Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ÇAĞDAŞ EDEBİYATIN ÖZGÜN YAZARLARI EKSİK PARÇA’DA ROMANCILIĞIMIZDA FARKLI SESLER, YENİ BAKIŞLAR, ÖZGÜN ARAYIŞLAR GÜNEY DAL KILLARI YOLUNMUŞ MAYMUN Toplumsal çözülmenin odağındaki döneme tanıklığı insanın öyküsünden yola çıkarak anlatıyor Güney Dal, Kılları Yolunmuş Maymun romanında. MELTEM ARIKAN UMUT LANETTİR Kadının yeryüzündeki varoluşunu, kimlik ve aidiyet sorgusunu Umut Lanettir romanında yeni bir bakışla gündemleştiriyor. ESMAHAN AYKOL KİTAPÇI DÜKKÂNI Polisiye edebiyatın “iyi edebiyat”ın içinden sıyrılıp gelebileceğini gösteren Esmahan Aykol, Kitapçı Dükkânı romanında kendi özgün karakteri Kati Hirşel’i de yaratarak bunu başarıyor. Gülbahar Mah. Elif Sok. No: 4/A Mecidiyeköy/İstanbul Tel: 0212 272 45 46 Fax: 0212 272 45 55 MEHMET AÇAR’DAN “KAYIP HASTA” Yarının ‘sistemi’ Mehmet Açar’ın kaleme aldığı “Kayıp Hasta”, yarına ilişkin bir projeksiyon yaparken hem hastaneyi hem de yapay zekâyı bir metafor ve öngörü olarak okurla buluşturuyor. carolİn Tunç Açar’ın, hem bir gerçeklik hem de bir metafor olarak kurguladığı; teşhis koyan “Akıllı Hastane” ve “Sistem”, aynı zaman da “hastalığın” nedeni ve şifası. “Hiçbir L abirentin içine konan, hangi yöne gideceği gözlenen ve bazen manipüle edilen farenin trajik görüntüsünü düşünün. Bilim insanlarının hemen her şeyi önce onların üzerinde denediği ve aklıyla fareye istediği şekilde kumanda ettiğini dikkate aldığımızda, gelecekte dünyayı bu şekilde yönetebilecek yapay zekâ endişe uyandırıyor. Üstelik buna benzer bir sistemin bizi hapsede şeyin tesadüf olmadığı” ve son sözü “Sistem”in söylediği hastanede, Ali Z., başkalarıyla ilgili bilgi edinmek istediğinde sürekli hüsrana uğruyor. Hapishaneyi çağrıştıran bu durumun romana distopik bir hava kattığı açık. Devletleşen hastane, kişilere kendileriyle ilgili bilgi verirken pek çok şeyi gizlediğinden “Sistem”de kayıt altına alınanlar ve “hasta”yla asla paylaşılmayanlar öne çıkıyor. Açar, karakterlerinin zihninin bulandığı ve klasik müziğin yankılandığı tenha koridorları kurguya ekleyip tekinsiz bir bileceği labirent, fareninkinden daha ür ortam yaratmış. Bunu destekleyense kütücü olabilir. Neyse ki bu henüz hayal “Sistem”in her an herkese nasıl davran aşamasında ve bilimkurgu romanları ile ması gerektiğini söylemesi. Üstelik bildik filmlerde karşımıza çıkıyor. yasaların ve hukukun Aslında yazılı ve görsel ötesinde bir yer burası: “Sis yaratılarla, yapay zekânın tem”, hükmettiği kişileri geleceği noktayı tahmin zinde ve sağlıklı tutmaya etmek bile gelecekteki sınırları belli, muğlaklığa izin vermeyecek ve duygulardan çok akıl ile bilginin ağır basacağı bir “hayatı” çağrıştırıyor. Hepimiz, bugün hapsedildiğimizi düşündüğümüz sistemden daha farklısına kapatılabiliriz. Buna olumlu bakan, hatta dünyanın sürdürülebilirliğini buraya bağlayanlar ve sağlıklı birey ile toplumun kaynağını orada Mehmet Açar çabalayarak gücü belirginleştiriyor. Ali Z., yaşadıklarını anlamlandırmak için geçmişe başvururken gördüğü rüyalara ve aklındaki sorulara saplanıp kalıyor. Belli bir andan itibaren “Sistem”le giriştiği konuşma da şüphelerini veya gerginliğini pek azaltmıyor. Nereden baksanız, bugün anladığımız biçimde akılla bağdaştırılamayacak bir durum var ortada. görenler de var. Fakat bu “Sistem”, bir çocuğa durum dahi endişeleri azaltmıyor. anlatırcasına içine doğduğu ortamı Ali Mehmet Açar’ın kaleme aldığı Kayıp Z.’ye açıklarken yarattığı sunî hatıraları, Hasta, geleceğe ilişkin bir projeksiyon ya evraka indirgediği yaşamı ve duyguların parken hem hastaneyi hem de yapay zekâ yerine konan bilgiyi gözler önüne seriyor. ile onun kurduğu “Sistem”i bir metafor ve Tüm bunlar olurken Açar, okuru fantastik öngörü olarak okurla buluşturuyor. Romanın başkarakteri Ali Z., hapsol duğunu düşündüğü devlet hastanesinde hem geçmişini hem de kimliğini kaybetmiş durumda. Bu nedenle “Sistem”den dışarı çıkamıyor. Hatıralarının yerine yapay olanlar üretilirken sürekli kesintiye uğrayan bir rüyada gibi âdeta. İçi boşaltılan sözcüklerin, anıların, aşkların ve duyguların yerine “hastalıklı toplumu iyileştirme” idealinin konduğu bu ortamda “Sistem” hastaneye dönüşüyor, hastane de devletleşiyor. ve bilimkurgu; söze dönüşen anıların yerini yapay zekâ tarafından üretilen hayatın aldığı bir film setinde dolaştırıyor. Ali Z. ve diğer “hastaların” hastane dışındaki dünyaya güvensizlik duyması amacıyla hafıza silme işlemlerinin uygulanışı ise insanlık dışı bir eylem. Fakat olaya “Sistem”in tarafından yaklaşınca yapılanlar yasal! “Sistem”e ve onun “Akıllı Hastane”sine hapsolan Ali Z., aynı zamanda kendi zihninde ve rüyalarında da tutsak. Buradan kurtulmasa bile kendisini rahatlatacak tek yolun, “Sistem”in arşivciliğine benzer ARŞİVİN GİZLEDİKLERİ Bilgi ve verinin arşivlenmesi her şeyin önüne geçerken dosyalar ve biyolojik so şekilde yaşadıklarını kayda almak olduğunu düşünüyor. Roman ise Ali Z.’nin tam da bunu düşündüğü anlarda başlayıp son buluyor. n ruşturmalar aracılığıyla “Sistem”in herke si yönettiği bu ortamda Ali Z., Kafka’nın Kayıp Hasta / Mahmet Açar / Doğan Josef K.’sini andırıyor. Kitap / 328 s. 18 6 Nisan 2017 KItap