02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

hun, İli, İrtiş, Tarım ve Çu bölgelerinde yaşamışlardır. Bu topraklarda zamanla birçok büyük devlet kurmuşlar, kültür ve uygarlık alanında önemli gelişmeler göstermişlerdir. ¥ “TÜRK BOYLARININ BÜYÜK BİR BÖLÜMÜ ORTA ASYA’DA KALDI” Türkler, coğrafî bölge, tarihsel gelişim, lehçe ve şive özellikleri bakımından hangi boylara ayrılır? Türkler, coğrafî bölge, tarihsel gelişim, lehçe ve şive özellikleri bakımından çeşili boylara ayrılır. Kâşgarlı Mahmud, “Divanü Lügati’tTürk” adlı kitabında, XI. yy.’daki Türk kavimlerinden söz ederken; Oğuz, Kıpçak, Uygur, Karluk, Kırgız, Yağma, Çiğil, Bulgar, Başkurt vd. Türk boylarıyla ilgili bilgi verir. Bu boylardan en kalabalık olanı Oğuzlar ile Kıpçaklardı. XI. yy.’ın ikinci yarısından sonra Oğuzlar, Siriderya (Seyhun) boylarından Ön Asya ve Anadolu’ya; Kıpçaklar da İrtiş havzasından Hazar Denizi ve Karadeniz’in kuzeyindeki ovalara kütleler olarak göç ettiler. Bulgarların bir kolu, VI. yy.’da bugünkü Bulgaristan topraklarına inmişti. Çeşitli yönlere yapılan göçlere karşın, Türk boylarının büyük bir bölümü Orta Asya’da kaldı. Bu tarihsel gelişme, bugünkü Türk topluluklarının ve illerinin öbeklenmesinde temel olacak yapıyı oluşturması bakımından önemlidir. Oğuz boyu, Batı Türkleri adıyla bilinen büyük gruba temel olurken; coğrafî bakımdan Orta Asya’daki Türk kütlesiyle yakın ilgisi kesildi. Kıpçaklar, kendilerinden önce Karadeniz’in kuzeyinden Tuna’nın denize döküldüğü yere kadar uzanan bölgede yerleşmiş olan diğer Türk kavimlerini de içlerine alarak büyük topluluk oluşturdular. Dolayısıyla Kıpçaklar, bugün Doğu Avrupa Türkleri olarak bilinen gruba temel oldu. Üçüncü grup ise, Çağatay ulusu ve Özbek ulusunun kaynaşmasından oluşan Doğu Türkleri ya da Türkistan Türkleridir. Bu kütleyi Orta Asya’da kalan diğer Türk boyları oluşturdu. Türkistan’a sonradan dönen Kıpçak grupları da bu yapıya girdi. Dördüncü grubu oluşturan Türkler, Sibirya, Altay ve Akaban Türkleridir. Batı Sibirya ve Altay bölgesindeki çeşitli boylar, genellikle Kıpçak ve Kırgız kökenli Türklerdir. Ancak Sibirya’nın doğusunda Kamçatka ve Sahalin Denizi’ne kadar uzanan bölgede oturan Yakutlar, genel Türkçeden oldukça farklı bir dille konuşmakta ve kendi geleneklerine göre Saka Türklerinden gelmektedirler. Türk kavimlerinde toplumsal örgütlenme nasıldır? Türklerde ailelerin, soyların bir araya gelmesiyle boylar (kabileler) oluşmuştur. Boylar birliğine “bodun” adı verilmiştir. Bodunların birleşmesiyle gerçekleşen devlete “il” denilmiştir. İllerin başında “han” bulunurdu. Bunların bir araya gelmesiyle de “hanlık”, “kağanlık” (devlet) oluşurdu. Eski Türk dilinde “halk” kelimesinin karşılığı “kün”dü. Devletin başında kağan (hakan) bulunurdu. Ordulara komuta eder, devlet işlerinin görüşülmesi için toplanan “kurultay”a başkanlık ederdi. Tarihsel belgeler, Türk hakanlarına yönetme hakkının ve yetkisinin “GökTanrı” tarafından bağışlandığını, verildiğini yazmaktadır. Orhon Yazıtları’nda Bilge Kağan adına dikilen anıtta, “Tanrı bağışladığı için kut oldum, kağan oldum” denilmektedir. Türklerde hakanın hakları ve yetkileri sonsuz değildi. Hakan, devletin başı sayılırdı. Boy beyleri ve hanlar kendi topraklarında diledikleri gibi hareket ederlerdi. Bir çeşit bağımsızlıkları vardı. Devlet işlerinin görüşülmesinde en büyük yardımcıları olarak “kurultay” toplantılarına katılırlardı. Kurultay yılda iki kere toplanırdı. Bu toplantılarda devletin savaş, barış ve ticaret gibi önemli işleri görüşülür, ülkenin düzenli ve adaletli yönetimi için yasalar yapılırdı. Türklerde devletin ve ülkenin yönetimi, yapılan bu yasalarla birlikte, törelere, gelenek ve göreneklere göre düzenlenir, yürütülürdü. Hakanın “hatun” adı verilen eşi, devlet işlerinin görülmesinde hakana yardımcı olurdu. Ayrıca Türklerde, hakana devlet ve ülke işlerinin yürütülmesinde yardımcı olmak amacıyla büyük memurluklar da kurulmuştu. Bu memurlara genel olarak “bey” adı verilirdi. Bunlardan başka Türk devletlerinde “yabgu, şad, tarhan, tudun ve tamgacı” adı verilen unvan, makam ve memurluklar da vardı. Hakan öldüğü zaman kurultay toplanır, kağanın oğullarından birini hakan seçerdi. Hakanlığa genellikle kağanın büyük oğlu getirilirdi. Hakanlık belirtisi olarak kağanın çadırının önüne “dokuz tuğ” dikilirdi. Kitapta hangi Türk kavimleri anlatılmıştır? Kitapta, dün olduğu gibi bugün de dünyanın değişik bölgelerinde yaşayan Türk kavimleri anlatılmıştır. Bu kavimlerin insanlık tarihine katkıları sürekli ve kalıcı nitelikte olmuştur. Bu nedenle insanlık tarihi, Türklere büyük yer ayırmadan anlatılamaz. Çünkü Türklerin, Orta Avrupa’yı ve Uzakdoğu’yu akınlarıyla bunalttıkları, Hindistan’a pek çok akın yaptıkları, Ruslara boyun eğdirdikleri, güçlerini Tuna’dan Ganja, Adriyatik’ten Çin Denizi’ne ve egemenliklerini Pekin’e, Delhi’ye, Kâbil’e, Isfahan’a, Bağdat’a, Kahire’ye, Şam’a, Fas’a, Tunus’a, Cezayir’e, Balkan Yarımadası’na kadar yaydıkları bilinir. Bu konuda şunlar söylenir: “Türklerle ilgili olarak kabul edilebilecek tek tanım dilbilimsel olandır. Türk, Türkçe konuşandır. Başka bir tanım son derece yetersiz kalır.” Günümüz Türk toplulukları nelerdir? Günümüz Türk toplulukları şöyle sıralanır: VolgaUral Bölgesi. Tatarlar, Kırım Tatarları, Başkırtlar, Çuvaşlar, Kırımçaklar. Orta Asya Bölgesi. Karakalpaklar, Uygurlar. Sibirya Bölgesi. Yakutlar, Dolganlar, Tuvalar, Hakaslar, Altaylar, Şorlar, Tofalar. Kafkasya Bölgesi. Balkarlar, Kumuklar, Karaçaylar, Nogaylar, Avarlar, Lezgiler, Darginler, Laklar, Tabasaranlar, Rutullar, Tasahurlar, Agullar, Çeçenler, İnguşlar, Adıgeler, Abhazalar, Çerkezler, Abazalar, Ossetler, Ahıskalar, Kabardinler. Batı Bölgesi. Gagauzlar, Karaimler. ? Türk Kavimleri/ Nurer Uğurlu/ Örgün Yayınları/ 544 s. 10 OCAK 2013 ? SAYFA 9 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1195
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle