Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KİTAPÇI Akbabanın Uçuşu A. Akal, M. Yener, Ç. Gündeş, N. Yılmaz RENK SİHİRBAZLARI Aytül Akal JeanMarie Defossez/ Resimleyen: Fabien Mense/ Beyaz Balina/ Basım yılı: 2008/ 64s. (8+ yaş) Altı kitaplık bir dizi. Dizinin diğer kitapları: Kurtlara Dikkat, Tutsak Yunus, Kaplumbağalar Tehdit Altında, Bonobolara Yardım, Pandalar Tehlikede!.. Anlaşılacağı üzere, bu dizi nesli tükenmekte olan hayvanları konu alıyor ve onların şimdi ve gelecekte korunması için genç okurların bilinçlenmesini amaçlıyor.Yazar, hayvan araştırmaları alanında uzun süre çalışmış biri. Doğayı ve hayvanları iyi tanıyor. “Akbabanın Uçuşu” adlı kitabında, dünyanın en fazla tehdit altındaki kuşlarından sayılan ve yeryüzünde 22 tane kalan Kaliforniya Akbabası’nın üremesi ve yaşatılması için yapılan çalışmaları anlatıyor. Kitabın kahramanları, Kleris, Jülyen, Tomas kendilerine “Doğadostu Kardeşler” adı veren üç kardeş. Grubun bir üyesi daha var: Wifi. Wifi bir gelincik… Ama çok akıllı, öyle ki üç kardeşin giriştiği maceralarda çoğu kez kilit kahraman olarak görev alıyor. “Doğadostu Kardeşler” annebabalarıyla birlikte bu kez Büyük Kanyon’dadır. Oraya Kaliforniya Akbabası’nın yumurtlamasını ve yavrunun yumurtadan çıkışını filme çekmeye gelmişlerdir. Ancak, yumurta ortadan kaybolur. Doğadostu Kardeşler, bu gizemi derhal çözmek zorundadır, çünkü yumurtadaki yavrunun yaşama şansı giderek azalmaktadır… Kitapta, gerek gidilen yerler (burada Büyük Kanyon), gerek nesli tükenmekte olan Kaliforniye Akbabası hakkında bilgi verilmekte, ayrıca metinde kullanılan terimlerin de açıklaması yapılmakta. Renkli resimleri, geniş satır aralığı ile, okunması kolay bir kitap. Özellikle doğa dostu olan çocukların kitaplığında mutlaka bulunmalı. Bu haftaki renk sihirbazımız Sedat Girgin kasını gizleyerek “ortalama” bir izlenim yaratmaya çalışıyor. Notlar artık sorun olmaya başladığında da, başını derde sokmak pahasına planlar yaparak sisteme nasıl karşı çıkabileceğinin oyunlarına başlar Nora. Nasıl mı? İşte bunun için kitabı okumak gerek... Üstelik çocukların yanı sıra, ebeveyn ve öğretmenlerin de zevkle okuyabilecekleri bu ilginç kitapta, birçok farklı konuya da yanıt bulabilirsiniz... “İki rengin yan yana gelmesi bile benim için esin kaynağıdır” “1985 yılının temmuz ayında İstanbul’da doğdum. Küçüklüğüm, hep resimli yayınlara ve çizmeye meraklı olarak geçti. Bunun ödülünü İstanbul Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi’ni kazanarak aldım. Hemen ardından da Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Endüstri Ürünleri Tasarımı bölümüne girdim. Halen aynı bölümde son sınıf öğrencisi olarak okumaktayım. Serbest olarak illüstrasyon ve çocuk kitapları resimlemekteyim. Bunların dışında arkadaşlarım ile kurduğumuz Eskiz grubu dahilinde bateri çalıyorum ve siyah beyaz fotoğraf ile ilgileniyorum. Genel olarak yeni yerler, yeni çizimler ve yeni kişiler görmek için uğraş vererek zaman geçiriyorum. Halen çok meraklıyım” diyor Sedat Girgin itap resimlemeye ne zaman başladınız? Aslında kitap resimlemeye, 2004 yılında kuzenim Suna Dölek’in yazdığı Ayı Yavrusunun Uykusu Nereye Kaçtı isimli masal kitabını resimlemem için bana sunduğu teklifle başladım. Birlikte baş başa verip, halen okurken bana çok zevk veren bir kitap oluşturduk. Yarattığınız tipler var mı? Her hikâye bir tipleme gerektiriyor ama benim favori karakterim ‘babaanne’ ismini verdiğim illüstrasyonumdur. Bunun dışında da İstanbul gibi şehirde her dakika ilginç karakterlere rastlayabiliyorsunuz; bunlardan esinlenerek yarattığım karakterler de mevcut tabii ki. En severek resimlediğiniz kitaplar? Kitaplar içinden seçim yapmak gerçekten zor olacaktır. Ama geçen ay resimlediğim, Can Yayınları tarafından basılan Adnan Binyazar’ın yazdığı On Beş Türk Masalı isimli kitap gayet keyifliydi. En çok nelerden esinleniyorsunuz? Akla gelebilecek her şey esin kaynağı olabilir. Önemli olan yeri ve zamanı oluyor. İki rengin yan yana gelmesi bile benim için esin kaynağıdır. Genelde İstanbul’daki otobüs ve vapurlar karakter analizleri için çok eğlenceli mekânlar olabiliyor. Hayalinizdeki