01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ENERJİ 12 ENERJİ EKONOMİSİ Petrol fiyatları neden yükseliyor? Nereye gidiyor? A. Necdet PAMİR Uluslarası Enerji Uzmanı etrol fiyatlarının “önlenemeyen” yükselişi, konuyu en iyi bilen uzmanların ve kurumların tahminlerini alt üst etmeyi sürdürüyor. Bir yandan da söz konusu tahminler arasında, önemli zıtlıklar göze çarpıyor. Goldman and Sachs gibi kuruluşlar, petrolün varil fiyatının 200 doları bulacağını öne sürerken; kimi uzmanlar ve kuruluşlar ise fiyatların düşeceğini tahmin ediyorlar. Bu öngörülerin hangisinin yönlendirme amaçlı, hangisinin (ister doğrulansın, ister yanlış çıksın) bilimsel ve tarafsız bir temele dayalı olduğunu anlamak da giderek zorlaşıyor. Tükettiği petrolün yaklaşık yüzde 92’sini ithal eden ve 2007 yılında petrol ve gaz ithalatına yaklaşık 35 milyar dolar ödeyen ülkemiz için de bu konu, yaşamsal önem taşımaktadır. Petrol fiyatlarının artmasına neden olan hususları ve olası gelişmeleri değerlendirmeden önce, fiyatları belirleyen başlıca etkenleri olabildiğince ayrıntılı olarak sıralamakta yarar vardır. Daha sonra da, bu etkenlerin hem son yıllarda hem de son günlerde ne denli etkili olduklarını dikkate alarak, geleceğe yönelik genel bazı yaklaşımlarda bulunmak biraz daha kolay olabilecektir. Ekonomik etkenler Üretim tüketim dengesi (Arz Talep) Arama, üretim, taşıma maliyetleri Diğer yatırım maliyetleri Yatırımlarda gecikme Doların düşük değerdeki seyri Politik etkenler Piyasa düzenlemeleri (Yasal düzenlemeler, regülasyonlar) Ambargolar, siyasi Grafik1: Dünya Petrol Fiyatları (ABD Doları 2006 değeriyle.) riskler Karteller (OPEC, şirketler, vb.) Vergiler Çevre kirliliği düzenlemeleri Coğrafi etkenler Rezervlerin homojen olmayan dağılımı Tanker (ya da ihraç yolu) sağlayabilme olanağı Hava durumu, mevsimsel etkenler, kasırgalar Grafik2: OECD Ortalama Petrol İthal Maliyeti Diğer etkenler Ürünlerin kalitesi, Fiyatların son yıllardaki yüksek piyasanın tercihleri seyrinin başlıca nedenleri ise şöyle Alternatif ürünlerin varlığı/yokluğu sıralanabilir (1): Rafinaj kısıtlamaları; taşıma Küresel ekonomideki yüksek kısıtlamaları/riskleri/artan maliyetleri büyüme oranının sürmesi ve petrol Politik, jeopolitik etkenler (işgal, talebinin de buna paralel olarak artması P grev, lokavt, vb.) Borsa spekülasyonları (Şirketler, alımsatım kuruluşları, vb.) Kuşkusuz, bu etkenler çoğaltılabilir veya zaman içinde yeni etkenler de eklenebilir. Vurgulanması gereken bir diğer husus, fiyatların bir ya da birkaç etkenle açıklanmasının sağlıklı olmayacağı hususudur. Dolayısıyla fiyatların mevcut durumu, yukarıda sıralanan etkenlerin, iç içe geçmiş etkilerinin karmaşık bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Petrol fiyatlarının seyri Petrol fiyatlarının 1869’lardan bu yana izlediği seyir (Doların 2006 yılı değeri ile), Grafik1’de yer almaktadır. Görüldüğü gibi, 1869’da bugünün dolar değeri ile fiyatlar, yıllık ortalama 80 doların üzerindedir. Buna karşın, 100 yılı aşkın ortalamaya bakıldığında (iniş ve çıkışlarla) petrol fiyatlarının 20 doların biraz üzerinde seyrettiği söylenebilir. 2003 yılından önceki 20 yıllık dönemde, yaklaşık 25 dolar (Doların 2006 değeri ile) civarında dengelenmiş görünen petrol fiyatları, özellikle 2003 yılından sonra, hızla artış eğilimine girmiştir. Grafik2’de, daha yakın geçmişe (Ağustos 1997 – Ağustos 2007) odaklanan, fiyat gelişim eğrisinin, bu seyri yansıttığı görülecektir. Bu grafikte de, fiyatların son 10 yılda (varili) 18 dolar seviyesinden, yaklaşık 70 dolara yükseldiği görülmektedir. Küresel petrol talebi, 2006 ve 2007 yıllarında günlük yaklaşık 1.1 milyon varil artış gösterirken, ABD Enerji Bakanlığı’nın 2007 yılı sonundaki tahmininde 2008 yılında daha fazla (1.5 milyon varil/gün) artış beklendiği görülmektedir. Uzun süredir (yüksek petrol fiyatlarına karşın) görülen yüksek talep artışında, ABD ve Çin başlıca sürükleyici ülkeler olarak öne çıkarken, Ortadoğu ülkeleri ve Hindistan da talep artışındaki önemli aktörler olarak ortaya çıkmışlardır. (Özellikle; Çin, Hindistan, ABD, vb.). (Özellikle) Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) dışı arzın, öngörülenden düşük seyretmesi (Örnek: Kazakistan). OPEC üyesi ülkelerin, fiyatların düşeceği kaygısı (ya da savı) ile kotalarını zaman zaman düşürmeleri ve ithale bağımlı ülkelerin beklediği üretim artışına olumlu yanıt vermemeleri. Petrol üreten ülkelerin (milli) şirketleri ile çok uluslu şirketlerin; petrol fiyatlarındaki istikrarsızlığı öne sürerek, arama, üretim ve rafineri yatırımından kaçınması; üretimle yitirilen rezervlerin yerine konabilen yeni rezervlerin, üretimle yitirilen hacimleri karşılamaması. OPEC üyesi ülkelerin ve özellikle Suudi Arabistan’ın elindeki ek üretim kapasitesinin, benzer kaygılarla düşmesi. OECD ülkelerinde, ham petrol ve ürün stoklarındaki göreli düşüşlerin, piyasayı sıkıştırması. Dünyanın çeşitli bölgelerindeki jeopolitik gelişmelerin (Irak’ın işgali, İranABD çatışması, Orta Doğu ve Basra Körfezi civarındaki gerginlik, VenezuellaABD gerginliği, Nijerya’daki çatışmalar vb.) arz güvenliğine yönelik olumsuz etkileri. Son yıllarda sıklıkla görülen kasırgaların petrol üretimini ve naklini kesintiye uğratması. (Borsalarda) Spekülatif hareketlerin fiyatları yapay olarak yukarı çekmesi. Doların diğer başlıca para birimleri karşısındaki düşük seyri ve bu seyrin devam edeceğine yönelik beklentiler (ya da açıklamalar). ABD ekonomisinin gerilimden ENERJİ ENERJİ ENERJİ beslenen yapısı (askerisınai kompleksin ve enerji şirketlerinin fahiş karları, petrolün çoğunlukla dolarla satılması vb.). Wtrg Economics (www.wtrg.com) Talep artışı sürecek mi? Küresel petrol talebi, 2006 ve 2007 yıllarında günlük yaklaşık 1.1 milyon varil artış gösterirken, ABD Enerji Bakanlığı’nın 2007 yılı sonundaki tahmininde 2008 yılında daha fazla (1.5 milyon varil/gün) artış beklendiği görülmektedir(2). Uzun süredir (yüksek petrol fiyatlarına karşın) görülen yüksek talep artışında, ABD ve Çin başlıca sürükleyici ülkeler olarak öne çıkarken, Ortadoğu ülkeleri ve Hindistan da talep artışındaki önemli aktörler olarak ortaya çıkmışlardır. Buna karşın, uzun süredir sinyalleri gelen ve 2008 yılı başında, ABD yüksek riskli fonları ve kalitesi düşük konut kredilerinde (mortgage) gözlenen çöküşün kaçınılmaz sonucunda küresel finans piyasalarında ortaya çıkan kriz(3), 2008 talep artışına yönelik “iyimser” tahminlerin gerçekleşmesini olanaklı kılmayacağa benzemektedir. Nitekim Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) küresel büyümeye yönelik tahminlerinde, Ocak ayının son günlerinde yüzde 0.3’lük bir azalma açıklamış olması, krizin küresel ölçekteki olası etkisine işaret etmektedir. Diğer yandan Uluslararası Enerji Ajansı (UEA), gerek 2007 ve gerekse 2008 petrol talebi rakamlarını aşağı doğru revize etti(4). 2007’de bir önceki yıla göre 1.1 milyon varil artan talebin, 2008’de 1 milyon varil artması beklenmektedir. Bir ay önceki tahmine ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ Kaynak: UEA/OECD ENERJİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle