve seçkin moda okıılu Saint Martin'e yazılmış. İlk koleksıyonunu ailesinin Londra'daki "olağanüstü şık" apartman dairesinde sergileyen Rıfat özbek, bu ilk defilesinde Afrika'dan esinlenen, ama Batı çizgilerini taşıyan giysiler tanıtmış moda eleştirmenlerine, alıcılara ve basına... "Afrika'dan Beatnik'e, oradan Capri stiline geçtim. Şiındilerde ise balenin gdrkemli dünyasında yolculuk ediyorum," diyor Rıfat Özbek. Milano'ya "Comme des Garçons"u (Japon modacı Kavvakubo), tanıtan Marisa Lombardi, artık butığinden Rıfat özbek giysilerini eksik edemediğini, onun bir klasik olduğunu vurguluyor. Bugunlerde, unlü tngiliz balerin Margot Fonteyn ve diğer "prima ballerina'Mar, Rıfat özbek'in ilham perileri: Tül gibi etekler, daracık, bedeneoturan giysiler, topuksuz ve bileğe sarılan bale ayakkabılan, onun stiline egemen. özbek, bu konuda şöyle diyor: "Giysilerin kumaşları da hareket kolaylığı saglayabilmeli. Çünkü bu giysileri giyenleri, bir ba Armani'nin tahtına kim oturacak? Londra'da yaşayan Rıfat özbek 'in son kreasyonlarında bale dunyasının çizgileri hâkim: "Giysllerln kumaşları da hareket kabiliyetl sağlayabilmeli..." diyor Özbek. lerin gibi dans etme arzusu sarmalı..." llalya'nın yetıştirdıği genç stilistlerden birı de Gianluca Gabrielli. Amerikalıların çok sevdığı ve sık sık ABD'ye davet edilen Gabrielli, henüz 23 yaşında, ama 4 yıldır moda dünyasında adım duyuruyor. Romalı bir zanaatkâr ailesinden gelen ve babası mobilya döşemecilıği yapan Gianluca Gabrielli, postmodern, ve "çılgın" koleksiyonlar sunmuyor piyasaya. Kesin ve kararlı çizgiler taşıyan, belli bir yapısı olan giysilerinden söz açıldığında, kendısini Armani'ye rakip göstermemelerini özellikle ıstiyor. En şık koleksiyonunda bile, gösterişli ve pahalı kumaşlara rağbet etmiyor ve basit, ucuz materyalleri yeğliyor. Gabrielli, arkadaş ve akrabalarının çalıştığı işyerine sabah bir Isviçreli işadamı gibi 7.30'da geliyor. Sadece bayram günleri değil, hiçbir tatil günü dinlenmeden aralıksız çalışıyor. Reklam Fiyonklara, fıstolara, takılara karşı olduğunu belirten îtalyan stilisti Gigli, kreasyonlarında yalnızca kaçınılmaz ve gerekli çizgileri arıyor. Bu anlayışa uygun olarak Romeo Gigli de, modada gelecek mcvsimin seçkin bir eğilimi olmaya aday varoluşçuluk akımını kendi açısından yakalamış. Sarlre ve Beauvoir'in yaşamöykülerinin ve düşüncelerinin yeniden gündeme geldiği ve varoluşçuluğun yeniden tartışıldığı şu günlerde modacılar da, "Yalnızca kaçınılmaz ve gerekli olnnu moda gözüyle bakılabilir. Biı Coco Chanel gibi, fiyonklara, fistolara, takılara karsıyız," diyorlar. Romalı Gigli'nin koleksiyonu, son derece "sade" giyinen Budist rahipleri bile ikna edebilecek yalınhkta giysilere sahip... Romalı modacı Gigli yalnız değil tabii ki bu görüşlerinde... Onun gibi otuz yaşlarında olan ve evlerinden uzakta, moda merkezlerinde kendilerini ve giysilerini kanıtlamaya çalışan pek çok stilist var. Bunlardan biri de Rıfat Özbek. Eleştirmenlerce, "olaganüstii bir kişi" olarak nitelendirilen 32 yaşındaki bu uzun boylu, ya Genç Îtalyan meslektaşlarıyla yarışan Rıfat Özbek'in ilham perileri balerinler: Giysileri, dans etme arzusu uyandıran çizgilere sahip. dünyasına hiç yüz vermeden yalnızca çok çalışması ve çevresini iyi izlemesi sayesinde bugünkü yerine ulaştığını da saklamıyor. Bu çok genç stilistin atölyesinin yıllık cirosu, 6 ınilyon lira civarında. Îtalyan moda dergileri kadar, Amerikan dergileri de sık sık onun koleksiyonlarına yer veriyorlar. Kadın gardrobu hazırlayan genç stilistlerden bir tanesi de genç bir kadın. 25 yaşındaki Cinzia Tomacielo, kısa ve özensiz saçlan, kalın caınlı gözlüklcri ve giysileri ile, ilk bakışta bir lise öğretmenini andırıyor. Kaygan siluetli giysileri, bir mimari yapıt gibi oluşturduğu kazakları ile, Tomacielo da birkaç genç stilist ile birlikte, 39 ekim arası Milano'da yer alan ve tüm dünya modasının kalbinin atmasını sağlayan Moda ve Tekstil Fuan'na katıldı. Bu yıl, özellikle genç stilistlere olanak tanıyabilmek için, Fuar'daki defılelere, "Contemporary" adlı bir bölüm eklendi. Bu girişim, moda dünyasında kendini kanıtlamış adların yanı sıra, genç kabiliyetlerin tanınmasına önayak oluyor. D 31