01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

VİTRİNDEKİLER Bilim Sosyolojisi İncelemeleri/ Editörler: Bekir Balkız, Vefa Saygın Öğütle/ Çevirenler: Barış Yıldırım, Bekir Balkız, Beno Kuryel, Dilek Hattatoğlu, Emrah Göker, Eren Buğlalılar, Erhan Işıklar, Kemal İnal, Ümit Tatlıcan, Vefa Saygın Öğütle/ Doğu Batı Yayınları/ 592 s. Avrupa’da bir asrı devirmekte olan bilim sosyolojisine ait temel metinlerin ve tartışmaların Türkçede yer almaması önemli bir eksiklik. Kolektif bir çalışmanın ürünü olan bu derleme, Türkiye’nin entelektüel ve akademik alanında bu konuda hissedilen boşluğu doldurmak amacıyla hazırlanmış. Beş bölümden oluşan çalışmanın temelinin kurulduğu başlıklar ise şunlar: ‘Alandaki Temel Pozisyonlar’, ‘Klasik Kurucu Metinler’, ‘Emprik Çalışmalardan Örnekler’, ‘Bilim, İdeoloji ve Bilim Sosyolojisi’ ve ‘Klasik Ustalara Köprüler ve Alana Eleştirel Bakışlar’. Putin’in Labirenti/ Steve LeVine/ Çeviren: Mert Akcanbaş/ Destek Yayınevi/ 208 s. Olayların tanıkları ve kurbanların aileleriyle yaptığı röportajlar sonrası Steve LeVine, Putin’in iki dönem cumhurbaşkanlığı yaptığı tarihi süreçte olan cinayetleri bu kitapta belgeliyor. Okuyucular bu kitaptaki cinayetler arasında 2002’de Moskova’da bir tiyatrodaki rehin alma olayından, Rus kuvvetlerinin gazla müdahalesi sonucu ölen yüzden fazla rehinenin ve Anna Politkovskaya isimli aktivist gazetecinin evinin asansörü girişinde tam da Putin’in doğum gününde bir Cumhurbaşkanı’nın “doğum günü hediyesi” olarak ensesine sıkılan tek kurşunla öldürülüşü hikâyelerini bulacak. Ayrıca, uluslararası medyada geniş yer bulan Alexander Litvinenko’nun Londra’da öldürülüşü de detaylı bir anlatımla okuyucuya sunuluyor. Dört Adalı – Hobbes, Locke, Berkeley, Hume/ Solmaz Zelyüt/ Doğu Batı Yayınları/ 116 s. “Dört Adalı”da iki İngiliz, bir İrlandalı ve bir İskoç olmak üzere, Britanya’nın bireyi yücelten dört büyük filozofu bir araya geliyor. Solmaz Zelyüt, İngiliz felsefe çığırının dört önemli ismini ele aldığı kitabı “Dört Adalı”da, onların baş döndürücü arayışlarını siyaset ve bilhassa bilgi teorisi özelinde yoğunlaşarak anlatıyor. “Dört Adalı”, aynı etik’in içinden doğan dört felsefenin hikâyesini sunuyor okuyuculara. Unutulmaması Gereken Lezzet Sırları/ Ulvi Sami/ İnkılâp Yay./ 256 s. telediği bu çalışmasında; aile büyüklerinden miras aldığı sır niteliğindeki tarifleri okuyucuyla paylaşarak, tariflerin gelecek nesillere ulaşmasını, böylelikle bu “mutfak kültürünün” unutulmamasını amaçlıyor. Roman ve Siyaset – Metin Tahlilleri 1/ İsmet Emre/ Anı Yayıncılık/ 168 s. “... Edebiyat ile siyaset arasındaki en güçlü ilişkinin zemini roman türü gibi görünüyor. Gerçekten de roman türü, başlangıcından bugüne değin geçirdiği bütün evrimleşmeyi biraz da düşünceler, bakışlar, ideolojiler ve siyaset üzerinden gerçekleştirdi.” İsmet Emre bir akademisyen. Emre, daha önce çeşitli bilimsel dergilerde yayımlanan yazılarını bu kitabıyla bir araya topluyor. Kitapta yer alan bütün makalelerin ortak özelliği ise edebiyat ile siyasetin kavşak noktasında duruyor olmaları. Osmanlı Eşrafından Türk Burjuvasına Esas Oğlan/ Hüseyin Gündüz Öklem/ Yayın B/ 196 s. Hüseyin Gündüz Öklem belirli bir kesimin dikkatini çekmiş bir yazar. Öklem bu kitabında, 1923’te çıkarları bozulunca yer altına inip 1980’lerden sonra kurulan yeni düzende ortaya çıktığı iddia edilen “işbirlikçi” kesimin dününü ve bugününü, bu kesimin tarihsel süreç içinde üstlendiği rolleri ve görevleri ayrıntılı olarak ele alıyor. Goethe’nin Doğa Felsefesi/ Dinçer Yıldız/ Su Yayınevi/ 230 s. “Ünlü Alman Goethe’nin edebiyat ve doğabilim alanlarında yarattığı bütün eserlerinin temelinde yatan doğa felsefesi, bilginleri ve filozofları içine düştükleri çıkmaz sokaktan kurtaracak, onların doğaya ve yaşama yabancı, soyut ve tekboyutlu düşüncelerini bir sağaltım sürecinden geçirecek, ayrıca da onlara organik dünyanın nasıl araştırılması gerektiğini öğretecek özelliktedir.” Dinçer Yıldız kitabında, Goethe’nin bu doğa anlayışını ayrıntılı biçimde ele alıyor. Düşkaçıran/ Cemil Kavukçu/ Can Yayınları/ 112 s. Çağdaş öykü dünyamızın ustaları arasında gösterilen Cemil Kavukçu, sıradan hayatların çarpıcı ayrıntılarını satırlarına taşımaya devam ediyor. “Düşkaçıran”, Kavukçu’nun yeni öykü kitabı. Yazar, bundan önceki kitaplarında doğup büyüdüğü İnegöl’den yola çıkarak taşralı gençlerin öykülerini, aşklarını, umutlarını taşımıştı okuyucusuna. “Düşkaçıran” ise Kavukçu’nun kitaplarında bir kırılmaya işaret eden yeni, farklı öykülerden oluşuyor. Bu öyküler gerçekle gerçeküstü arasında duruyor, öykü dünyamıza fantastik, gotik tatlar getiriyor. İnanılmazı, tedirgin edici düşleri, tuhaf hayvanları, hayaletleri konu ediniyor. Yarınki Yüzün, Cilt 1: Ateş ve Mızrak/ Javier Marías/ Çeviren: Roza Hakmen/ Metis Yayınları/ 336 s. 21. yüzyılın önde gelen edebiyat yapıtlarından sayılan “Yarınki Yüzün” şimdi Türkçede. İspanyolca edebiyatın önde gelen isimlerinden Javier Marías, Nobel Edebiyat Ödülü’nün sağlam adaylarından biri olarak görülüyor. “Yarınki Yüzün”, günümüz edebiyatının genel eğilimlerinin aksine, olağanüstü bir dil kullanımına dayanıyor. Romanın ilk cildi olan ‘Ateş ve Mızrak’ın başkahramanı, Londra’da yaşayan Jaime Deza. İspanyol çevirmen Deza, karısından ayrılmanın bunalımını atlatamamış, eski defterleri kapatamamış bir adam. Sürgünde olmayan bir sürgün. İnsanların içyüzünü, maskelerin altında saklananı görme konusunda özel bir yeteneği olan Deza’nın bir insan tercümanı ya da yorumcusu olarak İngiliz Gizli Servisi’nin hizmetine girmesiyle gelişen olaylar, tanıştığı sıra dışı kişilerin casus filmlerine taş çıkaran hikâyeleriyle birlikte daha da ilginç bir hal alıyor. “Yarınki Yüzün”, Roza Hakmen çevirisiyle okuyuculara sunuluyor. Her Cumartesi Rüya/ İbrahim Yıldırım/ Doğan Kitap/ 450 s. “Ebedî aşk, ancak bu kadar edebî anlatılabilirdi…” İbrahim Yıldırım, kendine has bir okuyucu kitlesine sahip. Yıldırım’ın yeni kitabı “Her Cumartesi Rüya” da bu okuyucuları üzmeyecek cinsten. Yıldırım, yeni romanında aşk’ı anlatmak ve tabir etmekle yetinmiyor; okuyucuyu, ölümsüz bir karasevdanın kahraman olduğu, kimi zaman hüzünlü, kimi zaman neşeli bir edebiyat yolculuğuna da çıkarıyor. Yeni bir kurgu ve dil anlayışıyla kaleme alınan roman, aşk’ın yanı sıra ölümü ve ülkeyi de sorguluyor. Dürbünümde Kırk Sene, Hayat (19411964) – Hüzün ( 19641983)/ Ayşe Kulin/ Everest Yayınları/ 338 s., 282 s. “Bu kitapta yazdıklarım, babamın da var olduğu dünyada geçirdiğim kırk yılın, dürbünüme çarpan resimleridir; özelimde ve ülkemde 1941’den bu yana yaşadıklarımdan, gördüklerimden seçmelerimdir. Kitabıma, beni çok etkileyen, çok üzen, çok sevindiren, bende iz bırakan, belleğimde hep kalan anılarımı aldım. Babamın vefatına kadar beni ilmek ilmek örerek bugünkü ben yapan kişileri, olayları kendi gözümden, kendi kalemimle aktardım.” Ayşe Kulin, daha önce bazı romanlarında kendi ailesinin yaşadıklarından yola çıkarak Osmanlı’nın son günlerinden cumhuriyetin ortalarına kadar Türkiye’nin öyküsünü anlatmıştı. Kulin bu kez kendi anılarını ve onların geri planını oluşturan dünyayı anlatıyor okuyuculara. Çağdaş edebiyatımızın sevilen kalemlerinden olan Ayşe Kulin “Hayat” ve “Hüzün”le, anıların, Türkiye ve dünya koşullarının iç içe geçtiği bir çalışma ¥ sunuyor. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1093 “Unutulmaması Gereken Lezzet Sırları”; Osmanlı, Türk, Arap, Bizans, Rum mutfaklarının bir sentezinden oluşuyor. Bu kitapta adı şimdiye kadar hiç duyulmayan ya da tadılmayan, farklı damak tadına hitap eden birbirinden lezzetli çok sayıda tarif yer alıyor. Ulvi Sami, bir “sosyal sorumluluk projesi” olarak niSAYFA 26
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle