27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ş G iir Atlası CEVAT ÇAPAN Galsan TSCHİNAG/ Şiirler/ Çeviren: Perihan ÖNDERRİDDER ‘Sarı sarı boğuşuyor rüzgârlar kuru yaprakların içinde’ 1. Duyumsuyor musun? [1, 53] Duyumsuyor musun Sessiz, ışıltılı titreşimleri? Benim rüzgârlarım onlar Gizlice etrafında dolanan Lif lif Soyuyorlar O seni Benden gizleyen teni Eserek çıplak bıraktıkları Her milimciği Örtüyorum hemen Kendimle Büyüyorum Yeni tenin yerine 2. Küçük kısrak [2, 27] Çok yaklaşma o kadar Dibime Küçük kısrak Benim de içimde Bir aygır var Prens ise Senin uydurman 3. Geç saatte [1, 40] Geç saatte Geçtim dingin adımlarla Işıltılı karların arasından İttim Geceyi kenara Kesip parçaladım Çalıları Yürüdüm koşar adım Sana Kollayan limanıma Bekleyen ocağıma 4. Sessizce [1, 55] Sessizce Uçup geldin Konup yerleştin Yanı başıma Sevgili ışık Öyle pırıltılı Lifleri gibi Boylu boyunca yüreğin Yürürken Gördüm seni İçime ışırken Ve duyumsadım Tüm dallarım uyandılar Sıra sıra durup Yandılar 5. Kimse [1, 9] Kimse fazla yaklaşmasın bana Kaynayıp çalkalanıyor içim Erkle dolup taşıyorum Göklerin oğluna Ve dağların torununa Verilmiş Zamanın başlangıcıyla doğan dinginlik Yollarım boyunca Genişleyip beklemekte Günü gelince Bir evrenin postuna sokulup İşleyecek gözeneklerine Ve yangınlara büyüyecek orada Söndürülemeyen 6. Eğer [1, 59] Küçücük bir kız gibi Bana sokulup titrersen Yayıyorum topraklarımı Üzerine Geceye karşı Kapkara ve ağır mı ağır Omuzlarına çöken Dümdüz yatıyorum Ben de daha hafiflemiş Ve dokuyorum kelebeği Yıldızlar sönünce Bu yana kanat çırpacak ve Gözkapaklarına konacak olan 7. Gözlerini kapamak [2, 14] Gözlerini kapamak Ve görmek Senin ve benim nasıl Ufuğun iki ucunda belirip Boşluğu doldurarak Birbirimize yaklaştığımızı Karışıp iç içe aktığımızı Ve orta yerinde sonsuzluğun Kalakaldığımızı 8. Henüz sonbahar [2, 29] Yazı nasıl durduramadıysam Kışı da engelleyemem Çıplak dalların arkasında Kemikli parmaklar gibi, göğü tırmalayarak Görüyorum gelişini Henüz sonbahar Sarı sarı boğuşuyor rüzgârlar kuru yaprakların içinde Işıklar, seni imleyen Dönüp duruyor bir burda bir orda Ve içimde sözler uyandırıyor Uzun zaman önce söylenmiş olması gereken Henüz asılı son yaprak Bir dalın sürgününde Öfkeyle çevresine uzanan 9. Uysal [2, 37] Demek sence uysalım Haklı olabilirsin Su gibi sızarım İçine ve uyarım Köşe bucağına boşluklarının senin Ama bil ki İçimde bekliyor dingin O tehlikeli yumuşak güç Donmaya bırakırsan beni Patlatıp uçuracağım seni 2 HAZİRAN 2011 SAYFA 23 alsan Tschinag (Türkçe okunuşu: Galzan Çinag), asıl adıyla Irgıt Schynykbajoğlu Dshurukuğaa (Türkçe okunuşu: Curukuva Şinikbayoğlu Irgıt), Tuva halkından 4000 kişilik göçebe bir topluluğun başı ve koruyucusu, kam (şaman), sağaltıcı, şarkıcı, ozan, yazar, öğretmen, çevirmen, gazeteci, oyuncu, Doğu ile Batı arasında bir köprü. Moğolistan’ın batısındaki Büyük Altay Dağlarında etnik bir azınlık olarak yaşayan ve Tuva Türkçesi konuşan göçebe Tuva halkından bir ailenin en küçük oğlu olarak 1940’lı yılların başlarında dünyaya geldi. Henüz beş yaşlarındayken, tanınmış ve güçlü bir kam olan yengesi Pürvü’nün kamlık eğitimine girdi. 1962’den 1968’e dek burslu olarak, o zamanlar Demokratik Alman Cumhuriyeti’nin bir kenti olan Leipzig’de, Karl Mari Üniversitesi’nde Alman Dili ve Edebiyatı okudu. Yükseköğrenimini, Alman yazarı Erğin Strittmatter üzerine yazdığı bir tezle tamamladı. Daha sonra ülkesine dönen Tschinag, Moğolistan’ın başkenti Ulan Bator’daki üniversitede Alman Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak çalışmaya başladı. 1976’da, “politik yönden güvenilmez ve yetersiz olma” suçlamasıyla öğretmenlik yapma yasağı alarak bu görevden uzaklaştırıldı. Sonraki yıllarda “Gazeteci” dergisinde yayın yönetmeni olarak çalıştı. Ayrıca, Moğol destanlarının sinemaya uyarlanması için çaba gösterdiği “Moğol Sineması”nda da şef lektör olarak görev yaptı. 1980 yılında, henüz otuz altı yaşındayken, ağır bir kalp rahatsızlığı tanısı konulduğunda yaşamını tamamlamış olduğunu düşünen Tschinag, kamsal (şamanik) güçlerinin yardımıyla ve çok spor yaparak yeniden sağlığına kavuştu. 1991’den beri, yılın büyük bir bölümünü geçirdiği Ulan Bator’da, ailesiyle birlikte, serbest yazar olarak yaşamaktadır. Yılın bazı aylarını Batı Moğolistan’daki Büyük Altay Dağlarının bozkırlarında göçebe olarak kendi Tuva halkıyla geçirmektedir. Yılın geri kalan birkaç ayında da Avrupa’da sağaltım seminerleri ve okuma günleri yapmakta, konferanslar vermekte, radyo ve televizyon programlarına çıkmaktadır. Stalin zamanında, 60’lı yıllarda, başka yerlere yarı zoraki göç ettirilmiş ve dağıtılmış olan Tuvali birçok aileyi, 1995 yılında, her türlü masrafını üstlendiği çok büyük bir kervanla 2000 kilometrelik bir uzaklıktan eski yurtları olan Altay Dağlarına geri getirerek büyük bir düşünü gerçekleştirmiştir. Galsan Tschinag, kendi adına kurduğu vakıfla birçok önemli projeyi yaşama geçirmiştir: Moğolistan’ın yeniden ağaçlandırılması, Tuva halk kültürünün yaşatılması, göçebe çocuklarının okul ve meslek eğitimlerinin desteklenmesi (örneğin burslar, Almanca kursları ve okul malzemeleri), Alman ve Moğol kurumlarıyla projeler ve işbirliği (Ulan Bator Alman Radyosu gibi). Anadili Tuvaca olan, birçok yabancı dili öğrenen, bunların arasında Kazakçayı, Moğolcayı, Rusçayı ve Almancayı çok iyi bilen Galsan Tschinag romanlarını, öykülerini ve şiirlerini genellikle Almanca yazmaktadır. Sayısı otuzu bulan kitapları birçok dile çevrilmiştir. Galsan Tschinag şu ödüllerin sahibidir: 1992’de “AdelbertvonChamisso Ödülü“, 1995’te “Puchheimer Okuyucu Ödülü“, 2001’de “HeimitovonDoderer Yazın Ödülü”, 2002’de Almanya “Üstün Hizmet Madalyası”, 2008’de “Alman Ekonomisi Yazın Ödülü” ve 2009’da tüm yapıtları için aldığı “Trebbia Ödülü”. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1111
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle