Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
¥ evine gitme imkânı doğmuştur. Önceden gönderilmiş kitap sayfa sayfa okunmuş, dil, noktalama işaretleri, bulanık ifadeler işaretlenmiştir; ama destek de eksik değildir: “...sakın azımsamayın... Dile dikkat!” Selim İleri, bir edebiyat fakültesine kaydolmuştur bir bakıma. O eve daha birçok kez gidip gelecek, mazbut apartman dairesinin arka odasındaki edebiyat tutkusunu soluyacaktır. Kitap ve dergi zenginliği “gizli bir devlet kütüphanesi” olacak kadardır. Selim İleri edebiyatın değerlerine, özellikle de yitik değerlerine bağlılığı hocasında görecek, ilerleyen yıllarda bu çabayı sürdürecektir. Şairin yaratıcılık anlarına tanıklık edecek, buna dair sorusuna, “Her şey biraz sisli, bulanık kalsın. Bırak, kurcalama” yanıtını alacaktır. Selim İleri, korku barındırmayan bir saygının, koşullara bağlanmamış duru bir sevginin kol gezdiği, bilginin iktidar aracı olarak kullanılmadığı o evde, masum ve mutlu zamanlar geçirecektir. “Gitgide bu insan, bu ev, bu çalışma odası, bu aile, bu kırık incelikli dünya yaşadığım en aziz şey olmuştu.” Hastalık haberi… Ölüm… Ardından yazılan yazı… Hüzün, alabildiğine... Kar Yağıyor Hayatıma adlı anıroman yirmi dört sanatçının Selim İleri’deki izdüşümlerinin toplamı. Selim İleri kitabında, kendisini derinden etkileyen hayat duruşlarına yakından bakıp, bu etkinin gerçek nedenini anlamaya çalışıyor. Vedat Günyol Selim İleri’nin lise yıllarındaki Fransızca hocası. Edebiyat, dil ve düşünce insanı öğretmen; edebiyat tutkunu öğrencisine, “ülküsel, ütopik bir dünyanın tılsımı”nı duyumsatıyor. Vedat Günyol’un çıkardığı Yeni Ufuklar dergisine, sonsuz bir saygının ürpertisiyle gidiliyor. Orada yazarlarla, şairlerle karşılaşılıyor. Melih Cevdet Anday, Mavi Kybele Azra Erhat, Cemil Meriç, Ferit Edgü... Edebiyat, Selim İleri için bir yaşam biçimi halini alıyor iyiden iyiye. İlk yazısı Yeni Ufuklar dergisinde yayınlanacaktır. İlk kitap Cumartesi Yalnızlığı için, yine Vedat Günyol önayak olur. “Çocukluğumdan o güne, bitmez tükenmez yazarlık hayalimi ciddiye alan ilk kişiydi Vedat Günyol” demiş Selim İleri. Kemal Tahir’in kitapları üzerinde tartışmaların yoğunlaştığı dönemde, Selim İleri de bu fırtınalı ortamın içindeymiş. Taraftarlıklar, karşıtlıklar, olumlu ve olumsuz duyguların karmaşası söz konusu. Kırgınlıklar, vicdan azapları zamanın şefkatinde eriyor. Memet Fuat’la Selim İleri arasındaki ustaçırak ilişkisi ilk günden son güne değişmeyen ölçütlerle sürmüş. İlk kitabının yayımlanmış olmasından aldığı cesaretle Mehmet Fuat’a bir yazısını götürüyor Selim İleri. Yeni Dergi’de yayımlanır mı? Edebiyat adamı Memet Fuat’ın ödünsüz yaklaşımı anılara yansıyor: “Tırnağınızla kazıya kazıya yol alacaktınız. Sürekli çalışmanız gerekiyordu. Yayımlanmak üzere yazdıklarınızı birçok kez okuyacak, belki sil baştan yazacak, bir süre dinlendirecek, sonra yayımlayacaktınız.” Memet Fuat’ın eleştirel süzgecinden geçmek, biz gençler için, bir bakıma gündeş Türk Edebiyatı’na adım atmaktı. ‘Ölünceye Kadar’ yazacaktır Memet Fuat. Karlı bir günde, Altunizade’deki evinde, “hep pencereden görebiliyorum” diyerek bahçedeki leylak ağacını gösterecek; son buluşmada “durmuş oturmuş bir yazar gibi” davranacaktır Selim İleri’ye. Anılarda “yazar” Selim İleri’nin hangi yapı taşlarıyla biçimlendiğini görebiliyoruz. Bu izlekte, son kırk yılın edebiyat ve sanat ortamı, zengin bir içerikle beliriyor. Bu gün adı bile anılmayan çabalar, bu kitap aracılığı ile dile geliyor. Yaşar Nabi Nayır’ın Varlık dergisi, Çan Yayınları, De Yayınları, Yazko Edebiyat... Edebiyatımızı oluşturan nice emek. Cahit Uçuk’un yazmaya 1936’da başladığını, hep yazarak yaşadığını, 2003’lerde zamana meydan okuyan yeşil gözlerindeki kırgınlığı; Samet Ağaoğlu’nun siyasal kimliğinin ardındaki sıtmalı hikâyeciliği; Haldun Taner’in Selim İleri’ye senaryo yazımı konusunda yaptığı zarif uyarıları okurken sanki o anlara biz de tanıklık ediyoruz. Selim İleri, Ahmet Muhip Dranas’ın ‘Hoyrat akşamüstleri’, Kerime Nadir’in Hayal Kafesi ve Persefon Şairi Salih Zeki Aktay’ın içi satılmamış şiir kitaplarıyla dolu kırçıl valizine dair anılarda ise yaşanmış, yaşanan ve yaşanacak olanı üst üste koyup fotoğrafları bir film şeridi gibi kaydırarak, döngüsel zamanı oluşturuyor. Anılarımız, beynimizin yaşantı kayıtları. Son zamanlarda “hippocampus” denilen bir beyin yapısının anıları kaydettiği, istiflediği belirlendi. Kayıt işlemi o sırada hücrelere gelen kanın kimyası, karnın aç ya da tok olması, hava, su, güneş, kısacası sayısız değişkenden etkileniyor. Bu nedenle her anı öznel. “Anı” hem anılana, hem de onu barındıran zihne doğru bir yolculuk. Kar Yağıyor Hayatıma Selim İleri’nin tanıdığı, izlediği, etkilendiği sanatçılara dair anıları. Selim İleri’nin ilk gençlik düşlerinde yer alan görüntülerin kahramanları… Edebiyat arkadaşları… Artık yaşamayan… Belki onları ve kendini yeniden anlamak, dağınık çekmeceleri toplamak için… Beyazın içinde kırmızı kor… Anlatması kelimelere zor anılar…? Kar Yağıyor Hayatıma/ Selim İleri/ Everest Yayınları/ 440 s. ife Charles Se şlang Evrenin Ba ega Alfa ve Om ıcı ve Sonu 4 s. im Çatlı, 26 Çeviri: Ned , m ili B is Met e aldığı dille kalem bir lın ve akıcı evreni taSeife'nin ya şadığımız ya e d in iç ega, rici keşifAlfa ve Om heyecan ve i k e d im il enb ideal bir nımak, evr okurlar için n ye te is ek leri öğrenm bı. a it k cu başu Graham J.K. Gibson ) (Bildiğimiz n Sonu i Kapitalizm minist Eleştirisi sadın Fe Siyasal İkti i, 400 s. tt ep Gambe Çeviri: Zeyn ralakapılarını a me tarzının n şü tikü is d k ir b ra Yepyeni msal ola lizmi kavra a kait p ik ka ic ir p b yan kita oğal ve , kendini d eın st n a si , m ır ın n şt rarsızla ni sarsma ri e ll e m te sinin ıyor. bul ettirme arını araştır menin yoll ir m ke n e d mi içeri ncière Jacques Ra urak Çeviri: E. B en Seyirci ÖzgürleŞş s. aman, 128 llığından atın siyasa n sa ya ve nat at geleneSiyasal sa leştirel san E ? ir k re e kg arzusunun ne anlama allaştırma ts a n sa tı aya ğdaş sağinin ve h Rancière ça s e u cq Ja z? leyerek ce neresindeyi nlarını ince ru so li m e ön natın bazı da. bu kitabın r yo rı a vap tonov Andrey Pla Can 2 s. zılırmak, 15 viri: G. Ç. Kı Çe , an m Ro iyat / Metis Edeb , bir bütün sana değil i ile ri sadece in am bir sevg Tüm eserle nelik muazz yö r?" ya şa a ya ğ o in d olarak insan ne iç " n a rd za ir ya tefekkür. ışıldayan b sarsıcı bir ve n ri e d rine cü gücüsorusu üze dönüştürü n cı n a in n yula , unutulHayata du , yokluğun ın ığ çl a n a C zleştirdiği nün öyküsü acının hissi n e ğ re sü ve muşluğun yküsü. ö ın lk a bir h anea Norman M iyat Metis Edeb şü 'ın Dönü 6 s. iryontan, 37 Holigan em viri: N. D / Anlatı, Çe an baskısı giderek art in in m ti e n yö k zorunda Çavuşesku terk etme ı 'y ya n a m Ro nra bu ülnedeniyle ın yıllar so 'n a e n a M n a nün hikâye kalan Norm ine dönüşü il d a n a h , te e , iş azilere keye, geçm anya'ya, N m o R a si b ce ir n ktan b si. Savaş ö dan ve uza ın k ya e m iz n cire, komü . ış k metis SAYFA 11 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1078