28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

O kuduğum Kitaplar METİN CELÂL Roman Medyadan Önce Gelir Burak Fidan “Duru’nun ilkgençlik yazılarından gezi notlarına, öykü üstüne denemelerinden portre yazılarına ve kitap eleştirilerine uzanan kapsamlı bir derleme...” yapmış. Kitapta yer alan ilk yazı Mart 1955 tarihli Vedat Günyol’un Yeni Ufuklar dergisinde yayımlanmış Konu ile Öz. Orhan Duru, gencecik bir öykücü olarak bu kısa yazısında şu tespiti yapıyor; “hikâyenin yaratılışı, başlangıcını hikâyecinin tasarılarından, düşüncelerinden, dünya görüşünden, toplumsal tutumundan alır. Hikâyenin yaratılış etkeni bu son saydığım şeylerdir. Yoksa salt bir konunun hatırı için, salt bir olayın hatırı için hikâye yazmak, çağımızın insan anlayışı bakımından yanlıştır.” 50’li yıllarda gerçekçilik anlayışı hâkimken böyle sağlam ve cesur bir karşı çıkışta bulunmak kolay değil. Ama o yılların koşullarını bilmesek de Orhan Duru, “konu mu, öz mü” gibi her zaman tartışılan bir sorun üzerine geliştirdiği bu düşünceler üzerinde durulmaya değer. İlk bölümde yer alan yazıların hemen tümü edebiyatın temel sorunları üzerine düşünenler için de, eline kalemi alıp yazmaya başlayanlar için de önemli mesajları veren yazılardan oluşuyor. Orhan Duru, 5060’lı yıllarda pek rastlanmayacak bir biçimde dışa, dünyaya açık bir yazar. Edebiyattaki en yeni gelişmeleri izliyor, onlar üzerinde düşünüyor. Bilimkurgu türünün Türkçedeki gelişiminde verdiği ürünlerle yaptığı önemli katkının yanında kuramsal olarak da kurucu yazar olmuş. Bilimkurgu türünde yazan herkesi yakından izlemiş, Türkçede ilk bilimkurgu eserini verenleri de dikkatle okumuş, tanınması için destek vermiş. Kişiler, Kişilikler başlıklı bölümde yer alan portre yazıları onun insanın en küçük karakter özelliklerin yakalayan gözlemciliğini örnekliyor. Orhan Duru eğer daha fazla yoğunlaşsaymış, deneme türünde de ne kadar önemli bir yazar olacağının örneklerini vermiş Ferit Edgü’den Cihat Burak’a, Attilâ İlhan’dan Zeki Müren’e birbirinden farklı insanların kısa ve vurucu portrelerinden oluşan bu denemelerde. Roman Medyadan Önce Gelir kitapta yer alan yazılardan birinin adı, ama aynı zamanda Orhan Duru açısından ironik bir başlık. Çünkü Orhan Duru otuz yılı aşkın meslek hayatında iyi ve usta bir gazeteci olarak hatırlanır, örnek verilir. Ama onun hayatında Edebiyat Medyadan, yazarlık, gazetecilikten önce gelir. Gazetecilik gibi esas olarak yazıya dayanan meslekler yazarların edebi yönünü olumsuz etkiler, oysa Orhan Duru’da bu tersine işlemiş. Zaten özünde olan ve soyadına yansıyan “duru”luk öykülerine önemli bir farklılık kattığı gibi düzyazılarında da hâkim unsur olmuş. Orhan Duru kısa ve öz yazıyor ve lafı dolandırmadan meseleyi koyup, kendi tavrını da açık netlikte yazıyor. Bu kolay bir şey değildir. Özellikle riyakârlıklarla, arka2012 dan konuşmalar ve dedikodularla örülü bir edebiyat ortamında tartışma yazılarında isim vererek, kimi hedeflediğini açık yürekle söyleyerek yazan pek azdır. Kitapta yer alan tartışma yazılarında Orhan Duru’nun ne kadar açık sözlü olduğunun örneklerini de görüyoruz. TUĞLA rını belli ölçüde ayıklayıp günümüz okuru için daha okunur kılmaya çalıştım” diye açıklıyor verdiği emeği. Eski yazılarını kitaplaştırmayı düşünenler için örnek olması gereken bir yaklaşım. Yazılara yeni bir değer katmış Murathan Mungan ve okuma zevkini artırıp, yazarlık serüvenini okura iletme konusunda emeğine bir tuğla daha eklemiş. Roman Medyadan Önce Gelir‘de ise Orhan Duru’nun dergi ve gazetelerde yayımlanmış ancak daha önce kitaplaşmamış yazıları yer alıyor. Murathan Mungan’ın Tuğla‘sı, yazarın 70’lerin ikinci yarısından günümüze uzanan otuz yedi yazısından oluşuyor. Ateşe Atılmış Bir Çiçek’te Behçet Çelik’in çeşitli yazarlar hakkında derinliğine okuma, anlama, çözümleme amacını taşıyan yazıları bulunuyor. ROMAN MEDYADAN ÖNCE GELİR rhan Duru, Çağdaş Türk öykücülüğünün önemli ustalarındandı. Yaşarken ona yeterince kıymet vermediysek bu bizim kusurumuz olduğu kadar, onun eserinin önüne geçmeyen anlayışının da payı büyüktür. Neyse ki iyi yazarlar her zaman iyi okuru buluyor. Orhan Duru, günümüz öykücülüğünü de belirleyen 50 Kuşağı’nın mensubudur. Onların edebiyata saygısı, dünyaya açıklığı, anlatım ve dil konusundaki titiz ve öncü yaklaşımlarından birçok kez söz edildi. Bir kuşak mensubu olmak, edebiyat dergisi çıkartmak edebiyatın üzerinde daha çok düşünmeyi, tartışmayı gerektiriyor. Ufuk açıcı oluyor. İlk öyküsü henüz yirmi yaşındayken 1953’te yayımlanan Orhan Duru içinde yer aldığı “a dergisi”, “Mavi” gibi 50 Kuşağı’nı oluşturacak gruplaşmalarda ve dergi girişimlerinde sadece öyküleri ile değil, edebiyat üzerine yazılarıyla da yer almış. Roman Medyadan Önce Gelir’de (Ekim 2012, Yapı Kredi yay.) Orhan Duru’nun dergi ve gazetelerde yayımlanmış ancak daha önce kitaplaşmamış yazıları yer alıyor. Tutkulu ve vefalı bir Orhan Duru okuru olan SAYFA 12 ? 13 ARALIK O urathan Mungan’ın edebiyatımıBİR ÇİÇEK zın en verimli ve en çok ürün veehçet Çelik, “Yazarlar, ren yazarlarından biri olduğunu Kitaplar, Okuma Notları” sık sık söylemişizdir. Şiir, roman, öykü, altbaşlığını taşıyan Atetiyatro, senaryo, deneme… Ürün şe Atılmış Bir Çiçek’i (Kasım vermediği edebiyat türü yok sa2012, Can yay.) “Bir şeyler nırım. Mungan edebi verimini öğrenmek için kaleme aldıher yıl birden çok kitapla değerğım yazıları başkalarıyla lendiriyor. Sanırım kitap yayımpaylaşmak” olarak tanımlalatma temposunda yarışacağı yıp amacını “belki bu satek yazar Enis Batur’dur. Çok yede birkaç kişinin daha yazmak, çok yayınlatmak sübu yazarları tanımasına, reç içinde niteliksel düşüşleri okumasına vesile olurum” getirir. Enis Batur’un da MuBehçet Çelik diye açıklıyor. Behçet Çerathan Mungan’ın da her yeni lik, Virgül dergisinin mutkitabını okumaya başlarken aynı fağında yer almasının bu endişeyi duyar, onlar açısından tedirgin oluyazıların yazılmasına rum. Ama her yeni kitapta kendilerini yenileönemli katkısı olduğunu meyi, geliştirmeyi başarıp çoğunlukla endibelirtiyor giriş yazısında. şeleri boşa çıkartırlar. Gerçekten de dergi disipliMurathan Mungan, çalışmalarının dergi ni olmadan edebiyat üzerisayfalarında kalıp bir anlamda unutulmaya ne düşünüp yazılar kaleme terk edilmesini de sevmiyor. Onları çeşitli almak kolay değil ama dervesilelerle, bileşimlerle kitaplaştırıp okurla ginin zamanla kısıtlı disiplibuluşturuyor. 70’lerin ikinci yarısından gününinde “iyi”, “kalıcı” yazılar kaleme almak da müze uzanan 37 yazıdan oluşan Tuğla da (2012, Metis yay.) bunun son örneği. Kitapta herkesin becerebileceği bir şey değil. Mungan’ın daha önce bir bağlamda buluşAteşe Atılmış Bir Çiçek’te Sabahattin Ali, turamadığı yazıları var. O nedenle belli bir Memduh Şevket Esendal, Sait Faik, Vüsat konuda yoğunlaşma, bir araya gelmekten O. Bener, Tomris Uyar, Selim İleri, Suat çok çeşitlenme görüyoruz. Murathan MunDerviş. F. Celaleddin, Kenan Hulusi, Osgan yine de yazıları dağınık ve karışık bırakman Cemal Kaygılı, İlhan Tarus, Ayhan mamış, tarih sırasına göre dizmekle yetinBozfırat, Selçuk Baran hakkında derinliğine memiş. Yazıları belirli bağlamlarda bir araya okuma, anlama, çözümleme amacını taşıgetirmiş, bölümler oluşturmuş. Her bölüm yan yazılar yer alıyor. Dergiye yazı gerektiği başına da kısa notlar koyup yazıların ne için değil de bir öykücünün kendi türünde amaçla yazıldığını, ne zaman, nerede yayımyazılmış eserleri okuyup anlama ve onlarlandığını anı tadında anlatmış. Editoryal çadan ders çıkartarak yolunu bulma çabasıba bununla da kalmamış, yazılara küçük nın somut örnekleri... Ateşe Atılmış Bir Çimüdahalelerde de bulunmuş, onları bir ançek’te yer alan yazılar hem Çağdaş Türk lamda özüne dokunmadan restore etmiş. öyküsünün önemli ve bazıları unutulmaya “Yazıların kompozisyonuna terk edilmiş yazarları hakkında eleştirel dokunmadan, zihin ve cümokumalar olarak algılanabilir hem de Behle akışını bozmadan gerekli çet Çelik öykücülüğünün hangi kaynaklardan beslendiğini anlamaya yardımcı olan gördüğüm bazı yerlerde yazılar olarak. ufak tefek düzeltmelerle Behçet Çelik “Edebiyat eleştirisinin amayetindim; acemilik kılçıklacı nedir?” diye sorup “Metni çözümlemek, yorumlamak, paylaşmak. Belki hepsinden bir parça, ama asıl olarak edebiyat eleştirisi metnin ruhunu yakalamak ve göstermek ister” diyor. Ateşe Atılmış Bir Çiçek metnin ruhunu yakalayıp göstermek isteyen incelemelerden oluşuyor. Çağdaş Türk öykücülüğü üzerine yazılmış iyi eleştiriler arayanlaMurathan Mungan ra duyurulur. ? M ATEŞE ATILMIŞ B CUMHURİYET KİTAP SAYI 1191
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle