Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ENERJİ 10 TMMOB’tan NÜKLEERE DAVA Burcu CEYHAN TMMOB Basın Danışmanı ükleer santral kurulumuna ilişkin yasa TBMM’de görüşülürken de “ülke gerçeklerine aykırı” olduğu gerekçesiyle muhalefet eden Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), bu yasaya dayanılarak çıkarılan “Nükleer Güç Santrallarının Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışına İlişkin Kanun Kapsamında Yapılacak Yarışma ve Sözleşmeye İlişkin Usul ve Esaslar ile Teşvikler Hakkında Yönetmeliğin” yürütmesinin durdurulmasını ve iptalini istedi. Bu yönetmeliğin dayanağını oluşturan 5710 sayılı Nükleer Güç Santrallarının Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışına İlişkin Kanun’un Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesi de istendi. Resmi Gazete’de 19 Mart 2008 tarihinde yayımlanan dava konusu yönetmelikte, “nükleer güç santralları için yarışmaya katılacaklarda aranacak şartlar, şirket seçimi, yer tahsisi, lisans bedeli, altyapıya yönelik teşvikler, seçim süreci, yakıt temini, üretim kapasitesi, alınacak enerji miktarı, süresi, enerji birim fiyatının belirlenmesi ile yapılacak yarışma ve sözleşmeye ilişkin usul ve esaslar” hakkında düzenlemelere yer veriliyor. Dava dilekçesinde, yönetmeliğin ve 5710 sayılı Yasa’nın Anayasaya, hukukun genel ilkelerine, uluslararası hukuka ve kamu yararına aykırı düzenlemeler içerdiği belirtilirken, 5710 sayılı yasaya dair bilim çevrelerince yapılan değerlendirmelere ve raporlara atıfta bulunuluyor. İşleyişi, özellikleri, farklı teknolojilerin kullanımı noktasında çeşitlilikler gösteren nükleer santrallara ilişkin düzenlemelerin güvenlik tedbirleri, atık sorunu ve kaza riski gibi nedenlerle çok ciddi çalışma gerektirdiği vurgulanan dilekçede, N gerek yasanın hazırlanışı aşamasında gerekse yasa yayımlandıktan sonra konunun uzmanlarının, “pek çok eksikliği ve hatayı barındırması nedeniyle yasayı reddettiğine ve bilimsel raporlarla nedenlerini ortaya koyduklarına” dikkat çekiliyor. Yönetmeliğin bütün olarak iptali istendi Dilekçede dava konusu yönetmeliğin yasanın “Santral Kurulacak Şirketin Belirlenmesi” başlıklı maddesine dayandığı anımsatılırken, yönetmelik yoluyla Bakanlar Kurulu’na bırakılan yetkinin “asli bir düzenleme” özelliği taşıdığı ve yasamaya ait bir yetki olduğunun altı çiziliyor. Anayasaya göre yasama yetkisinin yürütmeye devredilemeyeceğinin belirtildiği dilekçede, yasanın da Anayasaya aykırılık gerekçeleri ayrıntılı olarak anlatılıyor. Anayasaya aykırı bir maddeye dayanılarak çıkarılan yönetmeliğin bir bütün olarak iptali isteniyor. Yönetmeliğin içerikten yoksun olduğu ve kendisine bırakılan alanları da düzenlemekten uzak olduğu savunulan dilekçede, yönetmeliğe ilişkin olarak özetle şu saptamalara yer veriliyor: Yasada yer almamasına rağmen yönetmelikte idari yardımlar kapsamında Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporuna ilişkin olarak şirkete verilecek yardım düzenlemesi öngörülmüştür. Yasada düzenlenmeyen bir husus yönetmelikle düzenlenmiş olduğu için hukuka aykırıdır. Yasaya göre nükleer santral yarışmasına katılacaklarda aranacak şartların yönetmelikle düzenlenmesi gerekirken, yönetmelikte bir şarta yer verilip diğer şartlar şartnameye ENERJİ ENERJİ ENERJİ bırakılmıştır. Düzenleme, şartların yönetmelikle belirleneceğine ilişkin kanun hükmünü ihlal ettiği ve yetersiz düzenlediği için iptal edilmelidir. Yönetmelikte, şirketin eksik üretim yapması durumundaki cezai düzenleme ve fazla üretim durumunda hangi koşullarda alım yapılacağının yönetmelikle şartname ve sözleşmeye bırakılmaktadır. Yönetmelikle düzenlenmesi gereken yaptırımlara ilişkin usul ve esasların şartnameye bırakılmış olması nedeni ile maddenin iptali gerekmektedir. Yönetmelikle birim satış fiyatları, “yatırım bedeli, sabit işletme bedeli, değişken işletme bedeli ve yakıt bedeli” olmak üzere 4 ayrı bileşen ve Ulusal Radyoaktif Atık Hesabı (URAH) ve İşletmeden Çıkarma Hesabı (İÇH) katkı paylarından oluşacak şekilde tanımlanmıştır. Böylece nükleer santrallarda üretilecek elektriğin birim satış fiyatının belirlenmesinde tüketiciye yansıtılacak maliyet kalemlerine URAH ve İÇH katkı payları da eklenerek, son kullanıcıya yansıtılmak istenmektedir. Düzenleme kamu yararına aykırıdır. ‘Türkiye’nin yerli ve yenilenebilir kaynakları ile enerji sıkıntısını aşabileceği bilimsel bir gerçekliktir. Eğer dışa bağımlı enerji politikalarından vazgeçilip yerli ve yenilenebilir kaynaklarımıza yatırım yapılırsa enerji ihtiyacının giderileceği bilim adamlarınca kabul edilmektedir. Bu çerçevede Türkiye’nin nükleer santrallara ihtiyacı yoktur.’ Kanunda olmayan muafiyet yönetmelikte Yönetmelikle yarışma Kamu İhale Kanunu’ndan muaf tutulmak istenmiştir. Bu düzenleme, Kamu İhale Kanunu’na, Nükleer Güç Santrallarının Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışına İlişkin Kanun’a ve hukukun genel ilkelerine aykırıdır. Kanunla getirilmeyen bir istisnanın yönetmelikle ENERJİ ENERJİ ENERJİ düzenlenmesi hukuka aykırıdır. Yönetmeliğin “uygun teklifin belirlenmesine ilişkin usul ve esaslar” düzenlemesi yasanın tekrarından öteye geçmemektedir. Yasa tarafından belirlenmesi gereken konu yönetmeliğe ve Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) ölçütlerine bırakılmış, ancak yönetmelikte de “en uygun teklif” kavramı ile muğlak, objektiflikten uzak, keyfi uygulamalara neden olabilecek bir kavram kullanılmıştır. Bu kadar hassas bir konuda yapılan düzenlemelerin somut, belirli, açık ve ayrıntılı olması kamu yararınadır. Buna uygun olmayan maddenin iptali gerekir. Lisans bedeline ilişkin madde ile yönetmelikle belirlenmesi gereken konu Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) ve TAEK’e bırakılmaktadır. İdare kendi görev ve yetkisini başkaca bir kuruma yönetmelik maddesi ile devretmektedir ki, bu durum hukuka aykırıdır. Ayrıca EPDK’nin bağlı olduğu mevzuat içerisinde nükleer santral yapımı ve işletilmesine yönelik herhangi bir düzenleme bulunmadığı koşullarda bu şirketlere hangi kriterlere göre lisans verileceği belirli değildir. Lisanslandırma, ilgili madde ile belirsizliğe terk edilmiştir ki, bu durum açıkça hukuka aykırıdır. Yasada yakıt teminine ilişkin düzenlemeler Anayasa’ya aykırı olarak yönetmeliğe bırakılırken, yönetmelikte de yakıt temini, sorumluluk, yaptırım, yakıt denetimi gibi hususların hiçbirisinin düzenlenmediği görülmektedir. Santralın sökülmesi konusu, yasada düzenlenmeyerek yönetmeliğe ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