23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

>> karakter üzerinden, bir kent alegorisi kuruyor. Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu / Şermin Yaşar / Doğan Kitap / 168 s. Hayat ne biriktirir bizim için? Kırık dökük aşklar, yaşanmamışlıklar, olmamışlıklar, bir çocukluk anısına teyellenmiş hüzünler, aşkın sonsuz bekleyişleri, ayrılıklar, kentler, köyler, yollar, rüzgârlar, gündoğumları, biraz keder, biraz da neşeyle çatılmış evler… Hayat bizim için saklamaya hazır olduklarımızı, bize yakışanları, ihtiyacımız olanları ve bizi büyütecekleri, bizi biz edecekleri biriktirir. Şermin Yaşar, Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu’nda o çok özlediğimiz “insan”a bütün görkemiyle geri döndürüyor okuru. Mimarlar ve Apartmanları / Umut Şumnu / Kitap Yayınevi / 156 s. Umut Şumnu’nun kaleme aldığı Mimarlar ve Apartmanları’nda, 19301980 arası Ankara’da inşa edilen ve ana akım mimarlık tarihyazımında kendine yer bulamayan ‘sivil’ konut yapılarını görünür kılmaya çalışıyor. Şu an çoğu yıkılmaya tehlikesiyle karşı karşıya olan bu yapıların detaylı mimari analizlerinin yanında dönemin konut politikaları, yapıları tasarlayan mimarlar, yapıların kullanıcı profilleri, yapıların sunduğu barınma/yaşam kültürleri de çalışmanın odağında. Jozef NasiBüyük Hayalin Peşinde / Aaron Nommaz / Destek Yayınları / 272 s. On altıncı asrın ikinci yarısı ve Muhteşem Süleyman’ın oğlu II. Selim tahtta; imparatorluğumuza sığınan ünlü banker ve tüccar aile Dona Gracia ve yeğeni Jozef Nasi Osmanlı sarayının gözdesi. Avrupa ile bütün bağları ve istihbaratı çok uzun yıllardan beri onlar sağlıyorlardı. Jozef Nasi’yi II. Selim Naksos Adası’nın dükü tayin ediyor. Batı’daki Hıristiyan bir imparatorun yapamayacağı bir tayini Osmanlı padişahı yapıyor. Tayin edilen de bir Yahudi. Bu manzara bile o zamanki dünyayı dehşete düşürmeye yeter ama arkasında da bir akıl var. İmparatorluğun en önemli sadrazamlarının, kaptanıderyalarının yaşadığı bir çağda ünlü bir Yahudi bankerin hayatı ve pa dişah sarayıyla iç içeliği bu ciltte akıcı bir şekilde anlatılıyor. Narsisizm, Ayartma ve İktidar / Bärbel Wardetzki / Çeviren: Deniz Cankoçak / İletişim Yayınları / 140 s. Narsisizm konusunda uzmanlaşmış psikiyatristyazar Bärbel Wardetzki’ye göre egoyu parlatmak uğruna her şeyin mubah görüldüğü, narsisistik özellikli bir dünyada yaşıyoruz. Aslında “dozunda” narsisizm, her bireye lâzım. Ancak özdeğer duygusu abartılı bir hâl aldığında, “zararlı, sağlıksız” bir narsisizmin alanına giriliyor. Günümüzde medya ve internetin de tahrik ettiği bu sorunlu narsisizm, hayatın her alanında kendini gösterdiği gibi politikaya da damgasını vuruyor. Kitabın odaklandığı mesele de bu: Politik narsisizm ve “güçlü lider” karizması etrafında gelişen popülizm. Üç Din Üç Tanrı / Sırrı Ataman / Berfin Yayınları / 248 s. Bu kitap imam, papaz ve hahamın zaman zaman kırıcı olan tartışmasının aktarımı. Tanrısını mezada çıkaranların, alıcı beklerken kimin elinde kalacağının yarışması. Her üç dinin mensupları da kendi Tanrısının koşulsuz gerçek ve tek olduğunu savunurken dinlerinde hâlâ bakımda olan ‘Çok Tanrı’nın izlerini silememiş, diğer taraftan tanrılarını etine kemiğine varıncaya kadar kendilerine benzetmiş ve sonuçta, pek çok terslik ortaya çıkmış. Tartışma ilerledikçe insanın Tanrı, tanrının insan olduğu; evli olup olmadığı, kaç çocuğu olduğu, kimin kimi temsil ettiği ve Tanrı’nın cinsiyeti tartışılmış; tanrının erkek olduğu hususunda birleşilmiş; Müslüman Arapların bunu 1400 senedir bildiği, çözümsüzlüklerle dolu olan tanrısal kaynaklı ayetleri kabule zorlandıkları ortaya serilmiştir. Avrupa Neden Dünyayı Fethetti? / Philip T. Hoffman / Çeviren: Mihriban Doğan / Say Yayınları / 368 s. 1492 ila 1914 arasında Avrupalılar dünyanın yüzde 84’ünü fethetti. Fakat yüzyıllar boyunca Çinliler, Japonlar, Osmanlılar ve Güney Asyalılar çok daha ileride olmasına karşın dünya üzerinde egemenlik kurmayı başaran neden Avrupalılar’dı? Kitapta Philip Hoffman, (coğrafya, bulaşıcı hastalıklar ve sanayi devrimi gibi) gelenek sel açıklamaların bu soruyu yanıtlamakta yetersiz kaldığını gösteriyor. Bunun yerine, ekonomik ve siyasal tarihin bu süreçte çok önemli rol oynadığını öne sürerek bazı değişkenler farklılaşsaydı Avrupa’nın elinin kolunun bağlanacağına ve başka bir gücün dünyanın efendisi olacağına işaret ediyor. Cıva / Neal Stephenson / Çeviren: Turgut Berkes / Alfa Yayınları / 1014 s. Neal Stephenson’ın on yedinci ve on sekizinci yüzyıl başlarında Avrupa’daki siyasi ve dinî entrikaları, modern bilim ve ekonominin ilk aşamalarını macera, bilim kurgu ve tarihi romanın harmanı içinde sunduğu “Barok Döngü Üçlemesi” Cıva’yla başlıyor. Cıva, korkusuz düşünür ve ikircikli püriten Daniel Waterhouse’un hikâyesi. Barok dönemi Avrupası’nın en büyük dehalarının yanında bilgiyi arıyor. Ama bu aklın güçlülerin kanlı hırslarıyla savaştığı, doğal ya da insan elinden çıkma felaketlerin siyasi manzarayı bir gecede dönüştürebileceği kargaşa içinde bir dünya… Bu Resim Ne Anlatıyor?Günlük Hayat / Zerrin İren Boynudelik, Emine Önel Kurt / İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları / 200 s. “Bu Resim Ne Anlatıyor?” dizisinin üçüncü kitabında günlük hayata dair resimler ele alınıyor. Görsel belge olarak da kullanılabilen imgelerin yanıltıcı olabileceği de bir gerçek. Örnekleri sunulan günlük hayat resimlerine de bu yanılma payını akılda tutarak yaklaşmak ve gerektiğinde kesin yargılardan kaçınmak ya da tersine bir yol izleyerek yazılı kaynaklardan teyit almak gerekebileceğini unutmamak gerekir. Antik dönemde Mısır’da mezar duvarlarında, Yunan vazo resimlerinde ve Roma duvar fresklerinde; Hıristiyanlığın kabulüyle birlikte gerçek dünya yerine farklı dünyayı resmetme gayretine rağmen özellikle geç Ortaçağ boyunca inananların gündelik yaşamını düzenleyen kitaplar içinde günlük yaşama dair görüntüler yer almıştır. İnsanın kendisini önemsemeye başladığı Rönesans döneminden itibaren günlük hayat yeniden resmedilir olmuş, on yedinci yüzyıla gelindiğindeyse özellikle Kuzey Avrupa resim örnekleri arasında günlük hayat önemli bir tür oluşturmuş ve buradan Avrupa’ya yayılmıştır. Beynin Evrimi ve Tanrıların Ortaya Çıkışı / E. Fuller Torrey / Çeviren: Erkan Aktaş / Paloma Yayınevi / 316 s. Dinler ve mitolojiler, Tanrı’nın ya da tanrıların insanları yarattığını öğretirken ateist, hümanist ve materyalist eleştiri dinin bir insan icadı olduğunu ileri sürerek teolojiyi baş aşağı çevirir. E. Fuller Torrey, temel soruya verdiği yanıtla Tanrıların kökenini insan beynine yerleştiriyor ve dinî inancın evrimin bir yan ürünü olduğunu ileri sürüyor. Torrey, tanrıların ortaya çıktığı zamanları açıklayan nörobiyolojik gelişimi ayrıntılı bir şekilde ortaya koyuyor ve arkeolojik buluntuları bilişsel gelişimle ilişkilendiriyor. Hafifletilmiş Bir Tutunamayan / Şükran Kozalı / Mona Kitap / 312 s. Selin, kadının içindeki tutunamayan, toplumun istediği benimsediği kadındır. Bir milletvekili olan kocasının, Charlie Chaplin gibi dans etmesini arzular ama Ankara’nın yoğun siyasi gündeminde Boran’ın romantizme ayıracak vakti yoktur. Yağmurlu geçişler, karların pisliği, güneşin kırgın kızgınlığı ama en çok da “tutunamamak” onun sağlığını ve evliliğini tehdit etmeye başladığında, hayatında bir değişiklik yapma zamanı geldiğini hisseder. Selin, hayata yeniden başka türlü karışmaya hazırdır. Bir hesaplaşmadır bu. İlk iş olarak yalnız kendisine ait bir evi olmasına ve içini mahremiyetiyle döşemeye karar verecektir. Şükran Kozalı, yeni romanında Türk edebiyatının ölümsüz klasiği Tutunamayanlar’dan ilham alarak odalarda sıkışmış, nefes alamayan kadınlar gerçeğine götürüyor okuru. Düşerken / Tarık Tufan / Profil Kitap / 300 s. “Bir sabah kimselere bir şey söylemeden, göç vaktini kaçırmış, suskun, yorgun ve kederli bir kırlangıç gibi alıp başını uzaklaştı. Biraz daha bekleseydi kanatlarında o dermanı bulamayacaktı. Umut niyetine sırtında taşıdığı bir çift kanat, zaman geçtikçe zayıflayacak, gitgide çürüyecek ve ruhunu zehirleyen bir belaya dönüşecekti.” Düşerken, başka dünyalardan bir kadınla bir erkeğin zamansız karşılaşmasını ve giderek karmaşıklaşan yol hikâyesini anlatıyor. Tarık Tufan’ın çok katmanlı kurgusu ve anlatımıyla öne çıkan romanı Düşerken, uyumsuzluğun, arayışın, kapanmamış yaraların ve bir dizi keskin hesaplaşmanın hikâyesi… n 44 15 Kasım 2018 KItap >
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle