28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Güven Turan’la ‘Dönüş’ üzerine ‘Dönüş kaçınılmaz’ 1960’lı yılların hemen başında şiir yazmaya başlayan Güven Turan’ın, yeni şiirlerinden oluşan kitabı Dönüş adını taşıyor. Aslında bir devam kitabı Dönüş. Bundan on üç yıl önce Gizli Alanlar adıyla başladığı bir dizinin devamı. Hatta Gizli Alanlar’la başlayıp, İz Sürmek, Cendere, Çıkış’la devam eden “gizli alanlar” dizisi Dönüş’le kapanıyor. Ë Erdem ÖZTOP eni kitabınızda şiirlerinizle okurla buluştunuz. Dönüş adını verdiğiniz bu kitap “Gizli Alanlar” dizisinin sonuncusu sanırım? Önce isterseniz bize Gizli Alanlar’dan bahsedin… Gizli Alanlar’ı yazmaya başladığımda, bunun bir iç yolculuk (benim ve benim kurduğum personaların) olduğuydu. Daha birinci kitabın başlarında da Ezra Pound’un başına gelenden (“ömür biter Cantos bitmez” halinden) ürktüğüm içinde beş kitap diye kurdum: Ana başlığı taşıyan ilk kitap, İz Sürmek, Cendere, Çıkış ve Dönüş. Her kitap, ilk kitabın yapısını taşıyor ve her kitabın başlığı yolculuğun bir ayağını belirliyor. Hatta, daha ilk kitabı tamamlamadan, beşinci kitabın son şiirini de yazmıştım ve Dönüş’ün son şiiri işte o şiir. Ben şiir kitaplarımı bir yapı düşüncesi içinde yazıyorum, epeydir. Peki, Gizli Alanlar neden “Dö Y Simgesellikleri, doğallıklarından sonra gelir. 1963’de yazdığım bir şiirin başlığı “Karanlık Gezinti”ydi. İlk şiir kitabımın ilk şiiri. Mavi ile kara arasında gidip geliyor desem? Dönüş’ün ana ekseninde gece ve gündüz üzerindeki metaforik çağrışımlar önemli. Bunun sebebi ne? Gece ile gün hep karşıt gösterilir. Ben bu dizide, geceyle günün (mavinin ve karanın da diyebilir miyim) bir ve aynı olduğunu vurguluyorum. Bir işlevi daha var bu dizelerin: Bir kilit görevleri var: Açıp kapıyorlar bazı kapıları. Bir klişeden söz edilir, aşka dair. Size burada bir kez daha soralım: Aşk küllenir mi, kül yüreği örter mi ya da belleği örtmez mi? Aşk yanıp tükendiğinde ki yanıp tükenir, kül kalırsa ne âlâ! Genellikle o yangın zaten bir fırtınada patlak vermiştir, külü bile süpürüp götürebilir. Hayır, hiçbir şey belleği örtmez bence. Peki, ya “Aşk hüzünde midir?” “Akdeniz havzasında şiirine hüzün bulaşmamış tek şair ta Bir Akdenizli olarak (Kanımıyorum” diyor Güven Turan. radenizli olsam da fark etmez) hüzün olmazsa olmaznüş”le kapanıyor? dır şiirde ve yaşamımda. Severim hüz Yolcu, yarı yolda ölüp gitmezse, nü, hüznümü. Evet, aşk hüzündedir. bütün yolculuklar, başlandığı noktaya Hüzün yoksa, aşktan değil tutkudan döner... Hoş, Kavafis’in de işaret ettisöz ediyoruzdur. ği gibi hiçbir zaman “gidilmez” ya, “Aşk yalnızlıktır” diyerek devam hep “orada”yızdır ya, neyse. eden mısralarda, bir kabullenişi mi al Şunu da merak etmiyor değilim: gılamak gerekir? Bu kadar türler arası sık metinler Yalnızlık, tek tanımlı, tek örnekli üretmenizin sırrı nedir? bir duygu değil. Ben, aforizmalarımı Bir sırrı yok. Daha ilk şiirlerimi yatopladığım Bakır Çalığı adlı kitabımzarken, 1960 yılında, dikkatle okududa şöyle demiştim: “Gerçek mutluluk, ğum, kendime örnek aldığım yazarlar iki kişinin bir kalabalıktan çıkıp baş yazarlık yaşamlarını örnek aldığım başa kaldıklarında ‘Oh! Yalnızız!’ deyazarlar her alanda yapıt veriyordu. mesidir.” Ayrıca ben yalnızlıktan başAyrıca, şiirde dizginleri ele almışsanız, ka “tek başınalık” diye bir duruma da ciddi bir okuma ve incelemeyle, öykü, inanırım. roman, falan yazmak hiç zor değil. Ama türlerin hakkını vermeli, onları “ŞU AKDENİZ HAVZASINDA türlerinin geleneği içinde yaratmalısıŞİİRİNE HÜZÜN BULAŞMAMIŞ nız. Şair gibi değil. TEK ŞAİR TANIMIYORUM” Söz açılmışken, hüznü hüzünle Uzun gibi de, parçalar halinde de yüzleştirmeye çalışırsınız çoğu kez. okunan şiirler yazıyorsunuz. Dönüş Ama sonuç elde var hüzne varır her deseniz de adına, bir yandan da çağrıbir dizede… Şairin kaçınılmaz çıkmaşımlar silsilesi bu kitap, ne dersiniz? zı mıdır hüzün, ne dersiniz? Yazdığınız bir cümle ya da bir dize yahut bir kelime bile pek çok çağrışı Genelleme yapmayı sevmem ama ma olanak tanıyor… Katılır mısınız burada yapabilirim sanırım. Şu Akdebelirlememe? niz havzasında şiirine hüzün bulaşma Katılırım elbette. Böyle olmasaydı, mış tek şair tanımıyorum. En dalgacı, o yalınlığı aşamazlar, hatta belki de en şen şakrak bir şairin şiirinin bir yebasitlikte takılıp kalırlardı. Anlamı, rinde ince bir lacivert hep yer alır. mesajı boşlamadan, okura yorum ola Bir başka şairin, “Hüzün ki en çok nağını böyle vermeye çalıştım. yakışandır bize,” cümlesi de boşa söy Bir dönüş söz konusuysa da, yönü lenmemiştir öyleyse… belirsiz… “Hangi yöne gideceksin” Asla! sorusunu soran şair Güven Turan ya Tüm bu konuşmalarımızla birlikte nıtı ya da yönü biliyor mu? Dönüş’ün sonu susmaya varır. Buna Zor bir soru... Ama yanıt vermeline diyeceksiniz son olarak? yim: Bilmiyor. Arıyor. Ne var ki, dö Dönüş susmaya vardı ama ben vanüş de kaçınılmaz... ramadım. Konuşmaya devam ediyorum. Hem de romanla. Üstelik roman “RENK BENİM ŞİİRİMDE BİR da en gevezesidir bütün yazın türleriHAYLİ ÖNEMLİ YER TUTAR” nin. ? Peki, özü itibarıyla, maviye doğru [email protected] mudur arayış ya da dönüş? Renk benim şiirimde bir hayli Dönüş/ Güven Turan/ Yapı Kredi önemli yer tutar, fark etmişsinizdir. Yayınları/ 58 s. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1083 SAYFA 4
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle