Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Balzac’tan sanat ve sanatçının sorunları Gizli Başyapıt Büyük izlenimci ressam Cezanne’ı, Picasso’yu, Henry James gibi bir yazarı ve Jacques Rivette gibi bir sinema ustasını derinden etkilediği söylenen Balzac’ın Gizli Başyapıt‘ı, gerçekten de okuru içten ve derinden etkileyen bir öykü. Özellikle sanatın ve sanatçının sorunlarına kafa yoranlar için. görsel etkiyi nedeninden ayırmamalıdır; baş edilmez biçimde birbirinin içindedir onlar. (…) Güzellik şakaya gelmez. Ken612 yılının Aralık ayında bir dini kolay ele vermez. Teslim olmaya zorgün, Nicolas Poussin adında lamak için sıkıştırmak, sıkıca sarılmak gecebi delik ama yetenekli bir rekir.” delikanlı, tıpkı 1993 yılının Frenhofer’in acımasız eleştirileri Poussonlarına doğru soğuk bir Aralık sasin’i tedirgin eder. Yaşlı üstada karşı çıkar. bahı, yalnızca fotoğraf çektirmek için Üstat, “Kim bu ufaklık?” diye sorunca Poönüne kadar gelen Enis Batur’la Saussin, “Her türlü bilginin kaynağı olan bu mih Rifat gibi, Paris’teki Grandskente (Paris’e)” yeni geldiğini söyler. PorAugustins sokağındaki eski ve görbus’un uzattığı bir kâğıda Meryem’in çizgikemli yapının önüne gelir. Gelir ve Franlerini oracıkta ustalıkla aktarır. Poussin’in çois Porbus Usta’nın evde olduğunu öğreçizgilerini başarılı bulan Frenhofer, eskilernir öğrenmez döner merdivenin sonundaki de kalmış ünlü ressam Mabuse’ün tek öğsahanlıkta karşılaştığı tuhaf giysili, gösterişrencisi olduğunu söyler ve Porbus ile Poli dantel yakalığı olan yaşlı adamla (Frenussin’i birlikte, birkaç kadeh şarap içmek hofer) birlikte atölyeden içeri girer. ve gene sanattan, resimden konuşmak için Ressam Porbus, Frenhofer karşısında evine davet eder. Frenhofer’in evine gelsaygıyla eğilir. Poussin’i ise, üstadın yanındiklerinde Porbus, Frenhofer’in da getirdiği sıradan biri olarak algı“Kavgacı Güzel” adlı henüz halar. Pouissin, kargaşa ve devrimzırlık aşamasında olan efsanevi ler döneminde daha o zamanlar tablosunu görmek ister. Bu ünlenen ve kötü günlerde konuda epey ısrarcıdır. Yaşlı herkes adına kutsal ateşi koressam buna kesinlikle izin ruyan birkaç inatçının zavermez, çünkü onu henüz man zaman ziyaret ettiği bir kusursuz bulmamaktadır. tabloya dikkatle bakar. O Şaşırtıcı bir şey tabii: güzel resim, kendisini karşıYaşlı ve inatçı ressam Frenya geçirecek kayığın parasıhofer hâlâ, “Ah, aşk bir gina vermeye hazırlanan Mızemdir, yalnızca gönüllerin sırlı Meryem’i canlandırmakdibinde yaşayabilir ve bir ertadır. kek, isterse en yakın arkadaşıBu resim, yaşlı ressam FrenBalzac na, ‘İşte benim sevdiğim!’ dedihofer’in de hoşuna gitmektedir. ğinde, her şey bitmiş demektir” deFakat gene de bazı eleştirileri vardır. mektedir. Tabii gene de Gillette’i aniden Frenhofer’e göre, “Büyük şair olmak için karşısında görünce irkilmiş ve kızın “ürkek dil bilgisini iyi bilmek ve dil yanlışı yapmabir Gürcü kızının saf ve sade edasıyla” mak yetmez.” O, baktığı resimde düşüncedurmasına hayran kalmıştır. nin sıcaklığını da görmek, yakalamak ister. Atölyeye çağrılan Porbus ile Poussin, tuBu amaçla Porbus’a sanat üstüne uzun bir valde hiçbir şey göremezler. Yaşlı tilkinin söylev verir. Porbus’un o resimde başarılı kendileriyle dalga geçtiğini düşünürler. ve başarısız olduğu yerleri gösterir. O kaÇünkü tuvalde yalnızca sayısız tuhaf çizgidar ki, bir ara bir şövalyenin ve tuvalin karler vardır. Tabii bir de tuvalin bir köşesinşısına geçip paletine aldığı boyalarla ‘iki de çıplak bir ayağı ucu. Fakat Frenhofer, acemi’ye handiyse ders verir. Şövalyedeki orada kusursuz bir kadın resminin varlıgergin beze karmaşık renkleri bir deli gibi ğında inat etmektedir. Epey sert tartışma vururken, öte yandan heyecanla, çılgınlar sahnelerinden sonra şöyle der Frenhofer: gibi anlatmaktadır: “Yürürken yalnızca yürümüşüm. Hiçbir “…Şurada Tiziano’nun zengin ve sarışın şey üretmemişim!” Böyle de dese, Frenhorengi, tıpkı zayıf bir kalıbı kıran erimiş fer, Catherine adlı o ‘efsanevi tablo’sunu tunç gibi, onu içine döktüğün ince Dürer yeşil bir şayakla örttükten sonra konuklarıçizgisini patlatmış. Başka yerde çizgiler danı sessizce, aceleden ezilip büzülerek atölyanmış ve Venedik paletinin olağanüstü yesinden kapı dışarı eder. O gece, bütün taşkınlığına karşı koymayı başarmışlar. Fituvallerini yaktıktan sonra ölür. gürü ne kusursuz biçimde çizmiş, ne de Kitabın Fransızca aslından olağanüstü kusursuz biçimde boyamışsın; bu kararsızgüzellikle çeviren Samih Rifat, Balzac’ın lığın izleri her yerde görülüyor. U iki raGizli Başyapıt adlı bu kitabıyla tutkulu bir kip tarzı aynı üstün yeteneğin potasında ilişki kuran Cezanne hariç bir başka büeritmek için gerekli gücü kendinde görmeyük ressamın da Picasso olduğunu söylüdiysen, yaşam koşullarından birinin simgeyor ve ekliyor: “Balzac’ın Gizli Başyapıt’ı si olan o birliği elde etmek için, açıkça ikiözellikle sanat dünyasını çok ilgilendirmiş sinden birini seçmek gerekirdi.”(…)“Sabir metindir. Çünkü tepeden tırnağa resnatın görevi, doğayı kopyalamak değil, dımin, sanatın, yaratının sorunlarıyla örülüşavurmaktır.(…) Bizim işimiz, nesnelerin dür. Yazıldığı dönemden başlayarak resve varlıkların düşüncesini, ruhunu, çehresamları, sanatçıları, sanat tarihçilerini şasini ele geçirmektir. Görsel etkiler! Görsel şırtmış, düşündürmüş, heyecanlandırmışetkiler!...Yaşamın geçici arızalarıdır onlar; tır.” ? kendisi değildir. Bir el yalnızca bedene bağlanmaz; yakalamamız ve aktarmamız Gizli Başyapıt/ Honore de Balzac/ Çegereken bir düşünceyi sürdürür ve dışavuviren: Samih Rifat/ Can Yayınları/ 60 s. rur. Ne ressam, ne şair, ne de yontucu, Ë Aydoğan YAVAŞLI 1 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1041 SAYFA 11