24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

VİTRİNDEKİLER ¥ lar etrafımdan./ ses tonunun yumuşaklığı./ incitmemek adına kimseyi./ sıcaklığın, içtenliğin ve zaman zaman/ dostça uzanan ellerin yüreğime.” Duygu Tetik “Kıvılcım”la şiirseverlerin karşısına çıkıyor. Beyinsiz/ Meg Cabot/ Çeviren: Bige Turan/ Artemis Yayınları/ 324 s. Emerson Watts, SoHo’daki yeni Stark mağazasının açılışına gitmek bile istemiyordu. Ama birinin kız kardeşi Frida’ya göz kulak olması da şarttı. Zira kızın ayılıp bayıldığı İngiliz şarkıcı Gabriel Luna açılışta şarkı söyleyecek ve imza dağıtacak, meşhur Stark Yüzü, genç süpermodel Nikki Howard da orada olacaktı. Zavallı Em, bir felaket yaşayacağını ve hayatının sonsuza dek değişeceğini nereden tahmin edebilirdi ki? Beklenmedik, tuhaf bir kazadan sonra, oldum olası erkek gibi takılmış, parti kraliçesi olmaktan her daim uzak Em Watts, kendini tamamen kaybetti. Yeni hayatındaki en ufak derdi ise diğer koca koca dertlerinin arasında en yakın arkadaşı Christopher’a, aslında bir kız olduğunu kanıtlamaktı. O bir gönüllü paçozdu ve asla kabullenemeyeceğinden emin olduğu bir şey, kim bilir, belki de ona rüyalarını gerçekleştirme fırsatını verecekti. Daha önce iki romanı Disney tarafından sinema perdesine taşınan Meg Cabot’un “Beyinsiz” adlı eseri okuyucuyla buluşuyor. Ziyan/ Hakan Günday/ Doğan Kitap/ 346 s. “Beyaz gövdeli zenci köpeklerimiz var. Adları da var. Ama onlar birer heykel. Çağırınca gelmiyorlar artık. Cennetin kapısını bekliyorlar. Karla karışık toprağa gömülebilmek için kulakları dik donuyorlar. Öyle bir cennet ki, paslı demirin bile ak sakalı var. Bizi saran tel örgüle beyaz angoradan örülmüş. Havası havlamayı bırakmış, ısırıyor. Beyaz ağzı etimizle dolu. Bu yüzden sessiz bir ayaz var. Saçaklardan sarkan mızrak dişleri ensemize saplanmış. Gazete kâğıdı gibi buruşmuş derimizde mor izleri, bekliyoruz. Cennetten kovulmayı. Bembeyazız. Soğuk. Donmak. Çözülmek. Tekrar donmak. Daha fazla hiçbir şeye gerek yok. Fiilleri çekmeye bile. Herkes kalsın yerinde. Bıraksınlar, yaslansın sırtım göğsüm sırtlarına, ılıklaşan enseleri nefesimle. Yavaş yavaş sokayım dilimi derilerine. Aksın içlerine hayatımın zehri. Yirmi adet mermi. Muhteşem! Hepinizi geberteceğim! Ama hepinizi.” Hakan Günday, “Ziyan” adlı romanıyla okuyucu karşısına çıkıyor. Asi Melekler/ Libba Bray/ Çeviren: Zeynep Heyzen Ateş/ Artemis Yayınları/ 642 s. Yılın sonu. Gemma bu günleri Londra’da doyasıya yaşamak için sabırsızlanıyor. Balolar, şatafatlı tuvaletler ve yakışıklı Simon Middleton’la yapacağı danslar! İşin en iyi tarafı da şu ki, bir süreliğine bile olsa Spence Akademisi’nden uzaklaşabilecek. Yalnız, büyülü dünyanın cazibesi kuvvetli ve sihir her yerde serbestçe dolaşıyor. Bu arada Gemma imgeler görmeye de hızla devam ediyor. Korku ve tehditle karşı karşıya kalan, beyaz elbiseler içinde üç kız... Belli ki işler imgeler dünyasında da yolunda değil. Ahlaki değerlerin katının ötesine geçtiği ve duyguların güç bela bastırıldığı günlerde, gölge ve ışığın şehrinde, Viktorya dönemi Londra’sının arka planı süslediği ve gotik bir roman olan “Asi Melekler”, “Gemma Doyle Üçlemesi”nin ikinci kitabı. Yanık Tende Mayo İzi/ J. J. Salem/ Çev.: Bige Turan/ Artemis Yayınları/ 408 s. J. J. Salem, halkın tanıdığı insanların özel yaşamlarını medya spot ışıkları altında tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Manhattan’dan Hamptons’a, Miami’den Hollywood’a kadar tüm farklı mekânlar, son derece gerçekçi ve gizli kalmış sırlar da bir o kadar samimi. Hayatları suç, tutku, korku, hırs, yetenek, seks ve baştan çıkarmadan ibaret olan bu dinamik kadınlar bomba gibi geçen bir yazın ardından kaderleriyle yüzleşecek. “Yanık Tende Mayo İzi” okuyucunun karşısına çıkıyor. Meyaser’in Uçuşu/ Yavuz Ekinci/ Doğan Kitap/ 104 s. “Yıldızlar neden böyle uzak dururlar bize? Oysa yıldızlara sahip olmak uğruna ömrümüzü hayallere satarız. Hazan mevsimlerinde hep, karşılıksız, sınırsız, ölesiye...Her şehrin bir dağı olmalı; yüce ve ihtişamlı ve o dağdan hoyrat rüzgârlar esmeli şehrin yüreğine. Şehir irkilmeli, korkmalı, ağlamalı, üşümeli. Ama dağını sevmeli de, karşılığı, ölüm de olsa. Beklemeli, ummalı! Neyi mi? Kimi mi? Niçin mi? Neden mi? Ne zamana kadar mı? Şehir bilmeli.” Yavuz Ekinci “Meyaser’in Uçuşu”yla öyküseverlere sesleniyor. ? SAYFA 29 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1022
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle