Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Ş Ş iir Atlası CEVAT ÇAPAN Tade IPADEOLA/ Şiirler/ Çeviren: İlyas TUNÇ ‘Zamanın hizmetçisiyim’ air, avukat, masal anlatıcısı Tade Ipadeola, 1970 yılında Oyo Eyaleti’nin Oyo kentinde dünyaya geldi. İlköğrenimini Saint Andrew’s Demonstration Okulu’nda yaptı. Obafemi Awolowo Üniversitesi’nde hukuk eğitimi aldı. Ayrıca, Nigerian Law School’a devam etti. 1992’de avukat olarak baroya katıldı. Şimdiye dek iki şiir kitabı çıkardı: A Time of Signs (2000), The Rain Fardel (2005). Şiirleri çeşitli antoloji ve dergilerde yayımlandı. Güney Kore’de Delphic Laurel Ödülü’nü kazandı. Anastylosis adlı üçüncü şiir kitabı baskı aşamasında olan Ipadeola, Ibadan’da yaşıyor. Delta’nın Parçalanması Bu öfke krizi iyileştirsin Ülkemin hastalıklı böbreklerini, Seçkin sınıflarının sert fiskelerine Katlansın onun karaciğerleri. Yurtseverlerin akciğerlerinde Ağıtlar yakan dilsizler bırakın Kilden yapılmış savaş arabalarında solan Bu umutlu akşamdan kurtulsunlar sağ salim Nehir: Aahh, Kuzenim Sular, Kekeme oldu dillerimiz bizim; Biz ki tertemiz şarkılarını söylerdik Yeryüzünün, tüm canlıların… (Yeniden balta darbeleri, çıldırmış) Iroko: Duymuyor musunuz, görmüyor musunuz? Koklamıyor musunuz ormanların sel gibi akan kanını Kapkara, delik deşik olmuş toprakları? Kollarım incecik çalı çırpılar oldu şimdi Binlerce ateşe, Açlıktan gözü dönmüş fabrikalara Av oldu tomruklarım. Şu adamlar bakıyorlar bana, sesleniyorlar Mobilya diye; kesip deviriyorlar Ötekiler beni, Yem olarak veriyorlar kış sobalarına… Duymuyor musunuz? Görmüyor musunuz? Koklamıyor musun pis kokusunu gözü kara katliamların Tanrı’nın yemyeşil bahçesindeki? Milyonlar kalksın ayağa Kurtarmak için ülkemi Her yerde, buradaki, sınırın karşısındaki Piçlerin gözlerinde hüküm süren salgınlardan. (Hüzünlü, dokunaklı, eşlik eden yalnız bir davul) E Fura! Koro: (Koro şiir) 1.Ses: E fura ooo…! (Davullar çağlayanı, yalnız flüt çalıyor durmadan) Iroko: Çaresiz çığlıklar, alacakaranlığı bir ağacın Ve bir gölge Bırakıyor sesim Titreyen ıssızlıkta… Kül bir kefenle çerçevelenmiş Yüzü ormanınGeniş ağızlı palaların ölüm maskeleri Uçlarından tutuşmuş çalılıklar… Ben, Iroko Ormanlar kralı, Göz gezdiriyorum krallığımın kalıntılarına: Hiç hüküm sürmemiş krallığımın Yeşilliği kalmamış bir görkemin… Dere: Önce zehirli dişleri yılanın her zaman Önce zehirli dişleri yılanınŞeytanın dölleri İtiraf ediyor Güzel ve akıcı kıvrımlarıma duydukları ölümsüz aşkı, Ve parıldamıyorum artık Işıltılarımı bütün ışıltılarımı çalmış Şeytanın dölleri. Dereyim ben, Zamanın hizmetçisiyim, En tatlısıyım tatlı suların Nehir kıyısındakilerin değerli taşları… Yok şimdi. Gördüm zehirli kuyruklarını Aşk akreplerinin, Tattım ölüm öpücüklerini Toprağın ve iğrenç insanların… (Dere topallıyor, tökezliyor sonra) Soruyor musunuz hâlâ? Gümüş yüzgeçli sürü sürü balıklar emziren Bu göğüsler niçin pörsüdü Niçin kanıyor bu meme başları Göllerdeki canlıları besleyen? Wi fun won* Mo ni o wi fun won x2 Pe mi o ma laaro Aditu laye o! (Yitip gidiyor şarkı, davul sesleri devam ediyor) 1.Ses Yeniden: E fura …Uyansana insanoğlu Çağların ilerleyişi yutuyor her şeyi Hiçbir şey yaşamaz kimse özen göstermezse Dünya bir ağdır Hayalet örümceklerin Bağlarımızı karşılıklı ördüğü. E fura …İnsanoğlu uyansana! Dün ağaçlardı, Bugün nehirler, Yarın sıra bizde belki de… E fura …Uyansana İnsanoğlu! Dikkat et yaşamın ağlarına yönelmiş Öfke seline! Wi fun won* Mo ni o wi fun won x2 Pe mi o ma laaro Aditu laye o! Ç.N: e fura: Dinle, dikkat et anlamında teşvik etmek, öğüt vermek amacıyla kullanılan bir Yoruba deyimi. Kökeninde çoğul bir hitap tarzına uygun düşer. Ç.N: Yoruba dilinde doğaçlama söylenmiş bir şarkının sözleri: Tell them this O let them know this That life is fragile And a mystery still. *** Anlat onlara Ah, bilsinler Kırılgandır yaşam Bir gizemdir hâlâ. ? SAYFA 23 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1078