23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

VİTRİNDEKİLER Yaşamın Aynası: Fotoğraf/ Mehmet Ünal/ Espas Yayınları/ 124 s. “Yaşamın Aynası: Fotoğraf” çalışmasında Mehmet Ünal sade ve akıcı diliyle fotoğraf ve görme duyusu, fotoğrafın içeriği ve bildirisi, fotoğraf ve anlam gücü ve fotoğrafta taraflılık, fotoröportaj ve fotomontaj, fotoğraf ve savaş gibi temel konuları ele alarak kuramsal bir perspektif sunarken fotoğraf tarihine damgasını vuran dijital teknolojinin getirdiği olanakları ve handikapları sorgulamak için ipuçları veriyor. Çalışma fotoğraf tarihinde önemli durakları temsil eden fotoğraflarla engin bir içerik kazanıyor. Bir Allamei Cihan: Stefanos Yerasimos (2 cilt)/ Kolektif/ Çeviren: Menekşe Tokyay/ Kitap Yayınevi/ 1235 s. Edhem Eldem, Aksel Tibet, Ersu Pekin, Çağatay Anadol gibi yazarların 2005 yılında yaşamını kaybeden StefanYerasimos anısına derledikleri bu kitapta, yazarın şimdiye kadarki araştırmaları ve kaleme aldığı gezi yazıları bir seyahatname gibi birleştirilmiş. Eğitimine mimarlık dalında başlayan Stefanos, araştırmalarının ilkini Türkiye’deki azgelişmişlik sürecini anlamaya yönelik yaptı. Ardından yapı merakı ve yazılı kaynaklara olan ilgisinin kesişme noktası ise İstanbul oluyor. Yerasimos, İstanbul hakkında bilinmeyen birçok bilgi ve olguyu ortaya koyduğu gibi düzelttiği yanlışlar da bu kitapta yer alıyor. Demokrasi Savaşçıları Olarak Marx ve Engels/ August H. Nimtz/ Çeviren: Can Saday/ Yordam Kitap/ 430 s. Karl Marx ve Friedrich Engels, insanlığın demokrasi mücadelesinde belirleyici olan 19. yüzyıl demokratik hareketinin başkahramanlarıdır ama Marx ve Engels’in düşünceleriyle 20. yüzyıldaki siyasi demokrasi düşüncelerinin bağdaşmadığı gibi iddialar da ortaya atıldı. Nimtz, kitabında bu iddiaya meydan okurken, bugünün aydınlarının Marx’ı ve Engels’i sadece büyük düşünürler olarak gösterme eğilimine karşı çıkıyor. Onların her şeyden önce siyasi eylemci ve devrimci olduklarını vurguluyor. Marx ve Engels’in, bu, sosyalizm kavgasını geliştirirken demokratik mücadeleyi ilerletmenin tümüyle Marx ve Engels’in başarısı olduğu iddiasını da içinde taşıyor. Kitapta ayrıca, köylülükle ilgili siyasi tutumları, ulusların kendi kaderlerini tayin hakkına verdikleri önem, kadınların eşitliği için mücadeleleri, sözde Avrupa merkezci önyargıları, 19. yüzyıl sonları Rusyası gibi büyük bir çoğunlukla köylü ve geri kalmış bir ülkede sosyalist devrimin olanaklılığına ilişkin görüşleri gibi konularda Marx ve Engels hakkında sıkça dile getirilen eleştirilere de yanıt veriliyor. Tekrarı Olmayan Öyküler/ Tülin Dursun/ Yitik Ülke Yayınları/ 160 s. “Çocukluk yıllarımızda bize anlatılan masalların etkisinde kalmayan hiç kimse yoktur. Masalların içindeki iyi kalpli kahramanları kendimizin yerine koyarak, arkadaşlarımızla olan ilişkilerimizi belirlemişizdir.” Şiir ve öykü kitapları ile tanınan Tülin Dursun yeni kitabı “Tekrarı Olmayan ÖySAYFA 24 ? 19 TEMMUZ 2012 küler”le okuyucularının karşısına tekrar çıkıyor. Kısacık öyküleriyle hayatın ayıntılarda gizli an’larına odaklanan yazar, okurlarının kendilerini bir masal kahramanı gibi düşünmelerini istediğini belirtiyor. Rimbaud/ Graham Robb/ Çeviren: Süha Sertabiboğlu/ Türkiye İş Bankası Yayınları/ 544 s. Şeytani yaratıcılığının müthiş parıltısını 16 yaşında bir delikanlıyken dünyaya saçmaya başlayan Fransız şair Arthur Rimbaud, hayli sarsıcı olaylar yaşadıktan sonra tutkulu bir ilişki sürdürdüğü Paul Verlaine’e ve şiir yazmaya ilgisini yitirerek ortadan kayboluyor. Çeşitli efsanelere kaynaklık eden hayatının bundan sonraki döneminde on üç ülkeye yolculuklar yapıyor; fabrika işçiliği, öğretmenlik, dilencilik, liman işçiliği, paralı askerlik, denizcilik gibi çok çeşitli mesleklere girip çıkıyor. Yaralı bir genç olarak o zamanın uygar dünyasının dışında kendini arıyor. Habeşistan’a yerleşiyor, iş kuruyor, ev kuruyor, silah ticareti dahil bir sürü iş yapıyor. Delikanlılık çağında Fransa’nın müesses nizamını reddeden Rimbaud, orta yaşlarında Harer’in o kadar müesses olmayan nizamında saygın bir yer ediniyor kendine. Graham Robb’un bu biyografisi, Fransa’dan Afrika Boynuzu’na, şiirden çöle Rimbaud’nun hayatının izini sürüyor ve kimi sınırları zorlayarak kayda geçiriyor. Elizabeth Taylor/ C. David Heymann/ Çeviren: Feride Nilgün Aras/ Turkuvaz Kitap/ 478 s. Hollywood’un altın çağının son divası Elizabeth Taylor. Sinema tarihinin ilk en yüksek ücretini alan güzeller güzeli aktrisi. Sinema hayatıyla olduğu kadar aşk hayatıyla, yaptığı sekiz evlilikle, elmasları, hizmetlileri, hap ve alkol bağımlılığı, geçirdiği hastalıklarla ünlenen bir kadın aynı zamanda. C. David Heymann “Elizabeth Taylor” adlı kitabında, Taylor’ın yaşamını binden fazla kişiyle birebir görüşerek, televizyon ve sinema arşivlerinden yararlanarak yazıyor. Kitap, sinemanın Kleopatrası’nın yaşamını ve filmlerini ayrıntılı, eğlenceli ve akıcı bir şekilde anlatıyor. Taylor’ın hayatına girmiş herkesten söz ettiği için aynı zamanda Hollywood tarihini okurun gözleri önüne seriyor. Bu kitapta Robert Burton’dan Marilyn Monroe’ya, Audrey Hepburn’den James Dean’e, Sophia Loren’den Rock Hudson’a, Frank Sinatra’dan Truman Capote’a, Michael Jackson’a kadar birçok ünlü isim yer alıyor. Fahişe Çika/ Thomas Korovinis/ Çeviren: Frango Karaoğlan/ İstos Yayıncılık/ 68 s. “Fahişe Çika”nın dışında birçok başka öyküsü ve ödüllü bir romanı da bulunan Thomas Korovinis, aynı zamanda besteci, şarkı sözü yazarı ve solist. Eftelya, namı diğer Çika, yazarın 1989 yılının Haziran ayında İstanbul’da, Yunan Konsolosluğu’nun önünde tanıştığı bir kadın. Kitapta, bu çok çekmiş kadının hayat hikâyesini kendi ağzından dinlediği gibi anlatıyor. Eftelya’nın dramatik dili çeşitli lehçelerin karışımından oluşuyor: İstanbullu Rumların yerel söyleyişleri, hâlâ kullanılan çeşitli Türkçe deyimler ve birkaç Pontusça kelimeden oluşan bir karışım. Kitabın içinde de sözcükler orijinal dili ve açıklamasıyla veriliyor. Hayatın içinden birinin, sürükleyici hayat hikâyesinin içinde çağdaş TürkYunan tarihinin birçok mihenktaşı beliriyor ve İstanbul’un son birkaç onyılının toplumsal hayatının karakteristik figür ve olayları gözler önünden bir film şeridi gibi geçiyor. Bangır Bangır Ferdi Çalıyor Evde/ Mahir Ünsal Eriş/ İletişim Yayınları/ 152 s. Mahir Ünsal Eriş, biyografianı türünde olan kitabında bir sahilde oturmuş, can sıkıntısından esneyen, kendi çocukluğuna bakıyor; renkli, yuvarlak, hareketli bir çocukluk anlatıyor okurlarına. Komen! komen! diye ateş eden oğlanları, mobiletleri, leblebi tozunu, Kaynanalar Parkı’nı, kale zindanındaki prensesleri resmediyor. Yoksulluk, hoyratlık, yalnızlık, gamsızlık, kırk mumluk sarı ampulün ışığında belli belirsiz görünüp, kayboluyor. Yazar çocukluk anılarıyla okurlarını güldürürken bazen de hüzünlendiriyor. Yazar Olabilir miyim?/ Semih Gümüş/ Notos Kitap/ 182 s. Türkiye’de eleştirinin önde gelen isimlerinden Semih Gümüş, bu kez “Yazar Olabilir miyim?”le okuyucuların karşısında. Yazar, yaratıcı yazının yolu ve yordamı, yazınsal kişileri yaratma biçimi, yoğunluğun sırrı, yalınlıktan karmaşıklığa geçiş ve nasıl yayımlayabilirim gibi yazarlık hakkında bilinmesi gereken birçok konuyu aydınlatıyor. Yazarlık yolunda ilerlemek isteyenlerin el kitabı niteliğinde olacak kitap, Gümüş’ün ‘Yaratıcı Bakış Açıları’ başlığı altında topladığı, önemli kalemlerin demeçlerine yer verildiği derlemeyle son buluyor. Yol Günlüğü/ Michel de Montaigne/ Çeviren: Ömer Bozkurt/ Yapı Kredi Yayınları/ 328 s. Montaigne, 1580 yılında, kırk yedi yaşındayken, “Denemeler”inin ilk kitabını bastırdıktan sonra at üstünde Kuzey Fransa, İsviçre, Almanya ve İtalya’yı kapsayacak uzun bir yolculuğa çıkar. Bu uzun yolculuğun anlatıldığı “Yol Günlüğü”nün ilk bölümü Montaigne’in yazmanı, diğer bölümleri ise kendisi tarafından tutuluyor. “Denemeler”iyle özdeşleşmiş Montaigne, bu sefer seyyah kimliğiyle okurların karşısında. Annesininkızı/ Güler Sarıgöl Köymen/ Boyut Yayınları/ 336 s. Kaybetmeye yüz tutmuş, belki de hiç tadılmayan yöresel tarifler, annekız hikâyeleriyle birlikte bir kitapta toplanıyor. Güler Sarıgöl Köymen’in proje tasarımını ve yönetimini üstlendiği “Annesininkızı”, İzmir ve ilçelerinde yaşayan kırk bir kadının lezzete dair öykülerini ve tariflerini kayıt altına alarak gelecek nesillere aktarmayı amaçlıyor. İki ana bölümden oluşan kitabın ilk bölümünde, Köymen’in çocukluk anıları ve annesinin tarifleri, keyifli görsellerle birlikte sunuluyor. İkinci bölümdeyse, kırk annekızın, kendi sandıklarından çıkan örtüler ve mutfak malzemeleriyle gerçekleştirilen fotoğraf prodüksiyonlarıyla birlikte tarifleri ve geçmişe dair hikâyeleri yer alıyor. Özel tasarımı, hikâyeleri ve otantik tarifleriyle “Annesininkızı” okuyucuları çocukluk günlerine geri döndürerek bu yöresel tatları yeniden keşfetmeye çağırıyor. ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 1170
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle