25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

V. S. Naipaul’dan "Gelişin Bilmecesi" ve oradaki “hikâyenin bir türevi kendi hayatında cereyan etmeye başlamıştır.” HİNDİSTAN KÜLTÜRÜNÜN FARKINDALIĞI Ekmeğini kazanmak; Barbados’a, New York’a, Trinidad’a gazeteci olarak gidip oraları yazmak için çıktığı görev yolculuğu sırasında kendine güven duygusu gelişir; sözgelimi uçakta hostesten kalemini açmak isteyecek ve Asyalı geçmişiyle, sömürgedeki geçmişiyle vedalaşmasına” vesile olacak; bu, New York’taki kitapçıda kendisine “efendim” denmiş olmasıyla pekişecektir. Ama bunun ardından gelen Hindu kimliğini gizleme çabasından da olumsuz etkilenecektir. Gelişinin onuncu yılında memleketi gibi benimsemiş olur İngiltere’yi, kendine öylece güveni gelişir. Hindistan’daki köklerinden iyice uzaktadır artık; öyle ki orayı tanımak için bile Forster, Ackerley, Kipling’in yardımlarına ihtiyaç duymaktadır. Yıllar sonra gittiği memleketi Venezüella adası Trinidad’da, Port Spain’de kendisini tanıyan kalmadığını da umursamaz gibidir; ama, İngiltere’deki yabancılığı da içinden çıkmamıştır. Pansiyonunda kaldığı malikânenin sahibinin gönderdiği “Krişna ve Şiva üstüne yazılmış şiirler de” bir köprü oluşturmaz; Ötekileştiren tavrını korur bu esrarengiz kişi. “Onun beni görmeme arzusu, benim de onu görmeme arzumla örtüşüyordu. Müstemleke ve ırk kaynaklı eski ‘alınganlığım’ın bir kalıntısı; ama, ortamın büyüsünü bozmaktan da çekiniyordum” diye değerlendirir aralarındaki ilişkinin anlamını; çünkü “elli yıl önce bu malikanede yer olmazdı bana, şimdi bile bulunmam biraz tuhaf” dediğinden belli, bulunduğu yeri bir lütuf gibi değerlendiriyor. “Emperyal gücün ve servetin zirvesinde orta sınıf sivil mimarinin yükseldiği hatta şatafata vardığı bir dönemde yaratılmış” o zamanlar on altı efsane bahçıvanı olan Stonehege’ye yakınlarındaki malikâne yetmişli yılların enflasyonunda elindekileri kaybeden sahibine karşılık anlatıcının geliri artmış, ev sahibi olmuştur. Coetzee “modern İngiliz edebiyatının ustası” dese de zorlu bu mecrada “hayatına hükmeden soylu isteği yazar olmak aynı zamanda tutsaklığı” yani yazarlığının bedeli gibi görünecek Naipaul’a; “olmak istediği kişi olabilmesi için kendi olmaktan çıkmasını zorunluluğuyla” bir çıkış yolu görmüş “gelişerek eski kendinden kurtulmayı” seçmiştir. Ellili yaşlarının başında belki bir sığınak arayışı belki bir avuntu “hepimiz atalarımızın başına gelenlerin etkilerini yaratılışımızda taşıyoruz” diye düşündüğünden olsa gerek, biraz da renkarnasyon tasavvurunun etkisiyle Gelişin Bilmecesi, artık kendisi için hayali bir yer durumuna gelmiş Trinidad’a ölen kardeşinin cenaze töreniyle sona vardırılırken Hindistan kültürünün farkındalığı düşüncesini yoklar; ancak sözce olsun kesin dönüşe ilişkin bir cümle kurmaz. n Gelişin Bilmecesi/ V. S. Naipaul/ Çeviren: Suat Ertüzün/ Can Yayınları/ 440 s. 2 0 1 3 n S A Y F A 9 Naipaul’un karmaşası oryantalizm Sürrealist ressam Giorgio de Chirico’nun Gelişin Bilmecesi adlı dizi tablosundan esinlenen kitap, imparatorluk sonrası dönemde Karayipler’den İngiltere’ye gelen genç bir Hintlinin öyküsünü anlatıyor. Naipaul’un en önemli otobiyografik eserlerinden biri olarak, bir diyardan bambaşka bir diyara gitmenin, bir ruh halinden başka bir ruh haline geçmenin hikâyesi üzerinden, en geniş anlamda “yolculuk” temasını işliyor. r Hayri K. YETİK objektif kadar pasif kalmasının nedenlerinden biri gazeteci olarak başladığı yazı hayatı ve gezi yazıları olsa gerek. Kendiliğinden bir nesnellik gibi görünen “edebi bir göze borçluyum” dediği bu metinsel konuşlanış titiz gözlemciliği ve naturalistçe ayrıntıları kaydetme başarısının sonucudur. Gelişin yerine oryantalist bir tasavvurla gelişim ya da ilerleme bilmecesi de denebilecek bir gizdir aynı zamanda. Etkene direnç yerine edimi içselleştirmek ve ona dönüşerek özneleşme süreci gibi değerlendirilebilir. Foucault’cu bir epistemik okumayla denebilir ki bu, Naipaul’un diline ve söylemine sinmiş sömürge psikolojisi ve hinduizmin yansıması bir tür dil edincidir. Kapitalist umursamazlıktan, modern