03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

şın da kahveciler. . Nargilelerin fiyatları camlarına göre değişiyor herhalde... Evet, camların kalitesine ve büyüklüğüne göre değişir. Kaça satıyorsunuz? En ucıı/u 56 bin lira, en pahalısı 3035 bin lira arasındadır. Hisar Camii'nin hemen arkasında bulunan KızlaragMi Ham'ndaki karanlık, kepenkleri indiıilmi^ dükkânlarla yoğunlaşıyordu. Geçrniştc iki katlı "uzun mesafe" hanı olarak, üst katta "döşekler"de konaklayanları, alt katta ise yükleriyle develeri, tüccarları, hizmetlilerinin kalabileceği odaları vedükkânlan barındıran Kızlarağası Hanı, şimdi tek katlı bir görünüme sahipti. Bir tür borsa olarak kullanılan ve Suriye, Şam, Halep, Musul'dan gelen dokumayla kumaşların pazarlandığı handa, bugün kilim, halı ve eski giysiler satan dükkânlar, nargileciler, kalorifer ve sıhhi tesisatçılar aşevlerinin arasında, sayılı açık işyerlerini oluşturuyorlardı. Değişik biçimlerdeki nazar boncukları, çeşitli kalitelerde tespihler ve küçük cam kavanozlarda rengârenk boncuklar, pullar... Hisarönü'nde sııalanmış ufacık tezgâhlarda yine sergileniyordu... Ali Tezcan da, tsmail Etike gibi, babasından kalma tezgâhında yaşam savaşı veriyordu. Yağmurlar, soguklar işinizi etkilemiyor mu? Hayır. Bizim sattıklarımız ktlçük şeylerdir; ama her zaman alınır. Nazar boncuğunu herkes alır. Yazın daha çok turistler alır. Ya kışın? Yağmur çoğalınca kapatınz. Ama "moda" diye her an alıcısı var bunların. Hele Bir sandviç büfesi, bir ayakkabı tamlrclsi ve boyacısı, ayrı ayrı payiasmışlar Ali Paşa Şadırvanı 'nı. Açıkta kurulu seyyar tuvaletten gelen kokularla köfte kokular, btrbirtne karışıyor. FotOğraflar: ÜMİT OTAN Izmir'in içinde, suskun fıskiyeleriyle Kemeraltı şadırvanlan Sesler, kokular birbirine karışmıştı. "Şevk Lokantası", "Aksüt" belki bazı İzmirlilere göre, eski ağız tadını yitirmemişti; ama Hisarönü'ndeki kahvede nargile tüttürenler, geçmişi, yok olan gelenekleri mutlaka anıyorlardı. HANDAN ŞENKÖKEN A ğaçlann arasından süzülen güneş, yerini ara sıra yoğunlaşan yağmura bırakmıştı. Yazın ve bahar aylarında bol yeşilli, pırıl pırıl parlayan çiçekler, boncuklar, el işi çoraplar, örtüler ve din kitaplanyla bezenmiş tezgâhlar artık içeriye çekilmiş ya da kepenkler tümüyle indirilmişti. Ağaçlar yapraklarını dökmüş, yeşiller sarıya dönüşmüştü. Hisar Camii'nin önünde her zaman bulunabilecek "Ünlii Hisarönü Sögüşçiisü", turistlerin şaşkın bakışlan arasında koşar adımlarla zabıtadan kaçmıyordu. Yağmur, Hisar Meydanı'nın yoğun kalabalığını ve karmaşasını, yeşilin her tonundaki irili ufaklı çiçeklerden yoksun bırakarak, ıslak bir ıssızlığa itivermişti. tthal malı minik saksıü çiçekler, kaktüsler, çiçek ilaçları, tohumları, aflandora, kraton, Japon gülü, piporanyalar artık eski "gözde"likİerini yaşamıyorlardı. Güz durgunluğu ile birlikte, kala kala, her zaman aranan kauçuk, deve tabanı, Japon sarmaşığı ve tek tük ithal malı küçük saksıiar kalmıştı. Sonbaharla birlikte, kış aylarını küçücük tezgâhlarında gerçek bir "kış uykusu"na yatarak geçirme hazırlığına girmiş Hisarönü esnafı, yaşamından yine de oldukça hoşnuttu. Onlar bu durağanlığı kanıksamışlardı. Tohumcular, çeyizciler, mühürcüler, • •t onanmcıları, •a l sıhhi tesisatçılar, kaloriferciler, tabelacılar, nar Marpuçların yapımı kaç giinünüzü alır? gileciler, aşevlerinin arasında çalışmalannı sürBir giiııde tamamlayabilir misiniz? dürüyorlar, geçimlerini sağlıyorlardı. Marpuççular, yazın üç günde, kışın ise on Nargile ve marpuç üreten, satan Etike ailesi, bu işi babadan oğula aktararak yazkış ça gUnde ancak biter. Bunların kurumasını halışıyorlardı. Sonbahar ve kış aylarının koşul valar etkiler. Nargileleri ve marpuçlan kimlere satıyorları onları etkilemiyordu. Üç oğlu da nargile, marpuç yapan Etikeler'den tsmail Etike, bir sunuz? Kış, hem üretiminizi hem de satışınızı yandan marpuç yaparken, diğer yandan da bi elkiliyor mu? Bizim müşterilerimiz yazın tııristlerdir, kızimle söyleşiyordu: Şadırvanların işlevini yttlrmesi, esnafa da yansımif. Esnafın çoğu, değtşen çevre koşullarına göre yeni işler edinirlerken kazancı tsmail L'sta, karın tokluğuna eski işini sürdürüyor. 12 şimdi yazkış pullar, boncuklar moda olunca satılıyor. Bu denli küçük şeyler, sizin kazancınızı nasıl saghyor? Geçiniyoruz işte. Bir lokmayla yetinmeyi bilen, kimseye muhtaç olmaz. Ben üzerimdeki kazağı on yıldır giyiyorum... Siz yelinmeyi bildiginizi ve lutumlıı <>lduğunuzu söylüyorsunuz, ama boııcuk ve pullardaıı para kazanıyununuz... Bunları satıyorsunuz... Aslında bana kalsa, bunların hiçbirine para vermem. Ama alıyorlar, süs yapıp giyiyorlar, ne yapayım? "Kantar ve baskül sanayi", "Kâğıt ambalaj sanayi", "DeriKılYaprak Ticarethanesi" tabelaları arasında fırçalar, tulumba parçaları satanlar, ganyah bayii, çay ocağı ve kıraathane sıralanmıştı. Ortada işlevini yitirmiş, ancak şadırvan görünümünü koruyan musluksuz "Ali Paşa Meydanı", yeşil şadırvan kubbesinin üstünde geIzmlr'in tarihi Kemeraltı Çarşısı'nda birçok şadırvan, Işleviniyitlrmesine karşın, halen kulla niş saçaklı bir dam ile örtülüydü. 1300'lü yılnılmakta olup namaz kılacaklara hizmet vermektedir. larda Ali Paşa tarafından onarttırılan bu şa
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle