Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
VİTRİNDEKİLER Memleket Garları/ Derleyen: Kemal Varol/ İletişim Yayınları/ 224 s. Haydarpaşa, Sirkeci, Basmane… Memleketin namlı garları. Hele ki Haydarpaşa: 2008’de yüz yaşını doldurduğu günden beri ne olacağı konuşuluyor, hayatına bir gar olarak devam edip etmeyeceği kaygıyla bekleniyor. Hiç şüphesiz, Türkiye’nin belli başlı manzaralarından, tipik şehir peyzajlarından biri aynı zamanda o. Kemal Varol’un hazırladığı kitap ise sadece Haydarpaşa’ya değil, bütün memleketteki garlara bakıyor. Sadece büyük garlara gitmekle de kalmıyor, bazı ara garlara da uğruyor. Doğudan batıya, kuzeyden güneye, dizi dizi garlar, istasyonlar: Haydarpaşa, Sirkeci, Hadımköy, AlsancakBucaSeydiköy, Basmane, Akhisar, Eskişehir, Samsun, Ankara, Ulukışla, Pozantı, Adana, İskenderun, Diyarbakır, Batman, Kurtalan… Varol’un derlemesinde bir araya geliyor. Sürgün Küçük Bulutlar/ Demir Özlü/ Yapı Kredi Yayınları/ 756 s. 1950 Kuşağı’nın önde gelen yazarlarından Demir Özlü, öykülerinde bireyin yalnızlığını, mutsuzluğunu, bunalımlarını, intihar saplantılarını, yabancılaşma duygusunu ve tedirginliklerini metaforlarla dolu simgesel bir dille işlemesiyle farklılaşmıştır. Yazın yaşamı boyunca roman, günce, eleştiri ve deneme türünde de yapıtlar vererek kendi edebiyatını sürekli zenginleştirmiştir. Varoluşçu felsefeye dayalı bir sanat anlayışını gerçekleştirmeye çalışan Özlü’nün, Fransız varoluşçu ve gerçeküstücü yazarlar ile Amerika’daki “Beat Kuşağı” şairlerinden beslenen öyküleri, anlamsızlığın, kuşkunun, hiçliğin ortasına yuvarlanmak için bütün bağlarını koparmaya çalışan bireyin anlatıldığı varoluşçu edebiyatın en tipik örnekleri sayıldı. Şimdi “Küçük Sürgün Bulutlar”da; Özlü’nün 1958’de yayımladığı ilk kitabı “Bunaltı” ile 2001’de yayımladığı “Geçen Yaz Kentte Kızlar” arasındaki yedi kitaptan bir arada okuyuculara sunuluyor. Altı Öykü/ Joseph Conrad/ Çeviren: Hasan Fehmi Nemli/ İletişim Yay./ 288 s. Denizlerin sesini romanlarına taşıyan usta yazar Joseph Conrad farklı zamanlarda yazdığı öykülerini “Altı Öykü”de bir araya getirmişti. Yazar, romanlarından aşina olduğumuz politik gerilimi ve savaş alanlarından, ıssız adalardan, gemilerin güvertesinden taşan maceracı ruhu öykülerine de sızdırıyor. Conrad’ın romancılıktaki ustalığının izlerini taşıyan ve ilhamını, yazarın deyişiyle gerçeğin ta kendisinden alan bu öyküler, yazarının notu ve Hasan Fehmi Nemli’nin özenli çevirisiyle okuyucuların karşısına çıkıyor. Su/ Buket Uzuner/ Everest Yayınları/ 330 s. Buket Uzuner’in, bugün Anadolu’da yaşayan her kültürü derinden etkilemiş kadim Şamanist geleneğinin dört unsuru olan su, toprak, hava ve ateş’ten ilham alarak yazdığı yeni romanı ‘Uyumsuz Defne Kaman’ın Maceraları’ dörtlemesinin ilk kitabı “Su” okuyucuların karşısına çıktı. Gazeteci Defne Kaman bir yaz akşamı bindiği vapurda arkasında hiçbir iz bırakmadan kaybolur. Onu aramakla görevli Komiser Ali Ümit ile arSAYFA 34 ? 22 MART 2012 kadaşı Sahaf Semahat kendilerini aniden tuhaf olaylar ve esrarengiz semboller arasında bulurlar. Bir yandan kendi hayatlarını sakatlayan yasak ve tabulara rağmen ayakta kalmaya çalışırken, kayıp gazeteci Defne Kaman’ın peşinde nefes nefese bir maceraya sürüklenirler. Uzuner romanında doğa ve zihin oyunlarını bir arada okuyuculara sunuyor. Bunker Tepesi Düşleri/ John Fante/ Çeviren: Avi Pardo/ Parantez Yayınları/ 136 s. “Kadınlar! Hiçbir şey bilmiyordum kadınlar hakkında. Mümkün değildi onları anlamak.” Amerikan edebiyatının önemli adlarından John Fante genelde Bukowski’nin de dilinden düşürmediği filme çekilen romanı “Toza Sor”la tanınsa da diğer yapıtları da nitelik bakımından “Toza Sor”dan geri durmaz. “Bunker Tepesi Düşleri” de bunlardan biri. Bundan on yıl kadar önce okuyucuyla buluşan “Bunker Tepesi Düşleri” şimdi yapılan bu yeni baskısıyla tekrar okuyucuların karşısında. Şahane Hatalar – Talih Kuşu/ Heather McElhatton/ Çeviren: Dilek Berilgen Cenkciler/ APRIL Yayıncılık/ 632 s. “Bu kitabı okumaya normal bir kitap gibi birinci sayfadan başlayın. İlk bölümün sonunda, önünüze bir yol ayrımı çıkacak. Kararınızı verin ve ilgili bölüme gidin. Her bölümün sonunda seçimlerinizle kaderinizi kontrol etmeye devam edeceksiniz.” “Şahane Hatalar” serisinin ilk kitabı geçtiğimiz aylarda yayımlandığında oldukça ses getirmiş ve uzun süre konuşulmuştu. Şimdi serinin ikinci kitabı okuyucuların karşısına çıkıyor “Şahane Hatalar – Talih Kuşu”. Bu kez kahramanın, yani okuyucunun, başına yirmi iki milyon dolarlık bir talih kuşu konuyor. Heyecan dozu artırılmış seçimler, eşsiz bilgiler, gizemli karakterler ve sürpriz finaller okuyucuları bekliyor. Gölgede Yaşamak/ Fadime Uslu/ Everest Yayınları/ 112 s. Fadime Uslu çağdaş öykücülüğün ana izleklerinden küçük insan dünyasını gizlendikleri yerden bulup çıkarmada, onların öykülerini edebiyata aktarmada başarılı ve genç bir kalem. Uslu ilk kitabı “Büyük Kızlar Ağlamaz”dan sonra “Gölgede Yaşamak”la okuyucuların karşısına tekrar çıkıyor. 2011 Yunus Nadi Öykü Ödülü’nü de kazanan “Gölgede Yaşamak”taki öykülerinde Fadime Uslu; anlaşılmayı bekleyen duyarlı, kırılgan insanları, onların iç hesaplaşmalarını kendine özgü bir dille öyküleştirirken bugün gittikçe sığlaşan yaşamları da mercek altına alıp irdeliyor. Rüyalar Anlatılmaz/ Nermin Yıldırım/ Doğan Kitap/ 346 s. Nermin Yıldırım’dan rüyalar, gerçekler, sırlar ve suskun kalmışlar üzerine sarsıcı bir roman “Rüyalar Anlatılmaz” okuyucuların karşısına çıkıyor. Kaybolan kocasını bulmak üzere İstanbul’a gelen Pilar, yabancı bir şehirde, tanımadığı insanların arasında onun izini sürmeye başlar. Ancak kocası Eyüp’ün ardında bıraktığı rüya