kitap? Çizgilerimden çıkan dünyalar, benim o hikâyelere kattığım birer yorum aslında. Benim hayalimdeki ise okuyan çocukların tamamen hayal gücünde canlandırdıkları o müthiş dünyadan çıkan çizgilerle dolu bir kitap yaratabilmek sanırım. Bana göre çizdiğim bir kitap bir çocuğun her gece doymadan bakabildiği ve kucağında eskittiği bir kitapsa o zaman başarılı demektir. Elinize aldığınız metinde en çok neye dikkat ediyorsunuz? Genelde metnin yarattığı dokuyu bire bir yansıtabilmeye dikkat ederim.? SAYFA 31 Bintepe’nin Hayaleti Nur İçözü/ Resimleyen: Nuran Balcı Özekçin/ Altın Kitaplar/ Basım yılı: 2008/ 167s. (10+ yaş) Kendilerine “Kafadenkler” adı veren dokuz arkadaş, okuldaki kulüp seçimleri sırasında, aynı kulüpte birarada olup her zamanki haylazlıklarını yapmayı planlıyorlardı. Ama kulüplerin çoğunda birkaç kişilik yer kalmıştı. Tamamen boş olan ve dokuzunun da bir arada olabileceği tek kulüp Arkeoloji Kulübü olunca… Kafadenkler kendilerini hiç beklemedikleri bir serüvenin içinde bulurlar. Gediz ile Küçük Menderes arasındaki bölgede kazı çalışmalarına katılan çocukların peşinde kim vardı? Ya gizemli sayıların şifresi çözülebilecek miydi? Uşak müzesi, Sardes gezisi çocuklarda nasıl bir iz bırakacaktı? Durup durup ortaya çıkan hayaletin kimliği ortaya çıkacak mı? Kafadenkler roman boyunca kazı bilim hakkında önemli bilgiler edinirken, okurlarına da tarihi eserlerin önemini vurgulayarak, bu konuda bir bilinç yaratılmasına katkı veriyor. Özenli dili ile çocukların severek okuyacakları bir roman. Her konuyla bağlantılı bir atasözü bulup söylemeye meraklı Çalçene Mine, zengin deyişlerle öğretmenleri sevindirecek. Romanın devamı da geleceğe benziyor. Sonraki roman okurları, ülkenin kim bilir hangi köşesindeki bir başka arkeolojik çalışmalara konuk edecek. K Karne Oyunu Andrew Clements/ Çeviri: Mine Kazmaoğlu/ Günışığı Kitaplığı/2008/180s. (9+ yaş) “Bütün çocuklar test sonuçlarının ve ödev notlarının çetelesini tutmaya başlamışlardı. Birdenbire okul, kazananların kaybedenlerden notlarıyla ayırt edildiği bir rekabet ortamı haline gelmişti. Her ödev ve yoklama birer yarışmaydı.” (s.35) Okullarda zorunlu uygulama olan not sistemini temelinden sarsacak bir kitap! Belli ki “not” alma derdi, dünyanın her yerinde öğrencilerin kâbusu. Üstelik sistem, öğrenciyi birbirine rakip hale getirdiği gibi, özgüvenini de sarsarak, yapabileceklerine karşı yetersiz hale de getirebiliyor. Nora, bu yerleşik düzene karşı ne yapabilir ki? Sistemi değiştirmeyi kim bilir kaç öğrenci, kaç öğretmen denemiştir... Ancak, Nora sıradan bir kız değil... Öykünün ilginçliği de burada işte! Hatta sıra dışının da ötesinde, zekâ düzeyi, IQ testlerindeki soruların hemen hemen tamamını doğru yanıtlayacak kadar yüksektir. Nora’ya kalırsa, onun tek istediği “normal” bir insan olmak, normal bir çocukluk yaşamak. Eh, bu isteğinde, yakın arkadaşı Stephan’in payı da yok değil... Nora, akıllı, çok akıllı bir kız. Daha emeklemeye başladığı günlerde yaşamı görüp hissedip çözümlemeler yapmaya başlıyor. Ancak, özel yeteneğini, kendisine saklamaya kararlı. Kimsenin ona “farklı” davranmasını istemiyor çünkü. Bu yüzden, herkesin olduğundan daha zeki görünmek için çabaladığı bir dünyada, zeCUMHURİYET KİTAP SAYI 993 Şiirlerle Nasrettin Hoca Kemal Özer/ Resimleyen: Ferit Avcı/ Tudem/ Basım yılı: 2008/ 54s. (8+ yaş) “Eline bir çömlek yoğurt alır Hoca/gider Akşehir Gölü’nün kıyısına./Derler ki, gittiğini görenler,/canı öyle istemiş herhalde Hoca’nın,/oturup yoğurt yiyecek açık havada.” Hoca elinde yoğurt, göle doğru giderse ne yapar?“Hoca söyleşirken üç beş dostuyla/söz yemekten açılmış./Öyle ballandırmış ki biri/bir ciğer yemeğini,/ağzı sulanmış Hoca’nın./Yazdırmış bir kâğıda/nasıl pişirileceğini,/doğru ciğerciye koşmuş.” Ciğer paketini kim kapar? Nasrettin Hoca’nın bildiğimiz fıkraları, Kemal Özer’in şiirsel diliyle yeniden anlatılıyor. Özgün Nasreddin Hoca tiplemesiyle Ferit Avcı, Hoca’ya yeni bir bakış getiriyor. Kitaptaki fıkraların, yalnızca güldürmekle kalmayıp, “anlattığı her olayda bir toplumsal aksaklığı ya da yapılan bir yanlışı da eleştiren fıkralardan bir seçki” olduğu belirtiliyor. ?