Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 ENERJİ doğalgaz fiyatındaki artışın, Elektrik Satış Anlaşması (ESA) çerçevesinde bu santralları işleten şirketlere ödenen elektrik birim fiyatını da aynı miktarda yükselteceği” görüşünü bildirilmiştir. Ayrıca bu kararın diğer gaz dağıtım şirketleri tarafından da emsal gösterilmesi halinde, kamunun uğrayacağı zararın milyonlarca dolara ulaşacağını ifade etmiştir. Kamu aleyhine, şirket lehine uygulama Yasal süreçte dikkati çeken önemli bir husus, “iletim hatlarının devir zorunluluğu olupolmadığı” gibi hayati bir konuda kendisinden görüş istenen EPDK’nin, sorulan temel bir soruyu kamu çıkarlarını koruyan bir yanıt vermeyerek, ortada bırakması, bu konuda bir Kurul kararı almayıp, Doğal Gaz Daire Başkanlığı’nın verdiği tartışmalı görüşle yetinmesidir. 4646 sayılı Yasa yürürlüğe girmeden oluşmuş, bir kentsel doğalgaz dağıtım şirketi olan AGDAŞ’a kurulma ve lisans alma aşamalarında mevcut olmayan bir hakkın verilmesi de; BOTAŞ ve kamu aleyhine, şirket lehine bir uygulamadır. 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu ve ilgili mevzuatta şehir içi doğalgaz faaliyetinin ne şekilde yapılacağına ilişkin usul ve esaslar açıkça belirlenmiştir. Bir dağıtım şirketinin kendi dağıtım bölgesi içerisinde yer alsa dahi bir iletim hattının sahibi ve işletmecisi olamayacağı açıktır. hatlarda taşıyacağı gaz için metreküp başına 0.17 Ykr taşıma bedeli uygulama hakkı tanınmıştır. Bu durumda TETAŞ/BOTAŞ üzerinden kamu yükümlülüğü yılda yaklaşık 5 milyon 169 bin YTL artacaktır. Başkent Gaz’a Baymina devri Danıştay’ın bu kararı üzerine EGO/Başkent Gaz tarafından da, BOTAŞ aleyhine Baymina Santralı’nın iletim hatlarının devri için dava açılmıştır. Dava sonuçlanmadan, Ankara Anakent Belediyesi’nin BOTAŞ yönetimi üzerine kurduğu siyasi baskı sonucu; tam da Başkent Gaz’ın özelleştirilmesi ihalesi öncesinde Baymina Santralı’na gazı ileten yüksek basınç hatlarının Başkent Gaz şirketine devri kararı alınmıştır. Yıllık gaz tüketimi 1 milyar metreküp olan Baymina Santralı’na gaz iletme hakkının Başkent Yıllık 5.2 milyon YTL’lik kayıp Enka’nın Adapazarı Santralı’nın yıllık doğalgaz tüketimi 3 milyar metreküp mertebesindedir. EPDK’nin 12 Mart 2008 tarih ve 1529 sayılı kararıyla AGDAŞ’a, BOTAŞ’tan devir alacağı Gaz’a devredilmesi halinde, 12 Mart 2008 tarih ve 1524 sayılı EPDK kararı uyarınca, Başkent Gaz metreküp başına 0.0077 Amerikan Doları taşıma bedeli uygulayabilecektir. Böylece özelleşecek Başkent Gaz, yıllık ilave 7.7 milyon Amerikan Doları gelir elde edecek, bu ilave yük ise BOTAŞ ve TETAŞ üzerinden nihai tüketiciye yansıtılacaktır. EPDK kararıyla, AGDAŞ’a taşıma bedeli olarak metreküp başına 0.17 Ykr uygulama hakkı verilirken, iktidarın en fazla müsaadeye mazhar Belediyesi Ankara’nın özelleştirilen şirketine bu bedelin 5.5 katı olan metreküp başına 0.95 Ykr uygulama hakkı verilmektedir. Sorun büyüyor BOTAŞ’a ait olan ve elektrik üretim santrallarına gazı ileten yüksek basınçlı iletim hatlarının kentsel gaz dağıtım şirketlerine devri bir dizi sakıncalı sonuç doğuracaktır. Adapazarı’nı Ankara izlemiş olup, Ankara’yı İzmir, Marmara Ereğlisi, Bursa, Hamitabat vb. diğer doğalgaz yakıtlı elektrik üretim santrallarına gaz getiren iletim hatları için de devir taleplerinin izlemesi mümkündür. TBMM’de görüşülmekte olan 4628 ve 4646 sayılı yasalarda değişiklik yapan tasarıya bir ek yapılıp elektrik üretim tesislerine gazı getiren yüksek basınç hatlarının mülkiyetinin BOTAŞ’a ait olduğu ve üçüncü şahıslara devredilemeyeceği açık bir biçimde yasaya eklenmelidir. Aksi halde, elektrik üretiminin yarısını doğalgaza dayandıran ülkemiz, petrol fiyatlarına bağlı olarak zaten hızla artan doğalgaz fiyatlarının yükselteceği elektrik fiyatlarında, bir de kentsel gaz dağıtım şirketlerine devredilen iletim hatlarında ödenecek taşıma bedelleri yükünün de altında kalacaktır. ? ENERJİ KİTAPLIĞI Hakkı ÜNLÜ Emo Kütüphane Birimi Rüzgar Enerjisi: Teori ve Uygulama Yazar: Murat Durak Serra Özer 1. Baskı: 2008 Yayımlayan: Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği Dünya’da ve Türkiye’de fosil yakıtlarla ilgili yoğunlaşan tartışmalar, enerjide dışa bağımlılığın azaltılmasına yönelik beklentiler ve çevresel yaklaşımlar; rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının daha verimli ve daha fazla kullanılmasına ilişkin arayışları gündeme getiriyor. Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği’nin yayımladığı “Rüzgar Enerjisi:Teori ve Uygulama” başlıklı kitap da bu ihtiyaca yönelik olarak hazırlanmış. Kitabın önsüzünde yazarlar tek amaçlarını “Rüzgar enerjisini anlatmak, gerek iş ve gerekse de akademik araştırmalar için türünün ilk ve en kapsamlı bilgileri içeren bir kaynağı yayımlamak” olarak ifade ediyorlar. Rüzgar enerjisi alanına ilişkin genel bilgiler ve formüllerin yanı sıra farklı deneyim ve güncel ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ konuların da aktarılması nedeniyle ayrıca önem kazanan kitap, bu alanla ilgilenenler için rüzgar kaynağının değerlendirilmesine yönelik olarak aranan her türlü temel bilginin bulunabileceği başucu eseri niteliği taşıyor. Kitapta, “rüzgar enerjisi meteorolojisi, rüzgar ölçüm teknikleri, rüzgar türbini, rüzgar elektrik santral proje planlama ve yönetimi, rüzgar elektrik santral proje uygulaması, rüzgar elektrik santral işletme ve bakımı, rüzgar elektrik santral ekonomi ve sigortası, rüzgar enerji değer ve uygulamaları, denizüstü rüzgar elektrik santralı, rüzgar enerji piyasası” temel başlıkları oluşturuyor. Resimler, grafikler, tablolar ile desteklenerek konunun daha rahat anlaşılmasına yardımcı olmaya çalışan kitapta, “Pürüzlülük Uzunluğu, Hava Yoğunluğu Değerleri, Çevrimler, Beaufort Skalası, Rüzgar Ölçüm Kontrol Föyü, Rüzgar Türbin Listesi, İngilizceAlmancaTürçe Sözlük” ekler bölümünde okuyucuya sunuluyor. ENERJİ ENERJİ ENERJİ Samsun Davayı Kazandı Alacakaranlıkta Mobil Santrallar Yazar: Metin Telatar I. Baskı 2008 Yayımlayan: TMMOB Elektrik Mühendisler Odası Hukuka ve kamu yararına aykırı uygulama örnekleri olarak kamuoyunun enerji alanında en çok tartıştığı konuların başında gelen mobil santrallara ilişkin Samsun’da bölge insanlarının yürüttüğü mücadele Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) tarafından kitaplaştırıldı. EMO Samsun Şubesi öncülüğünde oluşturulan Samsun Çevre Birlikteliği’nin yürüttüğü hukuki, sosyal ve demokratik mücadeleyi anlatan kitabın önsözünde EMO 40. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Ulusaler, mobil santral uygulamasındaki çarpıklığı şöyle ortaya koyuyor: “Dünya ölçeğinde ancak çok acil durumlarda (deprem, sel vb. yıkımlarda) ve geçici bir süre için devreye alınan mobil santrallar Türkiye için enerji açığına çare olarak ENERJİ ENERJİ ENERJİ görülmektedir.” Karadeniz’in, özellikle Samsun ve Sinop’un yeniden ithal kömür santralları için hedef seçildiği, mobil santralın çalıştırılması için hukuka aykırı uygulamalara başvurulduğu bugünlerde, bölgede yürütülen mücadele yeni dönemde sürdürülecek karşı duruşları örgütlemek açısından önem kazanıyor. Yürütülen mücadelenin belgeler, fotoğraflar ve basına yansımalarıyla aktarıldığı kitabın yazarı Metin Telatar, şu görüşü aktarıyor: “Samsun’da yaşanan süreç tipik bir Türkiye güncellemesi gibidir. Sermayebürokratsiyasetçi ilişkileri birbirinin içine geçmiş bir halde ve birbirlerini iteleyerek var olurlar. Siyasetçi için partiler iktidar aracından başka bir şey değildir; bürokrat ise her zaman ‘kabak onun başına patlasa’ da iktidar kayığında küreklere sımsıkı yapışmak zorundadır sanki. Sermaye bunların hepsinden vazgeçebilir ve her an yerine yenilerini ikame edebilir ve genellikle de bu hep böyle olur. Bu üçlünün hesaplarını bozabilecek tek güç ise yerelden başlayarak yükselen demokratik toplum hareketidir; tıpkı Samsun’da olduğu gibi.” ? ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