23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ne yapmadı mı demeli? Polis muhbiri ve cinayetin azmettiricisi Erhan Tuncel’in bu komisyon ile ilgili söylediği söz şu: “Aklama komisyonu” ve sonuçları tam bir aldatmaca. Sanıklarla görüşmeden yalnızca polisleri aklamak için yola çıkılmış, Hrant Dink’in dostuyum diyen kişiler inceleme komisyonu adı altında yetersiz bir çalışma yaptı. Cinayet ile ilgili hiçbir detayı anlatmayan kötü bir rapor yazdı. Gelelim, McDonald’s bombalaması sonrası Erhan Tuncel’in istihbarat elemanı yapılması kararında Trabzon Emniyet Müdürü olarak imzası bulunan, Yasin Hayal’in Hrant Dink’i ne pahasına olursa olsun öldüreceğine dair istihbarat raporunu Ankara’ya yollayan, 2006 Mayısı’nda da İstihbarat Daire Başkanı olan Ramazan Akyürek’e... Dink’in öldürüleceğine dair yazının kendi imzasıyla Ankara’ya yollandığını belirtirken Trabzon Valisi’ne ise bilgi vermemişti. Cinayetten iki ay önce apar topar Yardımcı İstihbarat Elemanlığından çıkarılan “Erhan Tuncel’in medyada fazlaca örselenmesine” pek bir üzülmüştü. Mülkiye Başmüfettişi Şükrü Yıldız’a verdiği ifadede söylüyordu bunu... Onun biletini Başbakan kesti. Başbakanlık Teftiş Kurulu raporunda Ramazan Akyürek ile Ali Fuat görevi ihmalle suçlanmış, Başbakan’da bu raporu imzalamıştı. Bunu imzalamak zorundaydı yoksa o da cinayette ihmali olanların suçuna ortak olurdu. Dolayısıyla ¥ birleştirilmedi. “GÜLEN’İ ELEŞTİRENİN CEZASIZ KALMAYACAĞI GÖSTERİLDİ” Silinen kamera kayıtlarının geri dönüşümü olabilirmiş değil mi Orhan Dink söylüyor bunu. Olabilirmiş ama bunun maliyetinin devlet tarafından karşılanması gerekiyormuş. Geri kazanılsa ne olacak bilmiyorum, bu kadar delile rağmen halen bir adım gidemeyen davaya yeni bir delil daha girmiş olur. Ama gerçek sorumlular halen görevleri başında. Ergenekon’a giden yolu Fethullah Gülen cemaati mi döşüyor? Cemaate bulaş kendini Ergenekon sanığı olarak bul! Tıpkı Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’e olduğu gibi... Tıpkı Hanefi Avcı’da olduğu gibi... Fethullah Gülen cemaatini eleştiren o konuya girenin cezasız kalmayacağı defalarca gösterildi. Saydığınız isimler bunun kanıtı. İlla ki Ergenekon olması gerekmiyor, cemaat ile uğraşan Hanefi Avcı gibi sağcı olduğu herkes tarafından bilinen bir polisin yasadışı “Devrimci Karargâh Örgütü” üyelerine yardım ve yataklıktan hapse attırabiliyor. Ergenekon belgelerinde Fethullah Gülen ve Cemaat adlı kitabın genişletilmiş baskısıyla yayımlandı. Neler eklendi? Kitap tamamen Ergenekon davası dosyalarındaki devletin resmi bilgilerinden oluşuyor. Bundan önce cemaat ile ilgili olarak yazılan kitaplar, kişisel çabaları içeriyordu ve bence saygıdeğer emekti. Bazı kitaplar itirafçıların anlattıklarından bazıları da istihbarat raporlarının kitap haline getirilmesi şeklindeydi. Ben burada tüm raporları metin olarak bir araya getirdim. İstedim ki cemaati belge ile tanıyalım. Ergenekon davasının ekleri kronolojik olarak tasnif edildiğinde, TSK’nin, 1990’ların sonunda, cemaat hakkında epey detaylı bilgi topladığı görülüyor. Bu bağlamda cemaatin asker ve poliste örgütlenmesinin miladını da okuyoruz. Evet, 90’ların sonu cemaatin her alanda faaliyetlerinin arttığı bir dönem. O yüzden o döneme ilişkin raporlar fazla. Poliste örgütlenme Özal ile başlıyor. Yani 1980’li yıllara dayanıyor. Askerdeki örgütleme ise 90’lar ortalarına gider. Cemaat üyelerini birbirine bağlayan temel öğeler ve cemaate adam kazandırma yolları ne? İtaat, kayıtsız şartsız itaat. Etmezseniz sistem dışına çıkarılıyorsunuz. Baskı yok. Çıkar sağlayan bir teşvik sistemi var. Cemaatin en tehlikeli olduğu yer ise devlet bürokrasisinde yerleştiği noktalar. Zaten bütün direnci medyası aracılığıyla yapmak istediği de o noktaları kaybetmemek. Biliyor ki, bir kez yerlerinden oynatılırsa bir daha oraya gelemez. gamzeakdemir@cumhuriyet.com.tr Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları/Nedim Şener/ Destek Yayınevi/ 352 s. Ergenekon Belgelerinde Fethullah Gülen ve Cemaat/ Nedim Şener/ Destek Yayınevi/ 290 s. Kırmızı CumaDink’in Kalemini Kim Kırdı?/ Nedim Şener/ Doğan Kitap/ 512 s. SAYFA 11 Nedim Şener’in yargılandığı duruşmalara, Hrant Dink’in kardeşi Hosrof da gelerek destek vermişti. Ramazan Akyürek baştan sona her şeyi bilen adam olarak görevini yapmayanların başında geliyor. Ama hükümet onu hemen görevden almadı. Cinayetten 2.5 yıl sonra görevden alındı ve Danıştay’a itiraz ederek görevine döndü. Ama ilginç bir şey söyleyeyim, Bakanlık bu başvuruya itiraz ederken Akyürek aleyhindeki raporu mahkemeye sunmadı. Nedeni üzerinde düşünmek gerek. Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları kitabında ortaya koyduğun belgeler tabi çok önemli... Ayrıca kitapta Dink cinayeti ile Ergenekon davası sanıkları arasındaki çok önemli bir şemayı da ortaya koyuyorsun. Bu, Dink’in dostuyum diyen gazetecilere Emniyet tarafından verilmiş bir şema. Bu şema yalnız değil, arkasında raporu da var. Bu şema gazeteciler aracılığıyla Dink ailesine de iletildi. Başbakan’a da sunuldu. Ancak nedense Ergenekon davası dosyasında yer almadı. Oysa bu gazeteciler Dink cinayetiyle Ergenekon arasında en önemli delile sahipti ve Emniyet’in bu iki davayı birleştirmemesine itiraz etmedi. Ben bunu yayınlayınca bana dava açıldı. Oysa istihbaratçılar bu cinayetin arkasında Ergenekon olduğunu doğrudan bu gazetecilere söylemişti. Fakat iki dava halen CUMHURİYET KİTAP SAYI 1093
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle