27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

RENKLER n SESLER n HARFLER AYTÜL AKAL n NİLAY YILMAZ n ÇİĞDEM GÜNDEŞ n MAVİSEL YENER n MUSTAFA DELİOĞLU Konuk Harfler Gençler için “Dil Niyet Aidiyet” Nur NacarLogie kitabında dilin tüm kullanım alanlarına değiniyor. r Doç. Dr. Nihal KUYUMCU abil’de başlangıçta bütün insanlar aynı dili konuşur, mutluluk içinde yaşarlarmış. Bir gün akıllarına gökyüzüne çıkıp Tanrıyla tanışmak düşmüş. Bunun için hepsi bir araya gelerek gökyüzüne kadar çıkabilecekleri bir kule yapmaya karar vermişler. Ve başlamışlar inşaata. Uyum içinde anlaşan aynı dili konuşan bu insanlar her gün biraz daha yükselen kuleyle gökyüzüne yaklaşıyorlarmış. Tanrı yukardan olanları endişeyle izleyip “Bu insanlar tek bir halk olup aynı dili konuşarak kuleyi tamamladıklarına göre, düşündükleri her şeyi gerçekleştirecek, hiçbir engel tanımayacaklar” demiş ve yeryüzüne yeni diller göndermeye karar vermiş. Bunun sonucunda birbirleriyle anlaşamayan insanlar bir türlü kuleyi tamamlayamamışlar, ” Bu eski hikâye, dilin ne kadar güçlü bir iletişim aracı olduğunu, aynı dili konuşan, birbirini anlayan bir başka deyişle birbiriyle anlaşabilen insanların düşündükleri her şeyi gerçekleştirebileceğini anlatıyor. Bu hikâyeden dilin güçlü bir silah olduğunu anlasak da acaba doğru mu? Ya da ne kadar doğru? Aynı dili bilmek, aynı ana dili konuşmak, anlamak, anlaşmak ve anlaşılmak için yeterli mi? Dil içinde başka diller var mı? Konuştuğumuz dil içinde birbirimizi anlamamızı sağlayan başka ne gibi etkenler var? Ayrıca Siyaset dili nedir? Günlük dil ile siyaset dili arasında farklılık var mı? Siyasiler bir şeyleri anlatırken aslında neleri anlatmıyorlar? Dilbilimci Nur NacarLogie geçtiğimiz günlerde kitapçı vitrinlerinde yerini alan “Dil Niyet Aidiyet” adlı eserinde tüm bu soruların yanıtını arıyor. Anlamak ve anlaşmak için, dilin yanı sıra niyet ve aidiyetin de önemli olduğundan söz eden yazar, aslında insanoğlunun, dil içinde dilleri, kültür içinde kültürleri, aidiyetler içinde aidiyetleri tek bir dilde anlamaya, anlaşmaya ve anlaşılmaya çalışırken ne kadar zor bir işi başardığını anlatıyor. Nedir bu dil içinde dil? Nedir bir tek dilde o iletişimi karmaşık ve zor kılan boyutlar? Doğal dil içerisinde yer alan dilin sonsuz retorik olanaklarının kullanımını düşünelim. Ya da sözlü ifade iletişiminin multimodal kullanımı, (sinema, müzik, reklamlar vb.) Bir başka boyut; teknoloji ve kültür transferiyle birlikte gelen terminolojiyi de kapsayan yeni gösterge sistemlerinin kullanımı… Bunların her biri dil içinde yer alan, kendi içinde gönderme alanları olan, başlı başına yeni bir dil iken iletişimin karmaşık, zor olması doğal değil mi? NacarLogie anlamak ve anlaşmak için ortak dilin yetmediğini, anlamaya niyet etmek gerektiğini de belirterek anlatısını sürdürüyor; “Tek başına niyet etmek de yetmez, niyetin de ortak olması gereS A Y F A 3 0 n 1 6 E K İ M “B me almış. Obama’dan, Sakozy’den Recep Tayyip Erdoğan’dan, Kemal Kılıçdaroğlu ve Necmettin Erbakan’dan çarpıcı siyasi söylem örneklerine yer vermiş. Mesela, Recep Tayyip Erdoğan’ın şahıs zamirlerinin kullanımı üzerinde durarak “bazıları “ diye başlayıp “sen “ diye devam ettiği hedefindeki kişinin kim olduğunun bağlamdan anlaşılıyor. Ya da hem siyasi söylemde hem de günlük yasamda sıkça duyduğumuz ve “sen” zamiriyle” hitabın oluşturulduğu “sen kimsin?” sorusunun gerçek bir soru olmayıp hor görmenin ve aşağılamanın örtük kodlanmış hali olduğunu anlıyoruz. Kitabı elinize aldığınızda, bir solukta okuyorsunuz. Akıcı diliyle, verdiği günlük yaşamınıza, yaşadığınız dünyaya dokunan, somutlaştıran örnekleriyle, özellikle günümüz dünyasında ne kadar çok dil ile karşı karşıya olduğunuzu ve bu dilleri anlamak ve anlaşmak için niyetin olması gerektiğini hatta niyetin de yetmeyebileceğini, aidiyetin de temel belirleyicilerden olduğunu anlıyorsunuz. Okurken kendi kendinizle, yazarla küçük bir yolculuğa çıkıyor, verilen örnekleri kendi yaşamınızdakilerle karşılaştırıyorsunuz. Kendi dilinizi fark ediyor, anlaştığınız, anlaşamadığınız, anlaşmadığınız dilleri düşünüyor, kendinizde var olan yeni dilleri keşfediyorsunuz. Sahi? Siz kaç dil biliyorsunuz, kaç dilde anlaşıyorsunuz ya da anlaşamıyorsunuz? n * Dil Niyet Aidiyet / Nur NacarLogie / Alter Yayınları / 2014 / 110 s. kir. Hatta bu da yetmeyebilir çünkü ortak sahip olunması gereken bazen sadece dil ve anlamaanlaşma niyeti olmayabilir. Paylaşılan, yani ortak sosyal çevre, ortak tarih, ortak kültür, ortak gelenek, benzer eğitim, bilindik ortak insan dilinin ötesinde, başka ortak bir dilin ya da dillerin oluşma sebebidir ki elbette, paylaşılan şey ne kadar çoksa doğal dilde ve doğal dilin göndermeleri, metaforları üzerinde anlaşmak daha kolaydır, en azından daha az zaman alabilir. Bir toplu taşım aracında, hastane koridorunda veya tesadüfen bir araya gelmiş insanlar arasında şu soruyu sıkça duyarız: “Memleket nere?”, “Nerelisiniz?”. Bu soru elbette basit ve masum bir coğrafi konum bilgisini amaçlamaz. Öyle ki verilecek yanıtla bir yakınlaşma ya da ötekileşme, ötekileştirmenin başlaması ihtimali yüksektir. Aslında masum gibi görünen bu soru aidiyet bilgisini hedefleyen ilk ve en önemli sorudur. Yanıtla gelen şehir, köy, kasaba ismi sembolik anlamda kültürü, alışkanlıkları, değer yargılarını yemekleri, iklim koşullarını bazen de kökeni kısaca aidiyeti temsil edecektir. Sözgelimi tesadüfî bir hemşeriliğin iletişime bir şans tanıması söz konusu olacaktır. Bu durumda aslında sorunun hedefi şahsınız hakkında bölgesel aidiyete bağlı zihinlerde zaten var olan klişe bilgiler ve önyargıları teyit bilgisidir. Trabzon, Rize, Adana, Antalya, Konya, Mardin, İzmir, Hakkâri… Şimdi bu şehirlerin her birini ayrı ayrı düşününüz. Zihninizde canlanan her görüntü, hafızanızdaki her bilgi şehrin temsili anlamlarıdır. Demek ki şehirler konuşur. Ve siz konuşan bu şehirlerin söylediklerini anlıyorsanız dil içindeki yeni bir dil biliyorsunuz demektir. Nur NacarLogie günlük yaşamdan, özellikle Siyasi söylemden verdiği çarpıcı örneklerle siyasilerin bize anlattıkları, anlatırken aslında neyi ne kadar anlatmadıklarını, bizlerin neyi nasıl anladığımızı ve anladığımızı sandığımızı eğlenceli bir dille kale2 0 1 4 Renkli Haberler r Hazırlayan: Çiğdem GÜNDEŞ *IBBY’ın (Uluslararası Çocuk Kitapları Kurulu) Avrupa sitesinde, Türkiye’den yer alacak çocuk kitapları seçildi. ÇGYD üyeleri tarafından seçilen on kitabın, yazar ve yayınevlerini kutluyoruz. IBBY sitesinde yerini alan on çocuk kitabı: *Annemin Çantası / Sara Şahinkanat / YKY Yayınları *Benim Bir Karışım / Behiç Ak / Günışığı Kitaplığı *Böyle de Ödev mi Olur? / Fatih Erdoğan / Mavibulut Yayınları *Gazete Fısıltıları / Sevim Ak / Can Çocuk Yayınları *Kapiland’ın Karanlık Yüzü / Miyase Sertbarut / Tudem *Kayıplara Karışmak / Gülten Dayıoğlu / Altın Yayınları *Kelebeğini Arayan Ayşe / Tülin Kozikoğlu / RedhouseKidz *Minik Can / Tayfun Tansel / Nesin Yayınları *Öykü Yazmayı Seviyorum / Mavisel YenerAytül Akal / Bilgi Yayınları *Tohumun Rüyası / Nalan Özdemir Erem / Sarıgaga Yayınları * Türk Dili dergisi, Aralık 2014 sayısı, Çocuk ve İlk Gençlik Edebiyatı Özel Sayısı olarak yayımlanacak. Çocuk ve İlk Gençlik Edebiyatı’nın bütün bileşenlerine yönelik içeriğiyle, çocuk ve gençlik edebiyatımızın dünübugünüyarını masaya yatırılıyor. Özel sayının editörlüğünü Çocuk Vakfı Başkanı M.Ruhi Şirin üstlendi. n C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1287
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle