Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
¥ Pupu’nun gözleri açılıverir. Kahvaltılarını yapıp annesiyle doğum günü için hazırlıklara başlarlar. Pupu, doğum gününe çağıracağı arkadaşlarının listesini yapar; “Tırmık, Fırfır, Titrek…”. Listenin sonundaki isim anne kedi Yuyu’yu çok şaşırtır. Pupu doğum gününe arkadaşı Havhav’ı da çağırmayı düşünmektedir. Hemen karşı çıkar Yuyu; “Köpekten arkadaş olmaz, bir kedi olduğunu asla unutma. Onu çağırırsan çok pişman olursun” der. (s.11). Pupu, buna çok üzülür. Ama… Dilerseniz, devamını size bırakalım. Pupu’nun doğum gününde neler yaşandı? Anne Yuyu haklı mıydı? Serap Deliorman’ın sevimli çizgileriyle şenlenen dizinin diğer kitapları: Sihirbaz Dinozor, Papağanlar Ne Yer?, Piyano Çalan Kedi, İkizler Okula başlıyor. İyi okumalar! Bayan Kaz ve Çikolatalı Pasta/ Yazan ve Resimleyen: Lucia Salemi/ Çeviren: Tülin Sadıkoğlu/ Can Çocuk/ 44 s./ 2012/ 4+ Bayan Kaz’ın yaptığı harika çikolatalı pasta kimin için acaba? Bir doğum günü pastası hem de! Bayan kaz büfenin çekmecesinden mum almak için içeriye girince… Hoooop! Pasta kayboluverir. Ben mi aldım? Ne diyorsunuz siz? Ben olamam, baksanıza çikolatalı ayak izlerine. Benim ayak izim böyle değil ki! Bayan Kaz, ayak izlerinin peşinde, kurbağaya, domuza, zürafaya, tavuğa, civcivlere, file, fareye çevrede kimi bulursa herkese sorar, ama ayak izleri hiçbirinin izine benzemiyor. Misket kim? Misket var mı buralarda? Onun ayak izi olabilir mi? Pastanın kimin midesine indiğini merak ediyorsanız, kitabı okuyun. Hoş resimleri sizi yavaş yavaş çikolatalı pastasevere götürecek. Hayır hayır, ben almadım diyorum size. Ayak izi benim değil, baksanıza… İyi Geceler Bozi/ Yalvaç Ural/ Resimleyen: Cansu Kaykaç/ Yapı Kredi Yayınları/ 38s./ 2012/ 5+ Küçük Ayı Bozi, kış uykusuna yatacak. Ama o, arkadaşları kirpinin, tavşanın, sincabın, karganın sözünü ettiği kızağa binmek istiyordu. Kızak nasıl bir şeydi? Sonra, sözünü ettikleri korkuluğu hiç tanımamıştı. “Ben de kızağa binebilir miyim?” diye sorar Bozi tilkiye. “Hayır binemezsin,” der tilki. “Biz geceleri kurtlar uykudayken biniyoruz kızağa. Senin kış uykusunda olman gerekiyor. Annen asla izin vermez sana.” Ama küçük ayı kış uykusuna yattığında gece birden uyanıverince, maceraya atılmaktan geri kalmaz. Korkulukla tanışır. Ama o da ne! Kurtlar mı geliyor yoksa? Bozi’nin karları eritebilecek sıcaklıktaki sevimli öyküsü, metne eşlik eden birbirinden güzel resimleriyle çocukların beğenisini kazanacak. Boom!/ Mark Haddon/ Çeviren: Yasemin Alptekin /Mavibulut Yayınları/ 224s./ 2012/ 10+ Neşeli, eğlenceli, heyecanlı bir macera. Jimbo ve arkadaşı Charlie’nin başından geçen bu ilginç maceraya bir de Jimbo’nun ablası karışınca, olay iyice eğlenceli hale dönüşüyor. Macerayı okurlara Jimbo anlatıyor. Charlie ise daha çok eylemci diye tanımlanabilir; Jimbo’nun yapmaktan çekinip korktuğu, hatta yapmaması için onu uyardığı şeylerin bile üzerine gidip, başını belaya sokmaktan çekinmeyen bir çocuk. Belaya yalnız kendini bulaştırsa iyi, Jimbo ve ablasını da peşinden sürükler. Her şey, Charlie’nin öğretmen odasına kurduğu kayıt düzeneğiyle öğretmenlerinin konuşmalarını dinlerken, iki öğretmenin aralarında başka bir dilde konuştuğunu duymaları ile başlar. Üstelik o garip sözcüklerin hangi dilde olduğu belirsizdir, sanki bilinmeyen farklı bir dil gibidir. İki arkadaş araştırmaya başlar, hatta gizlice Bayan Pearce’ın evine bile girerler. Hep o meraklı Charlie yüzünden… Yakalanmalarına ramak kalır ama sonunda bir ipucu bulurlar. Ertesi gün Charlie kayıptır. Üstelik çevrede Jimbo’yu gözetleyen bir takım elbiseli adamlar türemeye başlamıştır. Kimdir bu adamlar? Neden peşindedir? Öğretmenleriyle bağlantıları nedir? Aile, okul, arkadaş, kardeş ilişkilerinin mizahi bir dille işlendiği, romanın bir bölümünün 70.000 ışık yılı uzakta geçtiğini de söyleyelim ve bu kadar ipucuyla yetinelim. Nasılsa, “frenleri patlamış 100 tonluk macera”, kitapta sizi bekliyor olacak. Mavi’nin Mutluluğu/ Simla Sunay/ Resimleyen: Gökçe/ Tudem Yayınları/ 64 s./ 2012/ 8 +/ Çizgi roman Mavi, resim yapmayı çok seven bir çocuktur, ne zaman eline kâğıt kalem geçse resim yapmaya başlar. Ancak biraz değişiktir resimleri, sadece siyah ve beyaz renkleri kullanır. Mavi böyle mutlu olsa da annesi bundan pek hoşnut değildir. Öyle ya, çocukların dünyaları, düşleri rengârenk olmaz mı? Annesi, Mavi için kaygılanırken Mavi bir kaplumbağa ile tanışır. Ama öyle sandığınız gibi sıradan bir kaplumbağa değil, mavi benekli bir kaplumbağadır Mavi’nin yeni arkadaşı. Hem de ne arkadaş; onu Bedri Rahmi Eyüboğlu ile tanıştıran, onunla resimler yapan… Bir süre sonra ayakkabı boyacısı Cebiş de onlara katılır. Birlikte resim yapar, arkadaş olmanın tadını çıkarırlar. Mimar Simla Sunay’ın sanata olan ilgi, sevgi ve yakınlığı Mavi’nin Mutluluğu’na yansımış. Sunay, sadece iyi bir sanatsever olmakla yetinmeyip çocukları Türk resim sanatının ve şiirinin ustalarından Bedri Rahmi Eyüboğlu ile tanıştırıyor. Çizgi roman olarak hazırlanan bu güzel ve derinlikli öykünün resimlerini Gökçe Akgül hazırlamış. Dikkat çekici olan sadece Akgül’ün resimleri değil Eyüboğlu’nun dünyaca bilinen ölümsüz yapıtlarından örneklerin de olması. İyi okumalar! Çıtır Çıtır FelsefeŞiddet ve Şiddetsizlik/ Brigitte Labé – Michel Puech/ Resimleyen: Jacques Azam/ Çeviren: Azade Aslan /Günışığı Kitaplığı/ 40s./ 2012/ 9+ “Şiddet kullanmamız için hiç neden yokken, şiddet karşıtı olmak kolaydır.” Gerçekten de, haksızlığa uğramış en öfkeli, en kızgın anımızda, hatta belki şiddet karşısında acı ile kıvranırken yeniden tartsak kendimizi… Şiddete şiddetle karşılık vermeden durabilir miyiz? “Şiddetsizlik, inanmayı, kararlı ve sabırlı olmayı gerektirir.” Dizinin yirmi ikinci kitabı, şiddetin şiddetle çözülemeyeceğini tartışıyor. Peki ama nasıl? Şiddet kullanmamaya nasıl sabredeceğiz? Nasıl kararlı olacağız? Şiddete karşı yanıt olabilecek farklı çözümler bulunabileceğine nasıl inanacağız? “Eğer şiddet alarmımız ilk küçük kıvılcımda çalmaya başlarsa, her zaman kendimizi koruyabiliriz: Onu, büyümeden söndürmeye hazır oluruz.” O zaman alarmı hemen kurmalı. Nasıl mı? Belli ki yanıtları bu kitapta… İyi okumalar. ? Mavisel Yener Ata Cad. Defne Sok. No: 1 D: 1 Balçovaİzmir www.maviselyener.com sihirlidegnekcumhuriyet@gmail.com CUMHURİYET KİTAP SAYI 1191 13 ARALIK 2012 ? SAYFA 25