kibirden farklı genel anlamdaki pasif direnişi, hatta hem Trinidan’da ve İngiltere’deki göçmenliğine hem dünyayı fani görüşüne bağlayarak brahmancı tasavvurun yüce gönüllüğü gibi okuyanlar da olabilir. Pasif direniş olması yan tutarlığını değiştirmez. Önceki yıl Türkiye’ye bir edebiyat etkinliğine davet edilmişken müslüman ülkelerdeki gezilerini anlattığı kitabında müslümanlığı ötekileyen bakışına ilişkin tepkiler nedeniyle daveti iptal edilen Naipaul’un karakteristik anlatım özelliğidir bu. Gelişin Bilmecesi’ni okuyacaklar, benzer algının İngiltere’de, Salsbury’de bir malikanedeki yıllarını anlatımında da bulabilirler. MODERN DÜNYAYA HAYRANLIK İkinci Dünya Savaşı sonrası İngiltere’nin bir imparatorluk olarak çözülüşünü, malikane alegorisine yüklemeye çalışan ya da zaten malikanedeki eskimenin, gerilemenin geneldeki gelişmenin yansıması oluşu nedeniyle ayrıntıları kaçırmayan, zaman zaman da modern kültürün ikonlarına göndermede bulunan veya onları gönderge aldığı için kendiliğinden belgesel özellikler kazanmış gibidir; “yeni hayatını kaydetme eski hayatını anlama dürtüsüyle” kaleme aldığı Gelişin Bilmecesi. Aynı zamanda post kolonyal yazarların bakış ele verir. Hatta aşırı yorum sayılmazsa postmodernitenin gelişini de haber vermekte, denebilir. Metne bu özelliğini yazarın, sömürgenin önüne 1235 elişin Bilmecesi adlı anlatısında (romandansa bu daha yerinde görünüyor) Naipaul’un İkinci Dünya Savaşı sonrasında başlayan yaşam hikâyesinin yazılış tarihi: 19841986. Yazarın “yaşadığı dönemi yaşarken değil yazarken anlama” önermesi metinde de içerili bir edim. Ona koşut seyreden bir başka edim Trinidad, Hindistan ve Britanya üçgeninin köşelerindeki gözlemlerini aktardığı, oryantalist bakışın edilgenleştirdiği kişilik. Anlatısının kahramanı olduğu halde anlatıcı konumunu değiştirmemesi, olaylar karşısında bir G koyduğu kaderini değiştirmek üzere daha lise öğrencisiyken metropollere gitme ve yazar olma hayali kazandırıyor. Bu hayal, söz arasında ya da dilaltı olarak metnin damarlarında yürüyor. Zaman zaman da bütün anlatının izleğiymiş gibi yansıyor. Aynı biçimde oryantalizm karmaşasına buradan bir yorum çıkarılabilir. Anlatı sürecine rastlayan bir tarihte, 1963’te Enver Abdulmelik’in neden “insan “normal” insan kökleri tarihsel yunan antikçağına dayanan Avrupalı insan da bizler, homo sinicus, homo africanus, “homo arabicus”a (ve homo aegypticus yok) olurken” sorusu arasına “homo trinidadus’u da katmamızı gerektiren bir mecrada ilerliyor anlatı, daha çok Naipaul’un dilaltında. Gelişin Bilmecesi’yle aralarında bu bakımdan ve eşzamanlılıkları dolayısıyla koşutluk kurulabilecek Talep Salih’in Kuzeye Göç Mevsimi’nde farklı olarak Batı’ya ardıl öncül kıskançlığına bağlanabilecek öç duygularıyla doludur roman kahramanı Mustafa Said ve anlatıcısı. Güçlü, aktif bir karakter olarak düşmanlıkla bakar sömürgecilere. Naipaul ise “kendini köksüz ve yabancı hissederken manzaranın bir parçası ve hayatını sahici, köklü” gördüğü malikâne çalışanlarından Jack’a imrenir adeta. Dahası yabancılık duygusundan da eskiye dayanan modern dünyaya hayranlığı, “büyüklüğü hiçbir şeyle kıyaslanamayacak kadar büyüktür” demesi, atalarının “buraya duyduğu sevgi”nin kökeninde daha çocukluğunda Trinidad’dayken konsantre süt kutularının üstündeki inek ve çevresine ait çok etkilendiği resme benzetmesi, Hindistan’dan Trinidad’a göçünü ve ingilizce bilişini bir şansmış gibi değerlendirmesi göz önüne alınarak söz ediminin bir yüce gönüllülüğe değil de platonik aşka, dahası aşağılık kompleksine vardığı söylenebilir. Dolayımında ve özünde bunlar yatsa da yaşayıp duyumsadıklarını kurmacaya dönüştürürken başka bir neden gösterir: Bir rıhtım, insanlar, roma dönemini akla getiren sur ve kapılarıyla bir Akdeniz çağrışımı yapan Chirico’nun tablosunun Gelişin Bilmecesi adı, Appolinaire tarafından verilmiş ve Naipaul onun esiniyle bir tarihi roman yazmayı tasarlamıştır ilk yıllarında; ama, bu kitap oluşmuş, çünkü “her kitap kendi yolunu açar” 1 7 E K İ M C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle