Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
VİTRİNDEKİLER ¥ Saat On Üçte Sayın Generalim/ Arkadiy Vasiliyev/ Çeviren: T. Deliorman/ Kaldıraç Yay./ 632 s. hayatın ateş ve fırtınayla geçen ders niteliğindeki yıllarını sunuyor okuyuculara. 19. Yüzyılda İzmir Kenti/ Rauf Beyru/ Literatür Yay./ 410 s. Birçok ülke kitaplıklarından yararlanılarak hazırlanan bu kitabın oluşum süreci on beş yıllık bir araştırmayı kapsıyor. “19. Yüzyılda İzmir Kenti”, daha önce yine Rauf Beyru imzalı “19. Yüzyıl ve Öncesinde İzmir’de Yaşam” adlı kitabın bir devamı ve tamamlayıcısı niteliğinde. Kitapta; 18. ve daha önceki yüzyıllarda, İzmir kentinin fiziksel yapısı, bu konudaki, kaynakların sınırlılığı ve öznelliği nedeniyle, fazla ayrıntılara inilmeden kısaca anlatılmaya çalışılmış. Yazılı ve özellikle de görsel belgelerin daha kolay bulunabildiği 18. yüzyıl sonlarından 20. yüzyılın ilk dönemlerine uzanan süreçte İzmir; yaşam biçimi, ticari hayat, kültürel gelişim, yerleşim, nüfus dağılımı gibi farklı başlıklar altında incelenerek, kitabın dünden bugüne bir köprü oluşturması amaçlanmış. Niyazi Berkes’in Sosyoloji Anlayışı/ Mehmet Devrim Topses/ Anı Yay./ 116 s. Mehmet Devrim Topses’in elimizdeki çalışması, Niyazi Berkes’in sosyoloji anlayışına ilişkin daha önce yapılmış diğer çalışmalardan ayrılan özgün yanları bulunduğu gibi, Berkes’in kapsamlı ve derin sosyolojik incelemelerinin bir özeti olması niteliğini de taşıyor. Kitap; Türk sosyologları üzerinde çalışan sosyoloji bölümü öğrencilerine ve modernleşme kuramları üzerinde çalışan tüm sosyal bilimcilere hitap ediyor. İşsizlik Hakkı/ Ivan Illich/ Çeviren: Deniz Keskin/ Yeni İnsan Yay./ 96 s. “Günümüzün toplumunda bir patron tarafından emredilmiş olmadığı sürece hiçbir çaba üretken sayılmıyor ve ekonomistler de bir şirketin, gönüllü kuruluşun ya da çalışma kampının kontrolü altında olmayan insanların nasıl olup da gayet işe yarar olabildiklerini açıklamakta güçlük çekiyor. Bir iş yalnızca standartlara uygun şekilde belgelenmiş olan bir ihtiyacı karşıladığına hükmedecek bir profesyonel kurum tarafından planlandığı, takip edildiği ve kontrol altında tutulduğu sürece üretken, saygın ve yurttaşlara layık bir iş olabiliyor.” Ivan Illıch işte bu paradoksu kırmaya çalışıyor kitabında. Yeri geldiğinde “işsiz kalmanın” da bir siyasi duruş olabileceğinin tanımlamasını yapıyor ve “iş” kavramını yeni baştan üretiyor. Tayyip’in Voleleri/ Deniz Yıldırım/ Kaynak Yay./ 248 s. Tayyip Erdoğan ve Remzi Gür’ün telefon konuşmalarını yayımladığı için bir buçuk yılı aşkın bir süredir Silivri’de yatan Deniz Yıldırım, önemli bir kitapla geri dönüyor. Türkiye’de son on yıldır en sık duyulan sözlerden biri de şu: ‘Sermaye el değiştirdi!’ Peki hangi yöntemlerle? Daha da önemlisi, nereye, kimlerin kasasına aktı? Bu kitapta, belgeleri ve diğer kanıtlarıyla bu soruların yanıtları sunuluyor okuyucuya. “Tayyip’in Voleleri”, CHP Konya Milletvekili Atilla Kart’ın önsözüyle okuyucuların karşısına çıkıyor. Siyaset ve Medya/ M. Naci Bostancı/ Özgür Yay./ 192 s. “Siyaset ve Medya”da M. Naci Bostancı, iletişim ve siyasal iletişim kavramlarını zengin bir birikimle değerlendiriyor ve ‘alacakaranlıkta’ işleyen ilişkilerden erdemli bir siyasete ulaşmak için sanatın engin ufkuna ihtiyaç duyduğunu sezdiriyor. Konuyla ilgili akademik çalışmalarının yanı sıra denemeleriyle de sanatın ufkunu gözeterek yorumlarda bulunan yazar, dilin zenginliğini siyasete teknik olarak aktarmanın yetmeyeceğini hissettiriyor. Siyasetle bir arada görünen medyanın kültür değişmesinde nasıl bir sorumluluk taşıdığını ortaya koyarken, bu sorumluluğun nasıl aşınabileceğini de dünya siyasetindeki yakın ve uzak örneklerle somutlaştırıyor. Unutturulan Ayetler/ Sırrı Ataman/ Berfin Yayınları/ 146 s. Turan Dursun’un “Din Bu 123” adlarıyla yayımlanan kitaplarına yanıt olarak yayımlanan Bahaettin Sağlam ve İsmail Acar ortak kitaplarıyla Süleyman Ateş’in kitabı, herkesin kendi cephesinden bakışlarının belgesi niteliğindeydi. Ne var ki, Turan Dursun öldürüldüğü için yanıt hakkını kullanamadı. Sırrı Ataman, bu çalışmasıyla kısmen bu yanıt hakkını da kullanıyor denebilir. “Unutturulan Ayetler”, bir tartışmanın analizinden ziyade gerçeğe varma yolunda yapılan bir çalışma. “Saat Onüçte Sayın Generalim”de demiryolu işçisi Andery Martinov’un çok uzun yıllar sürecek ve sosyalizmin güçlendirilmesi amacıyla kurulmuş Olağanüstü Komite; ÇeKa macerasının anlatıldığı roman, niteliğinin ötesinde yakın tarihe ışık tutuyor. ÇeKa’daki ilk başarısı ölü taklidi yapan bir kaçakçıyı yakalamak olan Andrey Martinov’un macerasında 1918’den, İkinci Dünya Savaşı’na uzanan dilimde, hayatın her cephesinden tanıklık ediliyor. Çok kısa sürecek diye başlayan bu macerada Martinov, gün gelecek kendisini İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman hatlarında hain Rus generallerinin karargâhında casus olarak bulacaktır. Gerçek tarihsel olaylara dayanan romanda, tüm karakterler gerçek adlarıyla yer alıyor. “Saat On Üçte Sayın Generalim”de yalnızca başkahramanın adı değiştirildiği dikkate alınırsa, aynı zamanda bir belgesel niteliği de kazanıyor bu roman. Titus Groan/ Mervyn Peake/ Çeviren: Dost Körpe/ İthaki Yayınları/ 520 s. Mervyn Peake, fantastik edebiyatın tahtını Tokien’le birklikte paylaşa bir isim. Peake’in üçlemesinin ilk kitabı “Titus Groan” ise gelmiş geçmiş en iyi fantastik yapıtlar arsında gösterilir. Ancak alışıldık fantastik yapıtların aksine bu üçlemede; kurtarılan prensesler, doğaüstü olaylar, cinler, elfler ya da goblinler yok. Tersine, okuru bir girdap gibi içine çekip sersemleten karmaşık olaylar zincirinde, çevrimen Dost Körpe’nin deyimiyle “Dickensvari karakterlerin absürd gülünçlüğü” ve bin yıllık Gormenghast’ın Kafkaesk atmosferinin gündelik gerçekliği var. “Bu karakterleri tuhaf, komik, hatta fantastik bulabiliriz; ama acıları, hırsları ve tutkuları son derece gerçektir.” İnadın ve Direncin Adı: Dr. Hikmet Kıvılcımlı/ Emin Karaca/ Destek Yay./ 368 s. Türkiye Marxçı sol hareketinin önemli düşün ve eylem adamlarından Hikmet Kıvılcımlı, geniş ve ayrıntılı bir biyografisiyle okuyucunun önüne çıkıyor. Emin Karaca’nın kaleme aldığı bu biyografi, Makedonya’da başlayıp, 1971’de gene orada son bulan bir SAYFA 28 9 HAZİRAN 2011 FA 27 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1112