defterindeki işa retler, zamanla Pilar’ı kâbusla gerçeğin birbirine karıştığı bambaşka bir hikâyenin içine taşır. Artık gizli kalmış ne varsa, hepsinin ortaya dökülmesinin zamanıdır. “Unutma Beni Apartmanı” ile iyi bir çıkış yakalayan Nermin Yıldırım bu ikinci romanıyla tekrar okuyucuların karşısında. Lanet Takım/ David Peace/ Çeviren: Kıvanç Koçak/ Sel Yayıncılık/ 394 s. Çağdaş İngiliz edebiyatının başarılı temsilcisi David Peace, sadece kazandığı başarılarla değil kişilik özellikleriyle de futbol dünyasının gelmiş geçmiş en ilgi çekici karakterlerinden olan Brian Clough’ın ağzından Leeds United’ta geçirdiği kısa teknik direktörlük macerasını anlatıyor. Clough’ın trajik bir sakatlıkla son bulan futbolculuk anıları, yıldızının parladığı Derby County’deki yılları ve Leeds’ten ayrılan selefi Don Revie’nin gölgesinde geçirdiği kırk dört gün Peace’in kalemiyle yeniden canlanıyor. Lanet Takım’da, yani Leeds United’ta, geçirdiği kırk dört gün boyunca Clough’ın kafasının içinde gezinen Peace, futbol dünyasının bu efsanevi figürünü anılmaya değer roman karakterleri arasına da katıyor. Filme de çekilen “Lanet Takım” Kıvanç Koçak çevirisiyle Türkçede. Cariyenin Kızı/ Pai Kit Fai/ Çeviren: Pınar Atik/ Akılçelen Kitaplar/ 544 s. Genç bir cariye, Çin’in kırsal bölgesinde dünyaya bir kız çocuğu getirir. LiXia isimli kız, annesinin ölümü sonucunda babasının kendisini satma çabalarına karşı koyar ve bir İngiliz gemi kaptanıyla kaçar. Yolculuk öncesinde annesinin bir âlim olduğunu öğrenir. Onun gibi olmak için elinden gelen her şeyi yapmaya karar veren LiXia, hedefine ulaşmaya yakın aşkına da kavuşur. Ancak mutluluğu uzun sürmez. SiuSing adlı minik kızını dünyaya getirirken hayata gözlerini yumar. Ölümünden hemen önceyse kızının güvenle büyüyebileceği bir yere götürülmesini emreder. Böylelikle babakızı birbirinden ayrılır. Pai Kit Fai’ın kaleminden çıkan “Cariye’nin Kızı”, Çin’deki kadın köleliği geleneğinin kısa, sosyal bir tarihçesini gözler önüne seriyor. Kaç Yıl Oldu? 2012/ Fırat Budacı/ Mürekkep Yayınları/ 150 s. “Nihat Doğan, Allah, bayrak, millet ve annesine olan aşkında sıkıntı yoksa ancak o zaman âşık olabileceğini açıklayarak, olası sevgilisine 5. sıradan yer açalı 2 yıl...” Haftalık mizah dergisi “Uykusuz”daki ‘Kaç Yıl Oldu?’ adlı köşesinden uzun süredir ses getiren Fırat Budacı bu kitabında, 2012 verimlerini bir araya getiryor. Genellikle yakın tarihte gerçekleşmiş olayları mizahi bir dille okuyuculara hatırlatıyor Budacı. Gölün Kıyısında/ Mary Lawson/ Çeviren: Kutlukhan Kutlu/ Domingo Yayıncılık/ 278 s. “Son, hiç umulmadık şekilde geldi; ve üstünden çok uzun vakit geçinceye kadar ortada ona uzanan bir olaylar silsilesi bulunduğunu göremedim....” Yirmi üç ülkede okuyucu karşısına çıkan ve ilgi gören “Gölün ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 1153