Katalog

VİTRİNDEKİLER ? Risk Toplumu Başka Bir Modernliğe Doğru/ Ulrich Beck/ Çeviren: Kâzım Özdoğan, Bülent Doğan/ İthaki Yayınları/ 392 s. nışlarını analiz ediyor kitabında. Dili ve anlatımıyla herkesin okuyabileceği bir yapıt ortaya koyan yazar, Amerikan etnolojisi konusuna daha büyük ve genel bir ilgi oluşturmayı hedefiiyor. 50 Soruda Psikiyatri/ Ali Nahit Babaoğlu/ Bilim ve Gelecek Kitaplığı/ 220 s. ‘50 Soruda’ dizisinin on birinci kitabı “Psikiyatri”de Ali Nihat Babaoğlu, görevi normal ile anormali birbirinden ayıran sınırları saptamak olan bu bilimi temel seviyede anlatıyor. Kitapta merak edilen, akla gelen birçok soru da yanıtını buluyor: “ Psikiyatri nedir, psikiyatri uzmanı kimdir? Psikiyatrik bozukluklar ne zaman ve nasıl bozuk sayılır, ne tür bozulmalar görülür? Şizofreni nedir? Kaç türlü duygudurum bozukluğu vardır? Anksiyete bozukluğu nedir? Hangi fobiler ayırt edilebilir? Cinsel bozukluklar ve cinsel kimlik bozuklukları nelerdir? Uyku bozuklukları neden kaynaklanır? Kişilik bozuklukları nelerdir? Psikiyatride hangi ilaçlar kullanılmaktadır ve bunların etkinlik alanları nelerdir?” Kapitalizm Komada/ Sahra Wagenknecht/ Çeviren: Emre Ertem, Emre Şahin/ Yordam Kitap/ 192 s. “Sosyalist bir Avrupa perspektifi hâlâ mümkün müdür?” sorusundan yola çıkan, Almanya’da kazandığı seçim başarılarıyla dikkati çeken Sol Parti’nin parlak teorisyeni ve milletvekili Sahra Wagenknecht’ten bir polemik kitabı “Kapitalizm Komada” okur karşısında. Wagenknecht, küresel ekonomik krizin arifesindeki ekonomik durumun genel bir tablosunu çiziyor kitabında ve eleştirisinin özü, sermayenin kendisini yeniden değerlendirmesi sistemine yoğunlaşıyor. Adil Okay ile Geçerken.../ M. Şehmus Güzel/ Ütopya Yayınları/ 302 s. İki kez öldürülmek istenen, her suikasttan sonra kalan izleri hâlâ vücudunda taşıyan, başından bin bir serüven geçen, Adil Okay’ın hayatı, öyle sıradan bir hayat değil. 1980 Yılında Adana cezaevinden firar ettikten ve hemen ertesinde bir yıldan fazla kaldığı Lübnan’da Filistin halkıyla direnişe katıldıktan ve bu savaştan sağ çıktıktan sonra, geldiği Fransa’da yirmi yıl yaşar Okay. Sonrasında yine ülkesine döner ve eski arkadaşlarını bulur. Bu kitap da Adil Okay’ın eski arkadaşlarından M. Şehmus Güzel’le yaptığı nehir söyleşiden oluşuyor. Bu söyleşiyle birlikte Okay’ın yaşamının yanı sıra bir dönemin siyasi atmosferi de gözler önüne seriliyor. Ölüm Meleğinin Şarkısı/ Craig Russell/ Çeviren: Boğaç Erkan/ Doğan Kitap/ 364 s. Hamburg’un kırmızı fener bölgesinde İngiliz bir pop şarkıcısı vahşice öldürülür. Cinayet, on yıl önce aynı bölgede işlenen seri cinayetlerle büyük benzerlik göstermektedir. Hamburg Cinayet Masası’ndan Komiser Jan Fabel cinayeti soruştururken hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını, cinayetin altında çok daha derin, ülke sınırlarını aşan hesapların yattığını keşfeder. Soruşturması Fabel’i dünyanın gelmiş geçmiş en tehlikeli kiralık katiline götürecektir. Hızlı akan sayfaları ve kurgusuyla “Ölüm Meleğinin Sırrı” polisiye severlerin ilgisini çekecek. Ne Yazar Kim Okur/ Eray Canberk/ Heyamola Yayınları/ 268 s. Şair ve çevirmen olarak tanınan Eray Canberk bu kitapta köşeyazarı olarak değişik bir verimiyle okuyucu karşısına çıkıyor. Kitapta, TGC’nin yayın organı olan Bizim Gazete’de 2006 ve 2007 yıllarında yayımlanan köşeyazıları yer alıyor Canberk’in. Yazıların bazılarında günlük olaylar, bazılarında kültür ve edebiyat konu ediliyor. Deneme ya da söyleşi tadındaki yazılar zaman zaman mizahla da çeşnileniyor. Felsefe Sözlüğü/ Voltaire/ Çeviren: Lutfi Ay/ İnkılâp Yayınları/ 682 s. Voltaire’in “Felsefe Sözlüğü” ilk olarak 1764 yılında basıldı. Aydınlanma çağının en önemli yapıtlarından biri olarak görülen “Felsefe Sözlüğü”, alfabetik sıraya göre düzenlenen bir dizi kısa ve radikal makalenin kullanılmasıyla oluşturulmuş, bir cep sözlüğü şeklinde hazırlanarak halkın bütün kesimlerine ulaşması amaçlanmıştı. Resmi ve dini yetkililer tarafından sürekli kınanan, çeşitli ülkelerde toplatılarak yakılan bu eserde, 18. yy. Fransız düşüncesine egemen olan toplumsal ve dini fikirler zeki ve iğneleyici bir dille irdelenirken, Voltaire’in sağduyu ve adaleti ihtiraslı bir şekilde savunması öne çıkıyor. Afrikalı Çocuk/ Camara Laye/ Çeviren: Burak Yenidoğan/ Özgür Yayınları/ 188 s. Camara Laye’in bu otobiyografik romanı okuyucularını 1930’lu yılların Afrikası’na götürüyor. Yazar, Yukarı Gine’de Malinke kabilesi içinde geçen çocukluk yıllarını ve başkent Konakri’deki ergenlik yıllarını anlatıyor. 1870’li yıllarda İslamiyeti kabul eden Malinkeler aynı zamanda atalarının inancını da korumuşlar. Demirci olan Camara’nın babası, tanrılarla insanlar arasında iletişimi sürdüren kutsal bir kişidir aynı zamanda. Griot denilen bu Malinke soyluları aynı zamanda altın işleme ustalarıdır. Camara böyle bir babanın oğlu olarak Paris’te makine mühendisliği eğitimine gider. Romandaki anneçocuk ilişkisi ise Afrika tinselliğinin bir başka boyutunu yansıtıyor. Kadınlar İçin Söylenmiştir/ Gülsüm Cengiz/ Evrensel Basım Yayın/ 648 s. Gülsüm Cengiz’in kadın ve erkek şairlerin şiirlerinde anlatılan kadın yaşamlarına bir tanıklık amacı taşıyan çalışması “Kadınlar İçin Söylenmiştir” okuyucuarın karşısında. M.Ö. 4000’den başlayıp M.S. 2000 sonuna dek yayımlanan kadın ya da erkek şairlerin şiirlerinde anlatılan kadın yaşamlarına bir tanıklık amacı taşıyan bu çalışma, şiirlerin yazıldığı dönemlerdeki toplumsal ilişkilere, değer yargılarına, kadının toplumsal yaşam içindeki yerine, kadın erkek ilişkilerine, kadın yaşamlarına ışık tutuyor. Çalışma, kadınların toplumsal yaşam içindeki yerlerine, yaşam çevrelerine, yaşlarına göre değişik bölümlere ayrılıyor ve ozanların dizeleriyle adlandırılıyor.? CUMHURİYET KİTAP SAYI 1140 Ulrich Beck’in başyapıtı “Risk Toplumu”, yirminci yüzyılın sonlarında Avrupa’dan çıkmış en etkili toplumsal analiz eserlerinden biri. Beck kitabında çağa dair ileri sürülen adlandırmaların aksine, insanın ‘dönüşlülüğün’ hakim olduğu farklı bir modernlikle karşı karşıya olduğunu öne sürüyor ve bu çerçevede toplumun küresel çaptaki değişiminin doğrultusuna dair tutarlı bir tablo ortaya koyuyor. Beck’in analizinin temelinde ise ‘risk toplumu’ nosyonu yatıyor. Yazınsal Yaşamlar/ Javier Marías/ Çeviren: Pınar Savaş/ Can Yayınları/ 306 s. İspanyol romancı ve deneme yazarı Javier Marías, büyük ilgi gören “Yazınsal Yaşamlar”da, ünlü yazarların kısa yaşamöykülerini sevecen ve saygılı ama bir hayli de alaycı bir yaklaşımla sunuyor okura. Faulkner ve Conrad’dan Jamce Joyce ve Henry James’e, Turgenyev ve Thomas Mann’dan Rilke, Rimbaud ve Oscar Wilde’a pek çok yazarı, gerçeklerden sapmadan nerdeyse birer roman kişisine dönüştürüyor. ‘Gelip Geçen Kadınlar’ bölümünde ise sıradışı yaşamlarıyla ilgi odağı olmuş ya da büyük yazarlara esin vermiş kadınlar anlatılıyor. Kitabın sonunda ise Marías, kendi koleksiyonundan seçtikleri eşliğinde, yazarların pozlarını, havalarını, yüz ifadelerini eğlenceli bir bakışla yorumluyor. “Yazınsal Yaşamlar” yeni baskısıyla tekrar raflarda. Eski İstanbul Kahvehaneleri/ Cem Sökmen/ Ötüken Neşriyat/ 250 s. Kahvehaneler geçmişte özellikle İstanbul’da kültür, sanat ve siyaset dünyasının da kalbinin attığı yerler olarak bilinir. Birçok sanat çevresi kahvehanelerde sorunlarını tartışır, aydınlar ülke siyasetine yine bu kahvehanelerde yön verirdi. Öyle ki IV. Murat döneminde muhalif sesler hep bu kahvehanelerden çıkıyor diye, kapatılması emri verilmişti. Sait Faik de “Kıraathaneye gitmemiş bir üniversitelinin tahsilini yarım sayarım” diyerek bu eski kültürün ne kadar önemli bir eşik olduğunu belirtir. Cem Sökmen de bu kitabında, böyle bir kültürü içinde taşıyan eski İstanbul kahvehanelerini ele alıyor. Kitap barındırdığı derin nostaljinin yanında, bugünkü kahvehanelerle geçmiştekilerin nasıl büyük farklar taşıdığını gözler önüne seriyor. Yeni Dünyanın Mitleri/ Daniel G. Brinton/ Çev.: Suat Başar Çağlan/ İlya Yayınları/ 262 s. “İnsanın ruh ve Tanrı, kendi kökeni ve yazgısı hakkındaki en eski fikirleri nelerdir? Neden her zaman tüm ırklar tarafından bu fikirlerle ilişkilendirilen yaratılış, tufan, öte dünya gibi mitlerle; kuş, yılan, haç gibi belli simgelerle; üç, dört, yedi gibi belli sayılarla karşılaşırız? Doğal dinlerin büyüme kanunları nelerdir? Nasıl böyle bir etkiye sahip olurlar ve bu etki kötü mü, yoksa iyi midir?” Daniel G. Brinton bu gibi sorulardan yola çıkarak, ‘yabani bir ırkın’ basit inaSAYFA 32 ? 22 ARALIK 2011 FA 31