23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

7 ENERJİ medyanın haberdar olmaması” olarak sunan Bulak, tahkimin diğer “avantajlarını” da şöyle sıralıyor: “Hız: Devlet mahkemelerine kıyasla daha çabuk sonuçlanması. Anlaşmazlığın bilirkişiler tarafından değerlendirilmesi. Uluslararası tanıma ve tenfiz kolaylığı. Tüm tarafların rızası ile başlatılan bir prosedür olması.” Bulak, tahkimin olumsuz yanlarını da “Pahalılık, tenfiz zorunluluğu, anlaşma yapılmamışsa temyiz hakkının olmayışı, kimi zaman uzun sürmesi” olarak sıralıyor. Uluslararası tahkim kapsamında alınmış bir kararın Türkiye’de uygulanabilmesi için gerekli olan ve adli yargının içeriksel değil, büyük ölçüde şekilsel bir denetim yaptığı “tenfiz (kararı uygulamak, infaz ettirmek)” sürecini bile olumsuzluk olarak değerlendiren Bulak, “Tahkimin enerji piyasasındaki önemi, ulusal yargıyı devre dışı bırakarak yabancı sermaye için kamu hizmetlerinin piyasaya açılmasından kaynaklanmaktadır” görüşünü belirtiyor. Sözleşme olmaksızın tahkim Yatırım anlaşması tahkiminde devlet ile yabancı yatırımcı arasında sözleşmesel bir ilişkiye gerek olmadığını belirten Boden, “Taraf devletin tek taraflı olarak tahkime ilişkin rızasını yatırım anlaşmasında icap olarak sunduğu, yabancı yatırımcının ise yatırım anlaşmasında öngörülen tahkime başvurmak suretiyle bu icabı kabul etmiş sayılacağı kabul edilmektedir” görüşünü bildiriyor. Yatırım anlaşmalarının iki taraflı ya da sektörel veya bölgesel olabildiğini kaydeden Boden, çok taraflı yatırım anlaşmasının ise Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) bünyesinde henüz taslak halinde bulunduğunu anımsatıyor. Türkiye’nin de çok sayıda iki taraflı yatırım anlaşması ve Enerji Şartı Anlaşması’na taraf olduğunu belirten Boden, Türkiye’nin yaptığı iki taraflı anlaşmalarla tanınan “hakların” belli başlılarını sıralıyor. Bunlar arasında sermayenin transferi için öngörülen serbestlik ve kamulaştırma yasağı dikkat çekiyor. Boden, bu iki konuyu şöyle aktarıyor: “ Kamu yararına ve ayrımcı olmayacak şekilde yapılmadıkça ve yeterli ve etkin tazminat ödenmedikçe kamulaştırmama, devletleştirmeme veya doğrudan veya dolaylı olarak benzer etkisi olan tedbirlere maruz bırakmama. Yatırımlarla ilgili bütün transferlerin serbestçe ve gecikmeksizin yapılmasına izin verme.” Yatırım anlaşmalarıyla da değişik tahkim mekanizmaları öngörüldüğünü, bunlardan Devletler ve Diğer Devletlerin Vatandaşları Arasındaki Yatırım Uyuşmazlıklarının Çözümlenmesi Hakkındaki Konvansiyonu’na (ICSID Sözleşmesi) taraf olan Türkiye’nin taraf olduğu yatırım anlaşmalarının da hemen hemen tamamının ICSID tahkiminine rızayı içerdiğine dikkat çekiliyor. Bildiride, Birleşmiş Milletler Uluslararası Ticaret Hakuku Komisyonu’nun hakem heyeti UNCITRAL ile Paris Uluslararası Tahkim Odası nezdinde kurulacak tahkime de diğer mekanizmalar olarak yer veriliyor. ? Her ihtilaf tahkime götürülmek isteniyor Begüm Bulak, yabancı yatırımı teşvik amacıyla Anayasa’da yapılan değişiklikle uluslararası tahkimin yolunun sonuna kadar açıldığını ifade ederken, bunu da yeterli görmeyerek, şu talepte bulunuyor: “Ülkemizde henüz ne ölçüde serbestlik sağlandığı tartışılabilir boyuttadır.Yatırımcıların enerji sektörünü ortak bir pazar olarak benimsemeleri ise ancak uluslararası tahkimin onlara sağladığı güvence ile mümkün kılınacaktır. Bu nedenle uluslararası ticari anlaşmazlıklardan kaynaklanacak her türlü ihtilaf için tahkim artık alternatif bir yargı metodu olmaktan çıkıp, genel yargı mekanizmasının yerine geçmelidir.” Yatırım anlaşması tahkimi ICCI’de gündeme getirilenler yalnızca uluslararası tahkimin genel yargı mekanizması yerine konulmasını değil, bundan çok daha öteye geçen ulus devlet, yargı ve idare erkini ortadan kaldıran bir anlayışa kadar uzanıyor. Avukat Değer Boden’in “Enerji Uyuşmazlıkları ve Yatırım Anlaşması Tahkimi” başlıklı bildirisi, sözleşmesel bir ilişki olmaksızın ulusal yargının ve idare erkinin nasıl devre dışı bırakılmak istendiğini ortaya koyuyor. Boden, yatırım anlaşması tahkimini “yabancı bir yatırımcıyla yatırıma ev sahipliği yapan ülke arasında görülen yatırım anlaşmasında ev sahibi ülke tarafından yatırımcıya tanınan hakların ihlali iddiasına dayanan tahkim” olarak tanımlıyor. Bildiride, yatırım anlaşması tahkiminin ülke içinde nerelere kadar uzanabileceği şu cümlelerle ortaya konuluyor: “Devletin yatırım anlaşmaları altında her tür organının her tür işlemi dolayısıyla sorumlu olması söz konusudur.Yatırım anlaşmasında yatırımcıya tanınan bir hakkın ihlali iddiası devletin yapmış olduğu bir yasama organı işleminden kaynaklanabileceği gibi, bir mahkeme kararı da ya da idarenin çeşitli işlem ve eylemlerinden de kaynaklanabilir.” ENERJİ ENERJİ ENERJİ Ulusal yargıyı devre dışı bırakan uluslararası tahkim düzenlemesi Anayasa’ya yerleştirilirken, enerji alanında 30 milyar dolar yabancı yatırım geleceği iddiası kullanılmıştı. Uluslararası tahkimin gerekçesi yabancıların yatırım yapabilmek için güvenli bir ortam aramaları olarak sunulmuştu. Gelinen aşamada beklenen yabancı yatırımlar gerçekleşmediği gibi Türkiye tahkim nedeniyle önemli miktarlarda tazminatlar ödemek zorunda kaldı. Kasım 2004 tarihinde Milletlerarası Tahkim Odası’na (ICC) başvuruda bulunarak, 94.9 milyon dolar tazminat talep etti. Tahkim süreci 13 Temmuz 2006 tarihinde tamamlanırken, 34 milyon 573 bin dolar tazminat ve 1.5 milyon dolar tahkim masrafı faiziyle birlikte ödendi. Soma AB Termik Santralı İşletme Hakkı Devri: SüselSüzer Soma Elektrik Üretim Ltd. Şti tarafından 12 Temmuz 2002 tarihinde Milletlerarası Ticaret Odası’na (ICC) tahkim başvurusunda bulunularak, 83.01 milyon dolar tazminat talep edildi. Tahkim davası 17 Mart 2005 tarihinde sonuçlandı. Davada hükmedilen 28 milyon 106 bin dolar tazminat faiziyle ödendi. YatağanYeniköyKemerköy Termik Santralları İşletme Hakkı Devri: Güney Ege Enerji Ltd. Şti, 10 Temmuz 2003 ENERJİ ENERJİ ENERJİ Enerjide tahkim ödemeleri Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in, CHP Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü’nün soru önergesi üzerine verdiği 14 Ocak 2008 tarihli yanıt, Türkiye’nin enerji alanındaki tahkim davaları nedeniyle faiz hariç olmak üzere 193 milyon dolar kaybettiğini gösterdi. Türkiye’nin kaybettiği tahkim davaları ve ödenen tazminat tutarları şöyle gerçekleşti: SakaryaBolu Dağıtım Bölgesi İşletme Hakkı Devri: Sakarya Bolu Elektrik Dağıtım A.Ş (SBD) 7 Şubat 2003 tarihinde Milletlerarası Tahkim Odası’na (ICC) tahkim başvurusunda bulunarak, 93.3 milyon dolar tazminat talep etti. Tahkim süreci 20 Mart 2004 tarihinde sonlandı ve 24 milyon 198 bin dolar tazminat faiziyle birlikte ödendi. YozgatSivasTokat Dağıtım Bölgesi İşletme Hakkı Devri: Kızılırmak Elektrik Dağıtım A.Ş, 24 ENERJİ ENERJİ ENERJİ tarihinde Milletlerarası Ticaret Odası’na (ICC) tahkim başvurusunda bulundu ve 479.4 milyon dolar tazminat ve faiz talep etti. Tahkim davası 21 Ekim 2004 tarihinde sonuçlandı ve Türkiye 90 milyon 253 bin dolar tazminatı faiziyle birlikte ödedi. KonyaIlgın YapİşletDevret Projesi: PSEG Global Inc. tarafından 22 Mart 2002 tarihinde Uluslararası Yatırım Anlaşmazlıkları Çözüm Merkezi’ne (ICSID) tahkim başvurusunda bulunularak, 500 milyon dolar tazminat talep edildi. Tahkim süreci 19 Ocak 2007 tarihinde sonuçlandı. Türkiye 9 milyon 62 bin doları tazminat ve 4.6 milyon doları mahkeme masrafları olmak üzere 13.5 milyon doları tazminatıyla birlikte ödedi. ? ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle