Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Üç tarih araştırması Yayımlanan üç kitap; Devletin Dersim Arşivi, Atatürk ve Kürtler ve Dersim Yalanları ve Gerçekler, “Dersim olayları”na ilişkin tartışmaları siyasal rüzgârların çarpık baskısından çıkararak belgelere dayalı tarih gerçeklerine çekme amacını gereği gibi yerine getiriyor. ? Türkkaya ATAÖV erap Yeşiltuna’nın Devletin Dersim Arşivi başlıklı derlemesinin özelliği bugüne değin ortaya çıkmamış devlet belgelerini içermesi ve konuya yeni bir yön vermesi. Devletin Dersim üstüne düşündüğünü, hedeflerini, tavrını ve eylemlerini anlamanın yolu artık gizli olmayan ve başbakandan vali ve denetmenlere değin tüm ilgililerin imzalarını taşıyan belgeleri yansızlıkla incelemekten geçer. Bir devletin herhangi bir konuda siyasetinin ne olduğunu saptamak için ilk bakılması gerekli olan en önemli kaynaklar onun resmi belgeliklerindedir. Bu genel bir kuraldır. Bu belgeler de sorunun askeri yakla Dersim ve belgeler şımdan çok ekonomik ve toplumsal yönlerinin ele alındığını, eşkıyalığın yaygın olduğunu, aşiret başkanlarının ezici tavrını, yaygın feodal sömürünün varlığını ve Kürtlerin bölgenin Türk halkını kendi içinde türlü yollardan eritmekte olduğunu kanıtlıyor. Osmanlı yaklaşımından çok farklı olarak, yeni Cumhuriyet düzeninin değiştirmek istediği toplumsal yapının gerçekte toprak ağalığıyla dinsel şeyhlik baskısı ve ayrıca halkın topraksızlığı olduğu bu belgelerde açıkça görülüyor. Yeni devletin hedefi topraksız köylüyü “mütegallibe” baskısından kurtarmak, çağdaşlaşma yoluna sokmaktır. Devlet olayları kışkırtmamış, halkın gıdadan sağlığa, işten eğitime türlü gereksinimlerini karşılama peşinde olmuştur. Gerekirse, Dersimlilerin bir bölümü daha verimli topraklara taşınacaktır. Ne var ki, kimi aşiret başkanları bu çağdaşlaşma çabalarına, yabancı devletlerin desteğinden de yararlanarak, silahla karşılık verdiler. Daha çok Fransa ve bir ölçüde Britanya başkaldıranları tuttular. Sovyetler’le Yunanistan bizden yanaydılar. Paris’e yerleşmiş olan eski Osmanlı şehzadesi M. Şevket ile 150’liklerin birkaçı da Cumhuriyet düşmanlarının yanındaydılar. Öte yandan, silah bırakanların başına bir şey gelmedi. Gene Serap Yeşiltuna’nın Atatürk ve S Kürtler adlı kitabı başlıktaki konuyu “nesnel verilerle yani yasalar, kararnameler, yazanaklar, tutanaklar ve resmi yazışmalarla çözüme kavuşturmak için hazırlanmış bir belgeler toplamıdır.” Örneğin, Kürtlere özerklik sözü verilmemiştir. Bu söz Sevr’de vardır; o kadar. Ankara’nın Ali Rıza Paşa Hükümetiyle aldığı ortak karar da Kürt ayrımcılığına karşıdır. 1923 İzmit basın toplantısında sözü edilen “bir çeşit özerklik” tüm illerin kimi yerel işleriyle ilgili genel bir yaklaşımdır ve BMM’nin yasayla onamasına bağlıdır. Belgeler Atatürk’ün hem silahlı ayaklanmalara karşı gereksiz ödünler vermeden başarıyla direndiğini, hem de toplumsal dönüşüm yolunda nasıl çabalar harcandığını gözler önüne seriyor. Özgür Erdem’in Dersim Yalanları ve Gerçekler adlı yeni kitabı “söylenmeyenleri söylüyor”, 38 yalanın tam karşıtı olan doğrularına dikkatleri çekiyor. Örneğin, başkaldırmaya 91 Tunceli aşiretinin yalnız altısı katıldı, askeri harekâtta 22 bin 703 değil, 8 bin 623 asker yer aldı. Devlet harekât için isyanı bahane olarak kullanmadı, iki ay boyunca ikna için çabaladı, birkaç kez af yasası çıkardı. Tutarlı nüfus sayımlarının da gösterdiği gibi, siviller hedef alınmadı. Kimi Dersimliler sürgün olsun diye değil, daha iyi yaşam koşullarına kavuşsunlar diye batıya nakledildiler. Devlet batıya yolladıklarına barınak, toprak, hayvan ve pulluk verdi. Toplam 58 kişi yargılandı, yedi kişi idam edildi. Birinci Dünya Savaşında Ermenilerle ve Ruslarla işbirliği yapmış olan, ardından İngilizlerden yazıyla destek isteyen Seyit Rıza Dersim’de birkaç yüz köye hükmeden bir derebeyiydi. Dersim isyanının Alevilikle ilgisi yoktu. Devlet gericiliğin karşısındaydı. E. Büyükelçi Bilâl Şimşir’in iki ciltlik Kürtçülük ve Gökçe Fırat’ın İstilâ ile Türk Yurdu Anadolu başlıklı kitaplarına da bakılabilir. Başbakan’la muhalefet ileri gelenlerinden kimi köşe yazarlarına değin, herkesin Dersim konusunu bu belgeler ışığında ele alması gerekir. Tercihe göre masal uydurmakla tarih yazmanın farkı buradadır. ? Devletin Dersim Arşivi/ Serap Yeşiltuna/ İleri Yayınları/ 1100 s. Atatürk ve Kürtler/ Serap Yeşiltuna/ İleri Yayınları/ 720 s. Dersim Yalanları ve Gerçekler/ Özgür Erdem/ İleri Yayınları/ 288 s. ‘Kür Kü em kü Bir tü Küres “Halk liğini ? Za Topluma açık kalp ameliyatı Kedi Anaları Kedi Anaları, toplumun yazılmamış acımasız yasalarına kurban edilmiş kadınların, Alevilerin, sokaklarda yaşamak zorunda kalan insanların, yalnızlığa ve yatağa mahkum edilmiş yaşlıların, Ermenilerin, sığıntıların ve solcuların yürek parçalayıcı hikâyelerini anlatıyor. ? Turgut TÜRKSOY ülümser Heper, pek aşina olduğumuz yazarlardan, Kedi Anaları da bildiğimiz kitaplardan değil. Korkmadan yazan, tabulara meydan okuyan bir yazarla ve özgürce yazılmış, hiçbir yerleşik değere yüz vermeyen bir kitapla karşı karşıyayız. Kitabın her satırında tanıdık birileriyle karşılaşıyoruz aslında. Din bezirgânlarının, kadın satıcılarının, işkencecilerin ve sahtekâr bürokratların düzenbazlıklarını okurken kimi zaman öfkeleniyor, kimi zaman da tebessüm ediyorsunuz ister istemez. Erkek egemen sistemin gazabına uğrayan kadınların teselliyi neden kedilerde, köpeklerde aradığını öğrenip utanıyorsunuz insanlığınızdan. Tecavüzleri, tacizleri, ihanetleri, şiddeti ve zorla yapılan bekâret kontrollerini okurken yüzünüz kızarıyor elinizde olmadan. Kızılbaşların, Ermenilerin ve solcuların hikâyelerini okurken onlarla birlikte seviniyor, birlikte üzülüyor, öfkelenip, isyan ediyorsunuz. Toplumda “öteki” olarak yaşamanın zorluklarını gördükçe hayretler içinde kalıp, dehşete kapılıyorsunuz. Aynı zamanda bir bilim insanı olan G Gülümser Heper yazar, ülkenin dört bir yanından topladığı insan hikâyelerini, herhangi bir didaktik kaygı duymadan bazen esprili, bazen öfkeli, bazen de dramatik bir dille dökmüş kâğıda; kaleminin samimiyeti hemen sarıp sarmalıyor okuyucuyu. Çok başarılı ve sıcacık tasarlanmış kapak, adeta kendisine çekiyor okuyucuyu. Kitabın kapak yazısında da ifade edildiği gibi “yalın ve etkileyici Türkçesi, akıcı dili ve hayret verici kurgusuyla elinizden bırakamayacağınız usta işi bir kitap” olmuş özcesi.? Kedi Anaları/ Gülümser Heper/ Bence Kitap/ 170 s. ğ r n d oranda eğlence mek ist örgütle güçlend oynadığ tın her kanla a ve yetk için Ho halklar olarak ç likle Üç Hollyw lerde h insanla sıl tanım Çok a Hollyw hangi ü kerleri sevgili A dukları çekindi onun d leri söy gilisi işg sinden rir. Han Hollyw tanıtan panlar, askerin rolünü tarihin bi bu d rin gerç ve çoğu nüllü o sı her z anlamd egemen prador nında, başrolü Aslın yanılsam üretilm hakkınd duyan d bu yanı dönem başta k manda H SAYFA 20 ? 17 MAYIS 2012 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1161 CUMH