23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ENERJİ 14 ENERJİ EKONOMİSİ Petrol fiyatlarının oluşumunda hiçbir etkisi/katkısı olamayan Türkiye gibi ülkelerin, bir yandan ithal kaynakların enerji tüketim profili içindeki paylarını azaltmaları, bu kaynakları daha verimli kullanacak politika ve uygulamaları yaşama geçirmeleri ve bu noktada da kendi kaynaklarını hızla devreye almaları gerekmektedir. Oysa yanlış politikalar, bir yıldan ötekine değiştirilmesi kolay olmayan sonuçlar vermektedir. piyasasının geleneksel dinamikleri yerine, borsa spekülasyonu ve doların düşük seyri gibi faktörler etkili görünmektedir. Bir diğer faktör, petrolle tarihsel olarak hep iç içe olan jeopolitik faktördür. ABD Enerji Bakanlığı’nın kısa dönem tahminlerinde ise, 10 Haziran 2008’de yayınlanan Kısa Dönem Enerji Tahminleri raporunda; 2008 yılı ortalama ham petrol fiyatı 122 dolar, 2009 yılı fiyatı ise 126 dolar olarak verilmektedir. dönemde yapılmış olmasına karşın, son (Grafik6). Bunlar, söz konusu Arzın, daha doğrusu üretimin, derece iyimser sayılacak bu gelecek kuruluşlara göre gerçekleşme olasılığı başta Suudi Arabistan olmak üzere senaryoları, 2008 yılında yerini bu kez, “en yüksek” senaryo değerleridir. OPEC üyesi ülkelerde, önümüzdeki çok kötümser sayılabilecek tahminlere Doğal olarak, başta Ortadoğu’daki siyasi aylardan itibaren artması bırakmış görünmektedir. ABD Enerji gelişmeler olmak üzere jeopolitik beklenmektedir. Suudi Petrol Bakanı Bakanlığı’nın 2008 Mayıs’ında etkenler, petrole alternatif yakıtların Ali el Naimi, 28 Mayıs’ta The yayınladığı yeni uzun dönem (2030’a) kullanımında (olası) devrimsel Guardian’a yaptığı fiyat dönüşümler veya küresel ölçekteki açıklamada halen teşvikler, küresel ısınmaya paralel olarak günde 9.1 milyon yenilenebilir kaynaklara daha hızlı varil olan petrol yönelim, dünya ekonomisindeki talep üretimlerini, daralmaları veya krizler, spekülatif Haziran’dan etkiler gibi etkenler, bu senaryolardan itibaren 9.45 milyon varile çıkaracaklarını açıklamıştır. Piyasa kurallarının egemen olması halinde fiyatların 6070 dolar civarında olması Grafik7: ABD Enerji Bakanlığı Petrol Fiyat Tahminleri (Mayıs 2008) gerektiğini, OPEC Başkanı dahil bir tahmini, referans senaryoda 110 çok petrol üreticisi Bakan dile dolar olarak öngörülmektedir getirmektedir. Orta vadede, OPEC (Grafik7). üyesi ülkelerin 120 milyar dolarlık Grafik6: Uluslararası Enerji Ajansı Petrol Fiyat Tahminleri toplam yatırım karşılığında, 100’ü Bir yıl içinde, 2030 öngörüsünü aşkın sayıdaki projeyle, önemli 59 dolardan 110 dolara çıkaracak ne farklı gerçekleşmelere de neden oranda arttırmaları beklenmektedir. olmuştur da, tahmin bu denli olabilecektir. Suudi Arabistan’ın 2009 yılı üretim yükselmiştir? Burada tahminlerin 2007 yılı içinde, petrol fiyatlarının hedefi, ABD Enerji Bakanlığı’nca, 12 isabetsizliğinden ziyade, petrol görece yüksek seyrinin yaşandığı bir ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ milyon varil olarak açıklanmaktadır. Dolayısı ile gerek arzın artması, gerekse aşırı fiyatlar nedeniyle talebin bir süredir daralmaya başlamış olması gibi nedenlerle, mevcut yapay fiyatların sürdürülebilir olmadığını düşünmek için gerekçelerimiz vardır. Fiyatların önemli oranda düşmesini beklemememiz yönünde, UEA Baş Ekonomisti Dr. Fatih Birol’un açıklamalarına karşın, doların diğer para birimleri karşısındaki aşırı düşük seyrinin sona ermesi ve jeopolitik etkenlerdeki olası iyileşmeler gerçekleştiği takdirde, fiyatların 100 doların altına inmesi, daha doğal bir beklentidir. Petrol fiyatları ve Türkiye Bizim tüm bu olası senaryolara karşı, “A”, “B” ve “diğer harflerle” çoğaltabileceğimiz önlemler paketimizin olması gerekmektedir. Zira mevcut politikalar nedeniyle, enerji tüketim profilinde yüzde 30’ların üzerinde petrol ve ona yakın doğalgaz yer alan ülkemizin, her 2 kaynakta da yüzde 90’dan fazla ithale bağımlı olması, bu önlemlerin varlığını yaşamsal kılmaktadır. Buna karşın, petrole bağımlılığımızı ve verimsiz kullanımı artıran karayolu ağırlıklı ulaşım politikaları ve elektrik üretiminde akıl almaz ağırlıktaki doğalgazın payını daha da artıracak yeni gaz santralı lisansları dağıtımı; genel geçer doğruları sıralayıp, bunun tam aksine politikaların uygulandığına ve uygulanacağına dair saptamalarımızı, ne yazık ki haklı kılmaktadır. 2007 yılı (resmi olmayan) petrol ve doğalgaz faturamızın toplam 35 milyar dolar civarında gerçekleşeceği dikkate alınırsa(10), enerji politikalarında gösterişli açıklamaların yerine ciddi ve kökten politika değişikliklerine gitme konusunda çok geç kalındığını söylemeliyiz. Ülkenin zengin hidroelektrik potansiyelinin (teknikekonomik kullanılabilir potansiyel 180 milyar kilovatsaat) dörtte üçü, zengin linyit rezervlerimizin (10 milyar ton) 3’te 2’si, Elektrik İşleri Etüd İdaresi’ne göre Türkiye’nin mevcut kurulu gücünden da fazla olan (48 bin megavat)(11) neredeyse tamamen atıl beklemekteyken, ithal gaza, ithal kömüre bağımlılığımız, yeni lisanslar verilerek arttırılmaktadır. Diğer yandan bu potansiyeli devreye alabilecek yatırımların sağlıklı ve gerçek maliyetlerle gerçekleştirilebilmesi için profesyonelce davranılıp, lisans verme esasları işin gereğine göre hazırlanacağına, “her gelene” lisans verilip, daha sonra da “çantacılar türedi” diye şikayet edilmektedir. (Lisansı veren de, şikayet eden de Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu!) (12). Ham petrol fiyatları arttıkça, belli petrol ürünlerinin fiyatlarını içeren formüller dahilinde satın alınması gerçekleşen doğalgazın da fiyatı artmaktadır. Zira söz konusu formüllerde, gaza alternatif oluşturduğu varsayılan(13) bazı petrol ürünlerinin fiyatları, belli katsayılarla çarpılarak dönemsel ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle