Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 BEKİR COŞKUN Ben Ankara’yı severim... 6 Mayıs 2011 Cuma 357 Cumhuriyet’in Penceresi Ankara’ya Bakar... Dünyanın en güzel köşesine beni götürüp bıraksalar... Yeryüzünde olabilecek istediğim her şeyi verseler bana... Kaçar gelirim... Zafer Çarşısı’nın kapısındaki simitçinin yanına gelip otururum... Simitçinin suratı asık: “Merhaba Ankara...” * * * Bir sıcak simit... Ankara’nın bana ikram ettiği ilk şeydi... Ulus’a açılan Rüzgârlı Sokak’ta otobüsten indiğimde, daha “merhaba” der demez bu şehre, ilk ikramdı... Sonra... Dost sokaklar... Arkadaşlar kaldırımlar... Köşe başlarından sevgililer... İtfaiye Meydanı’ndaki eskiciler çarşısından aldığım üzeri kırmızı çiçekli gömleği kim bilir kimden alıp bana verdi Ankara... * * * Sonra bir meslek... İçi gözüken naylon gömleğimin yaka cebinde, uzaktan bile görülecek biçimde basın kartı... Bir meslek ki... Belalı sevgili gibi... Uğruna mahkeme mahkeme süründüm, gıkım çıkmadan... Kimi zaman hüzün... Gözyaşları... Umutsuzluk... Sokaklarında ağlayarak yürüdüğümde dahi, yine bu şehir bana kaldırımlarını, direklerini, vitrinlerini, sabahçı kahvelerini, gece bekçisini, çöp bidonlarındaki kedileri dost olarak verdi yanıma... * * * Bağımsızlık tutkumuz... Özgürlüğümüz... Çağdaşlık özlemlerimiz... Cumhuriyet sevdamız... Atatürkümüz... Tümü bu şehrin armağanlarıdır bize... * * * Cumhuriyet’in kuruluş günü kutlanır ken... Ankara’nın bir ağaçlı sokağındaki penceremden dışarı bakıp düşündüm, işte böyle... Bu gazeteyi İstanbul’daki istila güçlerinden koruyup, 2 Nisan 1920’de kucağında yer veren şehirdir aynı zamanda Ankara... Bizim şehrimiz... ’ten C SEVİL ARINAN kimler geldi kimler geçti... Hürriyet Daily News Gazetesi Ankara Temsilcisi Serkan Demirtaş: Modern Türkiye Cumhuriyeti ile yaşıt Cumhuriyet, Türkiye’de “modern basının” kuruluşunu da temsil eder. Cumhuriyet’in Türk basınına en genel ve ayrıcalıklı katkısı, basın kuruluşlarının dönemsel, siyasi ve ekonomik gelişmelere bağlı olarak savruldukları dönemlerde dahi; ciddi, düzeyli ve Türkiye’nin aydınlanmacı ufkuna dönük habercilik anlayışıyla “basına saygı bayrağını” dalgalandırmaya devam etmesidir. Özel ve mesleki yaşamımın en ayrıcalıklı kurumudur. Hepsinin ötesinde Cumhuriyet’te geçirdiğim yıllar, hiçbir zaman kopmayacağım bir ailenin ferdi olma ayrıcalığını da bana sağladı. Hürriyet Gazetesi Yazarı Yalçın Doğan: Türk basının en temel kurumlarından biridir Cumhuriyet. Türkiye’deki olaylara yön veren, devleti denetleyen bir organdır. Bu saygınlığı ve tarafsızlığında yatıyor. İktirdarda kim olursa olsun, hep eşit mesafede durdu. Herkesi denetledi ve bu bence çok önemli. Gazetinin ağırlığı da buradan geliyor. Bunların yanında Cumhuriyet, gazetecilikokuludur. Çok sayıdagazeteci ve yazar yetiştirdi. Cumhuriyet’te elde edilen kazanımlar, ilerleyen dönemlerde gazetecilerin mesleki yaşamını yakından etkiler. Cumhuriyet’te çalışmak kazanımdır. Cumhuriyet’te çalışmamış meslektaşlarımızı kıskandıracak bir onurdur. ‘Devleti denetler’ ‘Gazetecilikokuludur’ TV8 Ankara Haber Koordinatörü İsmet Demirdöğen: Mustafa Ekmekçi’nin dediği gibi Cumhuriyet “kimsesizlerin kimsesi.” Cumhuriyet her zaman içinde yer almak istediğim bir kurum oldu. Cumhuriyet, gazeteciliğin okuludur. Gençlik dönemimden itibaren bize sahip çıkan, Türkiye’deki demokrasi mücadelesine omuz veren bir kurum oldu. Bugün Türk basınına baktığımızda Cumhuriyet’ten mezun olanları birçok kurumda önemli görevlerde görüyoruz. Bugün de o okul açık, yeni öğrenciler yetiştiriyor. Birçok insanın hayallerini süsleyen bir gazete olarak yoluna devam edeceğine inanıyorum. ‘Kimsesizlerin kimsesi’ NTV Radyo Kemal Yurteri: Gazetecilikte edindiğim bütün tecrübemin kökeninde Cumhuriyet gazetesi var. Cumhuriyet’te sadece gazetecilik değil, mesleki bilgiler de edinilir. Okura karşı sorumluluk, nasıl davranılması gerektiği, kamuoyuna karşı gazetecinin yükümlülükleri... Cumhuriyet’te edindiğim kazanımları hâlâ taşıyorum. Cumhuriyet unutmadığımız, aklımızdan çıkmayan, takip ettiğimiz bir kaynaktır. ‘Aklımızdan çıkmayan bir kaynak’ ‘Özgür haberciliğin yapıldığını gösterdi’ Gazeteciyazar Nursun Erel: Özgür habercilik yapılan bir dönemde çalıştım. O yıllar Türkiye gündemine ve basınına damga vuran haberler yapıldı. Hükümetin sert tutum almasına karşın özgür habercilik anlayışı hep var oldu. Onun için Cumhuriyet’in Türk basınındaki işlevini çok önemli buluyorum. Şu an genel anlamda basın dünyasına bakıldığında habercilik yapılmadığını görüyorum. Bu nedenden Cumhuriyet’in varlığı çok önemli ‘Ben Cumhuriyet çocuğuyum’ Hürriyet Gazetesi Okur Temsilcisi Faruk Bildirici: Gazeteciliğe başladığım, öğrendiğim yer. Bu nedenle hep “Ben Cumhuriyet çocuğuyum” derim. Bunun iki anlamı var: İlki Türkiye Cumhuriyeti’nin yurttaşı; ikincisi de Cumhuriyet gazetesinde iş yaşamıma başlamış olmam. Cumhuriyet kurulduğu günden bu yana gazetecilik okulu oldu. İlhan Selçuk, Hasan Cemal, Sedat Ergin, Yalçın Doğan, Işık Kansu... O dönemler birlikte çalıştığım gazeteci arkadaşlarım. Türkiye’de insanların gazetecilik yapılmayacağını düşündüğü dönemlerde Cumhuriyet bu işin yapıldığını gösterdi.