Katalog

VİTRİNDEKİLER ¥ Gürsel, yeni romanıyla okuyucularının tekrar karşısında. Öcalan’ın İmralı Günleri/ Cengiz Kapmaz/ İthaki Yayınları/ 532 s. Gazeteci Cengiz Kapmaz, Abdullah Öcalan’ın İmralı günlerini enine boyuna ele aldığı kitabında şaşırtıcı bir Öcalan portresi sunuyor okuyucuya. Kitap, geçmişten devralınan bir sorunu açıklamaya değil Türkiye’nin geleceğini anlamaya ve bu geleceğe müdahale etmeye çalışıyor. Kapmaz, Öcalan’ın İmralı serüvenini, kendisini İmralı’ya götüren anın başlangıcından 2009 yılının sonuna dek, bugüne kadar hiçbir yerde rastlanmayan bilgi ve belgelerle, kaynağından aktararak gün ışığına çıkarıyor. Kitap, İmralı’ya ilişkin yirmi bin sayfalık görüşme bilgileri, beş bin sayfalık Öcalan savunması ve tarafların karşılıklı olarak AİHM’ye aktardıkları bin beş yüz sayfalık belgelerin tümüne dayanarak yazılmış. Kuş da Öldü/ Lütfi Özgünaydın/ İlke Kitap/ 150 s. Lütfi Özgünaydın’ın “Kuş da Öldü” adlı öykü kitabı okuyucuların karşısına çıktı. “Kuş da Öldü”, yazarın beşinci öykü kitabı. Kırsaldan kente inen insanlar bu kitabın kahramanları. Ayrıca her öyküde duyulan buram buram insan kokusu da kitabın kendine has özelliklerinden. Yazar bu insancıllığı, günlük yaşamdan yakaladığı ayrıntılarla da beslemeyi unutmuyor. Feridun Andaç kitap için şöyle diyor: “Lütfi Özgünaydın Anadolu daki değişimin, içe çekilen yaşamların öyküsünü yazıyor. Doğayı, insanı yurt duygusunun renklerini taşıyor öykülerine.” Son Adım/ Ayhan Geçgin/ Metis Yayınları/ 260 s. “Kenarda” ve “Gençlik Düşü” adlı yapıtlarının ardından kendine özgü dili ve dünyası ile dikkat çeken yazar Ayhan Geçgin, “Son Adım” ile tekrar okuyucularının karşısında. Ülkenin batısından doğusuna gidildikçe, insanların görmek ve duymak istemedikleriyle mesafe azaldıkça sıradan yaşantıların birdenbire nasıl kesintiye uğrayacağı, hiçe sayılacağı, mahvolacağı hakkında sarsıcı bir tokat “Son Adım”. Roman, toplumun bu yaşantısına ve değişim sürecine edebiyatın içinden gelen bir tepki niteliği taşıyor. Büyük Balık/ Daniel Wallace/ Çeviren: Begüm Kovulmaz/ Yapı Kredi Yayınları/ 150 s. Edward Bloom çocukken herkesten hızlı koşar, okulu asla asmazdı. Büyüdüğünde birçok insanın hayatını kurtardı, devleri ehlileştirdi. Hayvanların dilinden anlardı, onlar da onu çok severdi. İnsanlarsa ona bayılırdı. Kadınlar ona tutulur, o da karşılık vermeden duramazdı. Üstelik anlatacak o kadar çok öyküsü vardı ki. Şimdi hasta yatağında ölümü bekleyen Edward Bloom, yanı başındaki oğlu William’la hayatın anlamı üzerine konuşmak ya SAYFA 28 10 ŞUBAT 2011 da ona nasihat etmek yerine bildiği fıkraları anlatıyor, hikâyeleriyle hayatına dair ipuçları veriyor. “Büyük Balık”, Edward Bloom’un, onu oğlunun gözünde dünyanın en sıra dışı adamı haline getiren inanması güç olaylarla örülü yaşamöyküsünden oluşuyor. Büyüleyici, tuhaf ve eğlenceli bir okuma sunuyor okuyuculara Daniel Wallace. ya Su ya Meyra/ Mehmet Oğuz/ Hayal Yayınları/ 140 s. “nicedir/ bir kuyunun dibinde sustum/ bir ses düşsün diye bekledim içime/ belki/ kuyuya atılmış yusuf’tum/ tutundum sessizliğin ince ipine” Mehmet Oğuz şiirleriyle daha önce çeşitli edebiyat dergilerinde şiirseverlerin karşısına çıkmıştı. “Sus/kuyu/su” adlı tek şiirden oluşan bir kitabı da yayımlanan şair yeni şiirleriyle okuyucuların karşısına tekrar çıkıyor. “ya Su ya Meyra”, ‘Doğumunun Yüzüncü Yılında Cahit Sıtkı Tarancı Şiir Ödülü’nü de kaznmış bir kitap. Daha önce bazı şiirleri de ödüle layık görülen şair, bu yeni kitabıytla da şiirseverleri üzmeyecek. Halt Otobüsü/ Ayhan Dayan/ Ben Yazarım Yayınları/ 132 s. Ayhan Dayan’ın ikinci öykü kitabı olan “Halt Otobüsü”nde on yedi öykü bulunuyor. Bu öykülerdeki tipler yaşamın içinden insanlar. Yazar, yaşadığı bölge olan Ege’de ve bir dönem görev yaptığı Güneydoğu’da geçen olaylara da yer veriyor öykülerinde. Genel olarak insanların “Ağlanacak hallerine gülmeleri” işleniyor ele aldığı konularda. Yüz Çizgileri/ Birol Bayram/ Türkiye İş Bankası Kültür Yay./ 132 s. Birol Bayram “Yüz Çizgileri” kitabıyla ilgili olarak “Bu kitaptaki insan hikâyeleri, İstanbul’da geçmektedir. Kişilerin ve olayların, gerçek kişi ve olaylarla veya kurumlarla hiçbir ilgisi yoktur, birisi dışında” diyor. Bayram kitabında, çizgiler eşliğinde karakter analizlerine de girişiyor. Bayram, çizgilerini hayatın ortasından karelere sabitliyor ve düş gücüyle örülmüş karikatürleriyle herkesin karşısına çıkıyor. Dörtlerin Yemini/ Sir Arthur Conan Doyle/ Çeviren: İpek Babacan/ Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları/ 154 s. Sir Arthur Conan Doyle’un akıl yürütme yeteneği çok güçlü Edinburghlu bir öğretmenden esinlenerek yarattığı Sherlock Holmes, 1877’de yayımlanan “Kızıl İpucu”nda ilk kez boy gösterdi. Arkadaşı Dr. Watson ve düşmanı Prof. Moriarty ile birlikte birçok filmin de kahramanı olarak ün kazandı. “Dörtlerin Yemini”ninde ise hırs ve entrikanın yol açtığı bir cinayetle düğümlenen olaylar, Holmes’un rastlantıları birer delile çeviren gözlem gücü sayesinde umulmadık bir çözüme kavuşur. Kitap, Sir A.C. Doyle’un ilginç bir kurgusu ve akıcı diliyle ile birleşerek edebiyatın klasikleri arasına yerleşmiştir. Adorno Sözlüğü/ Roger Behrens/ Çev.: Mustafa Tüzel/ Versus Kitap/ 260 s. Bu kitapta Adorno’nun düşüncesine önemli bir giriş niteliği taşıyor. Çalışmada, rehberliği yapılan “temel sözcüklerin” sayısı sınırlı tutulmuş; hatta çok daha az sözcük bu rehberlik alanına girmiş. Bundaki amaç ise çaba göstermekten kaçınmanın ötesinde, tam tersine çaba göstermeyi kışkırtmak. Böylelikle kitapta, okuyucuya bırakılan merak eşiği üst düzeyde tutularak, onu sadece “temel sözcüklerle” bir yönlendirme düşünülmüş. “Adorno Sözlüğü”, Adorno üzerinde düşünen herkes için bir başucu kitabı olmayı amaçlıyor. Onun yapıtları hakkında, “çapraz düşünme” davetiyesi veriyor okuyucuya. Kral John’un Yaşamı ve Ölümü/ William Shakespeare/ Çev.: Hamit Çalışkan/ Türkiye İş Bankası Kültür Yay./ 114 s. Shakespeare, “Kral John’un Yaşamı ve Ölümü”nde İngiliz kralı “Yurtsuz John”un hüküm sürdüğü 11991216 yılları arasında meydana gelen önemli olayları ele alır. Bu olaylar, İngiltere’nin Fransa’daki toprakları konusunda İngiltere ile Fransa arasındaki anlaşmazlık, Kral John ile Roma kilisesi arasındaki anlaşmazlık ve kral ile soylular arasında patlak veren ve Manga Carta’nın imzalanmasıyla sonuçlanan anlaşmazlıktır. Ancak Shakespeare her zamanki gibi kişilere de ilgilidir ve Kral John’un yanı sıra, Arthur ile annesi Constance’ın trajedilerini, yaşadıkları çaresizlikleri de aktarır. Türk Romanında Bürokrasi ve Memurlar (18721950)/ Levent Ali Çanaklı/ Özgür Yay./ 582 s. Devletin halkın gözündeki en somut şekli olan büroksasi, toplum düzeninin vazgeçilmez bir unsuru. Vatandaş ile devlet arasındaki iletişimi sağlayan bürokrasi, hayatın tam ortasında bulunması nedeniyle edebiyata da yansıyan önemli konulardan birisi. Kitapta; yazarların yıllardır yapıtlarında ele aldıkları bürokrasi olgusu ve çalışanları, Levent Ali Çanaklı tarafından incelenmiş ve Türk romanlarında üzerinde durulan devlethalk ilişkisi irdelenmiş. Yazarın asıl amacı ise Türk toplumundaki bürokrasi ve devlet algısının Türk romanına ne şekilde yansıdığını ortaya çıkarmak. Eşref Saat/ Şevket Rado/ Bilge Yayıncılık/ 142 s. İlköğretim öğrencileri için belirlenen ‘100 Temel Eser’den birisi olan “Eşref Saat”, Türkçeyi güzel kullanan, akıcı ve anlaşılır bir üsluba sahip olan yazarlardan biri olan Şevket Rado’nun İstanbul Radyosu’ndaki konuşmalarından oluşuyor. Bu yapıt, özellikle çocuklara görev duygusunu aşılamak, etrafına yararlı bir birey olarak yetişmek, güçlükler karşısında dirençli olmak ve aileye bağlılığı öğretmek amacıyla derlenmiş. Yazarın radyo konuşmalarını dinlemiş olan yetişkinler ise bu yapıt sayesinde o günlere geri dönecekler. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1095