Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Aşk öykülerinin zırhlı birlikleri Swann'ın Aşkı" ve "Teneke Trampet" gibi filmlerin senaristi JeanClaude Carriere, bugünlerde (t yeni bir romanın senaryo çalışmaları peşinde: Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği..." Kundera'nın "Hafıfliği" beyazperdeye ağırlığını koyuyor: J eanClaude Carriere, son derece titiz bir senarist. Aklına gelen bir düşüncenin, çevresindekiler tarafından onaylanmaması halinde, hemen yeni bir duşunce üretmeye geçiyor. "Ama," diyor, "çalışmayı arzuladığım kadar çok sayıda yeni yapıl üretemiyonım, DU yüzden de dev romanlar uzcrinde calışmayı yeğliyorum." Yönetmen Peter Brook'la birlikte çalışarak yazdığı ve Avignon'85 şenliğinde sergilenen "Mahabharata" filmi için, Carriere tam 10 yıl uğraşmış. Günler Grass'ın romanından yola çıkılarak yönetmen Schlöndorff için gerçekleştirdiği Teneke Trampel'in senaryosunu yazarken de filmin 1945 yılına kadar gelmesinı ısteyen, Carriere olmuş: "Gerçekle roman 1958 yılında sona eriyordu; ama 20. yüzyıl Avrupa'sında, 1958 yılının bir önemi yoktıı, diye duşundüm ve filmi 1945'te kestim, böylelikle, başlangıç ve sonu ile lam bir tarihsel çerçeve çizdiğime inanıyurum. Kaldı ki Teneke Trampel'in bir ikinci bölümii olacak olsa o da 1968'de bitmeliydi..." Carriere'in film yapmayı rcddettiği romanlar da var. Bunlardan bir tanesi de "Under the volcano" (Volkanın Altında). Kendisine 8 kez aynı teklif yapılmasına rağıııen, bu kitaptan bir film olamayacağına kesın olarak inanan Carriere, bu düşüncesinde haklı olduğunu John Huston'un filmini görünce anlamış. Luis Bunuel'in vazgeçilmez senaristi birlikte, Bunuel'in, "Gunduz Güzeli", "Burjuvazinin Gızli Çekiciliği", "Bir Oda Hizmetçisinin Günlüğü", "Sanıanyolu" gibi en önemli filmlerini gerçekleştirmışlerdi bugünlerde, tam da istediği tur bir çalışma yaptı: Bir romanı senaryolaştırmak. GUnter Grass ve Proust'tan sonra, bu kez Milan Kundera'nın romanıyla karşı karşıya Carriere. 40 filmin senaryosuna imzasını atmış, Bunuel, Milos Forman, Schlöndorff ve Ferreri gibi yönetmenlerle çalışmış olan Carriere, senaryo çalışmalarını, 30 yıllık meslek hayatının amlarıyla yüklü bir eıierji volkanı gibi, heyecanla yürüttüğünü söylüyor... Ülkemizde de tanınan ve "Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği" romanı büyük ilgi gören Milan Kundera da, JeanClaude Carriere ile birlikte çalışmaktan çok ınemnun. 1929 doğumlu ve Çek asıllı olan Milan Kundera, 1975 yılına dek yaşadığı Prag'dan ayrılarak Paris'e Milan Kundera'nın görünltisü (solda) önünde, zırhlı bir aracm yanında, "Varolmanın Dayanılmaz HaflflljVnln Tereza'sı (Amertkalı oyuncu Nancy Jravls) ve Tbmas'ı (İngiliz oyuncu Daniel Day Letvis.) yerleşmiş ve bugünleıde, ilginç bir uçlü, yönetmen Philip Kaufman, senarist Carriere ve Kundera, Paris sokaklarında birlikte dolaşıyorlar. Carriere, filmin senaryosunu baharda tamamladı ve bugünlerde yönetmen Philip Kaufman, çekime Fransa'da başladı. Oyuncular son derece genç ve ünsüz; ama pek yakında "fazlasıyla" unlenecekleri bir gerçek: Ingili? Daniel Day Lewis ve Amerikalı Nancy Travis, bu oyuncular. Çekimlere Kundera da katılıyor ve tam bir ekip çalışması sürdürüyorlar. JeanClaude Carriere, bundan onceki calışmasını, 1985 Avignon Festıvali için hazırlamış ve o görkemli "Mahabharata''nın senaryosunu yazmıştı. O sıralar "Amadeus"un yapımcısı olan Saul Zaentz, Carriere'e, "Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği"nden söz etmiş ve bir kez daha okumasını salık vermiş... "Kitabı senarist go/uyle yeniden okurken, kuşkusuz olaganustii bir filmin çıkabilecegini sezmişlim" diyor Carriere. Kitaba tamamcn "sadık" kalmayacaktı film, ama gene de ona son derece "yakın" olacaktı. Biraz felsefi ve dıışünsel yanları ayıklanacaktı: "Ama bu fclscfeyi, olayların içinde eritip, satır aralarında kullanacaklım, soınut olaylann içinde o duşünceler kcııdilerini hissettircccklerdi. Sudaki şekerin erimesi gibi, gri/r gorıınmeyecck, aınu ladını alınıık mumkıın olacaktı. Ve en önemlisi, lasıyıcı unsuru belirlecekliııı... Olaganüstu olaylann göl^esinde ya^anan bir ulugamıstu a>k..." "(,'iınkü," diyor Carriere, "Tomas'ı Tere/.a'ya bağlayan aşkın gerisinde bir baska buyuk ulay yaşanıyordu. 1968 baharı idi ve Ruslar, Çukoslovakya'yı i^gal ftmi^lerdi. Kğer o tanklar ve zırhlı lıirlikkr olmasaydı, bu ask, bu denli olaganuslu olııma/dı. Romeo ve Jııliet'in aşkları da eğer arada Cupuletiler vr MonU'chileriıı duşmanlıgı olmasaydı, boylcsinc derin olama/dı. Her aşk oykusunde, lıangi şckilde go^e gorıinurlerse gorunsunler, mutlaka ^ııiılı birliklcrc gereksinme vardır." Milan Kundera ise, Tomas ve Tereza'nın askını, "Gerçek bir tuzak halini alan yer yuvarlağında, "ınsan yaşamının yenıdcn kcşfinden başka bir >ey değildir" diye tanımlıyor. Tck nığın barışsal evriminin atom bombasından daha fecı sonuçlar doğurabileceğini öne suren Kundera, JeanClaude Carriere'in, 'Vırhlı birliklcr ve tanklarla ku^atılmı^ a^kın olağanustuluğu" duşıinccsını pck bcğendiği muhakkak .. Bundan sonrası ıse kolaydır. Carriere ilk sahncyi yazdığında ve bunu Kundera'ya gostcrdığındc, " lamam, başardın," övgüsünü alır ve heyecanla çalı^maya ba^lar. Kundera da bundan sonra, hemen her gun bir mektup yazarak, yeni diyaloglar önerir, adetaromanıse naryonun gölgesinde yeniden yazar. 1968 olaylarında bir rastlantı olarak Prag'da bulunan, o günleri yaşayan ve Kundera'yı o günlerden tanıyan JeanClaude Carriere için, bu işbirliği son derece yararlı ve zevklı olur. I Filmin Çekoslovakya sahneleri, bir Fransızl kasabasında çekilccek, Isviçre çekimleri için ise gerçekten tsviçre'ye geçilecek. Carriere, Milan Kundera'dan söz ederken, onun ülkesine son derece bağlı bir kişi olduğunu vurguluyor. "Her şeye rağmen ulkcsini terk etmek istemedi ve ta ki vatandaşlık hak kı elinden alınana, yani 1975 yılına dek, orada yaşamakla direndi," diyor. "Milos Forman ve onun gibi pck çok aydın daha 7 yıl once Çekoslovakya'yı terk elmişlerdi. O ise, gurbeti geç yaşında tanıdı. Bu yüzden olsa gerek, onun! 'Merkezi Avrupa' gibi bir saplantısı vardır. Var| sıl ve ortak kulturleri yaşayan ulkclcrin insanı olmak ister o; çiinkiı Avrupa'nın yapay olarak ikiye aynlması ve 'DoguBatı Avrupalı' insan lar diye bir ayrımdan çok acı çekmiştir. Bu yüzden de kendisine Slav denmesinden nefretl eder." Milan Kundera, bugün Paris'te, Ecole Des Hautes Etudes'de ders veriyor. Bu yılkı dcrs programında, Dostoyevski'nın "Cınler"i var. Carriere de, Varoimanın Dayanılmaz Hafifli ği'ni bitirir bitirmez, bu dev romanı senaryo laştırmak ü/ere çalışmalara baslayacak. Fılm.j 1988'de Çekoslovakya'da çevrilecek ve yonetj meni, Carriere'in daha önce "Danton" filmınl de birlikte çalıştığı Wajda olacak. Kundera ve Carriere, bu konııda da birlikte konuşacak pck çok şey buluyorlar... "Her ikimiz de kilabı satır satır adeta ezbere biliyoruz. Saatlerce Paris kahvelerinde Dostoyevski'yi tartışıyoruz, ama o gerçekte bir Tolstoy hayranı," diyor Carriere, Kundera için. C ı 1 Derleyen: EREN SOLEY JeanClaude Carriere, bugüne kadar 40 fllmin senaryosuna imzasını atmıs bir senarist. 18 "Varolmanm Dayanılmaz Haflfliğr romanı enaryo nın senary çalışmalarını, Jean Claude Car riire,, Milan kundera ile isbirliği içinde surdür dii. Yazar da, senarist de sonuçtan memnun