Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Y nlaşılan, yıl vermekten kaçınmak gerekiyor. Şimdi bakıyorum da, ortaokulu bitirdiğimde babamın armağan ettiği beyaz ciltli Encyclopaedia Britannica’nın basım yılı 1963. Evet, epey zaman geçmiş. İnsan, kitaplığını, kaplumbağanın kabuğunu sırtında taşıdığı gibi oradan oraya taşıyamıyor. Ev değiştirmeler, ayrılmalar, birleşmeler, hapislikler derken, kitaplık da canlı bir varlık gibi, bir büyüyor, bir küçülüyor, bir dağılıyor, durmadan değişime uğruyor. Tümden yok olup giden kitaplıklar da var kuşkusuz. Ama kimi kitaplar nedense yitip gitmemekte diretiyor. Onlar mı seninle birlikte yaşamaktan vazgeçmiyor, yoksa sen mi onlarsız edemiyorsun, bilmek zor. ‘YAZGI BİRLİĞİ’ “Index”iyle birlikte yirmi dört cilt tutan Encyclopaedia Britannica’m da, kitaplığımın, ilkgençlik çağımdan bugüne kalan biricik varlığı belki de. Hani, inansam, “yazgı birliği” diyeceğim. Hele, ilk basımı 1768’de yapılmış olan ansiklopedinin 1963 basımının kitaplığıma katılmasından otuz yıldan fazla bir zaman sonra, Türkçesi Ana Britannica’nın hazırlanmasında bir yıl kadar da olsa çalışacak olmam, bu “yazgı birliği”ni biraz daha güçlü kılıyor sanırım. BİR KÜLT KİTAP Ansiklopedi, öğrenmeye meraklı insanların vazgeçilmez başvuru kaynağıdır. Bugün İstanbul kenti uçsuz bucaksız bir “ülke” nerdeyse. Tanımı yapmak bile kolay değil. Başlı başına bir “ansiklopedi”. Bunun ayırdına ilk varanlardan biri, Reşat Ekrem Koçu (19051975) olmuş. Tarihsel konularda yazmış olduğu fıkra, roman, hikâye ve incelemeleriyle tanıdığımız Reşat Ekrem Koçu’nun İstanbul Ansiklopedisi, yalnızca benzersiz içeriğiyle değil, yayımlanış ya da “yayımlanamayış” öyküsüyle de kültleşmiş bir yapıt. eryüzü Kitaplığı CELÂL ÜSTER celaluster@cumhuriyet.com.tr Reşat Ekrem Koçu’nun ‘İstanbul Ansiklopedisi’ ve Tarih Vakfı’nın ‘Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi’ A Ansiklopedistanbul çok akademisyen, araştırmacı, tarihçi ve kurumdan yazılar, belgeler, fotoğraflar toplamış, çizer, ressam ve grafik sanatçılarına çizim ve resimler yaptırmış, böylece ortaya büyük ve çok değerli bir arşiv çıkmış. Yine İşli’nin verdiği bilgiye göre, bundan beşaltı yıl önce, Koçu’nun arşivinin, Babıâli’de yayıncılık işleriyle uğraşan bir ailenin depolarında durduğu ortaya çıkmış. Ağzına kadar dolu yüze yakın koli. İşli, gidip görmüş arşivi, dosyaları incelemiş. Reşat Ekrem Koçu’nun oğlu Mehmet Koçu’nun, ölmeden önce, İstanbul Ansikopedisi’nin yayın hakları ve arşivini bu aileye devrettiğini vurguluyor. TELLAĞIN HAYATI İşli’ye göre, bu arşivin gelecek kuşaklara aktarılması çok önemli: “Dünyada bir şehre ait olarak bu kadar geniş perspektifle yaratılmış hiçbir ansiklopedi yok. Öyle bir ansiklopedi ki, Beyazıt Hamamı’ndaki tellağın hayatına varıncaya kadar yazılmış. Hiç aklınıza gelmeyecek bir mahallede yaşayan kunduracı Halil Efendi’nin evi ile dükkânı arasında yaşadıklarını anlatan enteresan birtakım anekdotu ancak Reşat Ekrem’in İstanbul Ansiklopedisi’nde bulursunuz. Ansiklopedide sosyal hayat, tarih, cinsellik, âlem, içki, ibadet, her şey var…” Ne ki, bir bölümü eski harflerle yazılmış olan bu koca arşivi yayına hazırlayarak, İstanbul Ansiklopedisi’ni kaldığı yerden sürdürmek hiç de kolay bir uğraş olmasa gerek. Kaldı ki, bu iş ciddi bir bütçe gerektiriyor. Ama Kültür AŞ Genel Müdürü Nevzat Bayhan’ın açıklamalarına bakılırsa, yayın haklarını elinde tutan aileyle görüşülmüş, telif sorunu çözülmüş, gerekli anlaşmalar yapılmış. SPONSOR ARANIYOR Bayhan, İstanbul Ansiklopedisi’nin geri kalan ciltlerinin de tamamlanarak eksiksiz bir biçimde basılabilmesi için 3 milyon TL gerektiğini söylüyor. Baskı, telif, notların yeniden dizilerek basıma hazır duruma getirilmesinin giderleri bu tutarın içinde. Bayhan, sponsor olması için İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’na başvurduklarını, oradan yanıt beklediklerini belirtiyor. Giderlerin bir bölümünü Büyükşehir Belediyesi’nin üstleneceğini, bir bölümünü de başka sponsorlarla karşılamaya çalışacaklarını öğreniyoruz. Uzmanlardan oluşan bir ekip de oluşturulmuş. Prof. Dr. Semavi Eyice’ye de bu çalışmada danışmanlık görevini üstlenmesi önerilmiş. Bakalım, sonuç ne olacak! İstanbul kentinin bu kült kitabı ne zaman tamamlanacak? TARİH VAKFI’NIN ÇALIŞMASI İstanbul kentinin bu tümüyle kendine özgü ansiklopedisinden söz açılmışken, Tarih Vakfı’nın ilk kez 199394’te yayımladığı Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi’nden söz etmemek olmaz. Semavi Eyice ve Doğan Kuban başkanlığında, Nuri Akbayar, Çağatay Anadol, Ekrem Işın, Necdet Sakaoğlu, Orhan Silier, Özkan Taner ve Zafer Toprak’tan oluşan bir yayın kurulunca gerçekleştirilen Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi’nde üç yüz elliye yakın yazar görev almış. Yaklaşık on bin maddeden oluşan bu aksiklopedide dört bin beş yüze yakın fotoğraf, resim ve çizim yer alıyor. Yaklaşımı, kuşkusuz, Türklerin İstanbul’u fethinden sonraki beş yüz yıllık bir zaman kesitini kapsayan ve kenti nerdeyse tümüyle öznel bir yaklaşımla yansıtan Reşat Ekrem’in İstanbul Ansiklopedisi’nden çok farklı. 2000 YIL ÖNCEDEN BUGÜNE Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, kentin binlerce yıllık tarihinde, bilimin son bulguları ve verilerinin izin verdiği ölçüde geriye gidebilen bir çalışmanın ürünü. Ansiklopedinin zamandaki sınırı, geriye doğru iki bin yıl öncesinden bugüne, efsaneler İstanbul’undan 1990’ların güncel İstanbul’una uzanıyor. Reşat Ekrem Koçu 1974’TE YARIM KALDI İstanbul’un tarihsel yapılarını, mahallelerini, cadde ve sokaklarını, kentte yaşanmış çeşitli ilginç olayları, kentte doğan ya da yaşayan devlet adamı, yazar, bilgin ve şairleri, kentin ilginç tiplerini, örneğin ünlü hırsızları ve kumarbazlarını maddeler halinde veren İstanbul Ansiklopedisi’nin iki cildi (“Asesbaşı” maddesine kadar) 19461947 arasında basılmış, ama yayımı yarım kalmış. 1958’de daha küçük boyda basılmaya başlayan ansiklopedinin, 1974’te çıkan 11. cildinden sonra (son madde “Gökçepınar, Mehmed”) yayımı sürdürülememiş. Reşat Ekrem Koçu’nun İstanbul Ansiklopedisi, karmaşık sayılan düzenine ve aşırı ayrıntılı anlatımına karşın, kentin tarihi ve kültürüne ilişkin, hemen hiçbir kaynakta yer almayan bilgilerin derlendiği, lezzetli bir başvuru kaynağıydı. Şimdi, gazetelerden öğrendiğimize göre, kent ansiklopedisinin ilk örneği sayılabilecek İstanbul Ansiklopedisi’nin, önümüzdeki dönemde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Kültür AŞ tarafından yayımlanması için çalışmalar yapılıyor. ‘İSTANBUL KÜTÜĞÜ’ Araştırmacı ve sahaf Nedret İşli, Reşat Ekrem Koçu’nun “İstanbul Kütüğü” adını verdiği İstanbul Ansiklopedisi’nin yayımlanmamış bölümlerinden oluşan arşivin, İstanbul’un eski ve varlıklı bir ailesince bugüne kadar korunduğunu söylüyor. Koçu, 1940’lardan ölümüne kadar, İstanbul’la ilgili pek Araştırmacı ve sahaf Nedret İşli. İKİ FARKLI YAKLAŞIM Demek, Reşat Ekrem Koçu’nun İstanbul Ansiklopedisi de tamamlandığında, yeryüzünün en benzersiz kentlerinden İstanbul’u tanımak, bilmek, öğrenmek için, bambaşka yaklaşımlarla hazırlanmış, çok farklı bakış açılarının ürünü iki koca ansiklopedi olacak elimizde. İstanbul Ansiklopedisi’nin keyifli sayfalarını karıştırarak, kentin bir döneminin akla gelmedik ilginçlikleri, ayrıntıları arasında gezinirken; Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi’nin daha soğukkanlı, bilimsel bir yaklaşımla oluşturulmuş maddelerini okuyarak, kentle ilgili meraklarımızı nesnel bilgilerle gideTarih Vakfı’nın Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi. rebileceğiz. ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 1078 SAYFA 6