Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KItap Renkler... Sesler... Harfler... AYTÜL AKALl ÇİĞDEM GÜNDEŞ lMAVİSEL YENER lMUSTAFA DELİOĞLU Kitap Gölgesi Savaşı Bitiren Sinek Bryndís Björgvinsdóttir’in kaleme aldığı “Savaşı Bitiren Sinek”, İzlanda Çocuk Edebiyatı Ödülü’ne değer görülmüş. MAVİSEL YENER maviselyener@yandex.com www.maviselyener.com İ nsan, sanki hiç evlerine girmemiş, onlarla birlikte yaşamamış gibi sanat eserlerine kara sinekleri dâhil etmekten kaçınmış. Buna isyan eden kara sineklerle tanışıyoruz kitapta. Sıra dışı bir kurguya sahip metnin ana karakterleri kara sinekler. Üç kara sinek, bir gün evlerini paylaştıkları insanların elektrikli sineklik almaya karar verdiğini öğrenir. Artık o evde kalamayacaklarını anlamışlardır. Sineklerin kendi aralarında örgütlenerek tek amaca yönelip bir kaçış planı yapması gerekir. Evdeki insanlarla birlikte izledikleri belgeselde duydukları “Nepalli Keşişler asla bir sineği incitmez!” sözü ile kara sinekleri seven insanların da olabileceğini öğrenir, Nepal’e gitmeye karar verirler. Yolculuk çok kolay olmayacaktır. Sineklerin kaçış planları maceralı bir yolculuğa dönüşüverir. Uçağa binmek için havaalanına giderler; Nepal’e doğrudan uçuş yoktur. Oraya en yakın varış noktası Bryndís Björgvinsdóttir olan Assambad’a giden uçağa binerler. Assambad’da tanışacakları Fito ve Rel adlı kara sineklerle iyi dost olurlar. Assambad’daki savaştan haberdar olunca savaş üzerine düşünmeye başlarlar. Üç kafadar sinek yolculuklarını sürdürür. Kara sineklerin evrenin kaçınılmaz bir parçası olduğuna inanan iyi kalpli keşişleri bulup bir süre onlarla yaşarlar ne ki orada uzun zaman geçiremeyeceklerini anlarlar. Manastırda sadece keyifli günler geçirmekle kalmayıp aynı zamanda hayat dersi de alırlar. İnsanları silahsızlandırmayı başarıp Assambad’daki savaşı dur durabileceklerine dair umutları günden güne yeşerince harekete geçerler. SAVAŞIN SAÇMALIĞI Üç kara sineğin “Assam’ı yerle bir edin! Taş üstünde taş bırakmayın!” diye bağırıp duran hırslı generali durdurma şansı olacak mı dersiniz? General ile sineğin göz göze gelme ânı öylesine başarılı anlatılmış ki tadımlık birkaç satır vermek isterim: “General sineğe dik dik baktı. Sinek de aynı sert ve kararlı bakışlarla karşılık verdi. İkisi de geri adım atmıyordu. Her ikisinin de kömür gibi kapkara gözleri pırıl pırıl parlıyordu. Generalin göz bebekleri ve sinek aynı boyutlardaydı. ‘Ateş gibi parıldıyorlar’ diye geveledi general. Büyüleyici kırmızı gözlere derin derin bakıyordu. Sonra o gözlerde alevlerin yansımasını gördü. Dalga dalga yanıyordu. Doğrudan Asam’daki savaşı görüyordu! Kendi yaktığı ateşe bakıyordu!” (s. 90). Generalin gözlerini sineğin gözlerinden kaçırması, “kahrolası” sineğin vızıltılarıyla kafasının karışması ve sonrası okuru güldürürken düşündürecek. Sineklerin savaşa cinsiyet, ırk, yaş gibi sınıflandırmalara girmeden bakması, savaşın ve sonuçlarının net biçimde öne çıkarılabilmesini sağlamış. Örneğin, insanların bir şehri bin emekle inşa etmesi sonrasında da tek hamleyle moloz hâline dönüştürüvermesi basit bir perspektiften savaşın saçmalığını aktarıyor okura. Aynı habitatı paylaşmamıza karşın onları rastgele öldürebildiğimiz için yazarın sinekleri özellikle seçtiğini düşünüyorum. SİZ HİÇ KATİL SİNEK GÖRDÜNÜZ MÜ? Kitabın önemli sorularından birini kara sineklerden biri soruyor: “Günün birinde kara sinekler birbirine saldırmaya başlayıp içlerinde yaşadıkları evleri bombalasalar, insanlar ne biçim şaşırırdı, öyle değil mi?” (s. 46). Kara sinekler insanların kafalarının çok tuhaf çalıştığına inanıyor. Elektrikli sinek öldürücüyü icat eden insanların hem kendilerinin hem de başkalarının canını yakmak için yollar aramasına şaşıyor. İnsanların neden böyle davrandığının yanıtını bulamıyorlar. Empati, eşit haklar, canlılara saygı, farklı olana anlayış ve nicesi alt metinde okura göz kırpıyor. 1982 doğumlu İzlandalı yazar ve etnolog Bryndís Björgvinsdóttir’i İzlandalı bakan Eyglo Hardar’a yönelik yazdığı açık mektup ile de anımsıyoruz. İzlanda hükümetinin sadece elli Suriyelinin ülkeye alınacağını duyurmasının ardından yazar daha fazla Suriyeli sığınmacının İzlanda’ya alınması için bir kampanya başlatmıştı. “Hayal kırıklıkları ve çaresizlikler içinde en başarılı fikirler doğar” diyen Björgvinsdóttir, çocuklara savaşı anlatırken onlara umut da veriyor. Daha iyi bir dünyayı şekillendirebilmek her zaman elimizde, üstelik “Bir sineğin elinden ne gelir ki!” demeden. n Savaşı Bitiren Sinek / Bryndís Björgvinsdóttir / Çeviren: Mahir Ünsal Eriş / Can Çocuk / 2017 / 108 s. / 9+ KItap KİTAPÇI Hazırlayanlar: AYTÜL Akal, ÇİĞDEM Gündeş, MAVİSEL Yener Hayvan Atlası / Dr. Fatih Dikmen, Zeynep Sevde / Resimleyen: Sümeyye Eroğlu / Taze Kitap / 112 s. / 2017 / 7+ İstanbul Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi olan Dr. Fatih Dikmen ile çocukları düşler dünyasına davet eden Zeynep Sevde’den eğlenceli, bilgi dolu bir kitap. Elli iki ülkeden elli iki ilginç hayvanı tanımak, özelliklerini öğrenmek, resimlerini görmek isteyen çocukların kitaplığı için iyi bir armağan. Doğal konserve ustası hayvan hangisi, pijamalı okapiler nerede yaşıyor, uçamayan utangaç kuşun adı ne, dünyanın en küçük geyikleri olan pudular ne ile beslenir, dev fare kapibara kaç yıl yaşar, gergedanların en göze çarpan özellikleri nelerdir gibi pek çok ilginç sorunun ilginç yanıtı sayfalarda yer alıyor. Kitapla birlikte verilen oyun haritası ve çıkartmalar kitaptaki bilgileri pekiştirmek için iyi birer araç. Sert kapağı, özenli baskısı, ilgi çekici metni ile çocukların başucu kitabı olmaya aday bir eser. Atatürk’ün İzinde / Zülfü Livaneli / Resimleyen: Ergün Gündüz / Doğan Egmont / 132 s. / 2017 / 7+ Okumak, yazmak, düşünmek, araştırmak, tartışmak için hazırlanan kitapta, yaratıcı yazma teknikleri etkinlikler aracılığı ile verilmiş. Kitabın her bölümünde millî kültür, zaman ve mekân, duygular gibi farklı temalar işlenirken cesaret, sevgi, özgüven gibi değerlere de vurgu yapılıyor. Farklı edebi türlere göndermeler yapılırken okurun yazabilmesi için boş alanlar bırakılmış. Okur, Atatürk’ün arkadaşı olduğunu hayal edecek, onun yaşamına tanıklık ettiğini düşünerek M. Kemal Atatürk hakkında yazılar yazacak. Kitap Atatürk’ün yakın arkadaşı Salih Bozok’un yazdığı Arkadaşıma Veda’dan metinler de içeriyor. Gökdelene Giren Bulut / Behiç Ak / Resimleyen: Behiç Ak / Günışığı Kitaplığı / 2017 / 28 s. / 7+ Küçük dünyamızın minicik bir ülkesinde kocaman kocaman binaların olduğu minna cık bir şehir varmış. Bu binalar o kadar yüksekmiş ki bulutlara tepeden bakarlarmış. Koko ve köpeği Bonbon bu devasa binalardan birinde yaşarmış. Hiç sokağa çıkmayan Koko’nun canı çok sıkılırmış. Derken bir gün pencereden içeri küçük bir yağmur bulutu girivermiş. Sonra neler olmuş merak ettiniz mi? Behiç Ak, kalabalık kent yaşamının insanı mutsuz eden yönlerini anlatıyor bu öyküde. Belki siz de bir bulut bulur onunla yepyeni bir yaşam kurabilirsiniz. Duygu’nun Doğum Günü Armağanı / Betül Avunç / Resimleyen: Orhan Ata / TUDEM / 2017 / 72 s. / 9+ Halası, Duygu’nun doğum günü için çok özel, kimsenin aklına gelmeyecek, para ile satın alınamayacak ve çok sevineceği bir armağan vermek >> 20 6 Nisan 2017 KItap