Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
R E NK L İ K AL E ML E R Yazarlara merak ettiğimiz soruları sorduk. Aslında bu yanıtları okurları da çok merak ediyordu; biz de hem sorduk, hem okurlarıyla paylaştık… Konuğumuz Mine Soysal. RENKLİ HABERLER Ë Hazırlayan: Mavisel YENER * Dil Derneği’nin Yeni Sözlüğü Çıktı Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel diyor ki: “Bir dilin sözvarlığı, o toplumun dünyaya bakışını, değer yargılarını, bilimde, sanatta aldığı yolu, gelenek ve göreneklerini yansıtır. Bir dilin sözlüğü (sözlükleri) de o dilin aynasıdır.” Türkiye Türkçesi, bu aynaya epey geç kavuşmuştur. Kapağında “Türkçe Sözlük” yazan ilk yapıtı Atatürk’ün kurduğu Türk Dil Kurumu yayımlamıştır. Daha sonra birçok değerli kişi ve kurumun sözlükleri birbirini izlemiştir. Bu nedenle 1945 baskılı ilk sözlüğe, bütün sözlüklerin kaynağı gözüyle bakabiliriz. İlk sözlüğü Mehmet Ali Ağakay hazırlamış; yapıt, Besim Atalay, İbrahim Necmi Dilmen, Fuat Köseraif, Reşat Nuri Güntekin, Agop Dilâçar gibi aydınlarca denetlenmiştir. Sözlüğün sonraki baskıları pek çok dilci ve yazıncının emeğiyle hazırlanmıştır. Atatürk’ün kurduğu Türk Dil Kurumu 1983’te kapatılmış; 12 Eylül hukuksuzluğunun yarattığı resmi TDK, ölçünlü dil ve yazım birliğini bozmuş; bozuk öğeleri içeren sözlük ve kılavuzları, eğitim kurumlarına sokulmuştur. 1987’de kurulan Dil Derneği, Atatürk’ün kurumunun amacını üstlenmiştir. Sözlük hazırlarken devrimin ışığında bilim ve sanat dili olarak yenileşen Türkçeyi izlemektedir. Her baskıda, Atatürk’ün kurumunun ilkeleri ve 1983 baskılı sözlüğü kaynak alınmaktadır. Metinleri kapsayan veritabanına dayanarak kullanım sıklığı olmayan sözcük ve öbekleri maddebaşına taşınmamakta, dilin mantığını zorlayarak sözvarlığını şişirmekten özenle kaçınılmaktadır. Sözlüğün 3. baskısına birçok yeni sözcük, söz öbeği ve terim eklenmiş, kullanımdan düşen öğeler, Türkçesi yerleşen yabancı sözcükler çıkarılmıştır. Dil Derneği yayını olan sözlüğün sayfa sayısı 2005 baskısından az, sözcük (sözcük öbeği, terim) sayısı daha çoktur. Derneğin hazırladığı yaygın yazım biçimlerini koruyan Yazım Kılavuzu’nun 9. baskısının sözcük dizelgeleri de Türkçe Sözlük’e koşut olarak varsıllaşmıştır. Kılavuzun 9. baskısı Cumhuriyet Kitapları içinde yayımlanmıştır. Türkçenin siyasaya acımasızca araç yapıldığı, yabancı dille eğitim ve adlandırmanın hız kesmediği, eğitim kurumlarında cumhuriyet öncesine özlemi körükleyen uygulamaların başladığı günümüzde sağlıklı bir Türkçe Sözlük ve Yazım Kılavuzu her yurttaşın yol göstericisidir. Dil Derneği’nin sözlük ve kılavuzuna sahip çıkmak, Atatürk’ün kurumunu kapatarak Türk Devrimiyle hesaplaşanlara verilecek en anlamlı yanıttır.” * Zorlu Çocuk Tiyatrosu Uluslararası Başarıya İmza Attı Zorlu Çocuk Tiyatrosu, Çirkin Ördek Yavrusu Müzikali ile 1923 Kasım tarihleri arasında Romanya Kültür Bakanlığı’nın desteğiyle gerçekleşen, 20.Uluslararası Gulliver Animasyon Tiyatro Festivali’nde “En İyi Performans” ödülünü kazandı. Bu yıl 10. yaşını kutlayan Zorlu Çocuk Tiyatrosu, 5 farklı ülkeden 13 farklı tiyatro topluluğunun katıldığı festivalde Çirkin Ördek Yavrusu Müzikali’ni Romanya’daki çocuklarla buluşturarak, festival katılım diplomasına da layık görüldü. Mehmet Zorlu Vakfı’nın “sosyal sorumluluk projesi” olan “Çirkin Ördek Yavrusu Müzikali”, Andersen’in “Çirkin Ördek” masalından yola çıkılarak Prof. Dr. Hasan Erkek’in kaleminden yazıldı ve Prof. Dr. Nurhan Karadağ tarafından yönetildi. Müzikal, XII. Direklerarası Seyirci Ödülleri kapsamında, müzisyen kategorisinde Yrd. Doç. Dr. Nedim Yıldız’a, yazar kategorisinde Prof. Dr. Hasan Erkek’e ve özel ödül kategorisinde Zorlu Çocuk Tiyatrosu’na ödül getirdi. Çirkin Ördek Yavrusu Müzikali, tiyatro sezonu boyunca, her on beş günde bir, hafta sonları, saat 15.00’te Kenter Tiyatrosu’nda sahnelenmeye devam edecek. * Çocuklar ve Gençler İçin Kitaplar Yayımlayan Bu Yayınevi, 30. Yılını Kutluyor. 1982’den bu yana çocuk, ilk gençlik ve gençlik çağındaki okurlara binden fazla kitap sunan Bu Yayınevi, 30. kuruluş yıldönümünü, Çağdaş Dünya Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Forumu etkinlikleri çerçevesinde kutluyor. Forumun, ilk oturumları 31.Uluslararası TÜYAP Kitap Fuarı’nda gerçekleşti. Yıl boyunca devam edecek etkinlikler, yurttan ve dünyadan edebiyat, sanat, bilim, eğitim, yayın gibi çevreler başta olmak üzere daha geniş çevrelerin katılımıyla devam edecek. Çocuk ve gençlik edebiyatındaki gelişmelere ve sorunlara Türkiye tarafından da bir bakış getirilmesini amaçlıyor. * İzmir’in İlk Çocuk Kitabevi Açıldı Serap Özel ve Burçay Güngüler’in yönetiminde, İzmir’de bir ilk başarıldı. Alsancak Zuhal Yorgancıoğlu Sokağı’nda “Hayal Kurdum” adlı çocuk kitabevi açıldı. Etkinlikler ve dramanın da yer alacağı kitabevinde çocuklar sevdikleri yazarlarla buluşma olanağını yakalayacak. Adres: 1393 Sk. No: 6/1 Ulvi Apt. 35220 Alsancak/İzmir ? Ë Aytül AKAL angi türlerde kaç kitabınız var? Roman 1, öykü kitabı 2, deneme 1, anlatı 1, bilimsel içerikli kitaplar 4, okumalı boyama kitapları 5. Sizce çocuklar okudukları bir kitabı neden sever? Kitap her şeyden önce okurun merak duygusunu kaşımalı. Kitap nesnesi tasarımıyla, kâğıdıyla, cildiyle, renkleriyle özel olmalı, elinde tutana kendini değerli hissettirmeli. Çocuk da tıpkı yetişkin okur gibidir; hem okurunu hem de işini ciddiye alan yazarları, yayıncıları sever. Yaratıcı yazarların kaleme aldığı, uzman editörlerin yayına hazırladığı, sıradan olmayan öykülerin anlatıldığı kitapları sever. Çünkü bu kitaplarda evrensel temalar, merak uyandıran konular, ustalıklı bir anlatımla, zekice kurgularla, inandırıcı karakterlerle ve zengin zamanmekânçevre düzleminde işlenir. Çocuklar edebiyat emeğini hemen ayrıştırır, hakkını hemen teslim ederler. Bir okurunuzla aranızda geçen sizin için hoş bir anı... Yıllar önce, “Eyvah Kitap” için ön araştırma yaptığım sıralarda bir okulda söyleşiye davet edilmiştim. 7 ve 8. sınıf öğrencileriyle buluşacaktım. Okumaktan en hızlı uzaklaşma dönemi olduğu için beni çok ilgilendiren, heyecanlandıran bir yaş grubuydu. Okuma halleri, eğilimleri, düşünceleri üzerine sorular sordum gençlere. Önce birkaçı cevapladı sadece, sonra ısındı salon, ateşli bir tartışma koptu. En arkada oturan bıçkın ama cin gibi dört beş delikanlıysa salonda olup H bitenlerle hiç ilgilenmiyorlar, yalnızca kendi aralarında konuşuyorlardı. Derken, konuşulan bir şey ilgilerini çekti belki, bana da arkadaşlarına da laf atmaya başladılar. Niyetleri tartışmayı sabote etmekti. Yazarı çileden çıkararak eğleneceklerdi ve gereksizce uzayan şu kitap konusu da kapanacaktı. Ama umdukları gibi olmadı. Sonraki 1520 dakikayı onların da ciddiyetle katıldığı harika bir tartışmayla geçirdik. Etkinliğin sonunda okulun koridorlarında çıkışa doğru yürürken aynı ekip yolumu kesti. “Mükemmeldiniz, Beyler, sizinle tartışmak zevkti!” dedim onlara. Ekibin “reisi” havalarındaki çakır gözlü, çevreden duyulmamasına dikkat ettiği bir sesle bana doğru eğildi ve “Senin de muhabbetin sıkıymış, ummazdık, sen de sağ ol,” dedi. Ayrılırken bir de söz almıştım onlardan. Kitap okumaktan çekinmeyecekler, korkmayacaklardı artık. Yıllar geçti, onlar gibi binlerce gençle rastlaştım, ama o mert çocukları hiç unutmadım. İnanıyorum ki, o ekipten kitap okumayı deneyenler oldu, hatta kim bilir içlerinden biri de müptelası olmuştur belki... Son okuduğunuz çocuk kitabı... İşimden ötürü aynı anda birkaç okumayı eşzamanlı sürdürmem gerekiyor hep. Christine Nöstlinger’in “Saklı Miras” adlı çocuk romanının Mine Kazmaoğlu tarafından yapılan çevirisini okudum. Şu günlerde tadı damağımda kalan okumalardan birini de Yalvaç Ural’ın “Uçurtmam Çaylak Kuyrukları Yarka” adlı kitabı sayesinde yaptım. İki usta yazarın da kalemlerine sağlık.? Ferruh Tunç'un Tunç Ayna'sı, şairinin geniş atlasını ve şiirimizin gelişkinliğini de gösteriyor. Ahmet Telli K O NU K H A RF L ER Balıklar Tiyatroda Ë Mehmet ÖZÇATALOĞLU üzel bir yaz günü, güneş pırıl pırıl parlıyor. Olayların geçtiği sahil kasabasında her şey olağan seyrinde ilerliyor. Yazar da bu şekilde başlamış kitabına. Daha ilk satırlarda gizemli bir ortam oluşturuyor çocuklara. “Her şey olağansa bu kitapta ne var?” sorusunu sorduruyor çocuklara. Meraklarını harekete geçiriyor. Ve kitabın sihirli dünyasına yolculuk başlıyor. Aslında yolculuk başlarken, çok da keyifli olacağının sinyali kapakta verilmiş. Yazının da başlığı olan “Balıklar Tiyatroda” eğlencenin habercisi olmuş. Öyle ya balıklar tiyatroya mı gidermiş hiç? Demek ki komik şeyler de var kitapta, diye düşünmeden edemiyor insan. Serap, Erkan ve Tuğrul. Yaz tatilinde balık tutmaya çalışan üç kafadar. Güzel bir öğleden sonra saatinde taş iskeleden balıkları yemlerken(!)beklenmedik bir adam çıkar karşılarına. Bu üç kafadar bu adam kimdir, nedir diye çözmeye çalışırken iki adam daha katılır orta G tfisekci@gmail.com SAYFA 26 ? 13 ARALIK 2012 Dağıtım ALFA 0212 511 53 03 ma. Bir cahil, bir sarhoş, bir de deli. Hepsinin de kendine göre ilginç özellikler vardır. Bu adamların ortama girmesiyle çocukların farkına varmadığı bir tiyatro sahnesi kurulur sahile. Farkında olmadan keyifli bir oyunun izleyicisi olmuşlardır kahramanlarımız. Keyifli olduğu kadar gerilimlidir de yaşananlar. Onlar gerilimi yaşayadursunlar, okuyucular komik ve eğlenceli zaman geçiriyorlar bu üç kafadarın başına gelenler sayesinde. Serap, Erkan, Tuğrul eve dönmeye karar verdiklerinde yüzerek gelen kadın her şeyi aydınlatır. Yaşanan gerilimin bir parça gerçekliği olsa da genel olarak bir tiyatro oyunu olduğunu, kendisi de orada öğrenerek çocukların aydınlanmasını sağlar. Çocuk yazınının usta ismi Mehmet Atilla, diğer kitaplarında görülen kaliteyi bu kitabına da taşımış. Dildeki hüneri, kurgudaki becerisi ve çocukları yormayan anlatımı bu kitapta da görülebiliyor. İşte bu yüzden kitabın kapağında görülen Mehmet Atilla ismi, bir çocuğa tereddütsüz olarak o kitabın önerilebileceği anlamını taşır benim için. “Balıklar Tiyatroda” sadece çocuklar için yazılmış bir kitap değil. Günün gerginliğini üzerinden atmak isteyen, günü keyifli bir şekilde bitirmek isteyen yetişkinler de okuyabilir. ? *Balıklar Tiyatroda, Mehmet Atilla, 1. Basım Bilgi Yayınevi (2.basımTudem Yayınları), 80s., 7+ CUMHURİYET KİTAP SAYI 1191