Katalog

sadece bizlerden farklı oldukları için bazı ? insanlara sırtımızı dönmememiz gerektiğini ve bu insanların karşımıza sürprizlerle çıkabileceğini anlatıyor. Bunu anlatırken de birçok detayla süslenmiş renkli resimleri ve tekerleme gibi okunan metinleri ile çocuklara kendini sevdiriyor ve tekrar tekrar okuyacakları bir öyküye dönüşüyor. Karlar Ülkesi / Skye Waters / Çeviren: Tülin Sadıkoğlu / T.İş Bankası Kültür Yayınları/2012/204 s. / 8+ Görünen o ki, çocuklar için yeni bir dizi başlıyor ve bu, ilk kitap. Ella, arkadaşı Isabel ile yolda yürürken, birden bir köpek havlaması duyar. Ses, parktaki karton kutudan gelmektedir. Kutuda, Sibirya kurdu cinsi terk edilmiş yavru bir köpek vardır. Ancak Sibirya kurtlarının gözleri kahverengi iken, bu yavrunun gözleri mavidir! Ella köpeğin tasmasındaki yıldıza dokunduğunda, tuhaf bir enerji hisseder. İçinden bir ses, bu sevimli yavruyu alıkoymasını söylemektedir. Ama bu dileğini annesine, babasına, dahası ablasına kabul ettirebilecek midir? Ella, Mavi adını verdiği yavruyu eve götürdüğünde umulmadık bir şekilde kendini Yıldızışığı Karköpeklerinin lideri olarak bulur ve heyecanlı maceraların onu beklediğini fark eder. Üstelik bu maceralar, evinden çok uzakta, karlarla kaplı Kuzey Kutbu’nda gerçekleşecektir. Ella ve Mavi oraya nasıl gidip dönerler dersiniz? Hem de kimsenin yokluklarını fark edemeyeceği kadar kısa bir süre içinde: “Birdenbire sanki asansöre biniyormuş gibi midesinde bir dalgalanma hissetti, soğuk hava yüzüne çarptı ve saçları kahverengi bukleler halinde arkasında dalgalanmaya başladı. Gözlerini açan Ella inanamayarak Mavi’ye sıkıca tutundu. Uçuyorlardı!” Siz de Ella ve Mavi ile birlikte karlar ülkesindeki maceralara uçmak ister misiniz? İlk göreviniz kış koşulları nedeniyle aç kalan ve Port Nanuk’un sokaklarında yiyecek arayan kutup ayısıyla iki yavrusunu kurtarmak… kanatlanıp uçarsın,” diyerek yol gösterir. Güç durumda kalan yavru kediler, yavru karga, bal çalan ayı, sincap, tavşan, kaplumbağa, yaramaz çocuk, koca kurt, Küçük Peri’yi bekliyor. Onu oyalamayalım, okumaya başlayalım ve Küçük Peri, her şeyi çözen sihriyle, arkadaşlarına yardım etmeye uçsun. Paprika / Handan Durgut/ Resimleyen: Gözde Bitir / Can Çocuk / 2012 / 74 s. / 811 “…Etrafta ilgimi çeken çok şey oluyordu her zaman. Ben de merak ediyor ve merakımın peşinden gidiyordum. Gel de büyükleri inandır buna! Neyse, dediğim gibi o günü unutabilirdim; ama kırmızı biber ciniyle ilk karşılaştığım o günü hiç unutmadım.” O, tam bir haylaz… Yoksa dedesinin tanımlamasıyla “hayta” mı demeli? Aslında yaşının enerjisi, biraz da merakının heyecanıyla düşünmeden konuştuğu ve davrandığı zamanlar oluyor elbette bütün çocukların. Ama onlar da böyle zamanlarda paprika ile karşılaşmış olsalar, belki de ne yapmaları gerektiği konusunda daha çabuk kararlar verebilecekler. Çocukların eğlenerek okuyacağı bu kitap, bir çocuğun büyüme sürecinde kendisiyle hesaplaşmalarını çok iyi yansıtıyor. Laubaliliğe kaçmadan okuru sıcacık kavrayan yaramaz bir dil, eğlenceli bir kurgu ve çocuk gözüyle okul ve aile yaşamı… Haa, bir de şu zehir gibi acı Paprika! Ne yapmalı, Paprika’dan nasıl kurtulmalı? Böcek ilacı mı sıkmalı, çiğ çiğ yemeli mi? “Yakalarsan afiyet olsun; en nihayetinde kırmızı biberim ben. Ama uyarmadı deme: Paprika’dır adım; acıdır tadım.” Paprika’nın kim olduğunu dede bilir belki. Ama biz söylemeyiz, kitabı okuyup kendiniz keşfedin. Zera Köşkü / Şule İbiş / Bu Yayınevi / 2012 / 168 s. / 12+ “Eski bir inanca göre, evler yaşar, aynı bizim gibi nefes alır ve zamanı gelince de ölür. O nedenle arada sırada kalp masajı yapıp onu hayata döndürmek lazım.” Üniversitede okuyan ve sınıf öğretmeni olmak isteyen Armağan’ın aşka inancı yoktur, ancak yaptığı yolculuk sırasında otobüste yanına oturan şık giyimli yaşlı bayanın, onun hayatına yeni anlamlar yükleyecek bir öykü anlatacağını bilemezdi. “Sana bir hikâye anlatayım o zaman. Pek çok insanın hayatını tamamiyle değiştiren bir hikâye bu dinleyeceğin. Ben dinlediğimde hayatım değişmişti.” Gizli güçlere, aşka, sadakate, bağlılığa inanmayan Armağan’ın da hayatı değişir mi bu yolculukta? Yaşlı kadın, aşk denen şeyin hâlâ var olduğunu ancak herkesin onu bulamadığını söyler ve öyküsüne başlar. Yol boyunca süren öykünün sonu, otobüsün gara girmesiyle yarım kalıverir. Armağan’ın, merakla öğrenmek istediği heyecanlı son, şaşırtıcı bir sürprizle garda onu beklemektedir… Macera ve gerilimden hoşlananlar için, “gencecik insanları kendine çeken, iyilikle mi kötülükle mi dolu olduğu bilinmeyen” esrarengiz bir binada yaşanan serüvenden daha heyecanlısı olabilir mi? Hele işin içine bir de “hayalet” karışırsa…? Köpekçik (Zıplayan Kitaplar) / Resimleme: Kimberley Scott / Final Kültür Sanat Yayınları / 2012 / 4 s. / 2+ Minikler için, dört kitaptan oluşan eğlenceli bir dizi: Köpekçik, Kedicik, Kurbağacık, Tavşancık. Çin’de basılan kitapların hepsi de zıplıyor. Nasıl mı? Önde bir sayfa, arkada bir sayfa, ortadaki kalın sayfada ise kitabın altına doğru uzanan bacaklar… Bacakları itip bırakınca, hayvancık zıplamış görünüyor ve minikler eğleniyor. Dört kitap da böyle hazırlanmış. Küçük boyuttaki kitabın sayfa adedi de dört. Her sayfada da bir satır: “Odanın içinde atla! Kapıdan dışarıya atla! Bahçede sağa sola atla! Topu yakalamak için atla!” Bakmak, oynamak ve eğlenmek için miniklere… Küçük Peri’nin Serüvenleri / Nazire Kutsal / Resimleyen: Nice Uysal / Bu Yayınevi / 2012 / 47 s. / 8+ Küçük Peri, ormanın derinliklerinde çok sevdiği hayvan arkadaşlarıyla birlikte yaşıyor. Arkadaşlarının ne zaman başı sıkışsa, hemen koşup sihriyle onları zor durumdan kurtarıyor. Giriş öyküsünde Küçük Peri, uçamayacağı kaygısına kapılır. Ama Geyik ona “Kitaplar bilgi verir. Bilgilenince de işte böyle Mavisel Yener Ata Cad. Defne Sok. No: 1 D: 1 Balçovaİzmir www.maviselyener.com [email protected] CUMHURİYET KİTAP SAYI 1185 1 KASIM 2012 ? SAYFA 25