Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KİTAPÇI A. Akal, M. Yener, Ç. Gündeş, N. Yılmaz Soğuktan Korkmayan Tek Kuş / Zoran Drvenkar / Resimler: Martin Baltscheit / Türkçeleştiren: Mine Kazmaoğlu/ Günışığı Kitaplığı / 2010 / 96s. / 8+ yaş “Telefon kulübeleriyle posta kutuları pasta kremasından yapılmış gibiydiler; kaldırımlarla sokaklarsa, parlak aynaları andırıyordu. Evlerin cepheleri öyle buz tutmuştu ki, evlerin içleri görülebiliyordu.” Böyle bir soğuğu hayal edebilir misiniz? Siz hayal edemeseniz de Riki, işte böyle bir kış mevsimini yaşıyordu. İlkbahar geçmiş, yaz geçmiş, mevsimler tekrar kışa dönmüştü, ancak geçen bütün bir yıl boyunca, kış hiç gitmemişti! “Gelmiş geçmiş en uzun kıştı bu.” Riki’nin sonunda canına tak eder. Bu uzun kıştan bıkmıştır. Kalın kışlık giysilerden, özellikle de kardan adam yapmaktan bıkmıştır. Hele otuz sekiz kardan adam yaptığı düşünülürse… Sonunda kışla ciddi bir konuşma yapmaya karar verir. Kışı bulup karşısına dikilecek ve bu kadar soğuk olup bu kadar uzun sürdüğü için artık sabrının tükendiğini söyleyecektir. Ama sorun şudur ki, dondurucu soğukta uçaklar, vapurlar, trenler çalışmamaktadır. Üstelik kışın nerede oturduğunu bilmemektedir Riki, ortalarda adres soracağı kimseler de yoktur. Riki, kışı bulmak amacıyla dünyanın en soğuk yerine yaptığı ilginç yolculukta Soğuktan Korkmayan Tek Kuş’la karşılaşır. Soğuktan Korkmayan Tek Kuş ona oyunlar oynamak istese de, Riki kışla konuşmakta öylesine kararlıdır ki kuşun oyunlarına kanmaz. Sonunda gerçekler ortaya çıkar… Hırvatistanda doğan ödüllü yazar Drvenkar, hem çocuklar, hem gençler, hem de yetişkinler için yazıyor. Soğuktan Korkmayan Tek Kuş’la siz de tanışmalısınız... Kolay Bilim Neden/ Jo Connor / Türkçeleştiren: Sevgi Atlıhan / T.İş Bankası Kültür Yayınları/ 64s./ 2010 Kolay Bilim dizisi bilimin renkli dünyasını keşfetmekten zevk alan çocuklar için bol resimli ve renkli olarak hazırlanmış. Dünya sorularla dolu, hepsinin olmasa da bir bölümünün yanıtını öğrenmek için Kolay Bilim dizisi biçilmiş kaftan. Etrafımızdaki dünyanın kafamızı karıştırması çok doğal. Dünya zaman zaman çok şaşırtıcı ve karmaşık olabiliyor. Kendimize “neden” diye sormazsak, asla neler olduğunu öğrenemeyiz. Yıldızlar neden göz kırpar? Kulaklarımızın şekli neden böyle, Güneşin ışınlarının sıcak olmasının nedeni ne? Denizler niçin tuzludur? Bunların ve benzeri soruların yanıtlarını ararken çok ilginç ayrıntılarla da karşılaşacaksınız. Kitaptaki bilgileri anımsamak için son sayfalarda minicik, eğlenceli bir sınav da var. “Eğlenceli sınav olur mu?” demeyin, kitabın sayfalarına yolculuk yaptığınızda bize hak vereceksiniz. İyi okumalar. Gözlüklü Ayçiçeği / Miyase Sertbarut / Resimleyen: Uğur Köse / Çizmeli Kedi Yayınları / 2010 / 64s. / 67 yaş “Madem ki adımız ayçiçeği, neden Güneş’e bakıp hareket ediyoruz ki” diye sorar tarladaki ayçiçeklerinden biri. Bulunduğu ortama karşı gelip, yeni arayışlar içinde olan bir ayçiçeğinin öyküsü bu. Güneş olmazsa büyüyemez, çekirdeklerinin içi dolmaz. Ama o, güneşten yakınmayı sürdürür. Tarlanın kenarında uyuyan birinin gözlüğünü takar, şapkasını başına geçirir. Güneş ışınlarından korunmaya çalışır. Neyse ki rüyasında, güneş ışınlarından böyle gizlenince içi boş çiçeğiyle tarlanın kıyısında kalakalacağını görür. Toprağa gömüp bir dahaki yıla yeniden canlanacak bir tanecik çekirdeği bile yoktur. Ayçiçeğinin aklı başına gelir hemen. Güneş düşmanları değil, dostlarıdır onların... Kısacık, minicik bir ayçiçeği öyküsü... Büyümüş de Küçülmüş / Carlo Collodi / Resimleyen: Emine Bora/ Türkçeleştiren: Filiz Özdem/ Yapı Kredi Yayınları / 2010 / 52s. / 811 yaş Pinokyo’nun harika maceralarından sonra, aynı yazardan başka bir kitap okumak isteyen için “Büyümüş de Küçülmüş” beklenmedik bir düş kırıklığı yaratabilir. İlk kez Türkçe olarak yayımlandığı belirtilen kitap, 1800’lü yıllarda yaşayan bir çocuğun portresini çiziyor. 21. yüzyıl çocuğuna şaşırtıcı gelebilecek bu portre ayrıntılarda garipsense bile, çocukların hiç değişmeyen isteğini başarıyla vurguluyor: Büyüme isteği... Gigino, varlıklı bir ailenin küçük çocuğudur. Ablaları, ağabeyleri vardır, Gigino da onlar gibi olmak istemektedir. Aslında topu topu 910 yaşlarındadır ama iş büyüme konusuna gelince, Gigino, on sekiz yaşında olduğunu bile iddia edebilir. Gigino’nun büyüme hevesi yüzünden başına gelmedik kalmaz. Babasının eski silindir şapkası, agabeyinin kolalı yakalığı, evde yapılan baloda gizlice giydiği ağabeyinin frakı... Hepsi onu gülünç durumlara sokar ama Gigino öylesine tutkuyla büyümek istemektedir ki, bu konuda yalanlar söylemeyi bile göze alır. Sonunda yola gelir mi? Onu da kitaptan okursunuz. Kafrika’nın Gölgeleri/ Simla Sunay / Resimleyen: Gözde Bitir Sındırgı/ Tudem Yayınları / 125s./ 2010/ 8+ yaş Yazarın Güneşten Sarı Baldan Tatlı adlı kitabında Naz bir zürafa ile karşılaşıyor, sonra da dev bir sümüklüböceğin izinde gerçek üstü bir yolculuk yapıyordu. Bu kez Naz aynı izin peşinden gitmeye devam ediyor. İlk kitap zürafanın dilinden anlatılmıştı, bu kez Naz anlatıyor bu yolculuğu okura. Naz’ın annesi ve babası Kafrika’da, yani dünya üzerinde açlığın ve kuraklığın en çok olduğu yerde. İki yıl orada kalacaklar, bu nedenle Naz büyükannesinde yaşıyor. Naz ve zürafa arkadaşı Uzunbal evlerini özlemişler, bu nedenle sümüklüböceğin izini bıraktığı “Beyaz Yol”u takip ederek evlerine gitmek istiyorlar. Birbirinden ilginç yerden geçiyorlar. Yolda uğradıkları yerlerden biri , kitabın ikinci bölümünde anlatılan “Rüzgârsız Rezidans”. Bu binanın içinde okul, oyun alanı, cami, evler, hayvanat bahçesi var. İçeride yaşayanlar dışarı çıkmıyor, dışarının tehlikeli olduğunu düşünüyorlar. Açık havaya çıkamamak onları bunaltıyor mu dersiniz? Üçüncü bölümde Mimar Sinan’ın köprülerine benzeyen bir köprüdeyiz. Kentlerde ne çok köprü var değil mi, peki hiç köprüsü olmayan köyler? Naz ve Uzunbal’ın düşsel yolculuğu devam ederken yanlarında hep bir gölge var. Bu gölge sürekli karanfil çiğniyor, çünkü sarmısağı pek seviyor. Yazarın Naz’a yazdığı mektupta gerçek açıklanıyor. Karanfil çiğneyen bu gölge kitabın yazarından başkası değil. Satır aralarında kent ve tarih bilinci işlenen kitap sekiz yaş üstü okurlara sesleniyor. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1093 SAYFA 25