24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kaybolmaya yüı tutan Beyoğlu sazlarından biri. hadmlar, karanhk köşelere saklanmış, boş masalann dolmasım bekliyorlar. Kimbllir kimlerle içkiiçecek, kimlere "dlve"yapacakla ise muşleriyi coflurmak, hüzunlendirmek, içki ve kadın için tahrik etmek. Beyoğlu saılarmm bu son fasıllan artık btkkın ve yorgun. Boş masalara çalmak, tüm heveslerini ktrmış, bit Eski sazlarda, fasıl vardı, müzik vardı... Saz başka, pavyon, bar başkaydı. Pavyon dedin mi kadın gelir akla... Şımdiki sazların da pavyonlardan pek farkı kalmadı. ERHAN AKYILDIZ renkli küçük ampuller çevreliyor sahneyi. Sazın genel dekorasyonunda fayans eg< men... Sahneyi yanlamastna ikiye bölmü: ler. Alt bölüm "civit mavisi" renginde fo mika lambri, üst bölüm de cam göbej renginde fayanslarla kaplanmış. Salonu sahne dışında kalan duvarlan ise deve ti yü renkli favanslarla kanlı... Sahnede adının Suna llhan olduğun öğrendiğimiz, topluca ve orta yaşlı bir bj yan şarkı söylüyor... "Arabesk ve neokh sik karışımı" bir repertuvar sunan şark cının programında, sazların çıkardığı kj layalım. "Dünyanm başkenti Sultanahmet Anadolu'nun başkenti Sirkeci derier Bir kış günü akşamın alacasında indim Sirkeci'ye dar bir sokak aralığmda durdu otobüs Yüzlerce küçük dükkân camlarında bütün Anadolu Yüzlerce insan daha once gördüğüm hiç görmediğim emanetçiler: neyim var gençliğimden başka bırakacak taksiciler: hangi deftere yazmıştım gurbetliğin adresini oteller: yeni çıktım sılamdan, bu gece yatmasam da olur Yüzlerce uğultu kuşu içimde yüreğim daralıyor Ege Jet Balıkesir'e, tzmir'e hemen şimdi Cesur TUrizm yolda kalmazsm hemşerim Diyarbakır, Urfa DadaşApollo 12 den hızlı Erzincan, Erzurum, Kars Dünya şampiyonu yoltarın kralı Gazanfer Ankara Soluğum buz tutmuş boğazımda renk değiştiriyor sesim Şaşırıp kalmışım, avucumda mavisi küflenmiş bir gökyüzü sigaraya yeni başlamış bir bulut katarı İçimde sadece hüzün..." Refik Durbaş'ın, insanın yüreğine nostalji rüzgârları serpen, bu gUzel dizelerin G dostumuz Refik Durbaş'ın "Çaylar Şirketten" adlı uzun yapıtından aldığımız güzel bir bölümle baş elin, biz yazımıza, siz de pazar gününüze, şair lan Istanbul sazlan"nı anlatan yazıyı hazırlayabilmek için yaptığımız çalışmalarda ilk durağımız Sirkeci oldu... Sirkeci Garı'na girerken hemen sağ yanda yükselen dik merdivenleri tırmandığınızda, karşınıza çıkıveren "Anadolu Saz" dan başlayahm işe dedik. Dedik demesine ama, Anadolu Saz'ın kapısına vardığımızda, büyük bir cami inşaatı ve "Saz kapanalı iki yıl oldu" haberiyle karşılaştık... kahkahalarını anımsıyordu. Şarkı bitecek, bir masada, bir adamm karşısmda yapay kahka Sonra da ver elini Beyoğlu ve yeni saz arahalar atacak ve karanhk geleceğini duşiindükyışlan... çe, geçmişteki $en günlerini özleyecekıi. Yaşin'le Beyoğlu'nda "O kapı senin, bu kapı benim", saz ararken, bir yandan da de anlattığı Sirkeci'nin yerinde şimdi yelsenaryo yazıyoruz: ler esiyor... Otobüs yazıhanelerinin, emaO, Portekizli bir konuk gazeteci olacak, netçilerin, hemen her kentin adını taşıyan ben de "Tiirkiye'deki eğlence yerleriyle ilotellerin yerini, yeni işyerleri, yeni yapılar gili bir yazı hazırlamaya gelen" bu konualmış... Istanbul'a göçenlerin dört bir yağu gezdiren Türk... Bundan amacımız da nı parsellediği "Anadolu'nun Başkenti Sirsazlarda fotoğraf çckerken, bilgi alırken keci"den artık eser yok... başımızın belaya girmemesi... Sirkeci'de yitirilenler, salt geçmişe ilişİlk durağımız, kapısındaki neonda "Bekin bu görüntüler de değil... Anadolu'dan yoğlu Saz" yazan eğlence yeri oluyor... gelenlerin eğlence dünyası, "sazlar" da Girişteki birkaç "görevlP'yi aştıktan yok olmuş bugunün Sirkeci'sinde... Çağsonra ikili, oynak bir kapıdan, uzunca İar öncesinin "Anatanrıça tdolleri"ni dikdörtgen bir salona giriyor, sonra da anımsatan, iri göğüslü, geniş kalçalı solistgözümüze ilişen ilk masaya oturuyoruz... ler, bordo papyonlu yaşlı tefçilerin yönetSahne tam karşımızda ve televizyon ekratiği görkemli fasıllar, tatlı bir anı olmuş nını anımsatan bir görünümu var... Bir yaartık Sirkeci'de... nıp bir sönen; kırmızı, mavi, yeşil ve sarı Mehmet Yaşin'le, "Kaybolmaya yüztu İri göğüslü, geniş kalçalı solistler, bordo papyonlu yaşlı tefçilerin yönettiği görkemli fasıllar, tatlı bir anı "Bir zamanlar maıiye bak ne kadar şendik " derken uıak olmayan geçmişindekl çocuksu olmuş artık Sirkeci'de... Bir kadın bir erkek. Biri levk, diğeri ekmek bir elinde rakı, bir elinde su, yanında kadın dost akraba saıda çaiiftığını öğrenirlerse.. 16
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle