25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 Mayıs 2011 Cuma 357 29 GÖRÜNÜM A. Celal BİNZET NKARA (Cumhuriyet Bürosu) ANSE MDM, “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”nda, çocukların coşkusuna ortak oldu. İnci Ser Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi çocukları da ANSE MDM’de gösteri sundu. “Türkiye’nin tek konsept alışveriş merkezi” olan ANSE MDM, düzenlenen çeşitli sanat etkinlikleriyle de adından söz ettiriyor. ANSE MDM’de, “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”nda, çocuklara özel bir dizi etkinlik gerçekleştirildi. Merkezde, Avni Akyol İlköğretim Okulu öğrencileri çe A Çocukların coşkusuna ortak şitli yörelerden halkoyunları gösterilerini sahnelediler. İnci Ser Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi çocukları da ANSE MDM’de gösteri sundular. Zihinsel ve bedensel engelli çocukların yaptığı gösteriler, izleyicilerin beğenisini topladı. Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar da etkinliklere katıldı. Yaşar ayrıca İnci Ser Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi çocuklarının gerçekleştirdiği serginin açılışını yaptı. Öte yandan karma resim sergisi de çocukların beğenisine sunuldu. Dans Tiyatrosu Assotie Grubu ise etkinliğin sonunda, tüm çocukların katılımıyla bir gösteri gerçekleştirdi. Cumhuriyet’le Birlikte K OPAL’ın KIA hamlesi NKARA (Cumhuriyet Bürosu) “Kaliteli ve müşteri memnuniyetine odaklı bir hizmet anlayışını” benimseyen OPAL A.Ş, KIA’nın satış ve satış sonrası bayiliğini de üstlendi. OPAL A.Ş, 1997 yılında OPEL bayisi olarak açıldı. 2003 yılında SAAB bayiliği, 2009 yılında da Chevrolet Servis&Yedek Parça Bayiliği ile hizmet verdi. A OPAL A.Ş, son olarak KIA satış ve satış sonrası bayiliğini de bünyesine kattı. Yaklaşık 3 bin araca servis hizmeti verebilecek yenilenen plazanın açılışı, 27 Nisan’da OPEL A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanları Ayhan Bozkurt ve Yüksel Bolayır, Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir ile KIA Türkiye Genel Müdürü Bora Koçak’ın da içinde bulunduğu işadamı ve siyasetçilerin katılımı ile gerçekleştirildi. uruluşunun yeni bir yıldönümünde Cumhuriyet üzerine düşünmenin oldukça zor bir iş olduğunu vurgulamam gerekiyor. Yaşamımın bilinçlenmeye başladığı dönemlerde, şimdi çok uzaklarda kalan evimizin odasında akşamları toplanırdık. Yemek sonrası başlayan okuma saatleri bir tür yüksek sesle düşünme zamanları gibiydi. Okumayı iyice kuvvetlendirdiğimde elime tutuşturulan Cumhuriyet’i okurken, araya yorumların girdiğini anımsıyorum. Orada yazılanların bir bölümünü anlamasam bile üzerinde tartışıldığı için önemli olduğunun ayırdındaydım. Her haber her köşe yazısı yeni bir tartışmanın kapısını aralıyordu sanki. Babam gündüzden okuduğu halde, akşamın bu toplu okuma saati, belli ki bizlere sunulmuş bir aydınlanma süreciydi. O günlerde gazeteler birkaç gün gecikmeli gelirdi çocukluğumun kentine. Ama ne gam! Üzerinden hafta bile geçse gazetede yazılanlar sanırsınız az önce gerçekleşmişti. Aradan geçen bunca zaman içinde yerler ve yüzler değişti. Kimliğimizi oluşturan yapıtaşları, bambaşka yerlerde ve yeni insanlarla zenginleşecekti sonraları. Bu arada gidenler, anılarını içimizde bırakarak bir daha dönmemecesine ayrıldılar yaşamımızdan. Zamanın yeni boyutu içinde kendine yer açan bir gazetenin, bu yapıtaşları arasında birleştirici harç olduğunu anlamak zor olmadı. Gazetenin kendi bünyesinde de yeni adlar eskileriyle yer değiştirse bile o dünyayı anlamaya yönelik tavrından hiç ödün vermediği açık seçik ortada. Bunca yıldan sonra, Cumhuriyet’in sahip olduğu işlev konusu üzerinde düşünmek nasıl bir sonuca ulaştırır bizleri? Onun çevresinde gelişen olayları özetlemek bile kolay değil burada. Fakat şunu söylemekte hiçbir sakınca yoktur. Bizim gibi, düşünmekle başı hoş olmayan toplumlarda düşünsel yanı ağır basan, olayları magazinleştirmeyen bir yayın organının işi zor olmalı. Bu nedenle her dönemin hedef tahtası konumundadır anılan gazete. Hedef tahtası ama aynı zamanda toplumun yüzüne tutulan bir ayna gibi. Orada gördüklerimiz bize toplumsal gelişmenin hangi noktasında bulunduğumuzu bir güzel anlatıyor. Başka alanları bilmem ama sanat konusunda sayısız örnek gösterilebilir. Her dönemin sanatını güncellik açısından değerlendirirken aynı zamanda geleceğe dönük işaret fişekleri gibi aydınlatma işlevini de yerine getirmeye çalışıyor. Bilineni yinelemeye gerek yok ama kültür ve sanata en çok yer ayıran günlük yayın organı olduğu bir gerçektir. Eğer orada yayımlanan yazılardan oluşan bir derleme ortaya konsa, sanatın hangi noktasında ve uygarlaşmanın kaçıncı basamağında durduğumuz kendiliğinden açığa çıkacaktır. Çünkü, bizdeki sanat yapma uğraşı biraz da yeldeğirmenlerine karşı savaş açan kahraman şovalyeyi anımsatıyor. Dönüp duran devasa bezden kanatların rüzgârına karşı kendi kollarının gücüyle direnen bir kahramana o denli benziyor ki…
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle