02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Nurer Uğurlu’dan ‘Türk Kavimleri’ Dört bin yılı aşkın geçmişiyle Türkler Nurer Uğurlu’nun Türk Kavimleri adlı kitabı, dünyanın değişik bölgelerinde yaşayan Orta Avrupa’yı ve Uzakdoğu’yu akınlarıyla bunalttıkları, Hindistan’a pek çok akın yaptıkları, Ruslara boyun eğdirdikleri, güçlerini Tuna’dan Ganja, Adriyatik’ten Çin Denizi’ne ve egemenliklerini Pekin’e, Delhi’ye, Kâbil’e, Isfahan’a, Bağdat’a, Kahire’ye, Şam’a, Fas’a, Tunus’a, Cezayir’e, Balkan Yarımadası’na kadar yaydıkları bilinen Türk kavimlerini ele alıyor. Uğurlu’yla kitabına dair bir söyleşi gerçekleştirdik. Ë Halil BİNGÖL ürk kavimlerinin tarihsel geçmişi nasıl değerlendirilir? Kitap, Asya, Avrupa ve Afrika’da yaşayan, bugün de dünyanın değişik bölgelerinde yaşamakta olan çok kalabalık Türk kavimlerinin tarihsel geçmişidir. Kavim, aralarında töre, dil ve kültür ortaklığı bulunan, boy ve soy bakımından da birbirine bağlı insan topluluğu, budun ve ulus olarak tanımlanır. Budun, eski Türklerde sıkı bir işbirliği ve siyasal bağımlılık bulunan boylardan oluşan birliktir. Kelime çeşitli kaynaklarda değişik anlamlarda kullanılmıştır. İlk olarak yer aldığı Orhon Yazıtları’nda (VIII. yy.) ”bodun” biçiminde geçmekte, yerli yabancı, göçebe yerleşik bütün topluluklar için kullanılmaktadır. Burada kavim anlamına gelmek üzere Törük bodun (Göktürkler), Tabgaç bodun (Çinliler) gibi kullanılış biçimleri yanında, Oğuz, Ediz, Karluk, Uygur, Kırgız, Bayırku, Tatar gibi farklı büyüklüklerdeki boylardan oluşan Türk topluluklarını nitelemek için de kullanılmıştır. Yazıtlarda asıl halk kitlesini belirtmek için ”kara kamag”, “kara bodun” ya da yalnızca “bodun” sözlerinin de geçtiği belirlenmiştir. Kâşgarlı Mahmud (XI. yy.) Divanü Lügati’tTürk’te “budun” kelimesinin Çiğil lehçesinden geldiğini belirtmiş, bunu “kavim”, “reaya” ve “halk” biçiminde açıklamıştır. Batılı bilginler ise “budun” kavramını “people” ve “volk” sözleriyle karşılamışlardır. XIV. yüzyılda Altınordu ülkesinde ve Harezm’de yazılan bazı Türkçe eserlerde pek sık rastlanmamakla birlikte, “buzun” biçiminde geçen bu kelime “teb’a” ve “halk” anlamında kullanılmıştır. Daha sonraki yüzyıllarda yazılan kitaplarda bu kelimeye rastlanmamıştır. Budunlar birbirlerinden ayrı topluluklardı. Her birinin ayrı yurtları ve başbuğları vardı. Topraklarının genişliğine ve nüfuslarına göre başlarında “yabgu”, “şad”, “ilteber” gibi SAYFA 8 ? 10 OCAK T unvanlar taşıyan kağanlar bulunurdu. Göktürk Yazıtları’nda adı geçen ve çoğu Göktürk Kağanlığı içinde yer alan budunlar, yılda bir kere armağanlar yollayarak kağana bağlılıklarını bildirirler, savaş sırasında da ordusuna asker gönderirlerdi. Kağanlar, kendilerine bağlı budunları çoğu kere merkezden gönderdikleri yöneticiler aracılığıyla denetim altında tutarlardı. “YARI GÖÇEBE BİR YAŞAM” Türklerin ilk yurtları neresidir? Türkler, tarihin en eski ve sürekli kavimlerinden biridir. Dört bin yılı aşkın geçmişleriyle Türkler, Asya, Avrupa ve Afrika topraklarına yayılmış büyük bir millettir. İlk yurtları Orta Asya yaylasıdır. Türklerin ilk yurtları, doğuda Kingan Dağları’ndan, batıda Hazar Denizi ve İtil (Volga) Irmağı’na; kuzeyde Sibirya ovalarından, güneyde Karanlık ve Hindikuş Dağları’na kadar uzanan çok geniş topraklardır. Orta Asya yaylası, doğudan batıya geniş bozkırlar olarak uzanır. Kuzey ve güney bölgeleri renkli topraklarla kaplıdır. Hazar Denizi ile Aral ve Balkaş göllerinin kuzey kesimleri boyunca uzanan verimli topraklar Kingan Dağları’na kadar sürer. Bu toprakların güneyindeki kumlu bozkır, yer yer çöllerle son bulur. Kumlu bozkır bölgesi, Altay Dağları’ndan batıya ve doğuya yayılan verimli toprakları birbirine bağlar. Tarihçiler, en eski yerleşim bölgesi olarak gördükleri Orta Asya topraklarını, Tanrı Dağları’nın güneyi ve kuzeyi olarak iki bölümü ayırarak incelerler. Tanrı Dağları’nın güneyindeki bölge, Doğu Türkistan’dır. Kuzeyinde, Altay Nurer Uğurlu kitapta, dün olduğu gibi bugün de dünyanın deDağları, Çungarya bozkır ğişik bölgelerinde yaşayan Türk kavimleri anlatıyor. 2013 ları ve İrtiş Irmağı vardır. Bu topraklarda hareketli, göçebe Türk toplulukları yaşamıştır. Türkler, önceleri toprağa bağlı tarım yaparken, büyük iklim değişikliği sonucu, hayvancılığa geçmişlerdir. Hayvanlarına otlak bulmak amacıyla dolaşmak zorunda kalmışlardır. Bu durum Türkleri yarı göçebe bir yaşama yöneltmiştir. “Türk anayurdu” üzerindeki bilimsel görüşler nelerdir? Türk tarihi üzerine inceleme ve araştırma yapmış bilim adamları, Çin kaynaklarına dayanarak, J. Klaproth ve A. Vambery, “Türk anayurdu”nu Altay Dağları’nın çevresinde göstermişlerdir. Ünlü Türkolog W. Radloff, bu bölgenin Altayların doğusunda, bugünkü Moğolistan olduğunu kabul etmiştir. G. J. Ramstedt, Türk ve Moğol dilleri arasındaki yakınlığa dayanarak, Türklerin Moğolistan’dan türemiş olduklarını ileri sürmüştü. Orta Asya Türk tarihinin tanınmış uzmanı W. Barthold, Türk anayurdunu Moğolistan yöresine koymuştu. Bu görüşler şimdi eskimiş ve bu alanın genişletilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Dil incelemeleri ve arkeolojik araştırmalar “Türk anayurdu”nun Altay Dağları’nın ba tısına doğru uzandığını göstermektedir. Tanınmış Türkologlardan Gy. Nemeth göre, Türklerin anayurdunu Altay Dağları ile Ural Dağları arasında, yani bugünkü Kazakistan’da aramak doğru olur. Son yıllarda Sibirya’nın güneyi ve Altay Dağları çevresinde yapılan arkeolojik ve etnik araştırmalardan Türklerin eski yurtlarıyla ilgili bazı bilgiler edinilmiştir. Bu konuda S. V. Kiselev’in çıkardığı “Sibirya’nın En Eski Tarihi” (1951) adlı kitabında çok önemli tarihsel belgeler sergilendiği gibi, Baykal Gölü’nün kuzeyinde, Lena Irmağı’nın başlarında ve YediSu bölgesinde ortaya çıkarılan “kaya resimleri” ve arkeolojik buluntular, bu yerlerin çok eski dönemden kalma etnik özelliklerini aydınlatmaktadır. Türklerin ilk yurtları, tarihsel kaynaklara göre, Altay Dağları yöresidir. Tanrı Dağları’yla Altay Dağları arasında yaşayan Türkler “Altay Kavimleri”nden sayılmışlardır. Orta Asya topraklarında yaşayan Türkler neden göç etmek zorunda kalmışlar ve nerelere gitmişlerdir? Orta Asya topraklarında yaşayan Türkler, coğrafî çevrenin değişmesi, sosyal yaşamın ağırlaşması üzerine, bulundukları toprakları terk ederek, başka ülkelere göç etmek zorunda kalmışlardır. Türkler, yayıldıkları bu yeni topraklarda birçok bağımsız Türk devleti kurmuşlardır. Türklerin ilk yayılmalarının ne zaman başladığı kesin olarak bilinmemektedir. Ama, ilk büyük yayılmanın M.Ö. I. bin başlarında olduğu sanılmaktadır. Bu büyük göçle Türkler, Hazar Denizi’nin güneyinden geçerek İran yaylası üzerinden (bir bölümü İran’da kalmıştır) Mezopotamya’ya inmişler, buradan Suriye, Mısır, Anadolu ve Ege Denizi adalarına yayılmışlardır. Buralarda, tarihin çeşitli dönemlerinde, Büyük Selçuklu, Türkiye Selçuklu, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti gibi birçok bağımsız Türk devleti kurmuşlardır. IV. yy. sonlarına doğru, Hazar Denizi’nin kuzeyinden geçen Türkler, Kuzeydoğu Asya’dan Doğu Avrupa’ya doğru göç etmişlerdir. Zamanla güneydoğuya inen Türkler, Orta Avrupa’ya, Balkan Yarımdası’na ve Tuna Irmağı vadilerine yerleşmişlerdir. Bu topraklarda da, tarihin çeşitli dönemlerinde, birçok bağımsız Türk devleti kurmuşlardır. Türklerin, M.Ö. 2500 yıllarından önce başlayan doğuya yayılmaları, çok uzun zaman ve aralıklı olarak sürmüştür. Çin’in bugünkü Şensi ve Kansu bölgelerine yerleşen Türkler, buralara kendi kültür ve uygarlıklarını da birlikte getirmişler, uzun zaman Çin yönetimini ellerinde tutmuşlardır. Çin devletini kuran Sang (Shang) hanedanlığı, Türk soyundan gelen Covlar (Chow) tarafından yıkılmıştır (M.Ö. 1050247). Zamanla çok kuvvetlenen Covlar, Çin siyasal birliğini kurmuşlardır. Bu hanedanlık tarafından kurulan siyasal birlik, Çin tarihinin başlangıcı sayılmıştır. Kuzeye yayılan Türkler de, Sibirya’nın verimli otlaklarına yerleşmişlerdir. Ama burada yaşayan Yakut ve Çuvaş Türklerinin bu topraklara ne zaman geldikleri kesin olarak bilinmemektedir. Türklerin Orta Asya topraklarından yayılmaları, tarihin ilk çağlarında başlamış, ortaçağın sonlarına kadar sürmüştür. Bazı Türkler anayurttan ¥ göç etmemişlerdir. Seyhun, Cey CUMHURİYET KİTAP SAYI 1195
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle