Katalog

K itap İçin... C SELÇUK ALTUN eleştiri olumsuz olsa bile kitabın satışı yüzde 30 artıyormuş. Buna karşılık tanınmış yazarların kitabı olumlu eleştiri alırsa yüzde 42 ciro artışı sağlarken, olumsuz bulundukları zaman satışları yüzde 15 düşüyormuş. (Bu tuhaflıkların edebi kitapları ilgilendirmediği malumunuzdur.) 2488 02.09.10 tarihli KİTAP İÇİN’in 2261. maddesinde; “2011! Yıldız Üniversitesi’nin (YÜ) Kuruluşu’nun 100. Yıldönümü. YÜ İstanbul’un stratejik bir noktasında konuşlanmıştır. Avrupa Yakası’ndan Anadolu’ya Boğaziçi Köprüsü’yle geçerken, YÜ’nün bahçe duvarlarını görmemezlikten gelemezsiniz. O (b)akımsız uzun duvar ve demir korkuluklarının ardında sanki bir metruk fabrika yatmaktadır. Duvar silsilesinin radikal bir bakım ve onarım sürecinden geçirilmesi gerekmektedir. YÜ’nün 100. yaş günü, tarihi bir fırsattır. Kent panoramasına başta üniversiteler saygı göstermelidir.” demişim. Bu satırları yazarken aradan yedi ay geçmişti. YÜ’nün beklentilerimle ilgili bir girişimi olmadı. Yalnız iğreti duvarların üst kısmındaki paslı demirlere pırıl pırıl bir özel “100. Yıl amblemi” serpiştirildi. Görüntüye bu kez bir enstalasyon aykırılığı katılmış oldu. Bir köklü üniversiteye yakışmayan bir umursamazlık mı yoksa ince bir gönderme midir söz konusu olan? 2489 Kaç Yıl Oldu? 2011’den – Fırat Budacı: Galatasaray’ı 3 yıl üst üste şampiyon yapan antrenör Brian Birch’in zafer işareti olarak yumruğunu havaya kaldırması nedeniyle çalışma belgesi elinden alınalı 37 yıl, Gülşen, “Başarısız olma korkum yok. Söz yazıyor, beste yapıyorum. Düzgün bir hayatım var. Bunların hepsinin bir arada bulunduğu ikinci bir insan olduğunu sanmıyorum” diyeli 7 yıl, MİT, gazetecilere verdiği bir brifingde, “Televole kültürü, toplumda büyük sorunlara yol açmak üzere” açıklamasını yapalı 9 yıl, Manken Doğa Bekleriz, ‘kepçe’ olarak nitelediği kulaklarını, bir davete giderken Japon yapıştırıcıyla kafasına yapıştıralı 5 yıl, Günde 200 sayfa kitap, 7 tane gazete okuduğunu söyleyen Çelik, “Dongi Dongi” diye bir şarkı yapalı 9 yıl olmuş… 2490 Japonya 21. Yüzyıl’ın en büyük doğal afetiyle sarsıldı. Dokuz şiddetindeki depremin ardından, on metre boyundaki tsunami dalgaları ülkenin kuzeyini kısmen iptal etti. Ölü ve kayıp insan sayısı 28 bini, maddi zarar 200 milyar doları aştı. Televizyon veya haber kanallarında izlemişsinizdir. Bunca yıkıma rağmen kazazede Japonlar yırtına yırtına ağlamıyor, beden dilini kullanarak beddua tiradına girişmiyorlardı. Sanki yaslarını tutarken, “çevreye” zarar vermekten çekinir gibiydiler. Japon ulusunun vakarına hayran oldum! 2491 Songs From Two Continents’ten – Moris Farhi, SAQI: Bir Aç Kuyruk Semtin kör ademi Vapurdaki sağır 6.25 trenindeki kambur Ve babamın iş yaptığı bankanın şube müdürü Şişman, zayıf, kel, kıllı öğrenci, fırıncı, nalbant, denizci ve benim gibi işe yaramazın teki ¥ Or ‘Sığ kitaplar çok satar; vasat kitaplar ödül alır; iyi kitaplar ıskalanır’ mezar taşına, “Dünyanın en büyük roman okuyucusuydu” diye yazılmasını önermişti. / Dostoyevski mühendislik fakültesinden mezun olmadan önce cebirden ikmale kalmıştı. / Herodot, Etiyopyalıların sperminin de siyah olduğuna inanırmış… 2484 Gördüğüm en anlamlı Atatürk fotoğrafıydı. O, sol işaret parmağını şakağına dayarken önündeki kitaba odaklanmıştı. Bir sahafbaşının masasındaki kalın camın altında beni bekliyordu. 2485 Ahmet Hamdi Tanpınar’ın, HasanÂli Yücel’e mektuplarından: “Vakit daraldı, elli sekizindeyim. Ölmeden şu şiirlerime bir çeki düzen verirsem çok mesut olacağım. O benim asıl makyajım, tıraşım, tuvaletim olacak.” (1958) “O kadar parasız ve parasızlık yüzünden öyle bedbahtım ki… Hakikaten bazı hayvanlarda fantezi dehası var. Fakat bizde kalmadı. Hele yazın ramazan dolayısıyla sokaklarda ve dolmuşlarda, nefes almak imkânsız. Altı Eylülcüler şimdi de cigara yasağına başladılar.” (1959) “Sonra makaleler için bir şeyler yapamaz mısın? Ben üniversiteye borçluyum ve dünyada da ödeyecek halim yok. Altmış yaşında kitaplarımın tab’ı için imkân arıyorum. Ne hazin şey. Garpta benim kadar çalışmış adamın neleri olmazdı. Geçelim. Bu hesabın muhakemesi yoktur.” (1961 – Son mektup.) 2486 Bir kızım (Elvin) ve şimdilik altı oğlum var. Daha doğrusu altı romanımın anlatıcısı da erkek olduğu için onları oğlum bellerim. Romanlarımı Elvin’e imzalarken, yeni kardeşini –güyaona emanet ederim. Elvin hayırlısıyla bu güz evlenecek. Kadınların egemen olduğu bir masada kızımın düğününde giyilecek tuvaletlerin ön görüşülmesi yapılıyordu. Ayıp olmasın diye ne giyeceğimi bana da sordular. “Ben” dedim, “Alex de Souza formasıyla geleceğim.” oturuşta bu muhte ama bug seniz, bo le… Çün Kredi bin pı Kredi y doğduğu Son h Abdülme dönüm b başı Koru nında Ya dış ceph ca’nım k amaç içi restorasy tadır. Be Müşte liyenin”, sıdır. “Öğretmenlerin Öğretmeni Vasfiye Gökbudak Hanımefendi’nin Anısına” (Pazar)! “XX.Yüzyılın 20 2476 12.03.11Modern Türk Sanatçısı” konulu sergi için Nur’la Santralis Taner Ay, Güven Turan, Selçuk Altun ve Aydın Boysan (Çiçek Bar,2010) tanbul’a gittik. 433 parçadan mürekkep seçki Öner Kocabey’e ait. Genç koleksiyoner, Mübin Orhon ve Ferruh Başağa’dan aykırı parçalar edinmiş. Yirmi sanatçı arasına Asım İşler katılamaz mıydı diye düşünmeden edemedim. Mübin Orhon’ların bulunduğu katın güvenlikçisine, “En arkadaki tablonun üstüne, En Büyük Fener yazdım haberin olsun!” dedim. “Doğru söze ne denir?” buyurdu. / Aracımızı Eyüp Sultan Camii otoparkına emanet ettik. Girişteki ücret levhasında, “Otobüs 15 TL, Yarım otobüs 10 TL, Otomobil 4 TL” yazıyordu. / Teleferikle Pierre Loti tepesine çıktık. Tepede, Eyüp Mezarlığı’yla Pierre Loti kahvehanesinin yarenliği sürmekte. Bence Türk resminin en önemli iki ustasından biri olan Avni Lifij’in mezarının hemen yanı başındadır yorgun kahvehane. Yedi yıl önce geldiğimde mezara meşrubat kasaları yığılmıştı. Bu kez bakımlı, yanında bir macun şekerci nöbette. OsmanlıBizans panoramasına hâkim noktada bayat çaylarımızı yudumlarken solumdaki levhada “Pierre Loti”, sağımdakinde “Pierre Lotti” yazdığını fark ediyorum. Panik içinde durumu en yakınımdaki garsona rapor ediyorum. O tınmıyor, “İçerdeki ocağın üstünde de Piyer Loti yazar” diyerek beni sakinleştiriyor. / Turfanda ilkbahar günü, cami otoparkına ağır ağır yürüyerek iniyoruz. Mareşal Fevzi Çakmak ve şair Necip Fazıl’ın kabristanlarının önünden geçerken kentin 2 bin 800 camisinden öğle ezanı yükselmeye başlıyor… 2477 Türk resminin diğer büyük ustası mı? Nazmi Ziya’dır (18811937). 2478 Ülkenin önemli mimarlarından, yazar, gezgin, nükteden, bon vivant AYDIN BOYSAN Beyefendi 90 yaşında! Onu her görüşümde içim ısınır; ona her sarılışımda yaşama sevincim artar. Nice mutlu ve sıhhatli yıllar ona… (Aydın Boysan’dan kitap önerileri: Yüzler ve Yürekler, Nereye Gitti İstanbul, YKY…) 2479 İstanbul’da açılacak iddialı bolkepçe lokantasına ad önerisi: İŞTAHBUL. 2480 The Bed of Procrustes’den – N.N. Taleb: Eğitim akıllıyı daha akıllı ama aptalı daha tehlikeli kılar. SAYFA 10 2 HAZİRAN Bir kitabın okunmasını mı istiyorsunuz, onun abartıldığını fısıldayın. Spor erkeği kadınsı, kadını erkeksi kılar. İnsanlar genellikle yeniden yapabilmek için özür dilerler. Bilgi çağı hastalığı; bilginin zararının, faydasından hızlı artmasıdır. 2481 İlk kadın mizah dergimizin adı “Bayan Yanı”! Leman’cıların çıkardığı dergiye ben olsam LeWoman derdim. (Aklıma gelmişken: Ottoman var; Ottowoman niye yok? / Uzman var; Uzwoman niye yok? Kağızman var; Kağızwoman niye yok? / Tercüman var; Tercüwoman niye yok? Klasman var; Klaswoman niye yok?) 2482 Ca’nım GALATA’da mola vereceklere öneri: Molly’s Cafe Camekân Sok. No.7, Kuledibi. İletişim: 0212 245 16 96; mollytas@gmail.com 2493larla baş değil, hiz Türkiye Y sayarım. cılıkla ilg başkanı kında he yeni yön leri ve ça kür ederi ve edebi lâl seçilm TYB’n le de göz çok yapt şünce ve nimseme 2494nayacağ ve hedef yazdı, 30 la ilişkiler dünyasın Oray E (Yaptık nımayan da, “mar kitapların yorsun b yorsundu değil mid laştıkça ç sürpriz m 2483 Küresel kültürazzi: Anton Çehov Almanya’da öldü; tabutu Moskova’ya, üstünde “istiridye” yazan bir yük vagonuyla gitti. / Oyun yazarı R.B. Sheridan (17511816), ünlü Drury Lane tiyatrosunun da sahibiydi. Bina cayır cayır yanarken o civardaki bir pub’a kurulur ve kendine içki ısmarlar. “Kendime ait şöminenin karşısında bir kadeh şarap içmek hakkım değil midir?” diyecektir. / “Hiçbir filozof, komşularının davranışını bile değiştirmeyi başaramamıştır.” Voltaire / Eflatun mantığı: “Akılcı bir 2487 New York Times Kitap Eki’nde yaşam sürmeyen erkekler dünyaya yeniden ka(20.03.11) okudum. Onlar, Marketing Science dın olarak geleceklerdir.” / Aristo mantığı: “Genç dergisinden alıntılamış. Güya New York Tievlenen çiftler kız çocuk sahibi olurlar.” / George mes’de yapıtı tanıtılan tanınmamış bir yazarsa, Washington vasiyetnamesinde tüm kölelerini azad eder. 2100 yıl önce, Aristo da vasiyetnamesinde kölelerinin çoğunu azad etmişti. / Picasso, “Arzu’yu Ucundan Yakalamak” adlı oyununu yazdığında, Paris Nazi işgali altındaydı. Oyun özel bir izleyici gurubuna, bir kez oynandı. Başrollerde Camus, Sartre, Miche Leiris, Raymond Queneau, Dora Maar, Pierre Reverdy, Simone de Beauvoir vardı. / Şair Elizabeth Barrett Browning Gördüğüm en anlamlı Atatürk fotoğrafıdır... 2011 Kuyruktayız dökmedemir kapısı önünde bir genelevin İstanbul’un ucundayız (Ç)eviren: Selçuk Altun 2492 Kitaplardaki albeni eksikliğine rağmen Heyamola Yayınları’nın İstanbulum serisini benimsiyorum. Ondokuz yıldır Altunizade sakiniyiz. “Anadolu Yakasının Sıfır Noktası BAĞLARBAŞI”yı, komşu semt olduğu için edinmiştim. Onu galiba Altay Öktem’den (doğ. 1964) daha doğru bir er kişi kaleme alamazdı. Öktem küçük bir çocukken, subay olan babası İstanbul’a atanınca Bağlarbaşı’nda bir ev tutarlar. Anneannesi de orada yaşamaktadır. Lojman sıraları geldiğinde de aynı semtteki askeri siteye taşınırlar. Liseyi de Bağlarbaşı’nda ¥ okur. Oralı bir kıza âşık olur ve evlenir. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1111 2495türazzi” b başlığı “D du” idi. 12 Nis adayı aç rilen rom Türk yaz medyaya ödüle ad masına g en az bir sine bildi listesini o well’ini M Museum Kütüpha Aday a geçirilme tüphane’ day olma mıştı. Oy geçmişin ödülü ola listesinde Geçen kurmaca ödüle ad kerek” IM mişti. Or İngilizcey yımlayan CUMH