06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Hazırlayanlar: Nilay Yılmaz, Aytül Akal, Mavisel Yener, Çiğdem Gündeş, Mustafa Delioğlu. ÇOCUKGENÇLİK OKUMA Ë Mavisel YENER Beyaz Balina Yayınları tarafından “Gölgelerin Efendisi” adıyla yayımlanan, özgün adı “Ranger’s Apprentice” olan seri New York Times’ın çok satan çocuk kitapları listesinde uzun süre kaldı. Yapıt, Avusturalyalı yazar John Flanagan’ın. Bu seri, bir çok dile çevrildi, mali sorunlar çözülebilirse sinemaya uyarlanması da düşünülüyor. John Flanagan Gölgelerin Efendisi “Seçmeler”e katılmasını sağlamış. On beş yaşına basan evlatlıklar, her yıl, saraya hizmet eden zanaat ustalarına çırak olmak için bu seçmelere başvurabiliyorlar. Genelde çocuklar, ebeveynlerinin meslekleri doğrultusunda ya da zanaat ustalarının yönlendirmesiyle kendi alanlarını seçiyorlar. Kısıtlı olanaklara sahip olan şato evlatlıkları için bu olay, onlara kendi geleceklerini yaratma fırsatı veriyor. Seçilmeyen ya da açık kadro bulunmadığı için boşta kalan evlatlıklar ise civar köylerde yaşayan çiftçi ailelere veriliyor. Orada, tarımla ya da hayvancılıkla uğraşıyorlar; böylece saray halkının beslenmesine katkıda bulunuyorlar. Baron ve zanaat ustaları, evlatlıkların hepsini bir zanaata yönlendirmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Sonuçta çiftçi olma olasılığının da bulunması Will’i çok korkutuyor, çünkü Will’in tek hayali, Seçmeler’de Savaş Okulu’na girebilmek ve şövalye olmak. Redmont Kalesi’nin Savaş Okulu’na kabul edilmediğinde, dünya başına yıkılıyor. Bu, onun kendine güvenini sarsıyor, kaybetme psikolojisiyle iyice içine kapanıyor. Savaş Okulu’na gitmek yerine Orman Muhafızı çıraklığına kabul edildiğinde çok da sevinemiyor. Yay ve oku kusursuz kullanan, esrarengiz Orman Muhafızı Halt’ın çırağı oluyor, büyük serüven işte böylece başlıyor. Ufak tefek, çelimsiz Will yeterince sağlam kasları olmadığı için Savaş Okulu’na giremiyor ama, Orman Muhafızı’nın çırağı olunca tuhaf ama bir o kadar heyecanlı günlere açılıyor kitabın kapısı. Will, zeki, cesur ve yetenekli bir çocuk. Will’in bilmediği şeyleri öğrenme merakı, ona açık alanlardan görülmeden geçme yeteneğini geliştirme olanağı sağladığı için Orman Muhafızlığı’nda başarılı olması çok da zor değil. Çoğu insan gibi Will de Orman Muhafızları’ndan uzak durmanın iyi olduğuna inanarak büyümüş biri. Çünkü onlar, kendi aralarında özel bir dil konuşan, gizemli ve belirsiz davranışlar sergileyen, görünmez olmayı başarabilen bir grup. Bu belirsizlik herkes gibi Will’de de korku uyandırıyor. Zaman içinde onların kanun koruyucular olduğunu, görevli oldukları eyalette görünmeden devriye gezerek kanunlara azarın yarattığı farklı bir coğrafyaya konuk oluyoruz romanda. Kitabın ana karakteri olan Will’i, oğlu Mike’dan esinlenerek yarattığını bir söyleşisinde anlatıyor yazar. Redmont Eyaleti Lordu Baron Arald’ın koruması altında büyüyen, öksüz çocuklardan biri Will. Bu çocukların pek çoğunun anne babası, görevleri sırasında ölmüş. Baron da onları büyütüp seçkin insanlar haline getirmeyi, kendi sorumluluğu olarak görüyor. Will’in oraya gelme öyküsü diğer çocuklarınkinden farklı. Gerçekte kimse Will’in soyadını bilmiyor. Kimse onun anne babasını tanımıyor. Bir aile geçmişine sahip yaşıtlarının aksine Will, gökten düşen bir bebek gibi ortaya çıkmış. On beş yıl önce yetimhanenin bahçesine bir sepetin içinde konmuş, küçük bir battaniyeye sarılmış halde bulunmuş. Baron ona sahip çıkmış, diğer çocuklarla birlikte büyütmüş ve onun Y uyulup uyulmadığını denetleme işini yaptıklarını öğreniyor. Will ve ustasının cesurca mücadele etmek zorunda kalacağı orduyla işte o zaman tanışıyoruz. Araluen Krallığı’nın eyaletlerinden Gorlan’ın eski baronu Morgarath, ürkütücü yaratıklar olan Wargallardan oluşan bir ordu kurmuş, on beş yıl önce Kral Duncan’a başkaldırmış ama ordusu yenilmiş. Wargallar, yüzleri insanı andıran, tıknaz, şekilsiz varlıklar. Hayvan gibi uzun, kaba burunları ve sivri dişleri var. Ayı ile goril arası, korkunç bir yaratık olan, gözlerine bakanı hareketsiz kılabilme özelliğine sahip Kalkaralar da onların işbirlikçisi. On beş yıldır intikam planları yapan Morgarath, artık harekete geçmeyi planlamakta. Gölgelerin Efendisi serisinin bu ilk kitabında, Will ve ustası, kötülüğün korkunç yaratıklarından oluşan bu orduyla başa çıkabilecekler mi? Orman Muhafızı’nın sakladığı büyük sır ne? Bunun yanıtını kitabı okuyanlar öğrenebilecek. Başta Will ile anlaşamasa da sonradan iyi dost olduğu Savaş Okulu öğrencisi Horace, Will’in yetimhaneden arkadaşı ve Redmont Kalesi Dışişleri Bölümü’nün başkanı olan Leydi Pauline’in çırağı Alyss, tombul, neşeli, harika aşçı Jenny, pek iyi konuşamayan ama iyi yazı yazan Şato’daki Yazı Ustası Nigel’in çırağı George, kitabın ilginç karakterlerinden. Will’in ustası Halt, gelmiş geçmiş en iyi Orman Muhafızlarından biri, gölge gibi sessizce hareket edebiliyor, yayı ve oku kusursuz kullanıyor. Will ile arasında oluşan duygusal bağ, Will’in başarılı bir çırak olması ve mesleğini çok sevmesine uzanan bir süreci başlatıyor. Yaratıcılığın yetenekle doğru orantılı olduğunu bize bir kez daha kanıtlıyor Will. Yetenekli olduğu konuda başarılı olunca özgüveni de yerine geliyor. Mitosun, geleneklerin, sevginin, insanlığa ait değerlerin sorgulandığı bir “düşler zamanı” romanı bu. Yazarın hayalinde var ettiği ülke, bu ülkede yaşananlar, muhteşem bir efsane tadında sunulmuş. Fantastik kurgulardan hoşlanan, on bir yaş üstü okurlar kaçırmasın; dizinin yeni kitaplarını heyecanla bekliyorum.? www.maviselyener.com *Gölgelerin Efendisi, Gorlan Harabeleri, Beyaz Balina Yayınları, John Flanagan, çeviren: Özgü Çelik, s.267, 2009, 11+ SİHİRLİ KONUK Mehmet Özçataloğlu (Eğitimci) Okumayan toplumun okuyan çocukları için verimler her geçen gün çoğalmakta. Birbirinden ilginç başlıklar ve konularla, miniklerin ruhsal dünyasında yeni kapılar açabilmek adına birileri çalışmakta. Ve çalışmalarının karşılığını da bir şekilde almakta. Çocuk yazınında hareketli günlerin yaşandığı bir dönemdeyiz. “2009 TUDEM Edebiyat Ödülleri Dizeler Çocuk Açsın!” şiir yarışması ödülleri 28. İstanbul Kitap Fuarı’nda güzel bir törenle sahiplerini buldu. Ertuğrul Deveci’nin “Büyüyor muyum Ne?” isimli çalışması birinciliği kazanırken Mehmet Atilla “Kafesteki Çikolata”sıyla ikinciliğe değer görüldü. “Pembe Kedi, Becerikli Martı ve Ben” isimli çalışmasıyla Özlem Sözbilir’in üçüncülük ödülünü kazandığı yarışmada mansiyon ödülü “Bir Avuç Yıldız”la Selami Yıldırım’ın oldu. Kemal Özer Özel Ödülü ise “İyi Geceler Kitabı”yla Salih Mercanoğlu’nun oldu. Uluslararası Çocuk Kitapları Kurulu’nun üyesi olan Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği’nin yılın çocuk kitapları seçiminde kısa süre önce kaybettiğimiz usta yazar Kemal ÖZER’in yazdığı ve Tudem Yayınları tarafından yayımlanan “En İyi Arkadaşım” yılın en iyi çocuk öyküleri kitabı seçildi. Feridun Oral imzalı, YKY tarafından yayımlanan “Kırmızı Elma” ise yılın en iyi resimli öykü kitabı seçildi. Yılın en iyi çocuk kitabı tasarımı dalında Günışığı Kitaplığı’nın yayımladığı ve Suzan Aral’ın grafik tasarımını yaptığı, Gülsevin Kıral’ın yazdığı, Mustafa Delioğlu’nun resimlediği “Berber Pire Tellal Deve” seçildi. Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği’nin kuruluşunun 15. yılı nedeniyle bu yıl özel olarak eklenen 15 yılın en iyi Çocuk Şiirleri Kitabı dalında da Sennur Sezer’in yazdığı “Pencereden Bakan Çocuk”, Mavisel Yener ve Aytül Akal’ın şiirlerinden oluşan Mavi Ay, Abdülkadir Budak’ın Kuşların Alfabesi kitabı ödüle layık görülmüş. Bu ödülün seçici kurulunda Prof. Dr. Cevat Çapan, Cengiz Bektaş, Enver Ercan, Eray Canberk görev yapmış. Köln’de, eylül ayında gerçekleştirilen çocuk ve gençlik haftasında Mustafa Ruhi Şirin, Fatih Erdoğan, Mine Soysal, Mavisel Yener gibi isimler Türk çocuk edebiyatını temsil ettiler. Brezilya’da, Uluslararası Çocuk ve Gençlik Tiyatrosu Festivali’nde “okuma tiyatrosu” etkinliği olarak, Hasan Erkek’in Çiçek Prenses adlı çocuk oyunu seyirciyle buluştu. Prof. Dr. Hasan Erkek bu festivalde Türkiye’yi temsil ederken Dünyada Çocuk ve Gençlik Tiyatrosu konusunda bir panele konuşmacı olarak katıldı. Kasım ayı başında, Kore’de gerçekleştirilen Nambook Festivali’nde Türkiye’yi yazar Nilay Yılmaz temsil etti. Çocuk edebiyatı alanındaki verimli çalışmaların devam etmesini diliyoruz. Verilen bu ödüller yapılan çalışmaların, verilen emeğin karşılığı olabilir mi bilinemez. Fakat değerbilirlik adına bu şekilde nişanlanması hoş bir durum diye düşünüyorum. Emek verene de bu yolda devam etmesi açısından sanırım güzel bir teşvik aracı. Bu vesile ile Türkiye’nin ALMA ödülü adayı Aytül Akal’a başarılar diliyorum. Dileğimiz edebiyatın her alanında güzelliklerin artarak ve çoğalarak devam etmesidir. Tabii çocuk ve genç okurların da çoğalmasıyla beraber...? SAYFA 24 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1030
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle