Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
VİTRİNDEKİLER Aydınlanan Yollar/ Zehra İpşiroğlu/ Cumhuriyet Kitapları/ 216 s. “Deprem öncesi Van: İnanılmaz koşullarda okuma savaşımı veren kızlar... Ve bitmeyen hayalleri... Gün gelecek feodal yapılanma, töre ve şiddet kıskacından kurtulacaklar... Gün gelecek hemşire, güvenlik görevlisi, avukat, öğretmen olarak bir sonraki kuşağa da yepyeni kapılar açacaklar. Onlar bu uzun yürüyüşün daha başlangıcındalar... Ama anneleri var arkalarında, anneanneleri var ve eril koşullanmışlığın kıskacından yavaş yavaş çıkma savaşımı veren ağabeyleri ve babaları ve onları destekleyen kadın örgütlenmeleri... Yolun daha başındalar ama umut ve yaşam dolular... Çünkü onlar yaşanan dönüşümün öncüleri.” Zehra İpşiroğlu’nun yıllardır kadınlara karşı ayrımcılığın ve şiddetin kalkması için bir savaşımın verildiği bölgeden devşirdiği röportajları “Aydınlanan Yollar”da bir araya geliyor. Bir Gezginin Alfabesi/ Steven Runciman/ Çev.: Bahar Turnakcı/ Yapı Kredi Yayınları/ 286 s. “Bir Gezginin Alfabesi”, çocukluğundan itibaren hayatı yolda geçen Bizans tarihi ve Haçlı Seferleri uzmanı Sir Steven Runciman’ın kaleme aldığı son kitap. İster akademik çalışmaları nedeniyle yolu düşsün, ister merakından görmeye gitmiş olsun, Runciman bu eserinde yalnızca ziyaret ettiği mekânlara ilişkin bilgi ve gözlemlerini aktarmakla kalmıyor. İstanbul’da Pera Palas Oteli’nin önündeki bir bombalı saldırıdan kıl payı kurtulan, Bükreş’te Kraliçe Maria’yla çay içen, Çin’in son imparatoru Pu Yi’yle piyano çalan, Sophia Loren’in falına bakan, Concorde’la Bahreyn’e uçan ve ismi Yunanistan’da bir sokağa verilen ayrıksı bir insan Runciman. “Bir Gezginin Alfabesi” de onun sadece mekânlara değil, insanlara ilişkin anılarını da okuması son derece keyifli bir üslupla bir araya getiriyor. Gönüllü Diplomat/ Ali Tuygan/ Şenocak Yayınları/ 238 s. Ali Tuygan 1967 yılında Dışişleri Bakanlığı kadrolarına katıldı. TC Brüksel Büyükelçiliği’nde, NATO Uluslararası Sekretaryası’nda, TC Washington ve Bağdat Büyükelçiliklerinde, NATO nezdindeki Türkiye Daimi Temsilciliği’nde çalıştı. 19861989 yıllarında ise Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürlüğü yapmış. Tuygan, kırk yılı aşan meslek anılarını, deneyimlerini aktarırken Bakanlığın çalışma yöntemlerini, iş disiplininin, kurumsal birikimin ne denli önemli olduğunu da anlatıyor bu kitabında. Bugünün uluslararası sorunlarına ilişkin görüşlerini de okurla paylaşıyor. “Gönüllü Diplomat”, dünü iyi değerlendirmek; yarına sağlıklı biçimde bakabilmek için yazılmış bir kitap. Hoşça Kal Berlin/ Christopher Isherwood/ Çev.: Zehra Gencosman/ Yapı Kredi Yay/ 210 s. Christopher Isherwood “Hoşça Kal Berlin”de okuyucuları, kendisinin de yıllarca yaşadığı ama Hitler’in iktidara yükselmesiyle terk etmek zorunda kaldığı, SAYFA 30 ? 17 MAYIS 2012 1930’ların ilkyarısındaki kozmopolit Berlin’e, yok olup gitmiş bir dünyaya götürüyor. Romanın yazarla aynı adı taşıyan ve olayların dışında durarak, olan biteni bir fotoğraf makinesi gibi kaydetmeyi tercih eden anlatıcısı aracılığıyla okuyucular eski Berlin’in renkli gece hayatına tanık oluyor, Yahudilerden göçmenlere, eşcinsel çiftlerden oyuncu olma hayali kuran genç kızlara, Nazi sempatizanlarından komünistlere onlarca ilginç ve unutulmaz kişiyle tanışıyor. Isherwood, okuyucularını bu insanlar galerisinde dolaştırırken arka planda da yavaş yavaş dağılan bir toplumun fotoğrafı beliriyor. Şeylerin Masumiyeti/ Orhan Pamuk/ İletişim Yayınları/ 264 s. Orhan Pamuk’un yıllarca üzerinde emek harcadığı ve geçen günlerde halka açılan ‘Masumiyet Müzesi’nin kataloğu da müzeyle birlikte okuyucuların karşısına çıktı. Bu katoloğu normal bir müze katoloğundan ayıran çok detay var ama en önemlisi yine Orhan Pamuk gibi Nobelli bir yazarın elinden çıkıyor olması. Özenle seçilmiş resim ve fotoğraflarla dolu bu kitapta, Orhan Pamuk, ‘Masumiyet Müzesi’ndeki eşyalar üzerinden İstanbul’u ve kendi hayatını anlatmaya devam ediyor. Eski İstanbul taksilerinden kalabalık aile fotoğraflarına, ev ev gezen terzilerden gazinosinema çevrelerine, Boğaz ve yalı kültüründen çay içmeye ve kahvede oturup kâğıt oynama alışkanlıklarına uzanan kitap, aynı zamanda Pamuk’un on beş yılda kurduğu ilginç müzenin hem hikâyesi hem de kataloğu. Pamuk, ‘Masumiyet Müzesi’nden yola çıkarak hazırladığı bu yaratıcı kitapta, eşyaların, manzaraların, gündelik hayatın tuhaf, göz kamaştırıcı ve sıradan ayrıntılarında yeni anlamlar keşfediyor. Bazen Hayat/ Sine Ergün/ Can Yayınları/ 92 s. Yeni kuşak öykücüler arasında yıldızı parlayan Sine Ergün “Burası Tekin Değil”den sonra ikinci kitabıyla tekrar okuyucu karşısında. Ergün “Burası Tekin Değil”de yirmi yedi kısa öyküyle süslü anlatım yöntemlerinden uzak kalıp alabildiğine yalın bir dille kaleme almıştı öykülerini. “Bazen Hayat” da Ergün’un tutturduğu bu biçemin devamı sayılabilecek bir kitap. Kısa, yalın öyküler var bu kitapta da. Bu öykülerinde Ergün, hayatın sıradan görünen yüzüne eğiliyor. Ama insanın içini kemiren, bir kez farkına varıldıktan sonra unutulamayan ayrıntılar yakalıyor orada... Salı/ Cihat Taşçıoğlu/ APRIL Yayıncılık/ 500 s. “Yeni bir dünya düzeni mümkün mü? İnsan kendini yıkıp, en baştan bir kez daha yaratabilir mi? Bir rüyayı son sürat kovalarken her şeyi kabusa dönüştürebilecek tek bir hatanın farkına varılabilir mi? Yeni bir hayatın dönemecinde, gölgelerin kovaladığı ütopyacılar. İzbe’den yükselen kahkahaların çığlığa dönüşmesi. Düne, bugüne, geleceğe dair bir distopya, yanıbaşında kurulan yeni bir düzen, yıkılan kuralların yükselttiği bir ideal. Günlerden Salı. Peki saat kaçı gösteriyor?” Cihat Taşçıoğlu anarşist bir manifesto ile okuyucuların karşısına çıkıyor. Bir hayalin tarihi, hataları ve doğruları sorgulanıyor romanda ve yaratıcılık yoğun bir ruhla birleşiyor. Bir dönem hesaplaşması, eylemde yarım kalmış yürekte hâlâ canlı bir dava, gerçeküstü bir kalemde yeniden yorumlanıyor. Zekice tasarlanmış, dikkatle kurgulanmış “Salı” yarım kalmışlıkları sorgulamak için cesur bir davet. Sevginin Sırrı Bhakti Yoga/ Swami Vivekananda/ Çeviren: Hatice Özateş/ Purnam Yayınları/ 176 s. “Sevginin Sırrı Bhakti Yoga”; Tanrı, din, adanma, sevgi gibi konulara sıradışı bir bakış açısı getiriyor ve toplumsal normları masaya yatırıyor. Batı dünyasını yoga felsefesiyle 1893 yılında tanıştıran ilk kişi olan Swami’nin verdiği mesajın evrenselliği; yazdığı kitapların çok okunan ve klasikler haline gelen yoga kitaplarına dönüşmesini sağlamıştır. “Sevginin Sırrı – Bahkti Yoga” da dörtlü serinin üçüncü kitabı. Gizler/ Şahizer Nur Öztuna/ Kendi Yayını/ 110 s. (İletişim: oztuna@ttmail.com) Balıkesir’de doğan Şahizer Nur Öztuna Afyon, Balıkesir ve İstanbul’da uzun yıllar Türkçe öğretmeni olarak görev yaptı. Birinci şiir kitabı olan “Yaşama Kanat Çırpmak”ta yaşamın içinden seçtiği kesit ve izlenimleri okurlarına aktarırken bu kitabında ise yaşamdaki gizleri dizelerinde işleyerek okurlarına duygularını ulaştırmak istiyor. Resim çalışmalarıyla da sanatın bir başka kolunda etkinliklerini sürdüren şair, ikinci kitabı “Gizler”le okuyucularını bekliyor. Humboldt’un Armağanı/ Saul Bellow/ Çeviren: Osman Yener/ İletişim Yayınları/ 528 s. Saul Bellow yazarlık, şiir, edebi ün ve başarı gibi konular üzerinden Amerika’yı anlatıyor bu romanında. Bellow, farklı kuşaktan iki Amerikan yazarının, bıkkın ve öfkeli usta Von Humboldt Fleisher ile hırslı ve tutkulu çırak Charlie Citrine’in gerilimli ilişkisini ele alıyor. Bellow bu ilişkiyi anlatırken, ömrünün son yıllarında alkolizm ve deliliğe sürüklenen Amerikan şairi Delmore Schwartz ile arkadaşlığından ilham almış. Bellow, sanatın parayla ilişkisinin gitgide arttığı Amerikan kültüründe sanatçının içine girdiği çıkmazdan, evlilik ve aşktan, şiirden ve mafyadan, hayata dört elle sarılmaktan ve ölümün kaçınılmazlığından söz ediyor. 1976 yılında Pulitzer Ödülü’nü kazanmış ve Bellow’u Nobel Edebiyat Ödülü’ne taşımış bu modern klasik, Osman Yener’in çevirisiyle ilk defa Türkçede. Tanpınar Zamanı – Son Bakışlar/ Yayıma Hazırlayan: Handan İnci/ Kapı Yayınları/ 364 s. Handan İnci’nin yayıma hazırladığı son kitap olan “Tanpınar Zamanı – Son Bakışlar”, 12 Kasım 2010 tarihlerinde Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde gerçekleştirilen, ‘Dünyada ve Türkiye’de Tanpınar Zamanı’ başlıklı sempozyumun panel, söyleşi ve bazı bildirilerini bir araya getiriyor. Meraklısına Tanpınar hakkında son keşfedilenleri, yorumları ve eleştirileri gözler önüne seren kitap, sempozyuma gidemeyip vah çekenler için de önemli bir incelik aynı zamanda. ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 1161